Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında 2012'de düzenlenen 'Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı' sorularının sızdırıldığı iddiasına ilişkin 58'i tutuklu 82 sanığın yargılandığı davada, FETÖ üyelerinin kullandığı örgütün şifreli haberleşme programı Bylock'a ait yazışma içerikleri ilk kez mahkeme ortamında okundu.
23.03.2017 17:26 Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında, 2012'deki 'Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı' sorularının sızdırıldığı iddiasına ilişkin 82 sanığın yargılandığı dava başladı.
20.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
20 Mart'ta Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında, 2012'deki 'Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı' sorularının sızdırıldığı iddiasına ilişkin 82 sanığın yargılandığı dava başladı. FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında, 2012'deki 'Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı' sorularının sızdırıldığı iddiasına ilişkin 58'i tutuklu 82 sanığın yargılaması Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü duruşma salonunda başladı. Davanın ilk duruşmasına, 58 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ve sanık yakınları katıldı. Duruşmada, Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Hazine Müsteşarlığının avukatları da 'müşteki' olarak yer alıyor.
Davada, sanıklardan Ahmet Kahraman, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, iddialara ilişkin daha önce yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini, bu yüzden kamu davası açılamayacağını savundu. FETÖ üyelerinin haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını iddia eden Kahraman, arkadaşı adına kayıtlı bir telefon hattını 15 yıldır kullandıklarını, daha önce kızının kullandığı bu hattın 15 Temmuz darbe girişiminden sonra arkadaşı tarafından kapatıldığını anlattı.
Tutuksuz sanık Atanur Nalan Kahraman da hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Nalan Kahraman, sınavda matematik sorularının bazılarını kitapçık üzerinde değil peçete üzerinde çözdüğünü ve bu yüzden kitapçığında işaretleme olmadığını savunarak, FETÖ'nün finans kurumu Bank Asya'da da kızının okul taksitleri için hesap açtırdığını ve hesabı sadece bunun için kullandığını öne sürdü.
Sanıklardan Ertuğrul Günaydın ile HTS bağlantısının tesadüf olduğunu savunan Kahraman, Günaydın ile doğru-yanlış sayılarının ve çözülmeyen soru sayısının aynı olmasının da tesadüf olduğunu iddia etti.
Tutuklu sanıklardan Ertuğrul Günaydın, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, 'Şu anda dünyanın en tehlikeli terör örgütü FETÖ'ye üye olmakla suçlanıyorum.' dedi.
Günaydın, 2012'deki sınavın matematik testindeki 8 sorunun hepsine doğru cevap verdiğini hatırlamadığını belirterek, '2012'de eşimden boşandığım için sınava bir öğrenci gibi rahat hazırlandım. Bekar olduğum için kafam daha da rahattı, başarılı olmamı buna bağlıyorum. Benim bağlılığım sadece devletime, milletime ve bayrağımadır. Lanet olsun FETÖ'ye ve FETÖ'cülere.' ifadelerini kullandı.
Eğitim hayatı boyunca hep başarılı bir öğrenci olduğunu ileri süren Günaydın, sınavdaki soruların da kafasından çözebilecek kadar basit, işlem gerektirmeyen sorular olduğunu söyledi.
Sanıklardan Ahmet ve Atanur Nalan Kahraman çiftiyle soruları aldıkları iddiasının doğru olmadığını savunan Günaydın, 'Ankara'ya sınava gideceğim için Ahmet Bey ile telefonda görüştüm, kalacak yer sordum. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum.' diye konuştu.
İddianamede FETÖ'nün haberleşme aracı ByLock'u 'turuncu seviyede' kullandığı iddia edilen tutuklu sanık Ahmet Atilla Kavuran da üzerine atılı suçlamaları reddederek, 'ByLock hesabı ve yazışmaları bana ait değil, kabul etmiyorum. MASAK raporunda yer alan para transferini de müvekkilimle gerçekleştirdim. Daha önce başka bir bankaya başvurmuştum, cevap gelmeyince 2012'de Bank Asya'nın Elazığ Şubesi'nin avukatlığını yaptım.' dedi.
Tutuklu sanıklardan Fahrettin Albay da hakkındaki suçlamaları reddederek beraatini talep etti.
Mahkeme Başkanı Muhammet Karaca, tüm sanıkların savunmalarının ardından sanık avukatlarının savunmaları ve taleplerinin alınacağını belirtti.
Mahkeme, sanıklara girdikleri sınavda kendilerine ait soru kitapçıkları ve cevap anahtarlarının fotokopilerini dağıttı. Bazı sanıklar soru kitapçıklarının orjinalini görmek istediklerini söyledi.
Duruşmaya 22 Mart Çarşamba gününe kadar ara verildi.
22.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü Duruşma Salonu'nda görülen davanın ilk duruşmasına 58 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ile sanık avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Duruşmada, Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Hazine Müsteşarlığının avukatları da 'müşteki' olarak yer aldı.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanıklardan Dursun Ali Kurt, ' 6 Mayıs 2012'de yapılan sınavı kazandım. Gazetelerden söz konusunu sınavın iptal edildiğini öğrenince de Ankara 13. İdare Mahkemesine açtığım davayı kazanarak hakimliğe başladım.' dedi.
Kurt, kopya iddialarına ilişkin ÖSYM'nin hazırladığı raporda isminin geçmediğini öne sürerek, sınavın matematik testindeki 8 sorudan 6'sına 'ilköğretim seviyesindeki sorular' olduğu için doğru cevap verdiğini savundu.
'ByLock kullanmak suç değil'
Dava konusu soruların nereden sızdırıldığının henüz netleşmediğini ileri süren tutuklu sanık Kurt, 'Soruların ÖSYM'den alınıp alınmadığı bile belli değilken, ÖSYM çalışanları hakkında verilen takipsizlik kararı varken, hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. FETÖ üyeliği ile ilgili suçlamaları da kabul etmiyorum. Silahsız terör örgütü olmayacağı gibi, bu örgütün ne zaman silahlandığı da iddianamede yer almaktadır.' ifadelerini kullandı.
İddianamede, FETÖ üyelerinin şifreli haberleşme ağı ByLock uygulamasını kullandığı belirtilen Dursun Ali Kurt, 'ByLock uygulamasını indirmek de kullanmak da suç değil. ByLock delilleri usule uygun elde edilmemişti. Bu konuda verilmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. MİT tarafından tespit edilen bilgiler, delil olarak kabul edilemez. ByLock tespiti, yasak tespit niteliğinde değerlendirilmelidir. 2014'te ByLock girişi yaptığım ileri sürülen hat adıma kayıtlı ama giriş yapıldığını kabul etmiyorum.' diye konuştu.
Hayatı boyunca FETÖ ile ilgili hiçbir bağlantısı olmadığını iddia eden Kurt, FETÖ'nün hiçbir dernek ya da vakfına üye olmadığını öne sürdü.
Davanın bazı sanıklarıyla arasındaki HTS kaydının da 'arkadaş görüşmeleri' olduğunu ileri süren sanık Kurt, beraatını talep etti.
İddianamede, KPSS'deki bazı sorularda işlem yapmadığı, bazı sorularda ise yaptığı işlemin doğru cevaba götürmeyeceğinin anlaşıldığı belirtilen sanıklardan Ali Odabaşı da üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Hakimlik için atamasının yapılmadığından Adalet Bakanlığı ve HSYK'nın zarar görmediğini savunan Odabaşı, müştekilerin katılma taleplerinin reddine karar verilmesini talep etti.
Ali Odabaşı, adına FETÖ'nün finans kurumu Bank Asya'daki hesabın, avukatlığını yaptığı bir şirketin maaş ödemeleri için bulunduğunu ve hesabı 2013'te kapattığını ileri sürdü.
Tutuklu sanıklardan Mehmet Erdin de hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, 'Sınavı aylarca çalışarak bileğimin hakkıyla kazandım.' şeklinde konuştu.
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Kızılay Meydanı'ndaki demokrasi nöbetlerine katıldığını savunan Erdin, 'Sınav öncesi ya da sonrası FETÖ ile hiçbir illiyet bağım yoktur. Diğer sanıklarla yaptığım iddia edilen HTS kayıtları delil olarak kabul edilse de suç teşkil etmemektedir ve yapılan görüşmeler meslektaşlık hasebiyledir.' ifadelerini kullandı.
ByLock yazışmaları okundu
Tutuklu sanık Habil Kahraman, 20 Temmuz 2016'da ailesinin yanına bayram ziyaretine gittiği Çanakkale'nin Lapseki ilçesinde 'yurt dışına kaçmak isterken' yakalandığı iddiasını reddederek, 'Pasaportu olmayan birisi yurt dışına nasıl gidebilir? Bayramda ailemin yanına gittiğimde gözaltına alındım.' dedi.
FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u 'kırmızı seviyede' kullandığı belirlenen Kahraman da üzerine atılı suçlamaları reddederek, ByLock'u indirmediğini ve kullanmadığını öne sürdü.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Muhammet Karaca, Habil Kahraman'a ait telefon numarasını teyit ettikten sonra ByLock yazışmalarını okudu.
Kahraman'ın mahkemede okunan ByLock yazışmalarındaki bazı mesajlarının içerikleri şunlar:
- 'Bu arada hoca efendiden bir takke, bir tefarik ve bir de gömlek geldi.'
'(Mesajdaki 'Savunmayı verdin mi' sorusuna cevaben) Süreci biraz daha uzat dedikleri için bilgi belgeler geldikten sonra gerekçeli savunmamı yapacağım.'
'Evlerde temizlik yapıldı ama yine gözden geçirelim, cumartesi kahvaltı programı var, şehir dışından gelenler de var.'
'Benim hakkımda örgüt üyeliği, evrakta sahtecilik ve suçluyu kayırmaktan dava açıldı, iddianame yazıldı, şimdilik sen bil.'
'Arkadaşlara 'Bilirkişileri şikayet edin' demiştik, siz de verebilirseniz iyi olur.'
'İhraç kararı verildi, Metin Özçelik, Mustafa Başer, Mustafa Gürbüz (Bizim Başkan) ve ben 4 hakim hakkında, bekletmeden ihracı tebliğ ederler.'
'Benim karar ile Mustafa başkanın kararı morallerini bozmuş, 37'nin kararı da gecikmez ve büyük ihtimal ihraç olur diye düşünüyorlar, M. Erdin'de vardı... İhraç ile avukatlık sıkıntı olur diyor Erdil.'
'Bu arada bir rüya gördüm, hayırdır inşallah Amerika'ya gitmek için uçak bileti alıyordum, malum hanımın 10 senelik Amerika vizesi var.'
Yazışmaları reddeden Habil Kahraman, CMK'dan atanacak avukatının belirlenmesiyle detaylı savunma yapacağını belirtti.
Duruşmada, sanıklardan Abdullah Enis Ural, Fatih Mehmet Bayram ve Engin Nazlı da savunma yaptı.
Davanın yarınki duruşması sanık savunmalarıyla devam edecek.
23.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü duruşma salonunda görülen davanın duruşmasına 58 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Duruşmada Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Hazine Müsteşarlığının avukatları da 'müşteki' olarak yer aldı.
Tutuklu sanıklardan eski Diyarbakır Ağır Ceza Hakimi Özgüraslan Topçak, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, 'Ben memur çocuğuyum, devlet okullarında okudum. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olup 13 yıl avukatlık yaptım. Babamın ve ailemin ısrarıyla hakimliğe geçiş sınavına girdim.' dedi.
Diyarbakır Ağır Ceza Hakimi olarak verdiği kararlardan dolayı başarılı olduğu için ödüllendirildiğini savunan Topçak, müştekilik talebinde bulunan kurumların zarar görmediğini ileri sürerek katılma taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
FETÖ'nün haberleşme aracı 'ByLock' kullanımı konusunda hazırlanan raporun istihbari bilgi niteliği taşıdığı için delil sayılamayacağını öne süren Topçak, 'MİT'in adli kolluk görevi yoktur, mahkeme kararı da alınması lazımdı. Yargıtay kararına göre de delil niteliği taşımamaktadır.' ifadesini kullandı.
Mahkeme Başkanı Muhammet Karaca'nın 'kırmızı seviyede' 'ByLock' kullanıldığı belirlenen telefon hattının kendisine ait olup olmadığını sorması üzerine Topçak, 'Evet, telefon bana ait. Savunmamda da belirttim, bilirkişi raporu alınmasını talep ediyorum. Bu kişiler siber suçlardan da olabilir. IP numaramın çakışmış olabileceğini düşünüyorum.' yanıtını verdi.
Mahkeme Başkanı Karaca, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in, örgütün finans kurumu Bank Asya'ya para yatırılması talimatının ardından Topçak'ın 2014 yılında Bank Asya'daki hesabında 54 bin 893 liralık para akışı olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
'Aptal olmadığımı düşünüyorum'
Eski Safranbolu hakimi, tutuklu sanık Habip Doğan da 'ByLock' kullanımı gerekçesiyle tutuklandığını belirterek, 'Sınav sorularının bazıları işlem gerektirmiyordu. Bu soruları, işlem yapmadan doğru cevaplamayacak kadar aptal olmadığımı düşünüyorum. Matematik testi ile ilgili suçlamaları kabul etmiyorum. HTS kayıtlarının delil niteliği yoktur. Bu kişilerle ya sınav için ya da mesleki konularda görüşmüşümdür. ByLock listesinde ismim var ama ben kullanmadım.' dedi.
Sanıklardan eski İstanbul Anadolu Hakimi Alaattin Sabır ise hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, 'Sınavda kopya çekmedim, cevap anahtarımın aslını görmek istiyorum.' dedi.
FETÖ'nün haberleşme aracı 'ByLock'u indirmediğini ve kullanmadığını savunan Sabır, 'MİT'in ByLock tespitini kabul etmiyorum, delil niteliği taşımaz. Bu bilgiler CMK'ya uygun elde edilmediği için kesinlikle kanıt kabul edilemez.' savunmasında bulundu.
FETÖ elebaşı Gülen'in firari avukatı Nurullah Albayrak ile HTS kayıtlarında olduğu hatırlatılan Sabır, 'Görüştüğüm kişiler, arkadaşım ya da meslektaşım. Nurullah Albayrak ile görüşmem de bir arkadaşım vasıtasıyla oldu. İş ararken kendisiyle görüştüm ve sonrasında 1 yıla yakın yanında çalıştım. 7-8 yıldır da görüşmedim.' dedi.
Eski Diyarbakır Cumhuriyet Cavcısı Erdem Gençay da HTS irtibatı olduğu belirlenen FETÖ elebaşının avukatı Albayrak ile Ankara Adliyesinden tanıştıklarını, Albayrak'ın 'İyi bir ceza ve tazminat avukatı' olduğunu söyledi.
Eski Şabanözü Hakimi tutuklu sanık Fatih Başyiğit de 'Vatanımı, milletimi seven birisiyim. 22 yıl önce gittiğim bir dershane ve eski çalıştığım hukuk bürosunun maaş hesabından dolayı bugün huzurdayım. FETÖ'den nefret eden birisi olarak FETÖ üyeliğinden yargılanmak zoruma gidiyor.' diye konuştu.
Eski Karaman Savcısı Bahri Bayazıdoğlu ise savunmasında, 'İddianamede ByLock var da nasıl elde ettiğim yok. Böyle bir program indirmedim. Raporda önce 'turuncu listede' deniliyordu. Sonra da raporda kullanım seviyesiyle ilgili dikkate alınmaması gerektiği belirtiliyor. Velev ki oldu diyelim, bu, terör örgütü ile ilgimi gösterir mi?' savunmasını yaptı.
Duruşmada, sanıklardan Alpaslan Özdemir de savunma yaptı.
Davanın yarınki duruşması sanık savunmalarıyla devam edecek.
24.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü duruşma salonunda görülen davanın duruşmasının bugünkü bölümüne 58 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ve sanık yakınları katıldı.
Duruşmada Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Hazine Müsteşarlığının avukatları da 'müşteki' olarak yer aldı.
Tutuklu sanıklardan eski Devrek Hakimi Niyazi Kara, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, 'kopya çekilme' konusunda hazırlanan rapora itiraz etti.
FETÖ ile bir bağı olmadığını öne süren Kara, 'ByLock kullanımına ilişkin suçlamaları da reddediyorum. Programı indirmedim ve kullanmadım.' dedi.
Mahkeme Başkanı Muhammet Karaca'nın, FETÖ'nün haberleşme aracı 'ByLock'u kullandığı ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in firari avukatı Nurullah Albayrak ile HTS kayıtlarında olduğunu hatırlatması üzerine sanıklardan eski Senirkent Savcısı Gökhan Simavlı, savunmasında şunları kaydetti:
'Nurullah Albayrak'ı tanımam. Albayrak ile HTS kaydını bilmiyorum. ByLock kaydını da kabul etmiyorum, ne indirdim ne de kullandım. Okunan telefon numarası sana ait. İzmir'deki evimizi sattığımda parayı 2013'te Bank Asya'ya yatırdım, 2014 yılı ocak sonu ya da şubat başı gibi de eşimin memleketinde ev almak için çektim. FETÖ elebaşının para yatırın çağrısına rağmen bankadaki parayı çektim. İngilizce, matematik ve fen dersleri aldım, sınavdaki sorular ilköğretim düzeyindeydi.'
'ByLock'u savcı arkadaşım yükledi'
Sanıklardan eski Kozan Hakimi Halit Önder de dava konusu sınavı kazandıktan sonra Isparta Barosu Başkanlığı için aday olduğunu ve mülakata girmediğini ileri sürdü.
ÖSYM'nin sınavı iptal etmesinin ardından yürütmeyi durdurma davası açmadığını öne süren Önder, 'ByLock'un ne olduğunu cezaevinde öğrendim. Programı, evine ziyarete gittiğim savcı arkadaşım Ali Rıza Özkan yükledi. Bana 'WhatsApp tarzı ücretsiz bir yazılım var, telefonunu ver yükleyeyim.' dedi. Ben şifreli bir program olduğunu bilmiyorum. Kimin yolladığını bilmediğim, hadis mi ayet mi bilmiyorum bir iki defa dini içerikli mesaj geldi. Saklayacak bir şey yok, telefonu incelenmesi için savcılığa verdim. Bu programın örgütsel bir yönü olduğunu bilmiyordum ve böyle bir kastım da yoktur. Kimseyle görüşmedim ve mesajlaşmadım. Örgütsel bir araç olduğunu bilsem neden Ocak 2015'te sileyim?' ifadelerini kullandı.
Üniversiteyi kazandığında dershaneden bir hocasının aracılığıyla 'cemaat yurdunda' kaldığını savunan Önder, 'Üniversiteye giderken daha sonra FETÖ'ye ait olduğunu öğrendiğim bir yurtta kaldım. Eve çıkmam konusunda zorladılar ama kabul etmedim. Mahkeme, bunu suç olarak kabul edecekse Etkin Pişmanlık Yasasından faydalanmak istiyorum. MASAK raporunda yer almamasına rağmen Bank Asya'ya 35 bin lira yatırdığımı anlattım. Kooperatif evimi satmıştım, faizsiz olduğu için Haziran 2013'te yatırıp Ocak 2014 gibi çektim. FETÖ üyeliğiyle yargılanmak beni rencide ediyor. 17-25 Aralık'tan sonra da bu kişilerden kimse ile görüşmedim.' dedi.
İddianamede, FETÖ üyelerinin şifreli haberleşme ağı ByLock uygulamasını 'kırmızı seviyede' kullandığı belirtilen sanık Mehmet Ali Gültekin, uygulamayı kullanmadığını, evinde yapılan aramada ele geçirilen FETÖ elebaşının Irak'ta bir gazeteye verdiği açıklamanın yer aldığı kitapçığı da hatırlamadığını ileri sürdü.
Duruşmada sanıklardan Mahmut Karababa, Gökhan Yıldırım ve İsmail Koşar da savunma yaptı.
DAVAYA 27 MART PAZARTESİ GÜNÜ DEVAM EDİLECEK
Davanın 27 Mart'taki duruşması sanık savunmalarıyla devam edecek.
Böylece 58'i tutuklu 82 sanığın yargılandığı davanın ilk haftasında 26 sanık savunma yapmış oldu.
İDDİANAME
Davanın iddianamesinde, sınav sorularının ÖSYM Başkanlığı bilgisayar sistemlerinden FETÖ mensupları tarafından dışarı sızdırılarak, şüphelilere ulaştırıldığı ifade ediliyor.
Şüpheliler 'terör örgütü üyesi olmak', 'kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık' ve 'terör örgütü faaliyeti kapsamında resmi belgede sahtecilik' suçlarından 45 yıl 7 ay 15'er güne kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın sınavda usulsüzlük yapıldığı ve sorularının servis edildiğine yönelik suç duyurusu üzerine soruşturma başlatmıştı. Başsavcılık soruşturma sonucunda takipsizlik kararı vermiş ancak daha sonra dosyayı resen ele alarak soruşturmayı yeniden açmıştı.
FETÖ elebaşının 'sızma' emri
İddianamede, FETÖ'nün kuruluşu, ideolojisi, yapılanmasına ilişkin bilgiler verilerek, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, mensuplarına 'devletin kılcal damarlarına kadar sızma' emri verdiği anımsatıldı.
Talimat sonrasında örgütün, kitleler halinde, belli plan ve stratejiye göre, kamu kurum ve kuruluşlarında toplu kadrolaşma faaliyeti başlattığı kaydedilen iddianamede, örgütün toplu kadrolaşma için her türlü sınav sorusunu önceden ele geçirmeye başladığı belirtilerek, FETÖ çatı davası iddianamesindeki şu bölüm nakledildi:
'Devletin kamu kurum ve kuruluşlarında yapılacak bütün sınavlarda sorulacak sorular, birkaç gün önceden Paralel Yapı imamlarına sızdırılmıştır. Örgütün üst imamları, her dershanede sınav sorularını öğrencilere ulaştırmakla gizli görevlendirilmiş sorumlulara bunları vermiştir. Örgütün her dershanesinde çalınan sınav sorularını ideolojiyi benimseyen öğrencilere ulaştıran özel sorumluları bulunmaktadır. Sınav soruları bu yapı üyelerine önce Kur'an üzerine yemin ettirilip, sonra çözdürülerek sınavı kazanmaları sağlanıp kamu kurum ve kuruluşlarında topluca kadrolaşmaya gidilmiştir.'
Paralel yapı-18 Ağustos (2016) 'Ankara 2012'deki hakim-savcı sınavı yolsuzluğu 82 sanık' davası
(23 Mart 2017, 17:26), son güncel.: (25 Mart 2017, 11:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: