Darbe girişiminde cılız açıklamalar yapan AB temsilcileri, Cumhuriyet için sıraya girdi. PKK ve FETÖ'nün sözcüsü Cumhuriyet'e yönelik operasyon için AB Parlamento Başkanı Schulz, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland, AP Türkiye Raportörü Piri'nin açıklama yarışına girmesi AB'nin iki yüzlülüğünün göstergesi oldu. Tavrını bir adım daha ileri götüren Almanya ise Can Dündar'a geçici pasaport verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Fetö zanlılarını iade etmeyi reddeden Almanya'ya tepki gösterdi.
05.11.2016 16:32 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sürecinde 241 vatandaşını şehit veren Türkiye'yi yalnız bırakan, darbe girişimini kınayan açıklamalarında cılız mesajlar yayınlayan Avrupa Birliği (AB) temsilcileri, Cumhuriyet gazetesi operasyonuyla adeta bülbül kesildi. PKK ve FETÖ'ye desteği, verdikleri manşetlerle ortada olan Cumhuriyet için açıklama için sıraya giren AB'den Parlamento Başkanı Martin Schulz'un “Kırmızı çizgi aşıldı” açıklaması büyük tepki topladı. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland'ın yanısıra AB Komisyonu'nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn'ın sözcüsü Maja Kocijancic ile AP Türkiye Raportörü Kati Piri'nin de peşpeşe açıklamalar yapması AB'nin iki yüzlülüğünün göstergesi oldu.
KIRMIZI ÇİZGİLERİYMİŞ!
Son 1,5 senede 800'ün üzerinde asker ve polisi şehit eden PKK'nın çadır kurmasına ses çıkarmayan AB'nin, FETÖ ve PKK'nın yayın organına dönüşen Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyona tepki göstermesi manidar bulundu. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Murat Sabuncu ve diğer Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının gözaltına alınması Türkiye'de ifade özgürlüğünün dair bir kırmızı çizginin geçilmesidir” dedi. FETÖ tarafından ayak oyunlarıyla ele geçirilen ve kendine mahsus tüzel kişiliği olan Cumhuriyet gazetesini Türkiye'nin resmi kurumu gibi lanse eden Shultz, “Cumhuriyet, diğer bağımsız gazeteler gibi değildir. Ülkedeki en eski gazete ve cumhuriyetin en eski kurumlarındandır” ifadesini kullandı.
PKK MEDYASINI SAVUNDU
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland ise 15 Temmuz darbe girişimine kayıtsızlığını Cumhuriyet'e yönelik operasyon konusunda daha da ileri götürerek bir bildiri yayınladı. “Cumhuriyet operasyonunun OHAL yönetiminde dahi orantılı bir tedbir olarak görülmesi son derece tartışmalıdır” diyen Jagland, “Kürt medya kuruluşları” diye nitelediği PKK'nın yayın organı 15 gazete ve haber ajansının bir KHK ile kapatılması konusunda da “endişeli” olduğunu bildirdi.
RAPOR TEHDİDİ
AB Komisyonu'nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn'ın sözcüsü Maja Kocijancic ise adeta rapor ile tehdit etti. Türkiye'de, özellikle medya ve ifade özgürlüğüyle ilgili bazı gelişmelere yönelik kaygılarını defalarca dile getirdiklerini hatırlatan Kocijancic, bu konuların AB Komisyonu tarafından açıklanacak raporda detaylı şekilde analiz edileceğini söyleyerek adeta tehditte bulundu. BBC Türkçe'ye konuşan Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri ise “Ülke neden 20 yıl geriye götürülmek isteniyor, anlamıyorum” ifadesiyle tepki çekti. Brüksel'deki PKK çadırını ve propagandasını ve 15 Temmuz'u görmezden gelen Piri, Türkiye'deki gelişmelerin Brüksel'de derin kaygı uyandırdığını iddia etti.
Yönetim ehliyetini kaybetmiş
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında ''FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği seçimlerinin vakıf senedi ve vakıflar mevzuatına uygun olup olmadığı incelendi. İncelemede, 18 Şubat 2014'te yeterli sayıya ulaşmadan yapılan toplantıda alınan kararla oluşturulan yönetim kurulu üyelerinin seçilmemiş sayıldığı, bu nedenle de vakfın fiil ehliyetini kaybettiği değerlendirildi. İnceleme sonucunda, vakfın fiil ehliyetini kazanabilmesi için vakıf senedine göre yeniden toplantı yapılıp, yönetim organının oluşturulması tavsiye edildi.
Darbecileri koruyup Türkiye'yi eleştirdiler
AB ülkeleri 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece 03.00'e kadar herhangi bir açıklama yapmamış, darbenin başarısız olduğu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın görevlerinin başında olduğu anlaşıldıktan sonra ortak bildiri ile darbe girişimini cılız ifadelerde kınamıştı. AB Güvenlik ve Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ise darbe girişiminin ardından üç gün geçtikten sonra 18 Temmuz'da yaptığı açıklamada ise adeta darbecilerin yanında yer almıştı. Açıklamasında Türkiye'yi 'itidalli' olmaya çağıran Mogherini, Türkiye'de demokratik kurumlara saygı gösterilmesini istemiş, gelişmeler konusunda Ankara ve Brüksel'deki AB delegasyonları ile yakından irtibat içinde olduğunu söylemişti. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye'ye “demokrasiye saygı duyun” çağrısı yaptı. Türkiye'nin demokrasi, insan hakları ve temel özgürlüklere saygı göstermesi gerektiğini” belirterek “Türkiye'de yaşananlarla ilgili endişeleri paylaşıyoruz” ifadesini kullanmıştı.
ALMANYA AJANINA SAHİP ÇIKTI
Türkiye’de hakkında yakalama emri çıkarılan Cumhuriyet gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a, Almanya tarafından geçici pasaport verildi. Dündar bu pasaportla istediği yere gidebilir. Dündar'ın Alman ajanı olduğu iddia ediliyor. Daha önce MİT TIR'larına baskın görüntülerini yayınlayadığı için yargılanan Can Dündar'ın duruşmalarına AB ülkelerinin bazı temsilcileri de katılmıştı.
Türkiye'de yürütülen soruşturmalar nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan Cumhuriyet gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a, Almanya tarafından geçici pasaport verildi. Dündar'a verilen geçici pasaport, Dündar'ın Türk pasaportu iptal edilse bile, yasal bir şekilde Almanya'da kalabilmesine ve yurt dışına seyahat edebilmesine imkan sağlıyor. Alman makamları tarafından yalnızca istisnai durumlarda verilen geçici pasaport, “yabancılar için seyahat belgesi" ya da Almanca adıyla “Reiseausweis für Auslaender" olarak da biliniyor. Gri kaplı pasaport, Almanya'da “yedek kimlik" olarak da kullanılabiliyor.
YAKALAMA EMRİ ÇIKTI
15 Temmuz darbe girişiminden önce Almanya'ya giden Can Dündar hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde pazartesi günü yakalama emri düzenlenmişti. Nöbetçi İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik soruşturma kapsamında, Can Dündar hakkında “Almanya'da yaşadığının belirlenmesi, kendisiyle ilgili soruşturma ve kovuşturmaların sonuçsuz kalması için kaçtığı yönünde şüphe uyanması" gerekçeleriyle yakalama emri düzenlenmesine hükmetmişti.
ERDOĞAN'DAN ALMANYA'YA SERT TEPKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, firari FETÖ mensupları için Almanya'ya sert tepki gösterdi. Erdoğan, FETÖ üyesi kişilerin iade talebiyle ilgili "Almanya, biz sizin bu duruşunuzdan endişeleniyorsunuz, siz teröre çanak tutuyorsunuz çanak. Ve bu terör belası ey Almanya bumerang gibi sizi de vuracaktır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri" ödül töreninde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından konuyla ilgili bölüm şu şekilde:
Almanya'nın akıbetini hiç de hayırlı görmüyorum
Türk milleti 15 Temmuz'da sadece hürriyetine, sadece inancına, sadece bayrağına, ezanına, sadece demokrasisine değil, aynı zamanda hedeflerine de sahip çıkmıştır. Ama bundan rahatsız olanlar da olmuştur. Selalardan, ezan seslerinden rahatsız olanlar olmuştur, geçmişte de bunlardan rahatsız olanlar vardı. Onların uzantıları hala var, yarın da olacak onu bilesiniz ama bütün mesele biz yolumuzda daim olalım ve kula kul olmayalım. Sadece Allah'a kul olalım.
Ülkeme ve milletime haksızlık yapıldığında susmayı kendime yakıştırmam. Türkiye yakın zamanda verdiği bir nota ile uzun zamandır Almanya'da bulunduğu bilinen FETÖ üyesi savcıların yakalanarak Türkiye'ye iade edilmesini istemiştir. Açıklama yapan Alman bakan bu kişilerin iade edilmeyeceğini söyledi. Biz de Almanya'nın bu yaklaşımını kaygı ve dehşetle izliyoruz. Ey Almanya ben sayın Merkel'e 4 bin dosya verdim. Almanya'nın bu teröristleri korumasını anlayamıyoruz. Almanya biz sizin bu duruşunuzdan endişeleniyoruz. Almanya siz teröre çanak tutuyorsunuz teröre. Bu bumerang gibi sizi de vuracaktır. Türkiye olarak bizim sizden beklentimiz yok ama siz teröre yataklık yapmaktan tarih boyu anılacaksınız. Almanya'nın FETÖ'nün arka bahçesi haline dönüşmesinden rahatsızız.
PKK'yla, FETÖ'yle, DEAŞ'la, ırkçı örgütlerle mücadele etmek yerine, başka ülkelerin milli güvenlik hassasiyetlerini hiçe sayarak teröristlere kucak açan Almanya'nın akıbetini hiç de hayırlı görmüyorum. Şu anda teröristlerin barındığı önemli ülkelerden birisi haline gelmiştir Almanya. Bu kadar açık konuşuyorum.
ADALET BAKANI BOZDAĞ'DAN ALMANYA'YA TEPKİ
Almanya'ya bir tepki de Adalet Bakanı Bozdağ'dan geldi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ni ziyaretinde konuştu.
'En az 10 tane terör örgütüyle eş zamanlı mücadele eden dünyada ikinci bir ülke yok. Uluslararası toplum terörle mücadele konusunda yeterince destek vermiyor. Türkiye'de süren davaların neredeyse hepsiyle ilgili görüş belirtme hakkını hem Sayın Merkel hem hükümet sözcüsü hem Adalet Bakanı hem de diğer Alman yetkililer kendinde görüyor. Türkiye'nin bağımsız, egemen bir devlet olduğunu, Türk yargısının da Alman yargısı kadar bağımsız ve tarafsız bir yargı olduğunu onlar görmek, anlamak zorundadır. Siz Türkiye'nin içişlerine karışamazsınız. Alman Adalet Bakanı'nın da haddine değildir, Merkel'in de haddine değildir, başka bakanların da haddine değildir. Hiçbir ülkenin de haddine düşmemiştir. Türkiye'yi insan hakları ve hukuk devleti prensipleri çerçevesinde başkalarıyla mukayese edenler, önce dönüp kendilerine bakacaklar. Türkiye, bundan sonraki süreçte başka ülkelerdeki hak ihlallerini, ihlali yapanların yüzüne söylemeye devam edecektir.''
(05 Kasım 2016, 16:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: