Bursa'da FETÖ/PDY üyelerini başta askeri okullar olmak üzere çeşitli kurumlara yerleştirdikleri iddia edilen 7'si tutuklu 18 sanığın yargılanmasına başlandı. Askeri okullara giriş sınavlarını kendi aralarında kod adları belirleyip, şifreledikleri ortaya çıkan sanıkların 38 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Duruşma sonunda tutuklu sanıklardan 1'i tahliye oldu.
24.12.2016 14:19 Bursa'da, FETÖ/PDY üyelerini başta askeri okullar olmak üzere çeşitli kurumlara yerleştirdikleri iddia edilen 7'si tutuklu 18 sanığın yargılanmasına başlandı.
20 Aralık'ta Bursa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 'Örgüt üyesi olmak, örgüt kurmak, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk yapmak' suçlarından 7'si tutuklu 18 sanık hakim önüne çıktı. İki gün süren duruşmaya tutuklu Hasan Basri Uysal (25), Harun Taşar (27), Ertuğrul Keçeci (24), Nuh Aktaş (30), Emre Abidin Aktemur (23), Mehmet Koç (27), Fatih Yıldırım (22) ile tutuksuz yargılanan Burak Gülle (23), Furkan Çiftçi (19), Gökan Çeliktöz (25), Ozan Temiz (23), Muhammed Ali Uslu (20), Akif Culfa (24), Harun Adıgüzel (19), Doğan Can Keskin (20), Ali Gökceoğlu (19), Dinçer Aygün (20) ve Muhammed Coşkun (27) katıldı.
Cumhuriyet Savcısının hazırladığı iddianamede örgütün kuruluşu ve gelişimi, amacı, stratejisi, yapılanması, yönetim modeli, finans kaynakları ve faaliyetlerinin analizi hakkında bilgiler yer aldı. Ayrıca şüphelilerin ABD'de yaşayan örgütün elebaşısı Fetullah Gülen'e bağlı PDY'nin Türkiye genelinde FETÖ adına faaliyetler bulunacak eleman yetiştirebilmek için birim oluşturdukları yer alıyor.
SINAVLARI KODLADILAR
İddianamede, birimlerden sorumlu ağabeylerin olduğu, gizlilik kuralları içerisinde hareket ettikleri, birimde görev alanların kod isimleri kullandığı, devletin kurumlarının düzenlediği subaylık sınavlarına 'su', hava kuvvetleri sınavına ' Hollanda', jandarma komutanlığı sınavlarına ' Japonya', deniz kuvvetleri sınavına ' Danimarka', kara kuvvetleri sınavına ' Kanada' şeklinde kodlama yaptıkları ifade edildi.
Şüphelilerin il imamından aldıkları talimatları yürüttükleri, bu birimin stratejisinin TSK, Adalet Bakanlığı emniyet, sağlık, milli eğitim, maliye gibi devletin hiyerarşisinden önem arz eden eleman yetiştirmek olduğu bu sebeple başarılı öğrencileri bir arayla getirerek sınavlara hazırladıkları kaydedildi.
İSTENEN CEZALAR
Hazırlanan iddianamede sanık Harun Taşar, Hasan Basri Uysal, Fatih Yıldırım, Nuh Aktaş, Burak Gülle, Emre Abidin Aktemur, Gökhan Çeliktoz, Ertuğrul Keçeci, Ozan Temiz ve Akif Culfa'ya ayrı ayrı toplamda 38 yıl, Mehmet Koç ile Muhammet Coşkun'a toplamda 35 sene, Furkan Çiftçi, Muhammed Ali Uslu, Harun Adıgüzel, Doğan Can Keskin, Ali Gökçeoğlu ve Dinçer Aygün'e ayrı ayrı toplamda 30'ar yıl hapis cezası verilmesi istendi.
ESKİ ZABIT KATİBİ: 'HEY GİDİ GÜNLER' NOTUNU HIRSIZ KOYMUŞTUR
Mahkemede ifade veren Bursa Adliyesi eski zabıt katiplerinden sanık Hasan Basri Uysal, suçlamaları kabul etmeyerek, "2011 yılında zabıt katipliği sınavını kazanarak Bursa Adliyesi'nde göreve başladım. Ayrıca 'Ömer' kod adını da kullanmadım. Evimde ele geçen, ' hey gidi günler' diye başlayıp devam eden not bize ait değildir. O tarihte evimize hırsız girmişti. Evden hiçbir şey çalmamıştı. O notu hırsızın bıraktığını düşünüyorum" dedi.
Sanıklardan Burak Gülle ise 4 yıl üniversite okuduğunu söylediği ifadesinde şöyle dedi:
"2015 yılından sonra bu kişilerden koptum. Karadeniz ve Batum gezisine çoğunlukla cemaat katıldı. Yabancı uyruklu kişilerin de evlerde kalındığı oluyordu. İddianamede yazan SMS görüşmelerin kimden geldiğini bilmiyorum. Ama evlere bölgecilerden erzak geliyordu. Üniversite mezunu olduktan sonra Bursa Görükle'de ev tuttuk. 3 ay kaldıktan sonra İstanbul'a atandım. Öğrenciyken yurtta ekonomik durumum sebebiyle kalıyordum. O zaman için bunların terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Öğrencilik yıllarımda Zaman Gazetesi ve Sızıntı dergisine aboneliğim vardı. Yurt dışına çıkmadım. Bana 'Mehmet' verilmişti. 3-4 evden bir kişi sorumlu oluyordu. Evlerin kod numarası değil, isimleri oluyordu. Yanlış hatırlamıyorsam benim son çıktığım evin ismi 'Hisar' olabilir. Ondan önce Işık ve Örnek evlerinde kaldım. Bu evlerde Fetullah Gülen'in kitabı, risaleler ve Kuran-ı Kerim okunuyordu."
Üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyen Ali Gökçeoğlu ise, "Lisede okurken Yahya isimli kişi, beni Talha kod adlı şahısla tanıştırdı. Talha, bana yardımcı oldu ve cemaat evlerinde kaldım. Talha, bana 'Sahabelerden bir efendimizin adını ve hayatını seç' dedi. Ben de Numan ismini seçtim. Talha bana, 'Bundan sonra bu ismi kullanacaksın' dedi. Ben de evlere para ödemediğim için mecburen kabul ettim. Talha bir gün bana jandarma sınavlarına girmemi söyledi. Daha önce ölen dedemin benim asker olmamı istemişti. Talha bana uzun süre baskı yayıp ikna etti. Hepsine müracaat ettim ancak elendim" diye konuştu.
Mahkeme heyeti ifadelerin ardından eksik evrakların giderilmesini ve Mehmet Koç'un tahliyesine, 6 sanığın tutukluluk devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
(24 Aralık 2016, 14:19)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: