Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olma suçlamasıyla 7'si rütbeli polis ile 1 sağlık çalışanının ayrı ayrı yargılandığı davalar Fetö üyeliği sabit görülerek 6'şar yıl 3'er ay hapis cezalarıyla sona erdi. Diğer taraftan iki ayrı davada toplam 24 öğretmenin Fetö üyeliğinden yargılanmasına başlandı. Bir başka davada ise 1 subayın davası başladı.
05.03.2017 10:43 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olma suçlamasıyla 7'si rütbeli polis ile 1 sağlık çalışanının ayrı ayrı yargılandığı davalar Fetö üyeliği sabit görülerek 6'şar yıl 3'er ay hapis cezalarıyla sona erdi. Diğer taraftan iki ayrı davada toplam 24 öğretmenin Fetö üyeliğinden yargılanmasına başlandı. Bir başka davada ise 1 subayın davası başladı.
İşte o davalar:
1) Sanık Yunus Usluer
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olma suçlamasıyla yargılanan iki eski emniyet mensubuna 6'şar yıl 3'er ay hapis cezası verildi.
28 Şubat'ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde emniyet amiri olarak görev yaparken meslekten ihraç edilen tutuklu sanık Yunus Usluer ve avukatı Tahir Hakkı İskender katıldı.
Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Usluer, üzerine atılı suçlamaları reddetti.
Usluer, FETÖ'nün darbe teşebbüsünden 10-15 gün önce bozulan cep telefonunu çöpe atarak yerine tuşlu telefon aldığını iddia ederek, düzenlenen ByLock raporunu kabul etmediğini söyledi.
İddianamede telefon görüşmesi yaptığına dair HTS kayıtları yer alan 2 FETÖ/PDY sanığının da meslektaşı olduğunu anlatan Usluer, bu kişilerle görev icabı görüştüğünü ifade etti.
Duruşmada, mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı Hasan Gündüz, sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasından 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanığın, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapsine, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarı göz önüne alınarak da yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verdi.
2) Sanık Halim Alımcı
28 Şubat'ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki diğer duruşmaya, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde komiser yardımcısı olarak görev yaparken meslekten ihraç edilen Halim Alımcı ve avukatı Tahir Hakkı İskender katıldı.
Alımcı, önceki savunmalarını tekrar ettiğini ve suçsuz olduğunu belirterek, beraatını istedi.
Avukat İskender ise müvekkilinin, tutuklu bulunduğu süre, aile ve sosyal durumu ile kaçmaya dair şüphe bulunmamasını göz önüne alınarak tahliye edilmesi talebinde bulundu.
Duruşmada mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı Hasan Gündüz, sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasından 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanığın, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapsine, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarı göz önüne alınarak da yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine hükmetti.
3) Sanık Yunus Emre Obuz
28 Şubat'ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki diğer duruşmaya, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde komiser yardımcısı olarak görev yaparken meslekten ihraç edilen tutuklu sanık Yunus Emre Obuz ve avukatı Murat Yılmaz katıldı.
Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Obuz, üzerine atılı suçlamaları reddederek 'ByLock' kullanmadığını öne sürdü.
Obuz, FETÖ/PDY üyeliğinin söz konusu olmadığını öne sürerek tahliyesini talep etti.
Duruşmada mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı Hasan Gündüz, sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasından 5 yıldan 10 yıla kadar cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaaya ilişkin savunması sorulan Obuz, 'hakkında, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturmayan bir delille böyle bir suçla ceza talep edilmesinin kendisini üzdüğünü' söyledi.
Avukat Yılmaz da mütalaaya katılmadıklarını belirterek iddianamede sanığın suç kastı olduğuna dair hiçbir belge veya itirafın bulunmadığını savundu.
Davayı ilk duruşmada karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığın, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapsine, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarı göz önüne alınarak da yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verdi.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanığın 'örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı', 'silahlı terör örgütü üyesi olduğu' suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.
4) Sanık Özlem Gemici
1 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı' iddiasıyla tutuklu bulunan, görevindeyken meslekten ihraç edilen sanık Özlem Gemici ile avukatı Tülay Sinan katıldı.
Duruşmada söz verilen sanık Gemici, hakkındaki iddiaları reddederek ByLock kullanmadığını ileri sürdü.
KHK ile kapatılan derneğe üye olmadığını, iş aradığı dönemde 20 gün burada sekreterlik yaptığını ifade eden Gemici, daha sonra kendisine 'ayak işleri' yaptırıldığı için işinden ayrıldığını ifade etti.
Avukat Sinan da sanığın çalıştığı döneme dair sigorta evrakını dosyada sunduklarını anlatarak, müvekkilinin ByLock kullanmadığını savundu.
Müvekkilinin örgütle ilgili itiraf edebileceği bir bilgisi bulunmadığını kaydeden Sinan, tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, Gemici'yi, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarı göz önüne alınarak yurtdışına çıkış yasağı getirilen Gemici'nin tahliye edilmesine karar verildi.
5) Sanık Hakan Başkal
28 Şubat'ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Hakan Başkal ve avukatı Murat Yılmaz katıldı.
Kimlik tespitinin ardından sanığa hakkındaki iddia ve suçlama hatırlatıldı.
Başkal, savunmasında üzerine atılı suçlamaları reddederek, ByLock indirmediğini ve kullanmadığını ileri sürdü.
Evindeki arama sırasında el konulan cep telefonunu 1,5 yıldır kullandığını dile getiren Başkal, 'Telefonu ikinci el olarak aldım fakat nereden aldığımı hatırlamıyorum. Eğer yapılan incelemede ByLock tespit edilmişse benden önceki sahibi indirmiş olabilir.' ifadelerini kullandı.
Başkal, FETÖ terör örgütüyle hiçbir ilişkisi olmadığını savunarak tahliyesini istedi.
Duruşmada, mütalaa veren Cumhuriyet Savcısı Hasan Gündüz, sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamasından 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Başkal'ı, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Daha sonra tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarı değerlendirilen sanığın yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verildi.
İddianameden
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanığın 'örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı', 'silahlı terör örgütü üyesi olduğu' suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.
6) Sanık Murat Yılmaz
2 Mart'ta Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı' iddiasıyla tutuklu bulunan, komiser yardımcılığı görevindeyken meslekten ihraç edilen tutuklu sanık Murat Yılmaz ve avukatı Murat Altun katıldı.
Savunmasında suçlamaları reddeden Yılmaz, 'ByLock' kullanmadığını öne sürerek, tahliyesini istedi.
Avukat Altun da müvekkilinin 15 Temmuz'da devletin yanında olduğunu belirterek, sanığın tutuklu kaldığı sürenin göz önüne alınıp, kaçma şüphesi bulunmaması nedeniyle tahliyesini talep etti.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapsine hükmetti.
Mahkeme, sanığın, tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alarak, yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verdi.
7) 11 sanık öğretmen
Kocaeli'nde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla haklarında dava açılan, daha önce meslekten ihraç edilen 11 tutuklu öğretmenin yargılanmasına başlandı.
2 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu 11 sanık ve avukatları katıldı.
Duruşmada söz verilen sanıklardan Ahmet Ali Acıyan, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Çeşitli avantajlar sağladığı için Bank Asya'da hesap açtığını savunan Acıyan, 2014 yılı sonunda evini sattığı için bu bankadaki hesabına yaklaşık 100 bin lira yatırdığını söyledi.
Aradan 2-3 ay geçtikten sonra yeni bir ev alınca bu parayı çektiğini ifade eden Acıyan, Gülen'in çağrısından haberinin olmadığını öne sürdü.
Mahkeme Başkanı Yılmaz Boyraz'ın, evinde ele geçirilen 1 doları sorması üzerine Acıyan, bunun düğünde çocuğunun yerden topladığı para olduğunu iddia etti.
Sanık Acıyan, 1 doların bahsedilen özel seriden olmadığını, polis ekiplerinin ev aramasında çıkınca 1 dolardan haberi olduğunu savundu.
Evinde, terör elebaşısı Fetullah Gülen'in sözünün yer aldığı çerçeveli tablonun sorulması üzerine Acıyan, 'Bana düğünümde hediye gelen bir eşyadır. Gülen tarafından söylenmiş söz olduğunu tahmin ediyorum. Evde asılı duruyordu. Örgütsel yanı yoktur.' şeklinde konuştu.
Sanık avukatı Şeref Gönenli de suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak, kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığı gerekçesiyle müvekkilinin tahliyesini istedi.
'2011'de siyer yarışması için öğrencilere 'Sonsuz Nur' dağıttık'
Sanık Zekeriya Özkan da hakkındaki suçlamaları reddetti. Evinde bulunan 15 ciltlik Sızıntı dergisinin öğrencilik döneminde kendilerinden önceki kiracı tarafından bırakıldığını ileri süren Özkan, okumak için alarak sakladığını söyledi.
Evinde ele geçirilen 1 dolar ve 1 riyalin kayınpederi tarafından umre dönüşü hatıra amaçlı getirildiğini ifade eden Özkan, bunların özel ve aranan seriden olmadığını öne sürdü.
Özkan, Zaman gazetesine üniversite sınavlarına hazırlık için deneme verdiğinden dolayı abone olduğunu dile getirerek, çok sürmeden 2015 yılında bu aboneliğini kapattığını kaydetti.
Oğlunun Derince'de, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı bir Kuran kursunda hafızlık eğitimi aldığını anlatan Özkan, 'Buradaki görevli arkadaş 'sizden yardım bekliyoruz' dedi ve bağış zarfı verdi. Ben de müdüre danışarak 8-10 zarfı öğretmenlere dağıttım. Örgütle ilgisi yoktur. Kimseden zorla bağış toplamadım. Bunları sonra Kuran kursuna teslim ettim. Tahliyemi talep ediyorum.' ifadesini kullandı.
Avukatı Elvan Bağ Canbaz ise müvekkilinin örgüt üyesi olmadığını savunarak, tahliyesini istedi.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Kenan Gülün, Ahmet Ali Acıyan, Mahmut Erkan ve Zekeriya Özkan'ın tutukluluk halinin devamına, diğer sanıkların adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
8) 13 öğretmen sanık
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla haklarında dava açılan, daha önce meslekten ihraç edilen 12, bir de KHK ile kapatılan özel okul öğretmeninin yargılanmasına başlandı.
3 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu 13 sanık ve avukatları katıldı.
Duruşmada söz verilen sanıklardan Harun Karaşahin, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Faizsiz bankacılık yaptığı için Bank Asya'da 2002'de hesap açtığını belirten Karaşahin, örgüt lideri Fetullah Gülen'in talimatıyla bu hesaba para yatırmadığını savundu.
Karaşahin, iddianamede yer alan miktarın hesaplar arası işlemler sonucunda mükerrer toplamalar yapılarak bulunduğunu iddia ederek, başka bankalarda da hesabının olduğunu kaydetti.
Telefonuna ByLock yüklemediğini öne süren Karaşahin, kendisinin 'teknolojik özürlü' olduğunu aktardı.
Mahkeme Başkanı Boyraz'ın evinde hard diski sökülmüş bir bilgisayar bulunmasını sormasına ilişkin Karaşahin, 'Eşim FEM dershanesinde çalışıyordu. Dershane kapatılınca eşime tazminat yerine bilgisayar verdiler. Onun hard diski bozuktu. Ben de söküp attım. Örgüt üyesi değilim. Tahliyemi talep ediyorum.' diye konuştu.
Sanık avukatı Mehmet Ufuk Onay da suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak, kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığı gerekçesiyle müvekkilinin tahliyesini istedi.
'2 uydurma isim verdim'
Sanık Coşkun Aydoğan, hakkındaki suçlamaları ağlayarak reddetti. ByLock kullanmadığını ifade eden Aydoğan, soruşturma kapsamında savcılıktayken kendisinden isim istendiğini bildirdi.
Bu sırada 2 kişinin ismini verdiğini ancak bu isimlerin uydurma olduğunu dile getiren Aydoğan, 'İsim verirsem serbest kalırım diye düşündüm. Bu kişileri hatırlamıyorum. Gazeteden okuyup yurt dışına kaçtığını duyduğum bir ismin telefonuma ByLock yüklediğini söyledim. Doğru değildir. ByLock kullanmadım, yüklemedim. Sağlık sorunlarım var. Kaçma, delil karartma şüphem yok. Tahliyemi talep ediyorum.' ifadesini kullandı.
Sanık avukatı Onay ise atılı suçlamaları kabul etmediğini anlatarak, kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığı, sağlık sorunları olduğu gerekçesiyle müvekkilinin tahliyesini talep etti.
'Tanımadığım birisinin ismini verdim'
Sanık Fatih Ertaş, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. ByLock kullanmadığını belirten Ertaş, soruşturma kapsamında ifade verdiğinde Ertuğrul isimli birinin adını söylediğini anlattı.
Böyle birisinin bulunmadığını ifade eden Ertaş, 'Cumhuriyet savcısının soruları üzerine adres olarak evimin güzergahındaki adresi gerçek olmadığı halde söyledim. Bu kişinin telefonuma ByLock yüklemesi söz konusu değildir. ByLock kullanmadım. Atılı suçları işlemedim. Tahliyemi istiyorum.' dedi.
Sanık avukatı Fatih Dişçi ise suçlamaları kabul etmediklerini dile getirerek, tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak, kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığı gerekçesiyle müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Harun Karaşahin, Bestami Genç, Haydar Yıldırım, Fatih Cengiz, Coşkun Aydoğan, Fatih Ertaş, Murat Kaya'nın tutukluluk halinin devamına, diğer sanıkların adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
9) Sanık subay Yusuf Arslanoğlu
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilen subay hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.
1 Mart'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 'FETÖ/PDY'ye üye olduğu ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı' iddiasıyla tutuklu sanık eski subay Yusuf Arslanoğlu ile avukatı Kemal Nevzat Güleşen katıldı.
Sanık Arslanoğlu, savunmasında, bu örgütle hep mücadele ettiğini belirterek, görevdeyken bu örgütle irtibatlı olduğunu düşündüğü astsubaylar hakkında işlem başlattığını iddia etti.
ByLock programını emniyette duyduğunu ifade eden Yusuf Arslanoğlu, örgütle bir bağlantısı olmadığını ileri sürerek, tahliyesini istedi.
Avukat Güleşen de müvekkilinin üzerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini ifade ederek, tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, ByLock raporu ve dijital verilerin yeniden istenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
10) Sanık Emniyet Müdürü Güner Yılmaz
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü eski Güvenlik Şube Müdürü Güner Yılmaz, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilirken, tutuklu yargılandığı mahkeme tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Güner Yılmaz cezaevinde yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edilirken, yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol uygulaması kararı verildi.
1 Mart'ta Kocaeli 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci duruşmada tanık polis memuru U.M., eski emniyet müdürü Güner Yılmaz'ın FETÖ soruşturmasında görevden alınan emniyet müdürleri ile irtibatının olduğunu, yapılanma içinde bulunanlara ayrıcalıklı davrandığını gözlemlediğini iddia etti.
Güner Yılmaz ise U.M.'nin iddialarını kabul etmeyerek, tanığın taraflı davrandığını, somut delil bildirmediğini söyledi.
Mahkeme heyeti, Güner Yılmaz'ı terör örgütüne üye olmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırırken, tutuklu bulunduğu süreyi göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verirken, yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol uygulanmasına karar verdi.
(05 Mart 2017, 10:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: