Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 102'si asker eşi 105 sanık hakkında açtığı 7. davanın görülmesine başlandı.
15.04.2017 14:10 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 102'si asker eşi 105 sanık hakkında açtığı 7. davanın görülmesine başlandı.
11.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın hazırladığı ve Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan davanın ilk duruşması, kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanık savunmalarıyla sürdü.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu 80 sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından sanık savunmalarına geçildi.
Savunma yapan sanıklardan Özlem Cihan, 2006'da kimya bölümünden mezun olduğunu ve 2009'da aldığı formasyon eğitiminin ardından hazırlanarak 2010 KPSS'ye girdiğini belirtti. Sınavda elde ettiği başarılı sonucun kendi çalışmasının ürünü olduğunu ifade eden sanık Cihan, 'Sınavdaki bütün soruları kendi emeğimle yaptım. Soruları kimseden almadım, kimseye de vermedim. Eşimin tayini çıktığı için tekrar edilen sınava yeteri kadar hazırlanamadan, ders tekrarı yapamadan girdim. Bir de sınav yerim İstanbul'dan Ankara'ya alınınca doğru sayılarım düştü.' savunmasını yaptı.
Devlete atamasının 2010 KPSS ile yapılmadığını ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu olmadığını iddia eden Cihan, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanık Asuman Topçu, hakkındaki kopya iddialarını reddetti. 2010 KPSS'ye çalışarak girdiğini belirten Topçu, şu sözlerle kendini savundu:
'Ben fizik bölümü mezunuyum. Benim alanımdan atama çok az yapılıyordu. O yıl yapılacak KPSS ile daha fazla atama yapılacağını öğrendikten sonra sabah 8 akşam 8 üniversite sınavlarına hazırlanan çocuklar gibi KPSS'ye hazırlandım. Ancak sınav iptal edildi. Tekrar sınavından önce yaşadığım moral ve motivasyon düşüklüğü, tekrar sınavı ile sınavın tekrar edileceğinin açıklandığı tarih arasında kısa bir zaman olması, ayrıca tekrar edilen sınavın daha zor olması başarımın düşmesine sebep oldu. Suçsuzum, beraatımı talep ediyorum.'
Sanıklardan Ayşe Bostancı, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, hiçbir terör örgütüyle irtibatının olmadığını öne sürdü. Bostancı, 'Ne 2010 KPSS ne de başka bir sınav sorularını ele geçirmedim. Son 3 yıl dershaneye gittim, sınavdan kısa süre önce de tamamen eve kapanarak sınava çalıştım. Eşim subaydır. Başka bir soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılmıştır ancak tutuklu değildir.' savunmasında bulundu.
Hiçbir FETÖ üyesiyle bağının olmadığını ileri süren Bostancı, 'Diğer sanıklarla para transferim bulunmamaktadır. Suçsuzum, beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum.' dedi.
Savunmasını yapan diğer 10 sanık da suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ve beraat talebinde bulundular.
Duruşmaya yarın savunmaların alınmasıyla devam edilecek.
12.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 102'si asker eşi 105 kişi hakkında açtığı yedinci davanın duruşmasında, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, tutuklu 80 sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.
Sanık Duygu Arslan, savunmasında, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği ve kopya iddialarını kabul etmediğini belirtti.
Soruşturma aşamasındaki savunmalarını tekrarladığını kaydeden Arslan, 'FETÖ ile irtibatım yok, sempatizanı dahi değilim. 2010 KPSS sorularını daha evvelden elde etmedim. Öğretmen olarak atanmam 2009 puanımladır. Sözleşmeli öğretmen olarak atanmıştım. 2010 KPSS puanıyla kadrolu olarak atamam gerçekleşti. Ancak birkaç ay sonra çıkan Kanun Hükmünde Kararname ile bütün sözleşmeli öğretmenler kadroya alındı. Dolayısıyla 2010 KPSS'nin bana bir faydası olmadı, sadece mağduriyetime sebep oldu.' ifadelerini kullandı.
Sanık Fadime Ebru Acar da KPSS sorularını sınavdan önce elde etmediğini öne sürdü.
Suçlamaların somut delillere dayanmadığını iddia eden Acar, eşinin asker olduğunu ve onun da vatan hizmetinde bulunduğunu anlattı.
'Eşim Hakkari'de komando taburunda görev yaptı. Ben de orada öğretmenlik yaparak vatanıma hizmet ettim. Vatanı ve milleti için her şeyi göze alan bizler için başta terör örgütü üyeliği suçlaması olmak üzere suçlamaları kabul etmek mümkün değildir.' diyen Acar, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanık Fazilet Mermer ise hakkındaki iddiaları kabul etmedi.
Ev hanımı olduğunu ve bir kamu görevine atanmadığını vurgulayan Mermer, savunmasında şunları söyledi:
'Ben adını dahi televizyonlardan öğrendiğim FETÖ mensubu değilim. Bu örgütle hiçbir alakam yoktur. 2010 KPSS ya da başka bir sınav sorularını sınavdan önce ele geçirmedim. İptal edilen sınavdaki başarım, kendi çalışmamın sonucudur. Tekrar sınavına girmedim, çünkü eşimin görev yeri olan Diyarbakır'da bulunuyorduk ve sınav giriş yeri Ankara'ya alınmıştı. Ayrıca tekrar sınavından önce eşime 3 yıl sürecek olan yurt dışı görevi verilmişti. Atansam dahi çocuklarımı bırakamazdım. Ben KPSS ile bir memuriyete atanmadım. İddianamede aleyhime HTS, BAZ kaydı MASAK raporu bulunmamaktadır. Suçsuzum, bu aşamada tahliyemi talep ediyorum.'
Savunmasını yapan diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Davanın yarınki duruşmasında, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilecek.
13.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, 2010 yılındaki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ifadesi alınan tutuksuz sanık Tuğba Eral, sınavdan birkaç gün önce 'Örgüt abisi'nden soruları temin ettiği itirafında bulundu.
Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın hazırladığı iddianamede, 'FETÖ/PDY üyesi olmak', 'Resmi belgede zincirleme sahtecilik' ve 'Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık' suçlarından Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Eral'ın, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemiyle yaptığı itiraflara yer verildi.
İddianamedeki ifadelerinde Eral, soruların sızdırıldığı 2010'daki KPSS puanıyla kamuya atandığını, hakkında soruşturma açılmadan önce İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünde bilgisayar işletmeni olarak görev yaptığını, eşi kurmay yüzbaşı Ali Emre Eral'ın da 15 Temmuz darbe girişiminde yer aldığı gerekçesiyle tutuklandığını söyledi.
Eral, Boğaziçi Üniversitesi Fizik Öğretmenliği Bölümünde öğrenci olduğu sırada FETÖ ile tanıştığını, 'Cemaatin' yurt ve evlerinde kaldığını belirterek, mezun olduktan sonra örgütün yurt dışındaki kolejlerinde görev yapmak istediğini ancak ailesinin buna engel olduğunu anlattı.
Soyismini hatırlayamadığı ancak görmesi halinde teşhis edebileceği Gülay isimli, Barbaros FEM Dershanesinde biyoloji öğretmeni olarak görev yapan 'Cemaat ablası'nın kendisine, 'Madem sen yurt dışına gidemedin, bizim uygun gördüğümüz birisi ile evlen.' dediğini aktaran Eral, 'Yurt dışına gidebilecek birisi olursa onunla evlenebileceğimi söyledim. Gerçek adı Murat, kod adı 'Burak' olan tarih öğretmeni cemaat abisi ile görüştüm. Eşimle bu abinin evinde görüşerek evlilik konusunda karar aldık. Eğlenceli salon düğünü ile evlendik. Normalde böyle bir düğün yapılmıyor fakat asker eşi olduğum için tedbiren bu şekilde evlendik.' dedi.
'Ev abisi KPSS sorularının CD'de getirdi'
Eral, soruları çalınan 10 Temmuz 2010'daki KPSS'den yaklaşık 1 ay önce soruların kendisine cemaat abisi tarafından verildiğini kabul ederek, şunları kaydetti:
'Soyismini Türker veya Türkel olarak hatırladığım, Maltepe'de oturan şahıs ev abimiz oldu. KPSS'den iki veya üç gün önce bu şahıs evimize geldi. 2010 KPSS sorularının içerisinde bulunduğu CD'yi vererek 'bunları ezberlememi' söyledi. 'Bunu hiç kimseye söylemememizi, bu konuyla ilgili de yemin vermemizi' istedi. CD'yi açıp baktığımda genel kültür ve genel yetenek sorularının tamamını, eğitim bilimlerinin de hatırladığım kadarıyla üç sorusunun eksik olduğunu gördüm. Soruları bize getiren ev abisi 'özellikle eğitim bilimlerinden bütün soruları yapmamamı, bazılarını yanlış yapmamı veya boş bırakmamı' tembihledi. Bu şekilde 2010 KPSS sorularının tamamını aldım. 10 Temmuz 2010 günü sınava girdiğimde yaklaşık 2-3 gün önce bana gelen CD içerisindeki soruların birebir aynısının çıktığını gördüm.'
Cemaat abisinin telkini üzerine eğitim bilimlerinden bir soruyu boş bıraktığını, genel kültür ve yetenek bölümünde ise bazı soruları yanlış yaptığını belirten Eral, daha sonra bu sınavdan aldığı puanla İstanbul Valiliğine memur olarak atandığını söyledi.
'ByLock'u tabletime cemaat abisi yükledi'
Eşinin kurmaylık öğrenimini tamamlamasının ardından önce Gölcük'e, oradan da Ankara'ya tayin olduklarını anlatan Eral, burada tanıştıkları cemaat abisinin tabletine örgütün şifreli yazışma programı ByLcok'u yüklediğini kaydetti.
Eral, 'Türkçeci olan, Hoşdere'de bir etüt merkezi sahibi olan şahıs, hem ev abiliğimizi yaptı hem de o dönem markasını hatırlamadığım bir tablet aldırarak cemaatçilerin kendi aralarında haberleşme sağlamak için kullanmış oldukları Bylock programını kendisi yükledi. Bu programda genellikle dualar okurduk. 14 Temmuz gecesi saat 21.00'de bu program üzerinden Keklik Pınarı'nda evine çağırarak yarın üstlerimizin emirlerine itaat etmemizi söyledi.' ifadelerini kullandı.
14.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 102'si asker eşi 105 kişi hakkında açtığı yedinci davanın görülmesi, sanık savunmalarıyla devam etti.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, tutuklu 80 sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.
Sanık Seher Kubilay, 2006 yılında Gazi Üniversitesinden mezun olduğunu, 2007'de sözleşmeli olarak göreve başladığını kaydetti.
Kopya çektiği iddialarının doğru olmadığını savunan sanık Kubilay, 'İddia edildiği gibi KPSS sorularını sınavdan önce almadım, kimseye de vermedim. İptal edilen sınavdaki başarım kendi çalışmamın ürünüdür. Tekrar edilen sınava girmedim, çünkü sınava giriş yerim İstanbul'a alınmıştı ve küçük bebeğim vardı. Zaten ben o tarihlerde sözleşmeli olarak adliyede zabıt katipliği yapıyordum. 2011 yılında yapılan KPSS sonuçlarıyla öğretmen olarak atandım. Eşim de bir başka soruşturma kapsamında tutuklu. Bakıma muhtaç çocuklarım var, bu aşamada tahliyemi talep ederim.' dedi.
İddianamede, kocası eski yüzbaşı Haldun Gülmez'in Marmaris'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikasta giden ekipte yer aldığı bildirilen sanık Kübra Gülmez de suçlamaları kabul etmedi. İstanbul Üniversitesi matematik bölümü mezunu olduğunu belirten Gülmez, 'Elde ettiğim başarı, çalışmamın sonucudur. Tekrar edilen sınavda bir miktar başarımın düşmesi, kişisel sebeplerledir. Kaldı ki tekrar sınavında, alanımdaki sıralamam yükselmiştir. Benim atamam, tekrar edilen sınavda aldığım puanımla olmuştur. Kopya iddialarını kabul etmiyorum, suçsuzum.' ifadelerini kullandı.
İddianamede, kocası eski yüzbaşı Bahadır Sagun'un Marmaris'e Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikasta giden ekipte yer aldığı kaydedilen sanık Kübra Sagun da, Türkçe öğretmeni olduğunu ve atanmasının kopya iddiasıyla iptal edilen sınav sonuçlarıyla değil, tekrar edilen sınav sonuçlarıyla yapıldığını aktardı. Tekrar edilen sınavda 93 puan aldığını ve kopya çeken birinin bu puanı alamayacağını kaydeden Sagun, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu olduğu iddialarını da reddetti.
FETÖ'nün 'Molla' yapılanmasında yer aldığının iddianamede kaydedildiği Hamdullah Bayram Öztürk ile HTS irtibatı olduğu yönündeki suçlamaları da kabul etmeyen sanık Sagun, 'FETÖ tepe yönetimiyle HTS irtibatım olduğu yönünde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. İddianamede yer verilen görüşme, sınavdan 2 yıl önce, sadece 12 saniye gerçekleşmiştir. Kimle görüştüğümü ve içeriğini de hatırlamıyorum. Benim ne örgütle ne de tepe yönetimiyle bir irtibatım yoktur. Hakkımda gözaltı kararı olduğunu öğrendikten sonra polislerle görüşerek Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerine kendim teslim oldum.' diyerek suçsuz olduğunu ileri sürdü.
Karar, pazartesi bekleniyor
Savunmasını yapan diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmedi, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, savunması alınamayan sanıkların savunmalarının tamamlanması için duruşmayı 17 Nisan Pazartesi gününe erteledi. Pazartesi günü yapılacak oturumdan sonra mahkemenin ara kararını açıklaması bekleniyor.
İDDİANAME
Sanıkların, daha önceki KPSS davalarında olduğu gibi 'Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak', 'kamu kurum ve kuruluşları zararına zincirleme dolandırıcılık' ve 'resmi belgede zincirleme sahtecilik' suçlarından 14 yıl 9'ar aydan 36'şar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
İddianamede, KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin daha önce hazırlanan iddianameler anımsatılarak, 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013'teki KPSS, 2012, 2013 ve 2014'teki ALES, 2013 YDS ve 2013 İDS sorularının, FETÖ mensuplarınca ele geçirildiğine yer verildi.
Sınav sorularının kamu tarafından hazırlanan, kamu kurumunun tüzel kişiliğine ait ve muhatapları için menfaat niteliğinde kamu malı sayıldığı belirtilen iddianamede, soruların sınava kadar açıklanması, paylaşılması, kullanılması yasaklanan gizli bilgiler olduğu ve ekonomik değer taşıdığı ifade edildi.
Soruları sınavdan önce örgütlü olarak elde eden adayların kamuya ait malı kamuyu aldatarak ve haksız şekilde edinerek kullandıkları ve haksız başarı elde ettikleri kaydedilen iddianamede, bunun sonucunda ÖSYM'nin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğradığı bildirildi.
KPSS soruşturmaları kapsamında daha önce hazırlanan bilirkişi raporunun hatırlatıldığı iddianamede, iptal edilen 2010 KPSS Eğitim Bilimleri Testinin tekrar sınavına giren 2 bin 52 adaydan 35'inin puanlarını artırırken, 18'inin aynı puanları aldığı, bin 999'unun ise puanlarını düşürdüğüne işaret edildi.
Sanıklardan 9'u 'ByLock' kullanıcısı
Tekrarlanan ve daha kolay olduğu belirtilen ikinci sınavda adayların yüzde 97,4'ünün puanlarını düşürmesinin normal olmadığı vurgulanan iddianamede, bu doğrultuda şüphelilerin ilk sınavda aldıkları yüksek puanların başka etkenlerden kaynaklanabileceğine yönelik 'güçlü kanaat oluştuğu' ve adayların sınav sorularını cevaplamalarında kendi yeteneklerinden başka faktörlerin etkili olduğu belirtildi.
İddianamede, sanıklardan Elif Yıldırım, Fadime Ebru Acar, Fatma Civelekoğlu, Figen Kılıç, Filiz Dişli, Hatice Uçar, Havva Tanrıseven Çayır, Hilal Uzunay ve Seçil Kınık'ın cep telefonlarında FETÖ mensuplarının şifreli haberleşme programı ByLock bulunduğu, zanlılardan 20'sinin eşinin de ByLock kullandığı vurgulandı.
Kamuoyunda 'Bank Asyayı kurtarma operasyonu' olarak da bilinen dönemde, buradaki para hareketlerinin incelenmesi sonucunda, 105 sanıktan Havva Tanrıseven Çayır ve Elif Yıldırım'ın hesaplarında artış olduğunun belirlendiğine dikkati çekilen iddianamede, Kübra Sagun ve Fatma Civelekoğlu'nun da FETÖ tepe yöneticileriyle doğrudan irtibatının bulunduğunun anlaşıldığı belirtildi.
Suikast ekibinden 2 darbecinin eşi
İddianameye göre, 105 sanıktan 102'si asker eşi. Sanıklardan 64'ünün eşi FETÖ'ye yönelik soruşturmalar kapsamında tutuklanırken, 10'unun eşi Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edildi, 9'unun eşi hakkında yakalama kararı çıkarıldı, 5'inin eşi ise geçici görevden uzaklaştırıldı.
Sanıklardan Reyhan Abra'nın eşi Binbaşı Sadullah Abra'nın 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünü bombalayan pilot olduğu, Kübra Gülmez'in kocası yüzbaşı Haldun Gülmez ile Kübra Sagun'un kocası yüzbaşı Bahadır Sagun'un ise Marmaris'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikasta giden ekipte yer aldığı bildirildi.
SUÇLAMA NE?
İddianamede, KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin daha önce hazırlanan iddianameler anımsatılarak, 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013'teki KPSS, 2012, 2013 ve 2014'teki ALES, 2013 YDS ve 2013 İDS sorularının, FETÖ mensuplarınca ele geçirildiğine yer verildi.
Sınav sorularının kamu tarafından hazırlanan, kamu kurumunun tüzel kişiliğine ait ve muhatapları için menfaat niteliğinde kamu malı sayıldığı belirtilen iddianamede, soruların sınava kadar açıklanması, paylaşılması, kullanılması yasaklanan gizli bilgiler olduğu ve ekonomik değer taşıdığı ifade edildi.
Soruları sınavdan önce örgütlü olarak elde eden adayların kamuya ait malı kamuyu aldatarak ve haksız şekilde edinerek kullandıkları ve haksız başarı elde ettikleri kaydedilen iddianamede, bunun sonucunda ÖSYM'nin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğradığı bildirildi.
KPSS soruşturmaları kapsamında daha önce hazırlanan bilirkişi raporunun hatırlatıldığı iddianamede, iptal edilen 2010 KPSS Eğitim Bilimleri Testinin tekrar sınavına giren 2 bin 52 adaydan 35'inin puanlarını artırırken, 18'inin aynı puanları aldığı, bin 999'unun ise puanlarını düşürdüğüne işaret edildi.
SANIKLAR BYLOCK KULLANICISI
Tekrarlanan ve daha kolay olduğu belirtilen ikinci sınavda adayların yüzde 97,4'ünün puanlarını düşürmesinin normal olmadığı vurgulanan iddianamede, bu doğrultuda şüphelilerin ilk sınavda aldıkları yüksek puanların başka etkenlerden kaynaklanabileceğine yönelik 'güçlü kanaat oluştuğu' ve adayların sınav sorularını cevaplamalarında kendi yeteneklerinden başka faktörlerin etkili olduğu belirtildi.
İddianamede, sanıklardan Elif Yıldırım, Fadime Ebru Acar, Fatma Civelekoğlu, Figen Kılıç, Filiz Dişli, Hatice Uçar, Havva Tanrıseven Çayır, Hilal Uzunay ve Seçil Kınık'ın cep telefonlarında FETÖ mensuplarının şifreli haberleşme programı ByLock bulunduğu, zanlılardan 20'sinin eşinin de ByLock kullandığı vurgulandı.
Kamuoyunda 'Bank Asyayı kurtarma operasyonu' olarak da bilinen dönemde, buradaki para hareketlerinin incelenmesi sonucunda, 105 sanıktan Havva Tanrıseven Çayır ve Elif Yıldırım'ın hesaplarında artış olduğunun belirlendiğine dikkati çekilen iddianamede, Kübra Sagun ve Fatma Civelekoğlu'nun da FETÖ tepe yöneticileriyle doğrudan irtibatının bulunduğunun anlaşıldığı belirtildi.
102 ASKER EŞİ, İKİSİ BOMBA
İddianameye göre, 105 sanıktan 102'si asker eşi. Sanıklardan 64'ünün eşi FETÖ'ye yönelik soruşturmalar kapsamında tutuklanırken, 10'unun eşi Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edildi, 9'unun eşi hakkında yakalama kararı çıkarıldı, 5'inin eşi ise geçici görevden uzaklaştırıldı.
Sanıklardan Reyhan Abra'nın eşi Binbaşı Sadullah Abra'nın 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünü bombalayan pilot olduğu, Kübra Gülmez'in kocası yüzbaşı Haldun Gülmez ile Kübra Sagun'un kocası yüzbaşı Bahadır Sagun'un ise Marmaris'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikasta giden ekipte yer aldığı bildirildi.
Diğer KPSS davaları
KPSS'ye ilişkin soruşturmaları yürüten Savcı Yücel Erkman, ilk davayı 230 kişi hakkında 25 Aralık 2015'te açmıştı.
İddianamede, sınavdan önce soruların FETÖ'ye yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından, Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla Yalvaç'taki sanık Baki Saçı'ya elektronik postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada 'örgüt' bağına da ulaşıldığı vurgulanmıştı.
KPSS soruşturmaları kapsamındaki ikinci davada 51 sanığa aynı suçlamalar yöneltilmişti. Üçüncü davada ise ÖSYM'nin soru hazırlama biriminde görevli 3 kişi sanık olarak gösterilmişti.
KPSS'ye ilişkin dördüncü davada 100, beşinci davada 91, altıncı davada 3, yedinci davada ise 105 sanık yer alıyor.
Açılan 7 davanın ardından Cumhuriyet Savcısı Erkman, 420 kişi hakkında ayrı ayrı iddianame hazırlayarak mahkemeye göndermişti.
KPSS soruşturmaları kapsamında hakkında açılan davalarda yargılanan sanık sayısı da bin 3'e yükseldi.
Paralel yapı-23 Mart (2015) 'Ankara 2010 KPSS Sınav Hırsızlığı' soruşturmaları/davaları
(15 Nisan 2017, 14:10)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: