Kozmik Oda'da arama yaparak devletin gizli bilgilerini deşifre eden 63 şüpheli hakkında başlatılan soruşturmada eski Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse de şüpheli olarak yer aldı. Kozmik Oda'daki gizli bilgi ve belgeleri, dönemin savcılarına teslim eden Köse'nin görevden alınma nedeninin de bu soruşturma olduğu ortaya çıktı. Kozmik Oda soruşturmasında görev alan savcı ve hakimlere ilişkin inceleme yapan HSYK müfettişlerinin ihbarı üzerine çoğunluğu asker ve polis 63 kişi hakkında 'askeri casusluk' suçundan başlatılan soruşturmanın detayları da ortaya çıkıyor.
24.03.2016 19:05 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, “Kozmik Oda” soruşturmasında görev alan savcı ve hakimlere ilişkin inceleme yapan HSYK müfettişlerinin ihbarı üzerine çoğunluğu asker ve polis 63 kişi hakkında “askeri casusluk” suçundan başlatılan soruşturmanın detaylarına Yeni Şafak ulaştı. Seferberlik Tetkik Kurulu'ndaki aramaların yapılmasına yol açan soruşturmanın başlamasından gizli bilgilerin ifşasına kadar geçen süreçte ihmali olan polis ve askerlerin de aralarında bulunduğu 63 kişiyi kapsayan şüpheliler arasında kritik isimlerin de bulunduğu ortaya çıktı.
AMAÇ CASUSLUK
HSYK müfettişlerinin, Ankara Başsavcılığı'na yaptığı ihbarda ise ilginç bilgiler yer aldı. İhbarda, devlet sırrı niteliğindeki belgelerin, "siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin edildiği” belirtildi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu'nun, HSYK müfettişinin bu ihbarı üzerine soruşturma başlattığı soruşturma dosyasında, “Kozmik Oda soruşturmasının başlaması, Seferberlik Tetkik Kurulu'ndaki aramalar ve gizli bilgi-belgelerin dışarıya çıkarılmasında rol alanlar” şüpheli olarak yer aldı. Söz konusu şüphelilerin bağlantılarını mercek altına alan savcılık, gizli bilgi ve belgelerin Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) çıkarları doğrultusunda ifşa edilip edilmediğini soruşturuyor.
Yargı ve emniyetteki uzantılarını kullanan Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a ‘suikast’ iddialarıyla 2009 yılında devletin çok gizli bilgilerinin bulunduğu Genelkurmay’a bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama yapılmıştı.
GİZLİ BİLGİLERİ SAVCIYA VERDİ
“Siyasi ve askeri casusluk” suçlamasının yöneltildiği listedeki isimler arasında eski Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse de bulunuyor. Köse'nin eski Adli Müşavir Hıfzı Çubuklu'nun vermediği "Genelkurmay Destek Kıtaları Grup Komutanlığı'ndaki odada muhafaza edilen gizli bilgi ve belgelerin bulunduğu hard diskleri" savcıya verdiği belirtiliyor. “Devlet sırrı”ndan bahsedilmeden verilen 25 Şubat 2013 tarihli mahkeme kararı üzerine hard diskler, 16 Mart 2013'te Köse ile Piyade Albay Faik Ahmet Karadeniz ve Hakim Yarbay Okşan Çiğdem tarafından savcıya teslim edildiği de dosyadaki bilgiler de yer alıyor.
GÖREVDEN ALINDI
Köse'nin, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın imzasıyla 4 Mart'ta görevden alınmasının nedeninin Ankara Başsavcılığı tarafından yürütülen söz konusu soruşturma olduğu öğrenildi.
YILMAZER DE ŞÜPHELİ
FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklu olan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de dosyada şüpheli olarak yer alıyor. Şüphelilerin arasında Yılmazer ile birlikte emrindeki 10 isim de bulunuyor. Soruşturmanın başlamasına yol açan sahte ihbar tutanağını düzenleyen polis memuru Murat Y.'nin de şüpheli olduğu öğrenildi. Savcılık, görev ve yetkisinde olmamasına rağmen devlet sırrı niteliğinde belgelerin bulunduğu hard diskin imajını alan Ünal T.'yi de soruşturuyor. Dinlemelerde rol alan TİB görevlileri ile inceleme tutanakları ve soruşturma fezlekesini hazırlayan polisler, Ankara Emniyeti tarafından yapılan dinlemeleri gerçekleştiren teknik birim ve yazışmalarda parafı olan görevliler de dosyada şüpheli olarak yer alıyor.
TSK'DA PARALEL'LE MÜCADELEDE SON DURUM
Öte yandan TSK içinde Paralel Yapı'ya karşı yürütülen mücadele ile ilgili Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu bazı bilgiler aktardı. Müderrisoğlu'nun yazısı şu şekilde:
"Devletin legal görünümlü illegal yapılar, bilhassa Paralel Devlet Yapılanması (PDY) ile ilgili çalışmalarında, iç dinamikleri ve aldığı mesafe en fazla merak edilen kurumların başında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) geliyor. TSK, ne zaman bu bahis açılsa, son 30 yılın bilançosunu hatırlatarak işe başlıyor. Yani, "Bu ve benzeri yapıların ordunun içine sızmaması için hep mücadele ettik. Devletin diğer kurumları mücadele noktasında farklı düşündüğünde bile biz, askeri disiplin ve hiyerarşiyi bozabilecek her türlü faaliyete karşı durduk" diyor.
Peki, bugün asker, PDY unsurlarının bünyedeki varlığı, ayıklanması, etkisinin kırılması için ne yapıyor? TSK'nın, beklenen hız ve çapta PDY tasfiyesini gerçekleştirmediği yönünde bir kanaatin yerleşmekte olduğunu göz ardı etmemek gerek. Oysa askeri kanat, terörle mücadelenin kritik bir aşamadan geçtiği, Suriye ve Irak kaynaklı risklerin arttığı bu ortamda, bünyesel önlemleri kamuoyuna yüksek sesle duyurmayı doğru bulmuyor.
Genelkurmay, tabii ki boş durmuyor. Öğrendiğime göre, önceki dönemlerden farklı olarak MİT ve Emniyet İstihbarat, "şüpheli askeri personelle ilgili" raporlama başlatmış. Komuta kademesi de hakkında ihbar gelen veya kuşkulu bulunan personel için istihbarat kurumlarından alan araştırması yapmasını istiyormuş.
Güncel verilere göre, son bir yıl içinde askeri personelle ilgili paralel yapı bağlantısı iddiasıyla 1.697 ihbar gelmiş. Ve tamamı hakkında idari ve adli inceleme başlatılmış. Bazı dosyalar askeri yargıda sonuçlanma aşamasına da gelmiş.
Anlaşılan o ki... Paralelle bağı olduğu öne sürülen personelin; istihbari bilgiler, somut belgeler üzerinden "emeklilik" veya "istifa" suretiyle TSK'dan ayrılması sağlanıyor. TSK Yüksek Disiplin Kurulu'na sunulan bu tür dosyalarda ise gönüllü ayrılmayanlar için "ihraç işlemleri" de yapılıyor!
TSK, paralel yapı ile ilintili ihbar geldiği anda ihbarın imzalı ve ciddiyet arz eden bilgiler içermesi durumunda söz konusu personeli tedbiren "pasif göreve" çekiyor. Son olarak Genelkurmay Adli Müşaviri de istihbarat raporları üzerine görevden alındı ve Hukuk İşleri Müdürlüğü adı altında faal olmayan bir kadroya çekildi."
ARINÇ: CEMAAT BENİM ÜZERİMDEN OPERASYON MU YAPTI ACABA?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Habertürk televizyonunda Aralık 2014’te katıldığı programda 2009’da kendisine yönelik suikast iddiası için başlatılan soruşturma anımsatılarak, “Bu paralel yapının kozmik odaya girmek için gerekçesiymiş, diye düşündünüz mü?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Öyle bir şey zaman zaman aklıma geldi. Bu süreç ilerledikçe ve bu darbe teşebbüsü ortaya çıktıktan sonra kafama takılan soru şu oldu; ‘Acaba benim üzerinden bir operasyon mu yaptılar?’ Çok çirkin bir tabir ama kullanmak zorundayım, ‘acaba kullanmak mı istediler? Yani kozmik odaya girmeleri gerekiyordu da böyle bir ciddi olayı kamuflaj aracı olarak mı kullandılar’ diye. Yalan söylemem gerekmez, içimdeki bir şüphe büyümeye başladı. Acaba bu olay sebebiyle benim üzerimden bir başka operasyon yapmış olabilirler mi diye.”
KOZMİK ODA SORUŞTURMASI 6 YIL SONRA TAKİPSİZLİKLE SONUÇLANMIŞTI
Arınç'a suikast iddiası üzerine Ankara Başsavcılığı 2009 Aralık soruşturma başlatmış, bu kapsamda “kozmik oda”da yaklaşık 1 ay boyunca aramalar yapılmış, 8 subay gözaltına alınmıştı. Ardından geçen 6 yıl boyunca hemen hemen hiç bir gelişme yaşanmadı. Ve soruşturma 2015 Mart ayında takipsizlikle sonuçlanmış, 38 şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti. Takipsizlik kararında, şüphelilerin üzerine atılı suçları işlediklerine dair soyut iddia dışında kamu davası açmaya yeterli, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği belirtilmişti. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Genelkurmay müşaviri görevden alındı
Paralel yapı-Kozmik Oda soruşturması manşetlerimiz
Bülent Arınç'a suikast ve Kozmik Oda aramaları manşetlerimiz
Şok: Kozmik dosya örtbas edildi!
Kozmik kumpas soruşturuluyor
HSYK'dan kozmik oda kararı
Kozmik Oda yargısına soruşturma
(24 Mart 2016, 19:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: