KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 60'ı tutuklu 91 kişi hakkında 'FETÖ/PDY üyesi olmak', 'resmi belgede zincirleme sahtecilik' ve 'kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık' suçlarından açılan beşinci davanın ilk duruşması başladı. 6-7-8-9 Şubat'taki peşpeşe günlerde görülen duruşmalar sonrası tutuklu 60 sanıktan 12'si tahliye edildi.
11.02.2017 12:13 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 60'ı tutuklu 91 kişi hakkında 'FETÖ/PDY üyesi olmak', 'resmi belgede zincirleme sahtecilik' ve 'kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık' suçlarından açılan beşinci davanın ilk duruşması başladı.
06.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
6 Şubat'ta, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın yürüttüğü soruşturma kapsamında beş ayrı iddianameyle toplam 475 sanık hakkında açılan davanın, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmasına, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile şikayetçi Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) avukatları katıldı.
Sanıklardan FETÖ elebaşı Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen'in CMK ile atanan avukatı Ramazan Güler, Gülen'in vekaletle avukatı olduğunu belirterek, çekilme talebinde bulundu. Talebin ardından Gülen'in vekaletli avukatı salonda olduğu için avukat Güler salondan ayrıldı.
Başka bir suçtan tutuklu bulunan gazeteci Mehmet Baransu'nun ağabeyi Yalçın Baransu, böbrek rahatsızlığının olduğunu belirterek, kimlik tespitinin ardından savunmasını başka bir gün yapmak üzere salondan çıkartıldı.
Kimlik tespitlerinin ardından söz alan Gülen, üzerine atılı suçları kabul etmediğini belirterek, 'Avukat eşliğinde vermiş olduğum emniyet ve savcılık ifadelerimi kabul etmiyorum.' dedi.
Gülen Emniyetteki ifadesinde, soruları Muharrem Var'dan aldığını bildirmişti. Gülen duruşmadaki ifadesine şöyle devam etti:
'Bu kişi 19 Temmuz 2016'da yurt dışına çıktığı için benden başka isim istediler. Aynı dershanede çalıştığım Süleyman Yörük'ün fotoğrafını gösterdiler. Tanıyıp tanımadığımı sordular, ben de tanımadığımı söyledim. Ardından benden FETÖ'ye ait bir evin adresi sorulduğunda verdiğim adreste Süleyman Yörük'ün kaldığını öğrendim. Daha sonra da Süleyman gözaltına alınarak Emniyete getirilmişti. Benden bir isim istediklerinde gösterilen fotoğraflardan Özcan Solmaz'ın ismini vermek zorunda kaldım. Bunu Emniyette Özcan'a da söyledim, ismini vermek zorunda kaldığımı ilettim. Ne Solmaz'dan ne de Var'dan soru almadım.'
'Herhangi bir örgütle bağım yok, daha önce soruları temin etmedim ve tutuksuz yargılanmak üzere tahliyemi talep ediyorum.' diyen Gülen'in savcılık ifadesini okuyan mahkeme başkanı Hüsamettin Otçu, hangi ifadenin gerçek olduğunu sorması üzerine Gülen, mahkemeye sunduğu yazılı savunmasının doğru olduğunu belirterek, beraatini talep etti.
'1 dolar çocuğumun koleksiyonundan alınmış'
Sanıklardan Süleyman Yörük de Afyonkarahisar'da gözaltına alınarak Ankara'ya getirildiğini ve Muhammed Sait Gülen'i görene kadar neden gözaltına alındığını bilmediğini savundu.
Emniyette Gülen'in yanına gelerek yaşananları anlattığını kaydeden Yörük, 'Sait yanıma gelerek, bana her şeyi ayrıntılarıyla anlattı, benim ismimi vermek zorunda kaldığını söyledi. Kendisine 'şimdi ne yapmam gerekiyor?' dediğimde Sait, 'Kabul etmek zorundasın, kabul etmekten başka şansın yok' dedi. Sait'in uydurduğu senaryoyu kabul etmek zorunda kaldım. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum ve beraatimi istiyorum.' dedi.
Tutuklu sanıklardan Özcan Solmaz ise terör örgütü FETÖ ya da KPSS ile alakası olmadığını savundu.
Eşinin KPSS'ye kendi ısrarıyla hazırlandığını ileri süren Solmaz, 'En büyük hayalim KPSS'ye girerek, öğretmenlik harici başka bir kurumda devlet memurluğu yapmaktı. İsmimi veren Sait Gülen'i tanımam, zaten kendisi de itiraf etti. Suçlamaların hepsi iftiradır. Benimle ilgili herhangi bir delil yokken eşim de dosyaya dahil edildi. Olayla bir ilgim yok, Sait'in ifadeleri iddianameyi çürütüyor. HTS kayıtlarındaki insanları tanımıyorum, tesadüf olmuştur.' ifadelerini kullandı.
Eşinin emniyet ifadesinde yer alan, kendisinin Pensilvanya'ya gittiği ve FETÖ elebaşı Gülen ile görüştüğüne dair ifadelerin gerçeği yansıtmadığını öne süren Solmaz, 'Pensilvanya'ya gitmedim, ne bir ziyaret ne de Cuma hutbesine katılmak gibi bir girişimim olmamıştır. Pensilvanya'da bir görüşmem olmamıştır. Gülen'i tanımam, Sait'in de ifadelerini kabul etmiyorum. Evimde bulunan 2 dolarları bankadan aldım, 1 dolarlar da çocuklarımın koleksiyonundaki 1 dolardır. Hakkımdaki suçlamalar eşim ve Sait'in ifadelerinden ibarettir.' dedi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Solmaz, beraatini talep etti.
Solmaz'ın dinlenmesinin ardından duruşmaya ara verildi.
Tutuklu sanıklardan Erdoğan Girit, hakkındaki suçlamaları reddederek, 'İstanbul Anafen dershanelerinde fizik öğretmeni olarak çalıştım. Burada sadece geçimimi temin etmek için bulundum. Daha sonra KPSS'ye girmeye karar verdim. 2009'daki sınavda 76 doğru yaptım, hiçbir yere atanamadım.' diye konuştu.
Türkiye genelinde o yıl kendi alanında 147 kişinin KPSS ile atandığını belirten Girit, '2010'daki sınava eşimin ısrarıyla çalıştım ama 84 net yapabildim. Yine hiçbir yere yerleşemedim. 2010'da KPSS sonuçlarıyla İstanbul'da sadece 15 fizik öğretmeni, ülke çapında ise 90 kişi atandı. Ben soruları daha önce ele geçirmiş olsaydım, bütün soruları doğru cevaplayarak atanabilirdim. Sınavdan önce soruları almadım, kimseye de vermedim.' ifadelerini kullandı.
Gözaltına alınacağı zaman polisin araması üzerine gidip teslim olduğunu öne süren Girit, Bank Asya'daki hesabı çalıştığı kurumun açtığını ifade ederek tahliyesini istedi.
Girit, iddianamede HTS irtibatı olduğu belirtilen kişilerle örgütsel içerikli görüşmesinin olmadığını öne sürerek, 'Baz kayıtlarındaki kişilerle de örgütsel amaçlı bir araya gelmem söz konusu değildir. Bank Asya'da mevcut olan paralar örgüte yardım amacıyla değil, tasarruflarımı bulundurmak amacıyla açıldı. ByLock kullanmadım, beraat ve tahliyemi talep ediyorum.' beyanında bulundu.
Tutuklu sanıklardan Abdulmecit Cömert de tekrar edilen sınavda soru tarzlarının değiştiğini ve bu sebebin başarısını etkilediğini savundu.
İptal edilen 2010 KPSS'deki soruları daha önce ele geçirmediğini ileri süren Cömert, şöyle devam etti:
'Herhangi bir şekilde KPSS sorularını ne örgütsel amaçlı ne de başka bir amaçlı ele geçirmişliğim yok. 2010'da üniversiteden mezun olduktan 2 hafta sonra sınava girdim. Sınavdan evvel yoğun biçimde, yıl boyunca çalıştım. Başarım, çalışmam ve yeni mezun olmamdan kaynaklanmaktadır. Tekrar sınavında net sayım düşmüştür ancak bunun nedeni sınav sorularını önceden ele geçirmiş olmam değil, tekrar sınavındaki soruların farklı bir tarzda hazırlanmış olmasıdır. Ayrıca, başarımın düşmesinde iptal edilen sınavla yeni yapılan sınav arasında 1,5 ay olması ve iptal edilen sınavdan ötürü moral bozukluğu da etkindir.'
TRT'de kurum içi sınavla işe girdiğini öne süren Cömert, suçsuz olduğunu savunarak tahliyesini talep etti.
İptal edilen 2010 KPSS'ye maddi durumu iyi olmadığı için farklı kaynaklardan hazırlandığını belirten sanık Fatih Akkoyun da hakkındaki suçlamaları reddederek, 'Tekrar sınavına gece yolculuğu yaparak Ankara'ya geldim. 2012'de Bursa Valiliğine atandığımda, FETÖ mensubu olmadığım için 50 kilometre uzaklıktaki İnegöl Kaymakamlığına gönderdiler.' dedi.
Hakkında HTS, MASAK ve baz istasyonu raporu bulunmadığını ileri süren Akkoyun, ByLock tespitini de kabul etmeyerek beraatini istedi.
FETÖ ya da başka bir örgütle herhangi bir bağı olmadığını savunan sanıklardan Hatice Ablak da 'Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Ne FETÖ ile ne de başka örgütle bağım yoktur. 2010 KPSS sorularını hiçbir şekilde daha önceden ele geçirmedim. Soruları kendi çalışmam sonucu yaptım. Benzer başarıyı 2011'deki sınavda da elde ettim. Cezaevinde bebeğimle kalıyorum, ailevi durumum da göz önünde bulundurularak tahliye sonrasında beraat talep ediyorum.' diye konuştu.
Sanıklardan Figen Çınar da savunmasında eski TRT çalışanı olduğunu dile getirerek, 'TRT'ye memur olarak atanmadım, kurum sınavıyla girdim. HTS kaydı olan şüphelilerden biri eşim, diğeri de arkadaşım. 2009'da aileme maddi destek sağlamak için FEZA AŞ'de çalıştım. Üzerime atılı olan suçlamayı kabul etmiyorum. Daha önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. FETÖ ile alakam yoktur. Aleyhime olan ve kanaatten ileri gitmeyen suçlamaları kabul etmiyor ve tahliyemi istiyorum.' ifadelerini kullandı.
Duruşmaya yarın sanıkların savunmalarıyla devam edilecek.
Beşinci davanın ilk duruşmasında 8 tutuklu sanık savunma yaptı.
07.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 60'ı tutuklu 91 kişi hakkında açılan beşinci davanın ikinci duruşmasında 15 tutuklu sanık savunma yaptı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ile şikayetçi Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Maliye Bakanlığının avukatları katıldı.
Tutuklu sanıklardan Ahmet Karakaş, 2009 ve 2010'da girdiği KPSS sınavları arasındaki doğru sayısının 8'den fazla arttığı için şüpheli durumuna düştüğünü öne sürdü.
Başarılı bir eğitim hayatı geçirdiğini öne süren Karakaş, savunmasında '2010 KPSS soru ve cevaplarını önceden temin etmedim. Soruları önceden aldığıma dair iddiaları ve bilirkişi raporunu kabul etmiyorum. Matematik 39. soruda yanlışta birleştiğim söyleniyor. Bu soru dışında 5 yanlış daha yaptım. Soruları önceden almış ve ezberlemiş olsam yanlışta birleşme diğer 5 soruda da olurdu. Matematik soruları dışındaki sorularda da birleşme olmadığı açıktır. 2008 KPSS ile PTT'ye atanmıştım. Bir öğretmen kadar maaş alıyordum, bu nedenle 2010'daki tekrar sınavına girmeye gerek görmedim. TRT'ye atanmam da KPSS ile değil kurumun yazılı ve sözlü sınavıyladır, KPSS ile alakalı değildir.' ifadelerini kullandı.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanıklardan Ahmet Ünsal da iptal edilen sınavdaki başarısını tekrar sınavında neden gösteremediğinin sorulması üzerine, 'Tekrarlanan imtihanda doğru cevaplarımın düşmesi dış faktörlere bağlıdır. Bu dış faktörler sınav yerinin değişmiş olması ve başka bir soru stilinin gelmesiyle soru tarzının değişmesidir.' dedi.
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçuyla yargılanmasını kabullenemediğini belirten Ünsal, 'FETÖ mensuplarının kriptolu haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğum iddialarını kabul etmiyorum. Bank Asya'da hesabım olduğu doğrudur. Hesap kredi kartlarının ödenmesi ve tasarruflarımın biriktiği bir hesaptır. Örgütsel bir amacı olmayan hesaptır.' diyerek beraat talebinde bulundu.
Sanıklardan Alparslan Gülcü ise 2009 ve 2010 sınavları arasındaki başarı farkından ötürü şüpheli olduğunu öne sürdü.
Gülcü, '2009'daki sınava kendimi denemek için girdim. 2010'da ise yoğun bir tempoyla çalışarak sınava hazırlandım. Tekrarlanan sınava girmemem doğal ve beklenen bir durum değildir. Sağlık problemlerinden ötürü sınava katılamadım. 39. soruda diğer şüphelilerle yanlışta birleştiğim iddia ediliyor ne bu soruyu ne da başka soruları önceden kesinlikle almadım. Suçlamaları reddediyorum.' diyerek kendini savundu.
Sanıklardan Celal Çakmak, başarılı bir eğitim hayatı geçirdiğini öne sürerek soruları önceden almasını gerektirecek bir durumun olmadığını iddia etti.
Mezuniyetinden sonra farklı dershanelerde öğretmenlik yaptığını ve maddi olanaklar nedeniyle KPSS'ye girmeye karar verdiğini aktaran Çakmak, şöyle devam etti:
'Yoğun bir çalışma sonucu bu başarıyı elde ettim. İlk sınav 10 Temmuz'da yapıldı. Bu sınavın iptal edilmesi ve tekrarlanacağının açıklanması bir buçuk ay sonra oldu. Sınav yerim İstanbul'a alındı. O dönem eşim sorunlu bir hamilelik geçiriyordu. Çocuğu düşürme riski vardı. İkinci sınava girmeme sebebim tamamen sağlıkla alakalıdır. Soruları kimden, nereden, ne şekilde aldığıma dair somut bir delil yok. Soruları kimseden almadım. Suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum ve beraatımı talep ediyorum.'
Tutuklu sanıklardan Gökhan Koz da suçlamaları kabul etmeyerek, FETÖ mensubu olmadığını savundu.
Koz, '2010 KPSS soru ve cevaplarını sınavdan evvel almadım. KPSS'deki başarım azim ve çalışmam sonucu elde edilmiştir. 2011 yılında da sınava girdim. Bu sınavda da 92,5 puan aldım. Genel Kültür ve Genel Yetenek testlerinde 54 ve 56, Eğitim Bilimleri testinde 92 net yaptım. Bu 2010 KPSS'deki başarımın tesadüf olmadığını gösterir. İddianamede 2 soruda diğer şüphelilerle yanlışta birleştiğim söyleniyor. Benim toplam 7 yanlışım var. Soruları önceden almış olsam diğer yanlışlarda da birleşme olurdu.' ifadelerini kullandı.?
'Adil Öksüz'ü hiç görmedim'
FETÖ'nün 'hava kuvvetleri imamı' olduğu öne sürülen Adil Öksüz'ün akrabası Sahure Öksüz de hakkındaki suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirtti.
Öksüz, '15 Temmuz FETÖ/PDY darbe girişiminin ardından herkesin tanıdığı Adil Öksüz'ün gelini olarak yansıtıldım. Eşim ile Adil Öksüz uzaktan akrabalar. Kendisiyle hiç konuşmuşluğum yoktur, fotoğraflarını medyada gördüm. Adil Öksüz'ün gelini diye suçlanmak itibarımı zedelemiştir. 3 çocuğum var, beraatımı talep ediyorum.' diye konuştu.
Sanıklardan Şükran Coşkun Furat da suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, 'Eşim asker, vatan, millet sevgisini bana eşim öğretti. Ne FETÖ ne de başka bir terör örgütüyle alakam yok, terörün yaşatacağı acıyı en iyi biz biliriz. Bu vatan bizim, gidecek başka bir yerimiz yok. Matematik mezunuyum ve aldığım puan mezuniyet alanıma göre doğal. Eşim de yüksek puan aldığı için tutuklu. 2 çocuğum var, onlara hasta ve bakıma muhtaç annem ile babam bakıyor. Tutuksuz yargılanmak üzere tahliyemi istiyorum.?' dedi.
Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları reddederek, tahliyelerini talep etti.
Duruşmaya yarın sanıkların savunmalarıyla devam edilecek.
08.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 60'ı tutuklu 91 kişi hakkında açılan beşinci davanın bugünkü duruşmasında 16 tutuklu sanık savunma yaptı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ile şikayetçi Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Maliye Bakanlığının avukatları katıldı.
Sanıklardan Fatih Akkoyun, kimya bölümü mezunu olduğunu ve çeşitli dershanelerde öğretmenlik yaptığını bildirdi. 2012 KPSS ile atandığını ifade eden Akkoyun, '2010 KPSS puanımı kullanarak devlet kurumuna atanmadım. Bu yüzden resmi belgede sahtecilik suçu işlemediğim gibi kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlaması da doğru değildir.' ifadelerini kullandı.
Hakkındaki diğer suçlamalara da cevap veren Akkoyun, 'İddianamede HTS kaydım olduğu gerekçesiyle farklı kişilere bağlanmış olduğum görülüyor. Bu kişilerin çoğunu eski çalıştığım kurumlardan tanıdığım insanlardır. Hakkımdaki iddianamede iki para transferime yer verilmiş. Bu transferlerden biri 125 liradır. Diğer transfer ise dosya şüphelisi olmayan bir kişiye yaptığım transferdir. Bu transferler borç alışverişidir ve dekontta borç bitti diye yazmaktadır. ByLock programını telefonuma yüklemedim ve kullanmadım.' diyerek suçsuz olduğunu söyledi ve beraatını talep etti.
Mahkeme Başkanı'ndan matematik dersi
Hacettepe Üniversitesi matematik bölümünden mezun olduğunu belirten sanık Şükrü Gürdamar, başarılı eğitim hayatı geçirdiğini ve KPSS'de aldığı sonucun doğal olduğunu söyledi.
Gürdamar, 'Genel Kültür testinde 9 soru yanlış yaptım. Soruları önceden almış olsam dokuz soruyu yanlış yapmazdım. Neredeyse her altı sorudan bir soruyu yanlış yapmışım. Tekrar sınavı İstanbul'a alındı. O dönem sağlık problemleri yaşıyordum. Sınav yeri değişmemiş, Ankara'da olsa bile giremeyecek durumdaydım.' dedi.
Savunmanın ardından Mahkeme Başkanı Hüsamettin Otçu sanığa, 'Matematikte sıfırı kim bulmuştur?' sorusunu yöneltti. Cevap veremeyen sanığa Başkan Otçu, 'Harezmi, 25 yıl çalışmanın ardından sıfırı bulmuştur.' cevabını verdi. Daha sonra Başkan Otçu sanığa, 'Son yıllardaki en büyük matematikçi kimdir?' diye sordu. Yine cevap alamayan Otçu, 'Gauss' cevabını vererek, 'Matematikle biraz alakam vardır.' ifadelerini kullandı.
Diğer sanık Emine Eşit de 18 yıllık edebiyat öğretmeni olduğunu söyleyerek, sınavda başarılı olmak için kopya çekmesini gerektirecek bir durum bulunmadığını öne sürdü. Eşit, 'Benim dosya şüphelisi olanlarla para transferim yoktur. Dosya şüphelisi kimseyle birlikteliğim de yoktur. İş yeri birlikteliğim olduğu söylenen insanların çoğunu tanımıyorum. Tanıdıklarım da çalıştığım kurumlardaki öğretmen olan arkadaşlar.' diyerek kendini savundu.
KPSS sanığının Önder Aytaç ile HTS kaydı
Sanıklardan Cemil Doğan da suçlamaları kabul etmedi. Kamuoyunda FETÖ Çatı Dava olarak bilinen FETÖ'nün yönetim kadrosunun yargılandığı davanın firari sanıklarından Ziya Demirel ile HTS (Historical Traffic Search) kaydı olduğu konusunda savunmasını yapan Doğan, 'Ziya Demirel'le 5 yıl aynı kurumda öğretmenlik yaptım. Ben coğrafya öğretmeniyim, o ise tarih öğretmeni. Beş yıl boyunca birlikte çalıştığım insanla HTS kaydımın olması doğaldır. Bu beni suçlu durumuna düşürmez.' ifadelerini kullandı.
Sanık Arif Kuru, emniyette kötü muamele gördüğünü öne sürdü. Suçlamaları reddeden Kuru, iddianamede suçluluğuna dair somut bir delil bulunmadığını ileri sürerek suçsuz olduğunu beyan etti.
Tekrar sınavına girmemesi konusunda ailevi sorunlar yaşadığını belirten sanık Kuru, FETÖ firarilerinden Önder Aytaç ile HTS kaydı konusunda, 'Ben o dönem bir kurumda rehber öğretmeni olarak çalışıyordum. Aytaç'ı bir seminere davet etmek için aradım.' diyerek örgütsel bir faaliyet içerisinde bulunmadığını ileri sürdü.
Sanık Rasim Bulut, matematik öğretmenliği bölümünü bitirdiğini, başarısının tesadüf olmadığını söyledi. Başarısının kendi çalışmasının ürünü olduğunu savunan Bulut, tekrar sınavına giriş yerinin Ankara'ya alınması ve rahatsız olması nedeniyle sınava girmediğini beyan etti.
KPSS sorularını önceden almadığını belirten Bulut, '5 soruda yanlışta birleştiğim ifade ediliyor. Soruları önceden görmüş olsaydım yanlış yaptığım diğer 4 soruda da birleşme olurdu. Eşim KPSS'ye başvurduğu halde sınava çalışmadığı gerekçesiyle girmedi. Eğer soruları almış olsam eşimle paylaşmaz mıyım? Neden sınava girmesin? ByLock da kullanmadım. Öncelikle tahliyemi ardından da beraatımı talep ediyorum.' savunmasını yaptı.
Duruşmada savunmalarını yapan diğer sanıklar da suçsuz olduklarını iddia ederek tahliye ve beraat taleplerinde bulundu.
Duruşmaya, yarın sanıkların savunmalarıyla devam edilecek.
09.02.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 60'ı tutuklu 91 kişi hakkında açılan beşinci davada, 12 sanığın tahliyesine karar verildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ile şikayetçi Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Maliye Bakanlığının avukatları katıldı.
Tutuklu sanıkların savunmasının ardından mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı Abdurrahman Çelik, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, ara kararında sanıkların FETÖ'nün şifreli haberleşme programı 'ByLock'u kullanıp kullanmadığının tespiti için ilgili kurumlara yeniden müzekkere yazılmasına, ÖSYM ile Maliye Bakanlığının katılma talebinin kabulüne, tutuklu sanıklardan 11'i kadın 12'sinin tahliyesine karar verdi.
Kararın ardından dosya kapsamındaki tutuklu sanık sayısı 48'e indi.
Mahkeme heyeti, ayrıca Fetullahçı Terör Örgütü'nün şifreli haberleşme sistemi ByLock'un sanıklar tarafından kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi amacıyla ilgili kurumlara müzakere yazılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Aralarında gazeteci Mehmet Baransu'nun ağabeyi Yalçın Baransu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen ve 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan FETÖ ile iltisaklı subayların eşlerinin de yargılandığı davada, sanıklardan 34'ünün ByLock kullanıcısı oldukları, 21'inin FETÖ'nün tepe yönetimi ile HTS irtibatlarının bulunduğu, 51'inin de 'Bank Asya'yı kurtarma faaliyetinin' yapıldığı tarihlerde banka hesaplarında para hareketliliği olduğu tespit edilmişti.
İddianamede sanıklardan, terör örgütü FETÖ elebaşı Gülen'in yeğeni Muhammet Sait Gülen'in, 10 Temmuz 2010'da yapılan ve iptal edilen KPSS Eğitim Bilimleri Testi'nde 120 sorudan 119'una doğru cevap verdiği, 31 Ekim'de tekrarlanan ve daha kolay olduğu bilirkişi raporlarıyla tespit edilen ikinci sınavda ise 120 sorudan 87'sini doğru cevaplayabildiğine yer verilmişti.
Muhammet Sait Gülen'in sınava girerek 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 kişi içinde yer alan bir şüpheli adaya 2 bin 999 lira gönderdiği, Gülen'in dosyada şüpheli konumunda bulunmayan üç kişiye de 11 bin 39 lira transfer ettiği, bu üç kişiden ikisine, 3 bin 227 şüpheli aday içinde yer alan yedi kişinin de toplamda 14 bin 956 lira gönderdiği belirtildi.
Gülen, savcılığa verdiği ifadede itirafçı olmuştu.
Diğer davalar
KPSS'ye ilişkin soruşturmaları yürüten Savcı Erkman, ilk davayı 230 kişi hakkında 25 Aralık 2015'te açmıştı.
İddianamede, sınavdan önce soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından, Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla Yalvaç'taki sanık Baki Saçı'ya e-postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada 'örgüt' bağına da ulaşıldığı bildirilmişti.
KPSS kapsamındaki ikinci davada 51 sanığa aynı suçlamalar yöneltilmişti. Üçüncü davada ise ÖSYM'nin soru hazırlama biriminde görevli üç kişi sanık olarak gösterilmişti.
KPSS'ye ilişkin dördüncü davada 100, beşinci davada 91, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen altıncı iddianamede ise üç sanık yer alıyor.
Yedinci iddianame mahkemeye gönderildi
Temmuz 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 102'si asker eşi 105 şüpheli hakkında hazırlanan son iddianame tamamlanarak Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Yedinci iddianamenin kabul edilmesi halinde dava sayısı 7'ye, davalar kapsamında yargılanan sanıkların sayısı da 583'e yükselecek.
Paralel yapı-23 Mart (2015) 'Ankara 2010 KPSS Sınav Hırsızlığı' soruşturmaları/davaları
Paralel yapı-KPSS ve diğer sınav yolsuzlukları
(11 Şubat 2017, 12:13)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: