15 Temmuz darbe girişimi sırasında TBMM'yi bombalayan uçakların kalktığı Diyarbakır'daki 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, 8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Kurmay Albay Ali Durmuş ve 2'nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan hakkında 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
24.03.2017 09:15 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili Diyarbakır'da görev yapan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı askerlere yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı.
22 Mart'taki gelişmeye göre, Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede soruşturma kapsamında tutuklu bulunan şüpheliler 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, 8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Kurmay Albay Ali Durmuş ve 2'nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan hakkında 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
6 UÇAK GASP EDİLEREK ANKARA'YA GÖTÜRÜLDÜ
Hazırlanan iddianamede FETÖ/PDY terör örgütü ve darbe girişimini ayrıntılı olarak anlatan savcı, 15 Temmuz günü Diyarbakır 8'inci Ana Jet Üssü'nden Yıldıray Korkmaz, Yavuz İstek, İbrahim Yozgat, Aziz Ersel Emanet, Ceyhan Karakurt, Fatih Şen, Ahmet Özdemir ve Erdem Erdoğan adlı pilotların 6 F-16 tipi savaş uçağını gaspederek, darbe girişimine destek amacıyla uçakları Ankara'ya götürdüklerini belirtti. Bu uçakların Ankara'da yapılan alçak uçuşlarda kullanıldıktan sonra darbecilerin karargahı niteliğinde olan Akıncı Hava Üssüne indiğini kaydeden savcı, darbeye teşebbüs ile ilgili olarak 8'inci Ana Jet Üssü'nde meydana gelen olaylara ilişkin yaklaşık 200 şüphelinin ifadesinin alındığını vurguladı.
BÜYÜK BİR KELLE ALACAĞIZ
8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe'nin darbe girişiminin meydana geldiği gün saat 16.00 sıralarında Casa uçağıyla Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğün törenine katılmak üzere İstanbul'a gittiğini belirten savcı, şüphelinin darbeye teşebbüs sırasında düğünde olduğunu kaydetti. Kartepe'nin kendi ifadesine göre darbeciler tarafından rehin alınarak Fenerbahçe Orduevi'ne götürüldüğü belirtilen iddianamede, incelenen HTS kayıtlarına göre Kartepe'nin savunmasının doğrulamadığı ifade edildi.
Şüphelinin telefonunda yapılan incelemede darbe girişimine dair konuşma kayıtlarının olduğunu belirten savcı, darbeye teşebbüsün Hava Kuvvetleri ayağının planlayıcılarından olan Ali Durmuş'un, 14 Temmuz günü saat 23.00 sıralarında Diyarbakır'a geldiğini, direkt olarak şüpheli Deniz Kartepe'nin konutuna gittiğini, Deniz Kartepe'ye 'Büyük bir harekat yapacağız, büyük bir kelle alacağız' dediğini vurguladı. Şüpheli Ali Durmuş'un bu ifadesi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişiminden söz ettiğini kaydeden savcı, 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı şüpheli Tümgeneral Atilla Darendeli'nin telefonunda darbe girişimine ilişkin olabileceği değerlendirilen konuşmalarının tespit edildiğini; diğer şüpheli Ali Durmuş'un ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliğinde Koordinasyon Şube Müdürü olarak görev yaptığını ve darbeye teşebbüsün Hava Kuvvetleri ayağını organize ve koordine ettiğini kaydetti. Şüpheli Bülent Gürdoğan'ın saat 23.00 sıralarında darbeci Semih Terzi'nin yanında bulunan Özel Kuvvetler'e ait birliklerin Ankara'ya götürülmesi için 2 adet Casa tipi nakliye uçağının temin edilmesi konusunda gayret gösterdiği belirtilen iddianamede, şüphelinin darbeci olmaları nedeniyle Ankara'da tutuklanan hava kuvvetleri mensuplarıyla sürekli telefon irtibatında olduğu ifade edildi. Şüphelinin Semih Terzi ve özel kuvvetler birliğinin Ankara'ya götürülmesi için Albay Özkan Edip Akgülay'a baskı yaparak ikna etmeye çalıştığını belirten savcı, Bülent Gürdoğan'ın darbe teşebbüsü sırasında 8'inci Ana Jet Üssünde darbecilerin taleplerinin yerine getirilmesi konusunda aktif destek vererek onlarla birlikte hareket ettiğini kaydetti.
Akar'ı Gülen'le görüştürmek isteyen general
Soruşturmada ilginç ayrıntılar da ortaya çıktı. Soruşturmayı yapan savcı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı, Fetullah Gülen ile görüştürmek isteyen Tuğgeneral Hakan Evrim'in 14 Temmuz günü Diyarbakır'a geldiğini, burada hassas hedeflemeye yarayan ve terörle mücadele için kullanılan lazer pod cihazını kendi geldiği F-16 savaş uçağına takarak tekrar Ankara'ya döndüğünü söyledi.
Savcı, cihazın büyük bir olasılıkla TBMM veya Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın vurulması sırasında kullanıldığını vurguladı.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Diyarbakır'da görev yapan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı 2 general ve 2 albaya yönelik soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Müstakim Türkyılmaz, hazırladığı iddianamede çarpıcı ayrıntılara yer verdi. İddianamede FETÖ/PDY terör örgütünün yapılanmasını anlatan savcı, dosyanın şüphelileri olan 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, 8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Kurmay Albay Ali Durmuş ve 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'ın eylemlerini de açıkladı.
2 GENERALİN 1.5 SAATLİK SIR GÖRÜŞMESİ
Savcı Türkyılmaz hazırladığı iddianamede, 8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe'nin darbe teşebbüsünden 3 gün önce, FETÖ/PDY terör örgütünün darbe planı çerçevesinde, aylık rutin planlamada olmamasına rağmen, aynı günlü 'ivedi' kodlu yazıyla Dalaman Hava Üssüne karşılıklı hizmet uçuşu için talepte bulunduğunu belirtti. Deniz Kartepe'nin 12 Temmuz'da darbe teşebbüsü sırasında Diyarbakır'dan F-16 uçaklarını gasp eden pilotlardan Ahmet Özdemir ile birlikte Dalaman'a F-16 uçağıyla gittiğini belirten savcı, şüphelinin aynı soruşturmada tutuklu bulunan 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli ile muhtemel darbe planı ile ilgili, 1.5 saat boyunca üs dışında baş başa görüştüğünü ve ifadesinde bu konudan bahsetmediğini söyledi. Kartepe'nin F-16'ları gasp eden pilotlardan Ahmet Özdemir ile 15 Temmuz günü saat 21.07 ile 21.59 arasında 4 kez telefonla görüştüğünü ifade eden savcı, bu saatlerde gaspedilen 6 adet F-16 savaş uçağının kalkış hazırlığında ya da pist başında bulunduğunu vurguladı.
UÇAĞINA DİYARBAKIR'DA LAZER CİHAZI TAKTIRMIŞ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı alıkonulduğu Akıncı 4'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'nda FETÖ/PDY terör örgütü lideri Fetullah Gülen ile görüştürmek isteyen Tuğgeneral Hakan Evrim'in 14 Temmuz günü, Diyarbakır 8'inci Ana Jet Üssü'ne gelerek, Tuğgeneral Deniz Kartepe ile görüştüğünü belirten savcı, Kartepe'nin ifadesinde bu görüşmeden hiç bahsetmediğini ifade etti. Tuğgeneral Hakan Evrim'in Diyarbakır'da hassas hedeflemeye yarayan ve terörle mücadelede F-16 savaş uçaklarında kullanılan lazer pod cihazını kendi kullandığı F-16 savaş uçağına montelediğini kaydeden savcı Evrim'in daha sonra bu uçakla Ankara'ya döndüğünü belirtti. Lazer pod cihazının terörle mücadele kapsamında nokta atışı yapılabilmesi amacıyla kullanılan özel bir hedef belirleme cihazı olduğunu ifade eden savcı, cihazın büyük bir olasılıkla TBMM veya Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın vurulması sırasında kullanıldığını vurguladı. Savcı, şüpheli Kartepe'nin lazer pod cihazının götürülmesi olayını da ifadesinde anlatmadığını belirtti.
FETÖ'CÜ 700 RÜTBELİNİN İSMİNİ GENELKURMAY VE MİT'E VERDİM
İddianamede Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimini organize eden ve darbenin başarılı olması durumunda MİT Müsteşarlığı görevine getirilecek olan Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in Muğla'da alınan ifadesine de yer verildi. İfadesinde 2015 yılında 7 ay süreyle Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanlığı görevine vekalet ettiğini belirten Sönmezateş, 'Bu süreçte FETÖ/PDY içinde bulunduğunu düşündüğüm yaklaşık 700 rütbelinin isimlerini araştırma yapmak üzere Genelkurmay üzerinden MİT ve emniyete sorulmak üzere bizzat verdim. Oradaki isimlerle ve operasyon sonrasındaki isimleri karşılaştırdığımda darbe teşebbüsüyle ilgili isimleri geçen Hakan Evrim, Kubilay Selçuk, Sami Özata ve Deniz Kartepe gibi isimlerin tamamının benim göndermiş olduğum 700 kişilik liste içerisinde olduğunu hatırlıyorum' dedi.
FETÖ ŞÜPHELİSİ GENERAL DÜĞÜNE CASA UÇAĞIYLA GİTMİŞ
Tuğgeneral Deniz Kartepe'nin 15 Temmuz günü Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğününe gitmek için saat 15.00 sıralarında 8'inci Ana Jet Üssü 202'nci Nakliye Filosuna ait Casa tipi uçakla İstanbul'a hareket ettiğini belirten savcı, 18.30'da İstanbul'a indiği ve 19.30'da düğünün yapıldığı Deniz Moda Kulübü'ne ulaştığını ifade etti. Kartepe'nin ifadesinde vekilini arayarak Diyarbakır'dan kalkan uçakları engellemeye çalıştığını söylediğini belirten savcı, ancak HTS kayıtları ve uçak gasp eden pilotların ifadesinin kendisini yalanlar mahiyette olduğunu ifade etti.
BOYDAKLAR'DAN DARBE SANIĞI ALBAYA 6 MİLYON LİRA
Konuyla ilgili ilginç bir bilgi daha ortaya çıktı. Diyarbakır'daki darbe girişimi soruşturmasında, 25 Nisan 2016 tarihinde Memduh Boydak ve Bekir Boydak'ın darbe sanığı Albay Bülent Gürdoğan'a 6 milyon lira havale ettiği ortaya çıktı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeli general ve albaylara ilişkin yaptığı soruşturmada ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. İddianameyi hazırlayan savcı, 2'nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'ın 25 Nisan 2016 tarihinde Memduh Boydak ve Bekir Boydak'tan iki işlemde toplam 6 milyon lira havale aldığını ve aynı tarihte Şükrü Boydak'a tek işlemde 6 milyon lira gönderdiğini belirtti.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Diyarbakır'da görev yapan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı 2 General ve 2 Albaya yönelik soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Müstakim Türkyılmaz, hazırladığı iddianamede çarpıcı ayrıntılara yer verdi. İddianamede, FETÖ/PDY terör örgütünün yapılanmasını anlatan savcı, dosyanın şüphelileri olan 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, 8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Kurmay Albay Ali Durmuş ve 2'nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'ın eylemlerini açıkladı.
İddianamede, Diyarbakır'da bulunan 8'inci Ana Jet Üssü'nde yaşanan gelişmeleri açıklayan savcı, şüphelilerden 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Albay Bülent Gürdoğan'ın 15 Temmuz gecesi Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'de bulunan ve kayıt özelliği olan 1348 no'lu MİLSEC telefonundan general Kemal Mutlum ile görüştüğünü belirten savcı, görüşmenin darbeci general Semih Terzi ve yanındaki özel kuvvet birliğini Ankara'ya götürmek için uçak tahsis edilmesine ilişkin olduğunu söyledi. Diyarbakır 8'inci Ana Jet Üssü komutan vekilliğini yapan Albay Özkan Edip Akgülay'ın Semih Terzi ve yanındaki özel Kuvvetlere bağlı askerlerin Ankara'ya gidebilmeleri için talep edilen 2 adet Casa uçağının kalkışına izin vermediği belirtilen iddianamede, şüpheli Bülent Gürdoğan'ın ise, bu durumu general Kemal Mutlum'a ilettiği ifade edildi. İddianamede, şüpheli Gürdoğan'ın, Semih Terzi'nin talebini yerine getirmeyen Üs Komutan vekili Akgülay'ın ikna edilmesi için Ankara'dan aranmasını talep ettiği vurgulandı. Şüpheli Bülent Gürdoğan'ın darbe teşebbüsü sırasında sürekli olarak darbecilerle telefon irtibatının bulunduğunu ifade eden savcı, darbecilerin Semih Terzi'nin uçaklarına kalkış izni vermeyen Albay Özkan Edip Akgülay'a baskı kurmaları konusunda şüpheli Gürdoğan'ı kullandıklarını vurguladı. Şüphelinin 6 adet F-16 tip savaş uçağının gasp edilmesi olayından sonraki bir saatlik dilimde Özkan Edip Akgülay'ın yanına geldiğini kaydeden savcı, Gürdoğan'ın yardım ve destekte bulunma bahanesiyle saat 23.00 sıralarında darbeci Semih Terzi'nin yanında bulunan özel kuvvet birliğinin Ankara'ya götürülmesi için 2 adet Casa nakliye uçağının temin edilmesi hususunda gayret gösterdiğini belirtti. Gürdoğan'ın darbeci olmaları nedeniyle Ankara'da tutuklanan hava kuvvetleri mensuplarıyla sürekli telefon irtibatında olduğu ifade edilen iddianamede, şüphelinin darbeci generalleri kendi telefonundan Özkan Edip Akgülay ile görüştürerek ikna etmeye çalıştığı belirtildi.
İddianamede, 22 Eylül 2016 tarihli Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna dikkat çeken savcı, raporun 26'ncı sayfasının 45 numara ile işaretlenen dipnotunda şüpheli Bülent Gürdoğan'ın isminin geçtiğini ifade etti. Hava Pilot Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'ın, 25 Nisan 2016 tarihinde Memduh Boydak ve Bekir Boydak'tan 2 işlemde toplam 6 milyon lira havale aldığını ve aynı tarihte Şükrü Boydak'a tek işlemde 6 milyon lira gönderdiğini belirten savcı, transferlerin dikkat çekici bulunduğunu kaydetti.
Aynı analizde, şüphelinin birinci derece yakın akrabalarının Boydak grubuyla yakın ilişkide olduğunun tespit edildiğini ifade eden savcı, bu gruba FETÖ/PDY terör örgütüne finans sağlama ve bu örgütle irtibatlı ve iltisaklı olduğundan bahisle TMSF tarafından el konularak kayyum atandığını, şüphelinin bu analizle FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatı ve iltisakı olduğunun tespit edildiğini belirtti.
UÇAKLARI KAÇIRANLARIN DOSYASI ANKARA'YA GÖNDERİLDİ
İddianamede, darbe girişimi sırasında Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden 8 şüphelinin 6 F-16 savaş uçağını gasbettikleri, Ankara'daki alçak uçuşlarda kullandıkları, bu uçakları daha sonra darbecilerin karargahı niteliğinde olan Akıncı Hava Üssüne indirdikleri belirtildi.
Darbeye teşebbüs girişimiyle ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca 8. Ana Jet Üssü'nde meydana gelen olaylar ve kişilere ilişkin yapılan soruşturmada yaklaşık 200 kişinin şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alındığına yer verilen iddianamede, bu kapsamda tutuklanan şüpheliler Yıldıray Korkmaz, Yavuz İstek, İbrahim Yozgat, Aziz Ersel Emanet, Ceyhan Karakurt, Fatih Şen, Ahmet Özdemir ve Erdem Erdoğan'ın Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden uçak kaçırdıkları hatırlatıldı.
İddianamede, bu şüpheliler hakkında 'yetkisizlik kararı' verilerek dosyalarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast planı
İddianamede, tutuklu sanık Kartepe'nin, FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olarak darbeye teşebbüs eden diğer şüphelilerle birlikte hareket ettiği ve aktif olarak darbe teşebbüsünde yer aldığı vurgulandı.
Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliğinde görevli olan sanık Durmuş'un darbe teşebbüsü eyleminin hava kuvvetleri ayağının planlayıcılarından olduğu belirtilen iddianamede, Durmuş'un, Kartepe ile yaptığı görüşmede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast planı için 'büyük bir kelle alacağız' şeklinde beyanlarda bulunduğu aktarıldı.
İddianamede suikast ve uçakların gasbedilmesine ilişkin, şunlar kaydedildi:
'Durmuş, yaptığı plan doğrultusunda darbe girişiminden 3 gün önce Diyarbakır'dan uçak gasbeden Eskişehir'de görevli pilotlardan Yavuz İstek'i arayıp, 'özel görev olduğunu' söyleyerek Diyarbakır'a gelmesini istemiştir. Talep doğrultusunda İstek, birliğinden izin alarak Diyarbakır'a gelmiştir. Durmuş'un ise darbe girişiminden bir gün önce Diyarbakır'a gelerek uçak gasbeden İstek ve İbrahim Yozgat ile Kartepe'nin evine giderek görüşme yaptıkları tespit edilmiştir. Yapılan görüşmede Durmuş, Kartepe'ye, 'büyük bir kelle alacağız' şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu sözden Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikaste yönelik eylemden bahsedildiği anlaşılmıştır. Görüşmenin ardından Durmuş, uçak kaçıran şüphelilerle toplantı yapmıştır. Bu toplantıda darbeye teşebbüs girişimi ve 8. Ana Jet Üssü'nden gasbedilen savaş uçaklarının kalkışının planlandığı değerlendirilmiştir.'
Darbe teşebbüsü planı için görüşmüşler
İddianamede, Darendeli ve Kartepe'nin FETÖ/PDY terör örgütünün darbeye teşebbüs planı çerçevesinde darbe girişiminden 3 gün önce aylık rutin plan dışında 'aynı günlü ivedi' ibaresiyle Muğla'nın Dalaman Askeri Havalimanı'na karşılıklı hizmet uçuşu planladıklarının belirlendiği yer aldı.
Darendeli'nin kendi özel aracıyla gittiği Dalaman Askeri Havalimanı'ndan Kartepe'yi alarak muhtemel darbe teşebbüs planıyla ilgili görüşmek amacıyla üs dışında 1,5 saat görüştüğü ifade edilen iddianamede, Darendeli'nin ifadesinde bu görüşmeden bahsetmediği aktarıldı.
İddianamede, sanık Gürdoğan'ın ise FETÖ/PDY terör örgütünün darbe girişiminde hava kuvvetleri ayağının planlayıcılarının Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nde yapmak istedikleri eylemlerin gerçekleşmesi için verdikleri emir ve talimatlar doğrultusunda hareket ettiği ve şüphelinin hakkında yapılan tespitlerden aktif olarak darbe teşebbüsü içinde yer aldığı kaydedildi.
İddianamede, şöyle denildi:
'Dini duyguları istismar etmek suretiyle güvenini kazandığı insanları yıllarca kendi planları doğrultusunda kullanan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gerçek yüzü anlaşılarak, devletin bu yapıyla etkin bir mücadeleye başlaması sonrasında silahlı terör örgütü kendi mensuplarını yeni ihdas edilen kadrolara yerleştirmek bir yana mevcut kadrolarını korumakta zorlanmıştır. Devlet kadrolarında tasfiye sürecine girildiği, ekonomik ve siyasi yönden zayıfladığı, örgütün 'mağdur edebiyatı' strateji üstüne kurulu algı yönetiminden de bir sonuç alamayacağını anlaması üzerine terör örgütünün lideri Fetullah Gülen'in bilgisi ve talimatıyla 15 Temmuz 2016 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde askeri hiyerarşi dışında kendilerini, 'Yurtta Sulh Konseyi' olarak tanımlayan örgüt üyesi 'üniformalı teröristler', Anayasayı askıya alarak, seçilmiş Cumhurbaşkanını görevden almak, meclis ve hükümeti ortadan kaldırmak amacıyla demokrasiye karşı silahlı darbe teşebbüsünde bulunmuşlardır.'
İstenilen ceza
İddianamede, dönemin 2. Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, 8. Ana Jet Üssü Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Kurmay Albay Ali Durmuş ile 2. Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan hakkında, 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
(24 Mart 2017, 09:15), son güncel.: (25 Mart 2017, 17:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: