Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik, birbirleriyle bağlantılı olduğu için birleştirilen iki davada, FETÖ/PDY'yle bağlantılı oldukları iddia edilen ve aralarında eski Erzurum Baro Başkanı Mehmet Güzel ile sözde 'avukatların il imamı' olduğu iddia edilen öğretmen Hasan Aslan'ın da bulunduğu 7'si avukat 10 sanığın yargılanmasına devam edildi.
18.03.2017 12:10 Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik, birbirleriyle bağlantılı olduğu için birleştirilen iki davada, FETÖ/PDY'yle bağlantılı oldukları iddia edilen ve aralarında eski Erzurum Baro Başkanı Mehmet Güzel ile sözde 'avukatların il imamı' olduğu iddia edilen öğretmen Hasan Aslan'ın da bulunduğu 7'si avukat 10 sanığın yargılanmasına devam edildi.
17 Mart'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar eski Baro Başkanı Mehmet Güzel, Şerafettin Yaşar Laloğlu, Hakan Dişkeser, tutuksuz sanıklar Halil Timurhan Gür, Lokman Pirim, Mehmet Salih Bayoğlu, Serhat Akbulut ile sanık avukatları katıldı.
Duruşmaya, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden Van Yüksek Güvenlik Cezaevinden Fatih Topal, Bayram Candan Elazığ T Tipi Cezaevinden ve Hasan Aslan ise Rize L Tipi Cezaevinden katıldı.
Geçen celse savunma yapmayan eski Baro Başkanı Güzel, savunmasında, iddianamede şikayete esas olan olayın baro başkanlığı döneminde çekememezlik üzerine olduğunu ileri sürdü.
Örgütle bağlantılı Ufuk Nil ve Aktif Eğitim şirketlerinin icra takipliğine bakması olduğunu belirten Güzel, 'Bu şirketlerle ilgili davaları aldık, takip ettik. İddianamenin beyanlar kısmında örgüt üyeliğiyle ilgili olarak ifade özgürlüğü kapsamında yaptığım görüşmeler vardır. Bir açıklamada benim hiçbir açıklamam olmamasına rağmen fotoğrafımı çekip ben yapmışım gibi gösterildi.' dedi.
Güzel, bir başka açıklama olarak kapatılan Şifa Hastanesiyle ilgili olduğunu anlatarak, şunları ifade etti:
'Sözleşme yenileme döneminde çıkan sıkıntıdan dolayı dava açmamı istediler. Şirket yetkilileri SGK hakkında şikayet metni istedi, ben de hazırladım. Seyfullah Gülen'le ilgili onun ve oğlunun adının olduğu cinsel istismar davası kapsamında tekzip yazılmasını istediler. Haber yapılması için ben verdim. Orada 'hoca efendi' gibi bazı ibareler var. Onları ben yazmadım. Tekzip sadece avukatlık mesleğiyle ilgili olduğu için suç unsuru olduğunu düşünmüyorum. Zaman gazetesi ve Samanyolu'nun kapatılmasıyla ilgili açıklama yapmamı istemeleri üzerine fikir beyan ettim.'
Görüşlerinin ve ifadelerinin hukuk değerleri içerdiğini savunan Güzel, yurt dışında çıkışıyla ilgili olarak gezi amaçlı ve çocukların eğitimi için gittiklerini söyledi.
Güzel, birlikte gezmelerinin suç unsuru olarak değerlendirildiğini anlatarak, 'Bizim ki sosyal bir faaliyet. Bank Asya'da hesabımın olma sebebi ise oranın avukatlığını bir dönem yapmam.' dedi.
ByLock programını kullanmasına yönelik olarak Güzel, şunları ifade etti:
'Şirket üyeleriyle görüşmelerimiz esnasında birbirimize internet paylaşımımız oluyordu. Ben bu programı yüklemedim. Mehmet Tahir Tekin, bir konu hakkında görüşmelerim için bana program yükledi. Bu program üzerinden yazışmalarımız oldu ama ben bu programın ne olduğunu hatırlamıyorum. Toplantılara katılma konusunda ben sadece bu grubun değil diğer grupların da sohbetlerine katıldım. Katılma sebebim hem siyasi kimliğim hem de merakım. Gidip toplandığımızda sosyalleşme amacıyla birlikte olduk. Bizden önce toplantıya katılanlar biraz şanslıymış. Onlar içip, eğlenip, sohbet yapıyorlarmış, sosyalleşiyorlarmış. Biz bir şeyler okuyup sonrasında gırgır, muhabbet etmişiz.'
Sanık Gür'ün şahsına ait internet paylaşımına izin vermesi konusunda Güzel, 'Timurhan beyle komşuyuz, evimiz yakın mesafede. Beraber bahçede oturduğumuz zamanlarda internetinin şifresini vererek kullanmamıza izin vermiştir. Kendisi merttir hatta gelen misafirlerimin bile kullanmasına izin verdiği olmuştur.' dedi.
Aynı konu hakkında Dişkeser ise 'Gür'ün internet hattını kullandım. 2014 Hazirandan tutuklanana kadarki süreç içerisinde kullandığım oldu. Dosya kapsamında ByLockla ilgili doğrudan Timurhan Gür'le eş değer şekilde bana ait bir numara varsa bu bana aittir.' ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek eksik hususların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
23.02.2017 GÜNKÜ İLK DURUŞMADA YAŞANANLAR
Davanın 23 Şubat'ta görülen ilk duruşmasında ise şunlar yaşanmıştı:
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları öne sürülen aralarında eski Erzurum Baro Başkanı Mehmet Güzel'in de bulunduğu 4 avukatın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmalarına başlandı.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dün başlayıp gece saatlerine kadar devam edip yaklaşık 12 saat süren duruşmada, avukat olan tutuklu sanıklar eski Baro Başkanı Mehmet Güzel, Şerafettin Yaşar Laloğlu, Hakan Dişkeser ile tanıklar ve avukatları hazır bulundu. Van Yüksek Güvenlik Cezaevinde tutuklu olan sanık Fatih Topal, duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.
'Fetullah Gülen'i iki kere gördüm'
Sanık Dişkeser, savunmasında, ofisinde ele geçen evrakların birçoğunun müvekkilliğini yaptığı kişilere ait resmi evraklar olduğunu ileri sürdü.
Programdan sadece buluşma günü konusunda yazışmalar yapıldığını öne süren Dişkeser, şöyle konuştu:
'Programlardan biri Line adlı programdı. Viber ise şifreyle girilen programdı. İletişim kurabilmek için karşı tarafın onayı gerekiyordu. Çağrı yoktu, sadece mesajlaşma vardı. Hasan Arslan telefon kullanmadığını internet kullandığını söylemesi üzerine yükledim, kullandım. Aklıma başka birşey gelmedi. Cemaat sohbetlerine tamamen dini duygularla gittim. Sohbetlerde herhangi bir plan yapılmadı, emir verilmedi. Ayrıca Amerika'ya gittiğim doğrudur. Çocukların eğitimi için gittik. Orada Hasan Arslan ayarlama yaptığını söyledi. Fetullah Gülen'i iki kere gördüm, o da mescitteydi. Birebir görüşmemiz olmadı. Gitme amacımız bu değildi.'
'Oraya gittiğimizde de bireysel görüşmemiz olmadı'
Sanık Laloğlu da Amerika'ya gidiş iddialarının doğru olduğunu anlatarak 'Amaç sadece çocukların yurt dışında okuyabilmeleri için eğitim kursu ayarlayabilmekti, Gülen'le görüşme değildi. Teklif geldiğinde hoşumuza gitmedi. Oraya gittiğimizde de bireysel görüşmemiz olmadı.' dedi.
Laloğlu, katıldıkları sohbetlerin sadece dini amaçlı, saf ve temiz toplantılar olduğunu öne sürerek, şöyle dedi:
'Yapıyı tam olarak bilmem. Sadece sohbetlere gittik. Başka türlü planlar olsa orada MHP'li ve CHP'li kişilerde vardı. Farklı birşey olsa onlar ciddi tepki gösterirlerdi. Bu yapılanmanın üç gruba ayrıldığı söylendi. İhanet, ibadet ve ticaret. İhanet edenler ya içeride ya da kaçak. Ticaret yapanlar belli. Geriye ibadet yapan bizler kaldık. Bank Asya'yla ilgili olarak yıllar önce kredi kartı almak için hesap açtım. 2012 yılının dokuzuncu ayında da tüm hesap hareketlerimi sonlandırdım. ByLock çıkmasıyla ilgili olarak da çok şaşırdım.'
Sanık Mehmet Güzel, dosya kapsamında yeterli bilgiye sahip olmadığını öne sürerek savunma yapmak için ek süre talep etti.
Cumhuriyet savcısının sanıkların tutukluluk hallerinin devamına yönelik mütalaasını sunmasının ardından sanık avukatları mütalaaya katılmadıklarını, müvekkillerinin terör örgütüyle bağlantılı olmadıklarını savunup tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, sanık Güzel'in savunmasını hazırlaması amacıyla duruşmayı erteledi.
25 TEMMUZDA GÖZALTINA ALINMIŞLARDI
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 25 Temmuz'daki operasyonda 7 avukat yakalanmıştı. Erzurum Barosu'na kayıtlı avukatlar Mehmet Güzel, Hakan Dişkeser, Şerafettin Yaşar Laloğlu, Osman Akın, Hatip Dursun, Nurullah Arıcı ve Fatih Topal gözaltına alınmıştı.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve birleşen dava kapsamındaki iki ayrı iddianamede, Hasan Aslan hakkında 'avukat ünitesinden sorumlu imam' olduğu, Bank Asya'da hesabının bulunduğu, avukatlarla yapılan toplantıyı organize ettiği, kullanıcısı olduğu ByLock'u başkalarına da yüklediği anlatılıyor.
Bayram Candan hakkında ise Bank Asya'da hesabının bulunduğu, avukatlara yönelik sohbetlerde bulunduğu, terör örgütüyle bağlantılı kişilerin davalarının takibini sağladığı aktarılan iddianamede, kullanıcısı olduğu ByLock'u başkalarına da yüklediği, terör örgütünün yöneticiliğini yaptığı ve terör örgütüne üye kazandırmaya yönelik faaliyetlerinin olduğu belirtiliyor.
İddianamede, diğer sanıklardan Halil Timurhan Gür'ün sadece ByLock kullanıcısı olduğu iddia edilirken, Mehmet Salih Bayoğlu'nun, ByLock kullanıcısı olduğu, sosyal medya üzerinden paylaşımlar yaptığı, etkin pişmanlıktan yararlandığı, sanık Lokman Pirim'in Bank Asya'da hesabının bulunduğu ve sohbetlerde bulunduğu, diğer sanık Serhat Akbulut'un ise ByLock kullanıcısı olduğu ve sohbetlere katıldığına dikkat çekiliyor.
FETÖ/PDY ile irtibatlı olmakla suçlanan avukatlardan eski Erzurum Baro Başkanı Mehmet Güzel, Şerafettin Yaşar Laloğlu, Hakan Dişkeser, Fatih Topal'ın cemaate mensup kişiler olarak bilindikleri ve örgütün toplantılarına katıldıklarının yer aldığı iddianamede, usulsüz dinlemelere ilişkin tutuklamaya sevk sonrasında serbest kalan faillere ilişkin Güzel, Dişkeser, Laloğlu ve Topal'ın toplanarak basın açıklaması yaptıkları ve Dişkeser'in sözcü olarak sürekli beyanda bulunduğu kaydediliyor.
İddianamede, Dişkeser'in, 17 Aralık iddialarının yolsuzluk, rüşvet ve usulsüzlük olduğuna ve 15 Temmuz günü 'Darbe girişimi yapan Gülenciler değil, TSK içindeki Atatürkçü komutanlar' şeklinde paylaşımı retweetlediğine işaret ediliyor.
Tanık ifadelerinden elde edilen bilgiler dahilinde iddianamede, sanıklardan Güzel, Dişkeser ve Laloğlu'nun yurt dışına birlikte çıktıkları, Dişkeser ve Laloğlu'nun Pensilvanya'ya geçerek Gülen'in kaldığı yerleşkede kaldıkları, 17-25 Aralık'tan sonra da örgüt faaliyetlerine katılmaya devam ettikleri ve Bank Asya'da tüm sanıkların hesaplarının olduğu vurgulanıyor.
İddianamede, sanıklardan Güzel, Dişkeser, Topal, Laloğlu, Gür, Pirim, Bayoğlu ve Akbulut hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle, diğer sanıklar Aslan ve Candan'ın 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
(18 Mart 2017, 12:10)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: