Denizli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) finans kaynakları ve il yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 43'ü tutuklu 67 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.
04.03.2017 15:54 Denizli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) finans kaynakları ve il yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 43'ü tutuklu 67 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.
28.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Denizli Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki salonda görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık Hasan Basri Metin, hakkındaki FETÖ/PDY'nin himmet adı altında toplanan paralarını döviz alışverişi gibi göstererek kara para akladığı, paraları yurt dışına çıkardığı suçlamalarını kabul etmeyerek, 'İş adamlarıyla tanışmak ve çevre edinmek için Denizli İşadamları Derneğine üye oldum. Yurt dışına da ticaret odasının gezilerine gittim. Onun dışında arkadaş grubumuzla Kenya'da safariye katıldık.' savunmasında bulundu.
Kapatılan Kimse Yok mu Derneğinin Denizli Şube Başkanı olan tutuklu sanık Fahrettin Aytuğ da kurban paralarının örgüte aktarılması suçlamasını kabul etmediği savunmasında, 'Örgüt üyeliğim yoktur.' dedi.
Denizli 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın duruşmasında, örgütün para kasası olmakla suçlanan, Sebat Döviz'in sahibi tutuklu Hasan Basri Metin, kurban paralarının örgüte aktarılmasıyla suçlanan bir diğer tutuklu sanık Kimse Yok mu Derneği Denizli Şube Başkanı Fahrettin Aytuğ ve Gelişimci Teknik Elemanlar Derneği kurucusu tutuklu sanık Mehmet Ertuğrul'un savunmaları alındı.
FETÖ/PDY'nin Denizli'deki kasası olduğu, paraların yurt dışına çıkardığı iddiaları ve terör örgütü üyeliğiyle suçlanan döviz bürosu sahibi Hasan Basri Metin ilk savunmayı yaptı. Metin, örgütün kasası olduğu iddiası kabul etmeyerek, 'İşadamlarıyla tanışmak ve çevre edinmek için kapatılan Denizli İşadamları Derneği'ne üye oldum. Döviz bürolarının mahiyetini bilmedikleri için bana iftira atılmıştır. Biz sürekli denetleniyoruz. Gayri resmi paranın olması imkansız. Zaten 2- 3 yılda bir yurt dışına çıkıyorum, paraları ben görmüyordum ki yurt dışına çıkarayım. Bu yapıyla ilgim yok, nasıl organizasyon yapayım. Ticaret Odası'yla Fransa, Romanya ve Macaristan gezilerine gittim. Onun dışında arkadaş gurubumuzla Kenya'da safariye katıldık. Geçtiğimiz yıllarda Güney Afrika, Angora ve Zambiya'ya gittik' dedi.
Ardından Fahrettin Aytuğ savunma yaptı. Kurban paralarının örgüte aktarılması suçlamasını kabul etmeyen Aytuğ, şunları söyledi:
'İddianamede tarafıma isnat edilen suçu işlediğime dair ileri sürülen deliller inandırıcı olmaktan uzaktır, dayanaksızdır. Anayasada teminat altına alınan kişi hak ve özgürlükleriyle bağdaşmamaktadır. Örgüt üyeliğim yoktur. Derneğimize, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından TBMM üstün hizmet ödülü verildi. Bakanlar Kurulu tarafından izin verilen bir dernek. Dernek dil, din, mezhep ayrılığı yapmadan yardım yapan bir kuruluştur. Denizli'deki dernek açılışına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, dönemin valisi ve bürokratlar katılmıştır. Hatta Zeybekci, derneğe katkısı olsun diye minibüs bile bağışlamıştır. Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ile çekildiğim fotoğraf suç delili olarak sunulmuş. İki sivil toplum kuruluşu temsilcisinin fotoğraf çektirmesi hayatın doğal akışına uygundur. Bunun suç olarak nitelendirildiği yerde demokrasiden bahsedilemez. Aynı zamanda Valilik ve belediyeleri de ziyaret etmiştim. İddianamede onlardan bahsedilmemiş, rahatsızlıklarımdan dolayı tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.'
Duruşma, diğer sanıklar gibi suçlamaları kabul etmeyen ve örgüt üyesi olmadığını söyleyen Gelişimci Teknik Elemanlar Derneği kurucusu tutuklu Mehmet Ertuğrul'un savunmasının alınmasının ardından, yarına ertelendi.
01.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Denizli EGS Kültür ve Kongre Merkezinde 2'nci Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar, avukatlar ve sanık yakınları katıldı. Davanın 3'üncü celsesinde ilk olarak Turem E., savunma yaptı. Sanık savunmasında, şirketinin 2002 yılında kurduğunu ama 2012 yılında iflas ettiğini, hala 800 bin TL borcunun olduğunu ve bunu ödemeye çalıştığını ifade etti. Hakkındaki suçlamaları reddeden Turem E., örgüt üyesi olmadığını ileri sürdü.
Daha sonra savunma yapan İshak Kalkan da suçlamaları reddetti. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ünal Yalçınkaya'nın sorularını da yanıtlayan İshak Kalkan 'Yurt dışına çıktınız mı? Sorusuna, 'Evet çıktım. Umreye ve Tayland 'a gitmişliğim var. Tayland'a iş icabı gittim' diye konuştu.
Örgüte maddi destek olma suçundan hakkında iddianame hazırlanan işadamı Abdullah A.C., kendisine isnat edilen suçlamaları kabul etti. Abdullah A.C., 2012 yılında sosyal sorumluluk gereği Zirve Derneğine başkanlık ettiğini, bu süre içinde başkanlığının kısa sürdüğünü, ardından dernek faaliyetlerine katılmadığını ileri sürdü. Aramalarda çıkan 5 adet 1 doların gittiği ülkelerin para birimlerinden oluşturulan koleksiyonun bir parçası olduğunu ileri sürdü.
'Gittiğim ülkelerin paralarını koleksiyon yapıyorum'
Sanık savunmasının devamında, 'İddia edildiği gibi derneğe herhangi bir maddi kaynak sağlamadım. Cemaat toplantılarına katılmadım. Onlar adına para toplamadım. Ben gittiğim ülkelerin paralarını koleksiyon yapıyorum. Cüzdanımdan çıkan 1 dolar bu koleksiyonun bir parçasıdır. Evde bulunan 1 doları ise amcası çocuğuma bayram harçlığı olarak verdi. İş yerinde çıkan 3 adet 1 dolar ise personelim tarafından alışveriş sonrası alınmıştır. Yine kasamda bulunan 6 bin dolar paranın arasından çıkmıştır. Benim örgütle alakam yok. Beraatımı talep ediyorum.'
Son olarak savunma yapan iş adamı Mesut G., Bank Asya'da ticari ilişkiler nedeniyle hesap açtığını belirterek, 'Mahkeme heyetinizin karşısına terörist damgasıyla çıkmak gururumu zedeliyor. İlk olarak DİAD üyeliğime açıklık getirmek istiyorum. Derneğin üyesiyim. Bu derneğe ticari çevremi artırmak için üye oldum. Birçok belediye başkanı, tanınmış kişi de faaliyetlerine katıldı. Derneğin üst kuruluşu TUSKON'un hükümetle çatışır vaziyetteki açıklamalarından sonra üyelikten ayrıldım. Tanık T.Y.'nin cemaat toplantılarına katıldığım yönünde iddialarda bulunmuş. Kendisi etiket firmamıza iş yaptırırdı. Ancak yaptırdığı işlerin tahsilatını çok güçlükle yapardık. Amcaoğlum Bilal G.'den de elden para istemiş. İftiraları bu yüzden olabilir. Ayrıca ABD'ye gittiğim doğrudur ancak iş içindir. Yurtdışına çıkışlarım da İsveç, İngiltere, Hollanda, Çin, Uganda ve Afrika'ya olmuştur. Bank Asya'nın da sadece pos cihazını ve kredi kartını kullandım' dedi.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
02.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Denizli 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonu haline getirilen Denizli Kongre ve Kültür Merkezi'nde görülen davanın 4'üncü gündeki duruşmasına tutuklu sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı. Silahlı örgüt üyesi olmak ve FETÖ okullarının öğrenci servisini yapmakla suçlanan turizm şirketi sahibi işadamı Mehmet Sağlam, bugünkü duruşmada savunma yaptı. Okulların öğrenci servisini yapmakla suçlandığını, halbuki bu okullara devletin daha önce destek verdiğini söyleyen Sağlam şöyle dedi:
'Benim gibi bir kişinin terör örgütüne para verdiğini bir kişi ispatlasın, meydanda kendimi yakarım. Ben gaziyim, ne demek destek vermek. Benim çevremdeki insanlar, vatansever ve milliyetçi olduğumu bilirler. 7 aydır tutukluyum. 7 aylık süre devletime feda olsun. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi at izi, it izinden ayrılsın. Varsa it cezasını çeksin. 20 gün önce babam öldü. Cenazesine ellerim kelepçeli katıldım. Mezarına toprak bile atamadım. Fetullah Gülen'in yana gitmedim. İsmimin bile onunla yan yana anılması onur kırıcıdır. Benim servisini çektiğim için suçlandığım okullara, devlet daha önce destek verdi. Bu okullara giden öğrencilerin velileri hakim, savcı, vali, kaymakam, bürokratlardı. Bunların listesini istenirse verebilirim. Bunlar örgüt üyesi olmuyor, ancak biz yaptığımız iş nedeniyle suçlanıyoruz.' Bunların düzenlediği Türkçe Olimpiyatları'nda Denizli Belediyesi logolu, Gülen'in konuşmaları olan binlerce CD dağıtıldı. 2013 yılında bunları yapanlar, destek olanlar yok, ama ben buradayım.'
Sağlam'ın avukatı Ali Koyuncu da duruşmada söz alarak, kanun hükmünde kararname ile kapatılan Denizli İşadamları Derneği'nin (DİAD) 1530 üyesi bulunduğunu, AK Parti Milletvekili Şahin Tin, eski Denizli Belediye Başkanı Ali Aygören gibi kişilerin de dernek üyesi olduğunu, farklı siyasi görüşten kişilerin de yer aldığını belirterek şöyle konuştu:
'Bu sebeple FETÖ'nün sivil ayağı gibi belirtmek doğru değil, içinde farklı amaçları olan kişiler de olabilir. 2012 yılında Antalya'da düzenlenen Türkçe Olimpiyatlarında Adalet Bakanı 'FETÖ demeyin, saygın birisidir, hizmet hareketidir. Her şey devletin denetimi ve gözetimi altında' demiştir. Bakan terör örgütü olduğunu bilseydi söylemezdi. Bakanın bilmediği bir şeyi müvekkilim Sağlam'ın bildiğini beklemek adil değil.'
03.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
EGS Kültür ve Kongre Merkezi'nde 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dönüştürülen salonda hafta başından bu yana süren 43'ü tutuklu 65 sanıklı davada, bugün Sezai Günalp ifade verdi. Denizli Belediyesi'nin eski belediye meclisi ve encümen üyelerinden Sezai Günalp, üç saat süren savunmasında, hakkındaki terör örgütü üyesi olma, örgüte para transferi yapmak, para trafiğini yönetme suçlamalarının tamamını reddetti.
Sezai Günalp, dava başladığından bu yana kentin gündeminde olan ve iddianamede yer alan vasiyetname konusunda şunları söyledi:
'Ben 2-3 yılda bir o anki ruh halime göre vasiyet yazarım. Vasiyet yazmak sünnettir. Yazdığım vasiyetler tavsiye niteliğindedir. Sonraki tarihlerde 3 vasiyet daha yazdım. Bahse konu vasiyeti 2003 yılında yazdığımı hatırlıyorum. Zaten 2004'de yeni vasiyet yazdım. Bu vasiyeti masamın yanında unutmuşum. Eşim de lazım olabilir gerekçesiyle almış kendi kasasına koymuş. Bu vasiyet geçerliğini yitirmiştir. Hizmete 1990'lı yıllarda burs ve kurban bağışı yapmayı kestim. İddianameye bahis olan vasiyeti bu yapının öğrencilerinin uluslararası başarılarından etkilenerek yazdığımı düşünüyorum.'
İddianamede Günalp'ın kasasında bulunan küçük bir kağıda yazılmış vasiyette, 'Benim başıma ve toplu olarak ailemin başına bir şey gelirse; işler aynen yürütülmeli, özel bir vakıf kurularak kazançtan yüzde 20 pay, sağlığımda destek olduğum gibi öğrenci burslarına ağırlık verilmeli, Fetullah Hocaefendi hizmetleri ağırlıklı olarak desteklenmeli, oturduğumuz ev vakıf merkezi olabilir veya özel bir çocuk evi olabilir. Başka aklıma gelmeyen hususlarla beraber vasiyetim; T.Ö., S.G., A.G., M.Y. beylerin ortak kararları ile yürütülmeli' ifadeleri yer aldığı kaydedildi.
Aramalarda bulunan 1 dolara ilişkin savunma yapan Günalp, 'Ben sık yurt dışına çıkarım. En son İtalya'ya gitmiştim. Burada yaptığım alışverişlerin ardından artan dolarları kasaya koydum. Evimde yapılan aramalarda daha başka 1 dolarlar olmasına rağmen sadece 1 tanesini aldılar. Ben eski cep telefonlarının ne olduğunu anlatmaya çalışırken, görevli arkadaşlar kamerayla sadece 1 doları çekerek zapta aldılar. O günkü görevlilerin, muhtarın bu konuda tekrar dinlenmesini talep ediyorum' dedi.
Cemaatle bir bağlantısının bulunmadığını himmet ya da bağış toplamadığını söyleyen Günalp, İstanbul'da geçen öğrencilik yıllarında Milli Türk Talebe Birliği'nin sohbet toplantılarına katıldığını, Denizli'ye döndükten sonra Yeni Asya Nurcu Grubu'nun dini sohbet toplantılarında bulunduğunu anlattı. Günalp, şunları söyledi:
'Bu sıralar mahalleden tanıdığım biri beni toplantılara çağırırdı. Sonradan bu toplantıları hizmet grubunun yaptığını öğrendim. Sonraki dönemde cemaate duyduğum az muhabbeti de Nihat Zeybekci ile birlikte katıldığım bir toplantıdan sonra tamamen gönlümden sildim. Nihat Zeybekci belediye başkanlığına aday olunca, benim de meclis üyeliğine aday olmamda ısrarcı oldu. Seçim çalışmaları sırasında Zaman Gazetesi'nde Zeybekci ve meclis adayları olarak yapacağımız çalışmaları anlatmak için toplandık. Nihat Zeybekci bir televizyon programına katılmak için ayrılmak zorunda kaldı. Zeybekci'yi uğurlamak için aşağı inen ev sahipleri, bir daha yanımıza dönmeyince misafirler olarak orada öylece kaldık. Bu durum ağrıma gitti ve cemaate duyduğum az muhabbet gönlümden silindi.'
Avukatların, meclis üyesi olmasının, döneminde Denizli Belediye Başkanı olan şimdiki Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'yle akraba olmasından mı, yoksa cemaat tarafından önerilmesi yüzünden mi olduğu yolundaki sorularına ise Günalp, şu yanıtı verdi:
'Hiç himmet toplamadım. Siyasi çalışmalarımız sırasında çeşitli cemaatlere ziyaretlerde bulunmuş olabiliriz. Bazı kermeslere giderdim. Mütevelli heyetini bilmem. Meclis üyesiyken yaptığımız işlerden başkanın haberi olurdu. Necdet Özer'den hiç talimat almadım. İki çocuğum Servergazi Okulları'nda okudu daha sonra Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne gittiler. Encümende Denizlispor ya da başka bir yere yardım yetkimiz yoktur. İmar müdürüne bu konuda herhangi bir talimat vermedim.'
İddianamede ruhsat karşılığı rüşvet almakla suçlanan, tüm suçlamalar gibi bu iddiaları da kabul etmeyen Sezai Günalp, suçlamaları mesnetsiz olarak nitelendirdi, ideolojik saldırı olduğunu söyledi.
Günalp, 'Meclis üyeliğim sırasında 100 bin civarında karara imza attık. Ancak bazı talepler karşılanmamış olabilir. Bu sebeple ya da ideolojik nedenlerle suç isnat ettiklerini düşünüyorum. Hakkımdaki diğer iddialar gibi ideolojik, mesnetsiz iddialardır. Birileri aynı ağızdan fısıldamış gibi sözlerdir. Görevim boyunca kimsede hiçbir ad altında bağış almadım. Şahsım ve şirketimin Bank Asya'da hesabı yok.'
Duruşmada Sezai Günalp'in avukatı iddianamede müvekkili hakkında 'Cemaatin içinde Sakallı olarak bilinir' ifadesi geçtiğini, bunu reddettiklerini belirterek, müvekkilinin bu tür yapılanmalarla alakası olmadığını, ByLock kaydının bulunmadığını, Bank Asya'da hesabı olmadığını belirterek, tahliyesini talep etti.
Mahkeme talebi reddetti ve duruşmayı 6 Mart pazartesi gününe bıraktı.
İddianame
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin 'il yapılanması' ve 'finans kaynakları'na yönelik soruşturma kapsamında, kapatılan TUSKON'un genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ve eski Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ile örgütün sözde 3 il imamının da aralarında yer aldığı 43'ü tutuklu 67 kişi hakkında açılan davada sanıklar hakkında 10 yıldan ağırlaştırılmış müebbet hapse kadar değişen cezalar talep ediliyor.
İddianamede, tutuklu sanıklardan Sezai Günalp 2003 yılında kaleme aldığı 'Vasiyetimdir' başlıklı yazıya da yer veriliyor. Günalp'in vasiyetinde 'Benim başıma ve toplu olarak ailemin başına bir şey gelirse işler aynen yürütülmeli, özel bir vakıf kurularak kazançtan yüzde 20 pay, sağlığımda destek olduğum gibi öğrenci burslarına ağırlık verilmeli, Fetullah Hocaefendi hizmetleri ağırlıklı olarak desteklenmeli, oturduğumuz ev vakıf merkezi olabilir veya özel bir çocuk evi olabilir. Başka aklıma gelmeyen hususlarla beraber vasiyetim, T.Ö., S.G., A.G., M.Y. beylerin ortak kararları ile yürütülmeli.' ifadeleri yer alıyor. İddianameye göre Günalp, emniyetteki sorgusunda o dönemde FETÖ'nün yaptığı 'dini hizmetlerden dolayı' vasiyetini bu şekilde yazdığını beyan etmiş.
İddianamede tutuklu sanıklardan Denizli Büyükşehir Belediyesi 2004-2009 yılları arasında Ak Parti Belediye Meclis Üyeliği, Encümen Başkanlığı ve Belediye Başkan Vekilliği görevlerini yürüten Sezai Günalp'in vasiyet hazırladığı ve bu vasiyetinde Fetullah Gülen'e destek verilmesini istediğini belirtildi.
Evinde yapılan aramada Günalp'in vasiyetinin ele geçirildiği, 2003 yılında 'Vasiyetimdir' başlığıyla küçük bir kağıda yazıldıkları da iddianamede yer aldı. 'Vasiyetim' notunda şu ifadeler yer aldı:
'Benim başıma ve toplu olarak ailemin başına bir şey gelirse; İşler aynen yürütülmeli, özel bir vakıf kurularak kazançtan yüzde 20 pay, sağlığımda destek olduğum gibi öğrenci burslarına ağırlık verilmeli, Fetullah Hoca efendi hizmetleri ağırlıklı olarak desteklenmeli, oturduğumuz ev vakıf merkezi olabilir veya özel bir çocuk evi olabilir. Başka aklıma gelmeyen hususlarla beraber vasiyetim; T.Ö., S.G., A.G., M.Y. beylerin ortak kararları ile yürütülmeli.'
Sezai Günalp'in iddianameye göre polis sorgusunda ise vasiyet ile ilgili olarak, vasiyeti düzenlediği tarihte cemaatin dini ve ulvi hizmetlerini takdir ettiğini, 2004 yılı öncesinde bu cemaate kurban, deri ve küçük miktarlarda burs verdiğini söylediği iddia edildi. Günalp aynı sorguda ayrıca, FETÖ/PDY ile hiçbir ilgisinin olmadığını, üzerine atılan suçlamaları kabul etmediğini de beyan etti.
Paralel yapı-12 Ağustos (2016) 'Denizli Yemek Şirketleri/örgüte finansal destek 67 sanık' davası
(04 Mart 2017, 15:54)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: