Ergenekoncu çevrelerin deli raporu verdirerek ifadelerinin değersiz olduğunu göstermeye çabaladığı, kritik ifadeleri Danıştay saldırısı davasının Ergenekon davasıyla birleştirilmesinde dikkate alınan Danıştay davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, talepler bölümünde yine çok konuşulacak açıklamalar yaptı, savunmasının yeterince yapılamadığını söyledi. Yıldırım, ´Kemal Kerinçsiz gibi iki avukat savunmamı yapsaydı Aydın Doğan ve Deniz Baykal´ı asarlardı´ diye konuştu. Ergenekon sanıklarının ve yakın çevrelerinin Ergenekon savcılarınca yönlendirildiğini sürekli iddia ettikleri sanık Osman Yıldırım, ´Cumhuriyet Savcıları beni yönlendirmedi. Bana hiçbir vaatte bulunmadılar. İşlediğim suçlar için en üst limitten ceza verilmesini istedim. 3-4 iş adamına silahlı eylem yaptım. Onlardan yargılanmak istiyorum. Herkes akıllı olacak, haddini bilecek´ diyerek yaptıklarının arkasında olduğunu tekrarladı.
Osman Yıldırım mahkemeyi yine salladı: Yaptıklarımın arkasındayım
Ergenekoncu çevrelerin deli raporu verdirerek ifadelerinin değersiz olduğunu göstermeye çabaladığı, kritik ifadeleri Danıştay saldırısı davasının Ergenekon davasıyla birleştirilmesinde dikkate alınan Danıştay davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, talepler bölümünde yine çok konuşulacak açıklamalar yaptı, savunmasının yeterince yapılamadığını söyledi. Yıldırım, ´Kemal Kerinçsiz gibi iki avukat savunmamı yapsaydı Aydın Doğan ve Deniz Baykal´ı asarlardı´ diye konuştu. Ergenekon sanıklarının ve yakın çevrelerinin Ergenekon savcılarınca yönlendirildiğini sürekli iddia ettikleri sanık Osman Yıldırım, ´Cumhuriyet Savcıları beni yönlendirmedi. Bana hiçbir vaatte bulunmadılar. İşlediğim suçlar için en üst limitten ceza verilmesini istedim. 3-4 iş adamına silahlı eylem yaptım. Onlardan yargılanmak istiyorum. Herkes akıllı olacak, haddini bilecek´ diyerek yaptıklarının arkasında olduğunu tekrarladı.
Osman Yıldırım Cumhuriyet Savcıları beni yönlendirmedi. Bana hiçbir vaatte bulunmadılar
Birleştirilen Danıştay davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım da, bazı konulara açıklık getirmek istediğini belirterek konuşmasına başladı. Yıldırım, Hayatım boyunca kimseyle yargı önünde hesaplaşmak istemedim. Olayı bu noktaya getiren hukuksuzluktur, hukukun işlenmesine engel olanlardır, bu suikastı yaptırıp benim üzerime yıkanlar ve yıktıranlardır. Ben karanlık ve kirli ilişkilere sahip olabilirim. Ben karanlıkta yürürken aydınlıkta olanlar bana yanlış yaptılar. Benim üzerimden Türkiye Cumhuriyeti´ne yanlış yaptılar. Deniz Baykal ve Aydın Doğan, kukla gibi kullanılarak bana saldırıyorlar. Beyni uyuşmuş avukatlarla hukuk sağlanamaz. Ben Cumhuriyet ve TSK için hayatımı seve seve feda ederken bu Cumhuriyeti savunanlar bana neden saldırıyor. Onların savunduğu Cumhuriyet hangi Cumhuriyettir? Kemal Kerinçsiz gibi iki tane avukat olsaydı, yanıma gelip savunmamı yapsaydı Aydın Doğan ve Deniz Baykal´ı burada asarlardı. şeklinde konuştu. Sanık Osman Yıldırım, Cumhuriyet Savcıları beni yönlendirmedi. Bana hiçbir vaatte bulunmadılar. İşlediğim suçlar için en üst limitten ceza verilmesini istedim. 3-4 iş adamına silahlı eylem yaptım. Onlardan yargılanmak istiyorum. Herkes akıllı olacak, haddini bilecek. diye konuştu.
Yıldırım her konuştuğunda olay olmaya başladı: Bir önceki açıklamasında da ´Cumhuriyet´i ben bombalattım´ demişti
Osman Yıldırım 26 Ağustos´ta yapılan 105. duruşmada da konuşmuş, Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırıyı taşeron olarak kendisinin düzenlettirdiğini ancak Danıştay saldırıyla ilgisinin bulunmadığını belirten flaş açıklamalar yapmıştı.
Sanık Akkurt´tan savcı ve hakimlere veryansın
Birinci Ergenekon davasının bugün görülen 109. duruşmasının öğleden sonraki oturumunda Avukat Metin Çetinbaş´ın savunmasına ara verilerek taleplerin alınmasına başlandı. Tutuklu sanık Selim Akkurt itirafçı olması için cezaevinde görmediği zulmün kalmadığını savundu. Akkurt, Bunun elbet hesabı sorulacaktır, kendisinden olmasa bile çocuklarından sorarlar. Dedi. Erzurumlu ve kan davası olan bir aileden geldiğini belirten Akkurt, Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu da Erzurumlu. Kendisinin, benim kan davalı olduğum aileden gelip gelmediğinin sorulmasını istiyorum. Nedir bana yapılan bu zulüm? diye sordu.
Danıştay davasının diğer tutuklu sanığı Erhan Timuroğlu da, Ne Cumhuriyet Gazetesi´nin bombalanması ne de Danıştay eylemine katıldım. Tek suçum Osman Yıldırım ile gezmek oldu. 4,5 yıldır bu nedenle tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum. dedi.Tutuklu sanık Mehmet Zekeriya Öztürk ise, 20 aydır tutuklu olduğunu, örgüt adına ortak karar aldıklarına ilişkin somut bir delil olmadığını savunarak tahliyesini talep etti. ( Zaman)
Savcı: Mahkemenin nasıl tehdit edildiği ortada
Danıştay saldırısı davası ile birleştirilen birinci Ergenekon davasının 109. duruşmasına Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in ifadeleri de damgasını vurdu. Pekgüzel, tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz´in savcıların duruşmada işlenen suçlara ilişkin yaptığı suç duyurularının mahkemeyi tehdit ettiği şeklindeki iddiasına cevap verdi. Yargıtay 4. Ceza Dairesi Üyesi bir hakiminin görüşüne atıfta bulunan Pekgüzel, duruşmada işlenen bir suçun kanuni dayanaklarını açıklamanın tehdit olamayacağını vurguladı. Pekgüzel, Bir talebin kanunidayanaklarını göstermek nasıl suç olur? Mahkemenin nasıl tehdit edildiğini burada görüyoruz. dedi. Savcı, iddia makamı olarak duruşma sırasında işlenen suçlara ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
Savcı Pekgüzel, Danıştay saldırısının araştırılmaya devam edilmesini ve Alparslan Arslan´ın telefon kayıtlarını istedi
Cumhuriyet savcısı Pekgüzel, Danıştay davası sanıklarına ilişkin yeni taleplerde bulundu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen dava dosyasında eksik olan noktaların araştırılmasını isteyen savcı bu konuda taleplerde bulundu. Savcı, Danıştay saldırısı tetikçisi Alparslan Arslan´ın kullandığı birden fazla telefon numarası ve telefonla 1 Ocak 2001´den Danıştay saldırısının gerçekleştiği 17 Mayıs 2006 tarihine kadar yapılan görüşmelerin, aranan ve arayan numaraların tespit edilmesini talep etti. Savcı, Danıştay davası sanıklarının silahlı eylemi yapmadan önce Ankara´da kaldıkları otelin kayıtlarına ulaşılarak incelenmesini de istedi. Pekgüzel ayrıca, Alparslan Arslan´ın otomobilinin de 4-16 Mayıs 2006 tarihleri arasındaki köprü ve otoban geçiş kayıtlarının istenmesini talep etti.
Birinci Ergenekon davası 3 Eylül´e ertelendi
Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci ´Ergenekon´ davasının 109´uncu duruşmasının öğleden sonraki bölümünde sanıkların talepleri alındı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın bugünkü duruşmasında söz alan tutuklu sanıklardan Muhammet Yüce, ´(İtirafçı ol, ajan ol) diye bana söylendi. Veli Küçük´e, Muzaffer Tekin´e iftira atınca kul hakkı geçecek. Bunun hesabını öbür dünyada nasıl vereceğim? İftira atıp da mı tahliye olayım? Ben niye tahliye edilmiyorum? Beklentileri mi var benden?´ dedi.
Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz, geçen haftaki duruşmada sanıklara yarım saat konuşma hakkının tanındığına ilişkin karar verildiğini hatırlatarak ´Bu kararı kabul etmek mümkün değildir. Bu kararı Ceza Muhakemesi Kanunu´nun (CMK) hangi maddesine göre verdiğinizi anlamıyorum. CMK´da asıl olan serbestliktir´ diye konuştu. Mahkemenin bu kararından vazgeçmesini isteyen Kerinçsiz, yarım saatlik süresini aşması üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, ´Sözünüzü kesmek, tartışmak istemiyorum. Lütfen taleplerinizi söyleyin´ diye uyarıda bulundu. Kerinçsiz de Tuncay Güney hakkında ek iddianame düzenlenmesini ve yakalama kararı çıkarılmasını istediğini belirtti. Kemal Kerinçsiz´in taleplerinden yalnızca birini açıkladığını dile getirmesi üzerine Başkan Şengün diğer taleplerini yazılı olarak verebileceğini söyledi. Kerinçsiz, açıklama yapma konusunda ısrar edince Başkan Şengün, ´Mahkemenin ara kararını uygulamak durumundayım. Süre hakkınızı doldurdunuz. Dilekçelerinizi verin´ dedi. Yarım saatlik süreyi yaklaşık 20 dakika aşan Kerinçsiz, uygulamanın yanlış olduğunu, duruşma sırasında okumadığı dilekçelerini vermek istemediğini söyledi. Başkan Şengün de ´Buyrun yerinize oturun´ demesi üzerine, Kerinçsiz konuşma yaptığı kürsüden salondaki yerine geçti.
´Danıştay sanıklarının avukatı değişsin´ talebi
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin davanın sanıklarına İstanbul Barosundan avukat atandığını hatırlatarak, ´Atanan avukatların aynı zamanda devam eden davadaki bazı sanıkların da avukatı olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, Avukatlık kanununa göre, Danıştay sanıkları ve ´Ergenekon´ davası sanıkları arasında menfaat çatışması olur. Bu sanıklar aleyhine durum oluşturacaktır. İstanbul Barosu´na yeniden yazı yazılarak, Danıştay sanıkları için ´Ergenekon´ davasında görevli olmayan avukat tayin edilmesini talep ediyoruz´ diye konuştu. Kemal Kerinçsiz´in eski İçişleri Bakanlarından Saadettin Tantan´ın duruşmada tanık olarak dinlenmesi yönündeki talebinin kabul edilmesi talebinde bulunan Pekgüzel, yine Kerinçsiz´in duruşmadaki konuşmalara ilişkin yarım saatlik süre sınırlandırmasının kaldırılması talebinin ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bile (AİHM) daha az söz hakkı verildiği gerekçesiyle ret edilmesini istedi. Mahkeme heyeti, duruşmaya 3 Eylül Perşembe gününe ertelendi. ( Zaman)
(01 Eylül 2009, 16:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Danıştay saldırısının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi manşetlerimiz
Osman Yıldırım´la ilgili manşetlerimiz