HSYK üyesi Ertosun´un Sabancı cinayeti zanlısı Duyar´ın röpörtaj için para istediğini gösteren imzalı belgeyi basın toplantısında göstermesi ortalığı karıştırdı. Çünkü Duyar´ın belgedeki imzasıyla diğer belgelerdeki imzaları çok farklı. Fotokopisinde imzası bulunan ancak aslı elde edilemeyen, Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek´in darbe andıç belgesi günlerce Türkiye´nin en önemli tartışma konusu olmuştu. Sabacı cinayeti faillerinden Mustafa Duyar, yakalanarak sorgulandığı Terörle Mücadele Şubesi´nde şahitler önünde 07.01.1997 tarihinde verdiği 15 sayfalık ifadesinde her sayfaya tek tek imza atmıştı. Duyar´ın 15 sayfada bulunan 15 imzası da birbirinin aynı. Ancak, Ertosun´un gazetelere dağıttığı ve Can Dündar röportajına izin vermeme gerekçesini açıklamak için kullandığı dilekçede ise tamamen farklı bir imza var. Bu imza önceki 15 imzasından farklı olarak, ´M´ harfinden sonra nokta konularak ´Duyar´ yazıyor ve üstü çizilerek tamamlanıyor. Bu farklılık da Mustafa Duyar´ın imzasının taklit edilerek röpörtajın engellendiği, Duyar´ın para dahi istemediği sonucunu çıkarıyor. Bunu doğrulayabilecek bir ayrıntı olarak, Duyar´la röpörtaj yapmak isteyen gazeteci Can Dündar´ın, röpörtajın para karşılığı yapılmak istendiğini ve bundan dolayı izin veremeyeceğini Ertosun´dan öğrenmesi üzerine kendisinin Duyar´la görüşmesi sonucu para isteğinden vazgeçirebileceği önerisine de Ertosun´un olumlu yaklaşmaması gösteriliyor.
Andıççı Albaydan sonra bir imza skandalı da HSYK´lı Ertosun´dan
HSYK üyesi Ertosun´un Sabancı cinayeti zanlısı Duyar´ın röpörtaj için para istediğini gösteren imzalı belgeyi basın toplantısında göstermesi ortalığı karıştırdı. Çünkü Duyar´ın belgedeki imzasıyla diğer belgelerdeki imzaları çok farklı. Fotokopisinde imzası bulunan ancak aslı elde edilemeyen, Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek´in darbe andıç belgesi günlerce Türkiye´nin en önemli tartışma konusu olmuştu. Sabacı cinayeti faillerinden Mustafa Duyar, yakalanarak sorgulandığı Terörle Mücadele Şubesi´nde şahitler önünde 07.01.1997 tarihinde verdiği 15 sayfalık ifadesinde her sayfaya tek tek imza atmıştı. Duyar´ın 15 sayfada bulunan 15 imzası da birbirinin aynı. Ancak, Ertosun´un gazetelere dağıttığı ve Can Dündar röportajına izin vermeme gerekçesini açıklamak için kullandığı dilekçede ise tamamen farklı bir imza var. Bu imza önceki 15 imzasından farklı olarak, ´M´ harfinden sonra nokta konularak ´Duyar´ yazıyor ve üstü çizilerek tamamlanıyor. Bu farklılık da Mustafa Duyar´ın imzasının taklit edilerek röpörtajın engellendiği, Duyar´ın para dahi istemediği sonucunu çıkarıyor. Bunu doğrulayabilecek bir ayrıntı olarak, Duyar´la röpörtaj yapmak isteyen gazeteci Can Dündar´ın, röpörtajın para karşılığı yapılmak istendiğini ve bundan dolayı izin veremeyeceğini Ertosun´dan öğrenmesi üzerine kendisinin Duyar´la görüşmesi sonucu para isteğinden vazgeçirebileceği önerisine de Ertosun´un olumlu yaklaşmaması gösteriliyor.
İddia: Duyar röpörtaj için para istemedi ama birileri onun adına belge düzenleyip bu havayı verdi ve görüşmeyi engelledi
Sabancı suikastinin kilit ismi Mustafa Duyar´la ilgili Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi ve dönemin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun´un kendini savunmak için dağıttığı dilekçedeki imzayla, Duyar´ın geçmişte attığı imzaların birbirinden tamamen farklı olduğu ortaya çıktı. Star Gazetesi´nin haberine göre, HSYK üyesi Ali Suat Ertosun´un etrafında başlayan tartışmalar çerçevesinde Mustafa Duyar cinayeti tekrar gündeme geldi. Ertosun geçen hafta yaptığı basın toplantısında, gazeteci Can Dündar´ın, ?Mustafa Duyar´la görüşmeme Adalet Bakanı izin verdi Ali Suat Ertosun izin vermedi? iddiasına cevap verdi.
15 sayfada imza aynı 16´ncısı farklı
Ertosun, Duyar´la Dündar´ın görüşmelerine izin vermediğini doğrularken, gerekçe olarak Duyar´ın röportaj için para talep ettiğini belirten bir belge gösterdi. Bu belgede imza ile Duyar´ın daha önceki resmi belgelerde kullandığı imzaları arasında büyük bir fark olduğu ortaya çıktı. Terörle Mücadele Şubesi´nde şahitler önünde 07.01.1997 tarihinde verdiği 15 sayfalık ifadesinde Mustafa Duyar, her sayfaya tek tek imza attı. Duyar´ın 15 sayfada bulunan 15 imzası da birbirinin aynı. Bu imzalar Mustafa Duyar isminin el yazısıyla yazılmış biçimi şeklinde. Ancak, Ertosun´un gazetelere dağıttığı ve Can Dündar röportajına izin vermeme gerekçesini açıklamak için kullandığı dilekçede ise tamamen farklı bir imza var. Bu imza önceki 15 imzasından farklı olarak, ?M? harfinden sonra nokta konularak ?Duyar? yazıyor ve üstü çizilerek tamamlanıyor.
Duyar para istedi savunması
Ertosun´un geçtiğimiz günlerde yaptığı basın toplantısı ile açığa çıkan dilekçe, 8 Ocak 1999 tarihini taşıyor. Dilekçede şu ifadeler yer alıyor: ?TV programı yapımcısı Can Dündar´ın benimle yapmak istediği röportaj talebini kabul ediyorum. Benim için herhangi bir sakıncası mevcut değildir. Ancak bilgi sahibi olmaları açısından bu röportaj karşılığında uygun bir miktar ücret talep edeceğimin kendilerine bildirilmesini saygılarımla arz eder, bilgilerinize sunarım.? ( Star)
Can Dündar´ın anlatımıyla paralı röpörtaj olayı
Sabancı suikastı sanığı Duyar´ın öldürüldüğü dönemin DSP´li Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu, Taraf´a demiş ki: ?Can Dündar´a Duyar´la görüşme iznini ben verdim. Fakat anlayamadığım bir nedenden dolayı o görüşmeye gitmemiş. Ne oldu da gitmedi; bunu açıklamalı...? Perşembe günkü yazımda açıklamıştım oysa... Biraz daha ayrıntı vereyim. Böyle önemli şans yakalamış bir gazeteci, bırakın görüşmeye gitmemeyi, bir saat bile gecikmez. Kaldı ki, 10 yıl önce çalıştığım ATV Haber´i Ali Kırca, Ayşenur Aslan, Baki Şehirlioğlu gibi bir usta ekip yönetiyordu. Denizkurdu, Duyar´la görüşme talebime karşılık ?Kendisinin de oluru varsa yapabilirsiniz? dedi ve izin verdi. O aşamada dönemin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, Duyar´ın röportaj için para talep ettiğini bildirdi; ?bu koşulda görüşmeye izin verilemeyeceğini? söyledi. Bakanlığın başka televizyonculara aynı şartı koştuğundan hiç emin değilim. Ama ben, meslek hayatım boyunca parayla röportaj yapmamaya özen gösterdim. Yapanları da eleştirdim. Ertosun´a ?Bunu benim de kabul etmeyeceğimi, ancak Duyar´la görüşürsem kendisini bu talepten vazgeçirebileceğimi? belirttim. ?Hayır? dedi. Bakan´ın iznini hatırlattım. Durumu Bakan´a da arz ettiğini, bu koşulda onun da izin veremeyeceğini söyledi. Tam o günlerde (15 Şubat 1999) Duyar, apar topar Afyon Cezaevi´ne sevk edilen Karagümrük çetesi tarafından öldürüldü.
(04 Ağustos 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Belgelerin orjinalini görüntülemek için tıklayın
Ergin kardeşler ve Sabancı suikasti manşetlerimiz