İzmir Katip Çelebi Üniversitesindeki (İKÇÜ) Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturmada ifadesine başvurulan bir tanığın anlattıkları, örgüt elebaşının Pensilvanya'daki malikanesinin nasıl korunduğunu, bazı akademisyenlerin FETÖ'nün karşısındaki acizliğini gözler önüne serdi.
01.01.2017 10:02 İzmir Katip Çelebi Üniversitesindeki (İKÇÜ) Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik açılan davanın detayları ortaya çıkıyor.
25 Aralık'taki gelişmeye göre, İzmir Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz tarafından FETÖ/PDY soruşturması kapsamında İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesinde ifadesine başvurulan tanık H.O, örgütle temasını ve bu süreçte şahit olduğu bazı olayları anlattı.
Lise yıllarında tanıştığı örgütle bağlantısının 2013'te koptuğunu savunan tanık, o sene Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bursuyla gittiği ABD'de, İKÇÜ'de görevli bazı öğretim üyeleriyle yeniden FETÖ ile temasa geçtiğini belirtti.
Pensilvanya'daki malikanede ABD polisi
Pensilvanya'da örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile yaptıkları görüşmeden detaylar veren H.O, şunları kaydetti:
"Örgüt elebaşıyla daha önce yüz yüze görüşmeler yapan ev arkadaşımın aracılığıyla Eylül 2013'te Pensilvanya'ya gittik. Burada örgüte ait araziler gezdirildi. Polislerin burayı koruduğunu gördüm. Tatil köyü gibi tasarlanan malikanenin oldukça geniş bir ormanlık alan içerisinde yürüyüş parkuru da vardı ve yüksek güvenlik tedbiri alınmıştı. FETÖ'nün malikanesine girişte detaylı üst araması yapılıyor, cep telefonları dışarıda bırakılıyordu. Güvenlik noktasında ise FETÖ mensupları ABD polisiyle görev yapıyordu."
Tanık H.O, örgüt elebaşıyla görüşmek için FETÖ'nün ikinci adamı olduğu belirtilen ve İçişleri Bakanlığı "terörden arananlar" listesinde "Turuncu" kategoride yer alan Cevdet Türkyolu'nun yanına gittiklerini aktardı.
"Morali çok bozuktu"
Yaklaşık 45 dakika bekledikten sonra şu anda FETÖ/PDY'den tutuklu, eski Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yakup Egercioğlu, eski Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özdemir, eski Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Çete ile içeriye girdiklerini anlatan tanık, şu bilgileri yer verdi:
"Orada bulunanlardan, FETÖ elebaşının, kişilerin görevine göre şifreli kelimeler kullanarak görüşmeler yaptığını, Gezi Parkı olayları nedeniyle de moralinin çok bozuk olduğunu, yaklaşık 2 ay boyunca da örgüt mensuplarıyla sohbet programı yapmadığını öğrendim. Ev arkadaşım Mehmet Çete, 'doktor' kod adlı Türkyolu'na, ' İzmir', ' Katip Çelebi', 'dekan yardımcısı' gibi şifreli kelimeler kullandı. Şifreli kelimelerin kullanıldığına bizzat şahit oldum. Görüşmek için de koridordaki halıda oturarak yaklaşık 45 dakika bekledik. Burada bekleyenler arasında, eski Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli'yi gördüm. Burada bulunuş nedeninin 2014'te yapılacak rektörlük seçimleri için yerini sağlamlaştırmak amacıyla ilgili olduğunu düşünüyorum."
Akademisyenler FETÖ'nün elini öpmüş
Tanık, örgüt üyesi Türkyolu'nun kendilerini çağırması üzerine, lüks odaya girdiklerini, sandalyede oturan terör örgütü elebaşının elini öptükten sonra dizinin dibine oturdukları belirtti.
İfadesinde, FETÖ ile aralarında geçen diyalogu da anlatan tanık, "Bize, üniversiteyle ilgili bir sıkıntımızın olup olmadığını sordu. Birlikte geldiğimiz akademisyen arkadaşlarımız terör örgütü elebaşı karşısında tir tir titriyordu. Örgüt elebaşının sorusuna sadece Mehmet Çete, 'Sizin himmetiniz sayesinde herhangi bir sıkıntımız yoktur' şeklinde cevap verdi. Odada yaklaşık 10 dakika kaldık, çıkarken de yeniden elini öptük. Biz bu şekilde malikanedeki misafirhanede 2 gece konakladık." dedi.
Tanık H.O, FETÖ/PDY'nin toplantılarına katıldığını ancak örgütün din kisvesi altında insanları kandırdığını ve paralel devlet yapılanması için örgütlendiğini gördükten sonra 17-25 Aralık sürecinin ardından bağlantısını kopardığını kaydetti.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesindeki (İKÇÜ) Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında tutuklu sanık eski şube müdürünün, bir şoförün üzerine aldırdığı GSM hattında yüklediği "ByLock" programıyla örgüt mensuplarıyla haberleştiği ortaya çıktı.
İzmir Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, hakkında "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla 10 yıla kadar hapis cezası istenen tutuklu sanık eski İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Şube Müdürü Halil Özçelik'in, aynı üniversitede görevli ilkokul mezunu bir şoförü kandırarak, onun adına aldırdığı GSM hattına FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı "ByLock" yüklettiği bilgileri yer aldı.
Şoför R.S, İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde tanık olarak verdiği ifadede, Özçelik'in yaklaşık 2,5 yıl önce kendisine geldiğini, "Bana bir telefon hattı alır mısın? İnternette araç alım satım yapacağım, orada kullanacağım" diye talepte bulunduğunu, Özçelik'e inandığı için bu isteği yerine getirdiğini belirterek, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ise hattı kapattırdığını kaydetti.
İKÇÜ'de görevli personelin FETÖ/PDY ile bağlantısının olup olmadığının tespiti için oluşturulan komisyonun, üzerine kayıtlı hatta "ByLock" yüklendiğini belirlemesi üzerine açığa alındığını ifade eden R.S, hattı sanık Özçelik'in kullandığına ilişkin deliller sunmasının ardından yeniden göreve başladığını, bu kişinin FETÖ/PDY bağlantılarını bilmediğinden böyle bir hata yaptığını anlattı.
R.S. ifadesinde, "Halil Özçelik, rektör yardımcısını arayarak hattı kendisinin kullandığını itiraf etti. Şoför olarak çalışan, işinde gücünde olan hatta hafta sonları dolmuş şoförlüğü yaparak geçimimi sağlayan bir insanım. Herhangi bir örgüt ya da yapıyla herhangi bir bağlantım yok. İyi niyetle almış olduğum bir telefon hattı yüzünden adım bu olaya karışmıştır. Görev yaptığım sürede bunların FETÖ ile bağlantısının olduklarını bilmiyordum." dedi.
Önce inkar etti sonra kabul etti
Sanık Özçelik'in ise emniyette alınan ifadesinde, "ByLock" programını kullanmadığını beyan etmesine rağmen çıkartıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki sorgusunda, "Kırgızistan gezimizde haberleşmek amacıyla telefonuma ByLock programı yüklendi, bununla ilgili tehdit edildim." dediği ortaya çıktı.
Soruşturma kapsamında ifade veren bazı tanıklar, Özçelik'e üniversitenin bazı arazilerini kiraya verdiği ve üniversiteye ait hurdaları sattığı yönünde suçlamalar yöneltirken sanığın bazı personeli örgütün yemekli toplantı ve sohbetlerine götürdüğü de iddia edildi.
Özçelik'in yanı sıra meslekten ihraç edilen tutuklu sanıklar İsmet Ayvalık, Ramazan Kavruk, Recep Sütçü, Yavuz Altıntop, Mahmut Arabul, Mehmet Dallı ile "İKÇÜ imamı" olduğu öne sürülen Adem Fidan'ın örgüt mensuplarıyla "ByLock" programı üzerinden iletişime geçtiği tespit edildi.
İddianame
İzmir Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz tarafından hazırlanan, 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 139 sayfalık iddianamede, aralarında örgütün sözde "İKÇÜ imamı" olduğu öne sürülen Adem Fidan ve mesleklerinden ihraç edilen eski akademisyenlerin de bulunduğu 29 tutuklu sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Paralel yapı-17 Şubat (2016) 'İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Yapılanması' soruşturması
(01 Ocak 2017, 10:02)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: