Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´e yargı yolunu açan tartışmalı kararı ve ardından Adalet Bakanlığı´nın hakkında başlattığı soruşturmayla gündeme gelen Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, ilginç bir karara daha imza attı. Kaçmaz, Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu´nun dinlendiği iddialarıyla ilgili delillerin kendi mahkemesince değerlendirilmesine hükmetti. Böylece kendisi de aynı soruşturma kapsamında soruşturulan Hakim Osman Kaçmaz, soruşturulan diğer hakim ve savcıların isimlerini öğrenebilecek. Eski Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, Ergenekon soruşturmasının en önemli kısmı olan teknik takibi eğer başka bir soruşturma ile deşifre ederseniz, Ergenekon´da diğer sanıklara ulaşmayı engellersiniz. Sakıncalı bir durum´ diyerek durumu değerlendiriyor. Kamuoyu hukukun komedi haline geleceği böyle garip bir soruşturmanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini merakla bekliyor. Bu garip durum akıllara, AYM üyesi Osman Paksüt´ün başvurusuyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın Ergenekon soruşturmasına bakan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi´ne hukuk kılıfı altında yapılan baskınını getirdi.
İkinci Organize Baskın girişimi: Dinleme iddialarını Kaçmaz soruşturacak
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´e yargı yolunu açan tartışmalı kararı ve ardından Adalet Bakanlığı´nın hakkında başlattığı soruşturmayla gündeme gelen Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, ilginç bir karara daha imza attı. Kaçmaz, Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu´nun dinlendiği iddialarıyla ilgili delillerin kendi mahkemesince değerlendirilmesine hükmetti. Böylece kendisi de aynı soruşturma kapsamında soruşturulan Hakim Osman Kaçmaz, soruşturulan diğer hakim ve savcıların isimlerini öğrenebilecek. Eski Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, Ergenekon soruşturmasının en önemli kısmı olan teknik takibi eğer başka bir soruşturma ile deşifre ederseniz, Ergenekon´da diğer sanıklara ulaşmayı engellersiniz. Sakıncalı bir durum´ diyerek durumu değerlendiriyor. Kamuoyu hukukun komedi haline geleceği böyle garip bir soruşturmanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini merakla bekliyor. Bu garip durum akıllara, AYM üyesi Osman Paksüt´ün başvurusuyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın Ergenekon soruşturmasına bakan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi´ne hukuk kılıfı altında yapılan baskınını getirdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´la ilgili verdiği tartışmalı kararlarıyla gündem olan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz yine çok tartışılacak bir karara imza attı. Kaçmaz, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı´nın (TİB) bugüne kadarki tüm dinleme kayıtlarının kontrol edilmesini istedi. Kararın alınmasına neden olan süreç YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu´nun telefonlarının dinlenip dinlemediğinin belirlenmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na yaptığı başvurunun reddedilmesiyle başladı. Eminağaoğlu´nun itirazı üzerine dosya Osman Kaçmaz´ın başkanlığını yaptığı Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gitti. Başsavcılığın kararını iptal eden mahkeme, bir Sulh Ceza hakiminin başkanlığında bilirkişilerden oluşan teknik bir heyet oluşturularak, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kayıtlarının incelenmesine karar verdi. Kaçmaz´ın başkanlığını yaptığı mahkemenin şikayetçi Eminağaoğlu´nun dinlenip dinlenmediğini sormak yerine mahkeme kararlarıyla telefon dinlemelerinin yapıldığı TİB´in şimdiye kadar izleme ya da dinleme yaptığı bütün telefon numaralarının incelenmesini istemesi tartışmaya neden oldu.
Hukukta böyle şey yok
TİB´in tüm kayıtlarının incelenerek Eminağaoğlu´nun dinlenip dinlenmediğinin ortaya çıkarılmasına hükmeden Kaçmaz´a hukukçulardan tepki geldi. Hukukta böyle bir olay yok diyen emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, dinlenip dinlenmediğini merak eden YARSAV Başkanı´nın Ankara Cumhuriyet Savcılığı´na yaptığı başvurunun idari bir başvuru olduğunu söyledi. Savcılığın gizliliği gerekçe göstererek ret kararı vermesine Ömer Faruk Eminağaoğlu´nun itiraz hakkı bulunmadığını vurgulayan Gündel, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi sadece Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın verdiği takipsizlik kararlarına itiraz yeridir. Teknik anlamda verilmiş bir takipsizlik kararı söz konusu olmadığı için bu, Sincan Ağır Ceza´nın itirazla bakabileceği bir karar değil diye konuştu.
Eski Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel: İnanmak istemiyorum. Bu karar ´yok´ hükmündedir
Başvurunun ve kararın kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini söyleyen emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, Hakkında bu kadar şaibe bulunan Osman Kaçmaz´ın böyle bir karar verebileceğine inanmak istemiyorum. Olay bildiğimiz gibi ise durum vahim. Mahkeme, yasada olmayan bir yetkiyi kullanmış durumda. Bu karar hukuken yok hükmündedir. Hiçbir mahkemenin, hiçbir hakimin buna dayanarak bir işlem tesis etmesi gerekmez dedi. ( Bugün)
Dinleme kararı veren hakimler deşifre edilecek
TİB yetkilileri durumu doğruladı. Hukuken tartışılan karara göre, bilirkişi heyeti TİB´de dinleme veya izlemesi yapılan tüm telefon numaralarını inceleyecek. Kayıtların kopyalanması gündeme gelebilecek. Davalarla ilgili yasal gizli dinlemeler öğrenilebilecek. Ayrıca dinleme kararlarını veren hakimler de deşifre olacak. Oysa, ilgili kanun, iletişimin tespiti ve dinlenmesi kararları gizli olduğunu karara bağlıyor. Ömer Faruk Eminağaoğlu da Kaçmaz´ın kararı üzerine soruşturmayı genişleten sulh ceza mahkemesine bilirkişi incelemesi sırasında bizzat tespitte bulunmak istediğini belirten dilekçe verdi. Eminağaoğlu´nun kendisine ve derneğe ait telefonların dinlendiği iddiasıyla MİT, Emniyet ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı görevlileri hakkında yaptığı suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ´kovuşturmaya yer olmadığı´ kararı vermişti. ( Zaman)
Kaçmaz´ın hamlesi İstanbul Organize´ye yapılan Kontrgerilla baskınını hatırlattı
Bu garip durum akıllara, AYM üyesi Osman Paksüt´ün başvurusuyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın Ergenekon soruşturmasına bakan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi´ne hukuk kılıfı altında yapılan baskınını getirdi. Yapılan baskında Organize Şube´deki bilgisayar harddisklerinin kopyası alınarak henüz mahkemeye bile yansımamış Ergenekon soruşturmasının kimlere uzandığı ve uzanacağı öğrenilmeye çalışılmıştı. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz´ün olaydan haberdar olur olmaz devreye girmesi ve İstanbul 1. Ağır Ceza´dan aldığı aramayı durdurma kararı ile Kontrgerillacıların baskını ve kopyalama işleminin tamamlanması son anda engellenmiş, elde ettikleri kopyalara da el konulmuştu. Soruşturmanın ilerleyen aşamasında Osman Paksüt´ün eşinin de Ergenekon Terör Örgütü şüphelisi olduğu ortaya çıkmıştı. Ferda Paksüt halen Ergenekon davası sanığı olarak yargılanıyor. Anayasa Mahkemesi üyesi olan kocası Osman Paksüt´ün de mahkeme bilgilerini Ergenekon sanıklarına sızdırdığı anlaşılmış, ancak mahkeme kararıyla yapılan telefon dinlemesinin sadece karısını kapsadığı ve onun görüşmesine tesadüfen takılan Osman Paksüt´ü kapsamadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi Osman Paksüt´e ceza veremeyeceğini açıklamış, ancak bu karara diğer mahkeme üyeleri tepki göstermişti ve karara şerh koydurmuştu.
Organize baskında Kontrgerillacıların soruşturma kayıtlarında aradığı devlet büyüğü kimdi?
Star Gazetesi´nin haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi üyesi Ali Osman Paksüt´ün dinlendiğine ilişkin iddialar üzerine geçtiğimiz ay soruşturma başlattı. Soruşturmayı yürüten Ankara savcıları, 22 Temmuz 2008´de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na ´gizli´ ibareli bir yazı göndererek, İstanbul Organize Şube Müdürlüğü´nün Osman Paksüt´ü izinsiz dinlediği yönünde ihbar alındığını bildirildi. Bu sebeple ´gerekirse emniyetteki bütün bilgisayar ve kayda el konulması´ talep edildi. Bu istediğine olumlu cevap alamayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 gün sonra bu kez Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı´na başvurarak istediği kararı aldı.
Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesi´nin 8 Ağustos 2008 tarihli kararı doğrultusunda Fatih savcıları Basri Taş, Sadık Gülyaz ve İstanbul Üniversitesi´nde görevli öğretim üyeleri Prof. Dr. Nizamettin Erduran, Prof. Dr. Aydın Akan ve Yard. Doç. Mehtap Yalçınkaya´dan oluşan heyet, 11 Ağustos´ta İstanbul Organize Şube Müdürlüğü´ne baskın yaptı. Ekip, önce garajdaki Organize Şube´ye ait araçlarda dinleme cihazı olup olmadığını inceledi. Daha sonra da Şube´ye giderek Ergenekon belgelerini, ses ve görüntü kayıtlarının örneğini alma girişiminde bulundu. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar da bunun üzerine üst mahkeme olan İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi´ne başvurarak Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesi´nin kararının kaldırılmasını talep etti. Üst mahkeme, Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesi´nin kararıdoğrultusunda sadece Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt´ün izinsiz dinlendiğine ilişkin belge olup olmadığına bakılabileceğini kararlaştırdı. Bilirkişiler de yapılacak işlemlerin dışına çıkarıldı. Bilirkişilerin çekilmesinden sonra incelemeye devam eden savcılar, Paksüt´ün dinlendiğine ilişkin herhangi bir belge bulamadı.
Savcı Öz son anda engellemişti
Osman Paksüt´ün yasadışı dinlenmesi var ise bunlara el koyması istenen ekip, Ergenekon soruşturmasının tüm gizli belgelerini kopyalamaya başladı. Ergenekon´la ilgili yakında yapılması beklenen çok önemli operasyon bilgilerinin yer aldığı belgeleri de kopyalamaya başlayan ve tüm belgelere el koymaya çalışan heyetin girişimini Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz son anda engellemişti. Savcı Öz´ün itirazıyla İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon soruşturmasının deşifre olmasıyla sonuçlanabilecek bir baskının durdurulmasını sağladı. Ekibin kopyaladığı bilgi ve belgelere el konuldu. ( Star, Vatan)
Belgeler alınsaydı Ergenekon soruşturması engellenirdi
Eski Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, organize şekilde gerçekleştirilen Kontrgerilla baskını üzerine şaşkınlığını ifade etmiş ve Organize Şube´nin özel yetkili savcılara bağlı çalıştığına dikkat çekmişti. Buradaki evrakların gizli olduğunu vurgulayan Petek, Bilirkişiler belgeleri alsaydı soruşturma engellenebilirdi. Meslek hayatımda bu tür bir baskına şahit olmadım. demişti.
Ergenekon soruşturmasının en önemli kısmı olan teknik takip başka bir soruşturma ile deşifre edilirse, Ergenekon´da diğer sanıklara ulaşmak engellenir
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü´nün özel yetkili savcılara bağlı çalıştığını anlatan Petek, buradaki evrakların gizli olduğunu, ortaya çıkması durumunda soruşturmaların tehlikeye düşebileceğini kaydetti: Bilirkişiler Organize Şube´deki belgeleri alsaydı Ergenekon soruşturmasını engelleyen bir durum ortaya çıkabilirdi. Ergenekon savcısı, delilden sonuca gittiğine iddianamede yer veriyor. Ergenekon soruşturmasının en önemli kısmı olan teknik takibi eğer başka bir soruşturma ile deşifre ederseniz, Ergenekon´da diğer sanıklara ulaşmayı engellersiniz. Sakıncalı bir durum.
(07 Ekim 2009, 10:15)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Haklarından 2008´de soruşturma başlatılan hakim ve savcılar manşetlerimiz
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
Sincan hakimi Osman Kaçmaz için başlatılan soruşturma haberlerimiz
Osman Kaçmaz´la ilgili manşetlerimiz
Paksüt & Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın Ergenekon belgelerini ele geçirme baskını
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri