Hakan Şükür ile Arif Erdem'in ihracına karşı çıkan Galatasaray Divan Kurulu hakkında, 'Terör örgütüne yardım etmek' suçlamasıyla İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu yapıldı. Yeni suç duyurularının gelebileceği de belirtiliyor.
29.03.2017 15:37 Hakan Şükür ile Arif Erdem'in ihracına karşı çıkan Galatasaray Divan Kurulu hakkında, 'Terör örgütüne yardım etmek' suçlamasıyla İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu yapıldı.
27 Mart'taki gelişmeye göre, İzmir'de, Galatasaray Divan Kurulu hakkında 'Terör örgütüne yardım etmek', 'Terör örgütü propagandası yapmak', 'Suçu ve suçluyu övmek' suçlamasıyla İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.
Galatasaray Divan Kurulu'nda, FETÖ/PYD ile bağlantılı olduğu halde Galatasaray kongre üyeliğinden ihraç edilmeyen ardından üye aidatlarını ödemedikleri gerekçesiyle bir gün sonra ihraç edilen Hakan Şükür ve Arif Erdem ile ilgili yankılar devam ediyor. Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Muhammed Gömük, Galatasaray Divan Kurulu üyeleri hakkında, 'Terör örgütüne yardım etmek', 'Terör örgütü propagandası yapmak', 'Suçu ve suçluyu övmek' suçlamasıyla İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
"Kamuoyuna ve yargı mercilerine yansımış bir çok hadise ve 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve dahi sonrasında yaşanan olaylardan da kolayca anlaşılacağı şekilde yukarıda ismi geçen iki şüphelinin de FETÖ/PDY üyesi oldukları ve bu suçlamaları da kabul edercesine Türk Milletini, Kurumlarını ve Yöneticilerini aşağılar şekilde açıklamalarda bulundukları sabit olmasına karşın, yukarıda bahsedilen spor kulübünün genel kurul toplantısında sayın üyeleri bu gerçeği kulak arkası ederek FETÖ ile bağlantılı bu kişileri kayırırcasına ihraç istemlerini reddetmiştir. Genel Kurul üyelerinin FETÖ bağlantısı nedeniyle bahsi geçen kişileri kulüpten ihraç etmemeleri de terör örgütü faaliyetlerini kolaylaştırmaya ve ilgili kanun maddesinde muhalefet olgusuna sebep olmuştur. Yönetim kurulu üyelerinin aldıkları bu suç teşkil edici kararın akabinde de toplum vicdanına kast edercesine zorlu kurtuluş mücadelemizin hatırası olarak söylene gelen İzmir Marşını alet ederek adeta bu karar bir zafermişçesine bu marş ile bağdaştırmaları başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere istiklal savaşı gazi ve şehitlerine açık bir hakarettir. Galatasaray Spor Kulübü'nün 25.03.2017 tarihli yıllık olağan genel kurulunda Hakan Şükür ve Arif Erdem hakkındaki karar sebebiyle bir kısım divan üyelerince örgüte yardım etmek ve örgüt propagandası yapmak suçları ilgili olarak tespit edilecek olan şüpheliler hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz."
Suç duyurusunda bulunan başkan konuştu
Suç duyurusu sonrası açıklama yapan TAY-DER Başkanı Muhammed Gömük, "Geçtiğimiz gün Galatasaray Divan Kurulu'nda Hakan Şükür ve Arif Erdem hakkında ihraç edilmeme kararı çıktı. Sonra düzelttiler, 'Bu konu üye aidatı ödemediklerinden çıktı' dediler. Bu kararı veren Galatasaray Divan Kurulu üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Hakan Şükür'ün ihraç edilmemesinden dolayı bir grup taraftar şerefli İzmir Marşı'mızı sanki terör örgütüne bağdaştırarak Atatürk'ün kemiklerini sızlattılar. Bu şekilde Türk milletinin kalbini yaralamıştır." dedi.
YENİ SUÇ DUYURULARI GELİYOR
Bu konuda yeni suç duyurularının gelebileceği de belirtiliyor.
ERDEM VE ŞÜKÜR FİRAR ETMİŞTİ
Hatırlanacağı gibi, Galatasaray spor kulübündeki bazı futbolcuların Fetullah Gülen ile ilişkileri ortaya çıkınca savcılık soruşturma başlatmış ve bazı isimler hakkında gözaltı kararı verilmişti. Bu isimler; Galatasaray'ın eski futbolcularından Arif Erdem, İsmail Demiriz, Uğur Tütüneker ve Hakan Şükür idi. Bu futbolcuların Fetullah Gülen'i Pensilvanya'da ziyaret ettikleri tespit edildi. Futbolda geniş bir himmet ağı kurulduğu, örgüte futbolculardan yüklü miktarda bağış toplandığı belirlendi.
Tütüneker ve Demiriz halen süren davada yargılanıyor. Demiriz gözaltına alınırken, yurtdışında olan Uğur Tütüneker ise gelip savcılığa teslim olmuştu. İki isim de duruşmalarda Fetö'ye tepki göstermiş, o örgütle ilgileri olmadığını iddia etmişlerdi. Ancak yurtdışına kaçan Arif Erdem ile Hakan Şükür'den ise bu konuda hiçbir gelişme gözlenmedi. En ufak bir pişmanlık açıklaması dahi gelmiş değil. Aksine Hakan Şükür verdiği her mesajla açıkça Fetö'yü sahipleniyor. Yurtdışına kaçmadan önce de Fetö yanlısı faaliyetlerde bulunmuş, Fetö tutuklularının serbest bırakılması için düzenlenen eylemlere milletvekili olarak katılmış, mesajlar vermişti. Şükür, dershaneler krizi ardından AK Parti milletvekilliğinden istifa etmiş, 17/25 Aralık girişimi sonrasında paralel örgüt tartışmalarının başladığı süreçte en yoğun şekilde Fetullah Gülen yapılanmasına bağlılığını ifade etmiş, nezarethanede gözaltındaki FETÖ'cü polisleri ziyaret etme, basında ve sosyal medyada örgüte destek içerikli açıklamalar yapma gibi çeşitli şekillerde FETÖ/PDY adına eylemlere iştirak etmişti.
Hal böyle iken bu iki ismin ihracına karşı çıkılmasının, yapılan konuşmalarda bu isimlerin savunulmasının hiçbir şekilde sadakat ya da sporculukla açıklanamayacağı, davranışın örgütsel olduğu iddia ediliyor.
17 sene önce 2000'de açılan Fetullah Gülen davasının iddianamesinde de yapılanmanın özellikle Galatasaray'da örgütlenmeye çalıştığı belirtiliyordu. Kamuoyunda da örgütün özellikle GS'de yapılanmaya ve onu ele geçirmeye çalıştığı, en büyük rakip olarak gördüğü FB'yi ise sırf bu nedenle şike kumpası ile itibarsızlaştırmaya ve devre dışı bırakmaya çalıştığı iddia ediliyor.
2000'DEKİ İDDİANAMEDEN: "ÖZELLİKLE GALATASARAY'DAKİ AKTİVİTELER.."
2000'de açılan Fetullah Gülen davasının iddianamesinde de yapılanmanın özellikle Galatasaray'da örgütlenmeye çalıştığı belirtiliyordu. DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından hazırlanan iddianamede şu satırlar yer alıyordu:
"6-HEDEF KURUM VE KURULUŞLAR:
Fethullah GÜLEN’e göre askeriye, mülkiye, hukuk, eğitim teşkilatlanılması gereken bir kurumdur.
Üst düzey bürokratlar ile sıkı ilişkiler kurmak, İçişlerinde ve Polis Teşkilatında örgütlenmek cemiyetin vizyonu içindedir.
Spor dünyasını dahi ihmal etmeyen cemaat özellikle Galatasaray Futbol takımındaki aktiviteleri ile biliniyor. Bu küçük örnek cemaatin politika bireylerinin, vizyonlarının genişliğini ve hedeflerinin derinliğini göstermektedir."
Evet, hal böyle iken bu iki ismin ihracına karşı çıkılmasının, yapılan konuşmalarda bu isimlerin savunulmasının hiçbir şekilde sadakat ya da sporculukla açıklanamayacağı, davranışın örgütsel olduğu söylenebilir.
Üyelerin diğer 5-6 kişiye ihraca evet derken bu iki isme hayır demeleri samimiyetsizliği ve art niyeti de gösterir.
Üstelik de bu iki isim firari oldukları halde.
Üstelik Hakan Şükür'ün Fetö'yü açıkça savunmaya devam ettiği bilindiği halde.
Diğer iki Galatasaraylı İsmail Demiriz ve Uğur Tütüneker yurtdışından gelip teslim oldular ve yargılanmayı kabul ettiler. Ama bu iki isim hala firari. Hiç pişmanlık göstermiyorlar. Pişmanlığa dair hiç bir açıklamaları yok.
Bu nedenle Fetö'cü oldukları diğer delillerin dışında bu açılardan bile açık olan iki isme aleni şekilde destek olmak örgütsel faaliyet kapsamına girmektedir.
Fetöye bu kadar açıkça ve göstere göstere destek olmak, Gülen cemaati mensubu işadamlarının kuruluşu olan Tuskon'un 2014'teki toplantısında Başkan Rızanur Meral'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik "Yakında kimlerin inlerde yaşadığını herkes görecek" şeklinde tehdit yöneltmesini hatırlatıyor.
O zamandan beri ortaya çıkmaya devam eden onca somut delile ve 15 Temmuz gibi bir felakete karşın hala örgüt mensuplarına destek vermek, sportif ya da herhangi başka bir düşünce ile açıklanamaz. Tartışılmaz şekilde örgütsel faaliyettir.
2000 yılında Fetö hakkında açılan davada Savcı Nuh Mete Yüksel'in iddialarında biri de, Fetö'nün Galatasaray'da yapılanmak için özel bir gayret gösterdiği idi. İhraç oylamasında yaşanan son olay, bu şüpheyi güçlendirmektedir. Adeta orada sadece Erdem, Şükür, Demiriz ve Tütüneker isimleriyle sınırlı olmayan, daha derinlere giden bir örgütlenme var.
Galatasaray gibi milyonlarca taraftarın takımı olan bir kulübün Fetö'nün masum gösterilmesinde ve legalleştirilmesinde birileri tarafından paravan olarak kullanılmasına, herhalde en başta Galatasaray taraftarları şiddetle karşı çıkar. Galatasaray'ın Fetö tarafından kurulduğu da söylenemez. Ama kulübün adının bu derece olaya karışması son derece rahatsız edici olmaktadır. Esasen Fetö'nün büyük bir spor kulübü üzerinden kendini geniş kitlelere masum ve sevimli gösterme gayreti taşıdığı açıktır. Skandalın, Galatasaray kulübünü değil kulübü örgütsel amaçlarına alet edenleri bağlayacağı açıktır.
TSK GİBİ GALATASARAY'IN İÇİNE DE SIZMIŞLAR
PİŞMAN OLAN DEMİRİZ VE TÜTÜNEKER İHRAÇ, OLMAYAN ŞÜKÜR VE ERDEME İSE HAYIR!?!
Başlatılacak bir soruşturmanın asla ve asla Galatasaray gibi en köklü spor kulüplerimizden birini lekeleyeceği de ileri sürülemez. Fetö sadece Galatasaray'a değil hemen tüm devlet kurumlarına yıllardır sinsi şekilde sızmıştır. TSK içine sızan hainlerin 15 Temmuz'da yaptıkları katliamlar nasıl Türk Silahlı Kuvvetlerinin işidir denemez ise, bir terör örgütünün bu takıma sızmak için yaptığı eylemler de Galatasaray'ın işidir denemez. Önemli olan olaylar açığa çıktıktan sonra nasıl tavır takınıldığıdır. Divan üyelerinin, Demiriz ve Tütüneker gibi yargılanmayı kabul eden ve duruşmalarda pişmanlık belirten iki ismin ihracına evet derken, Şükür ve Erdem gibi en ufak bir pişmanlık belirtisi göstermeyen kaçakların ihracına karşı çıkması, yapılan konuşmalarda bu yönde mesajlar vermesi bu açıdan şaşkınlıkla karşılanmıştır. Bu tavrın, terör örgütüne destek anlamına geldiği izahtan varestedir.
Savcıların, örgütün gövde gösterisi olarak nitelendirilebilecek bu skandal girişimine karşı derhal harekete geçmek yerine susması, Fetö'ye karşı bir kaç yıldır sürdürülen amansız mücadeleyi de tehlikeye atabilecektir.
Galatasaray'ın toplantısında Fetö'ye destek veren, destek amaçlı konuşma yapan kişilerin tespit edilmesi ve acilen haklarında bir soruşturma başlatılması gereklidir. (Abdullah Harun / Kontrgerilla.com)
Paralel yapı-Futbol Yapılanması
Paralel yapı-24 Ağustos (2016) 'İstanbul Futbolda Fetullahçı Yapılanma 3 sanık' davası
GS'li eski futbolculara FETÖ davası
FB ve GS'de FETÖ ihraçları
Hakan Şükür'e FETÖ'den gözaltı kararı
Hakan Şükür ile CHP'li Tanal'a örgüt şoku
Fetö'nün Galatasaray'da yapılanmaya çalıştığını ilk kez dile getiren 2000'deki iddianame
(29 Mart 2017, 15:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: