Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması soruşturması kapsamında, Fetullah Gülen'in kardeşine ait matbaada, paralel yapıya ait suç unsuru oluşturan birçok bilgi ve belgenin saklandığı iddiası üzerine yapılan operasyon sonucunda açılan ve Fetullah Gülen'in ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasıyla yargılandığı davanın görülmesine başlandı.
14.05.2016 14:17 Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması soruşturması kapsamında, Fetullah Gülen'in kardeşine ait matbaada, paralel yapıya ait suç unsuru oluşturan birçok bilgi ve belgenin saklandığı iddiası üzerine yapılan operasyon sonucunda açılan ve Fetullah Gülen'in ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasıyla yargılandığı davanın görülmesine başlandı.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanık Samih Yalçın, aralarında Fetullah Gülen'in yeğeni olan ve kamuoyunda " Kemal Gülen" olarak tanınan Kevser Gülen'in de yer aldığı sanık avukatları katıldı.
Davada sanık olarak yer alan ve haklarında yakalama kararı bulunan Fetullah Gülen ile Salih Gülen ise duruşmada yer almadı.
Sanık avukatlarından Nurullah Albayrak, duruşmanın açılışında mahkemenin isnat edilen suç dikkate alındığında ihtisas mahkemesi olmadığını ve görevsiz olduğuna ilişkin itiraz dilekçesi sundu.
Savcılık makamı, mahkemenin iddia edilen suçlara bakmaya yetkili olduğunu belirterek, görevsizlik talebinin reddini istedi.
Mahkeme heyeti, sanık avukatının talebini oybirliğiyle reddederek yargılamaya geçti.
Tutuklu sanık Yalçın, iddianamenin okunmasının ardından yaptığı savunmada, suç unsuru olarak değerlendirilen kasetlerin bulunduğu kolilerin emanet olarak matbaada bulunduğunu, bunları çalıştıracak cihazlarının olmadığını söyledi.
Matbaalarının geceleri de dahil hep açık olduğunu çünkü saklayacak bir şeylerinin olmadığını ileri süren Yalçın, aynı davada sanık olarak yargılanan Salih Gülen'in kağıt üzerinde ortak görülmelerine karşın patronu olduğunu belirtti.
Yalçın, Salih Gülen'in 15 yıldır kanser hastası olduğunu ve tüm işleri ilk günden bu yana matbaada kendisinin yürüttüğünü dile getirerek, kendini şu sözlerle savundu:
"Biz ne ara bir araya geldik de örgüt kurduk ve yönettik. Bu iddiaların hiçbirisini kabul etmiyorum. Banka dekontlarına ilişkin olarak, biz işlerimizi banka aracılığıyla yaparız. Ben oranın ortağı değil işçisiyim. 2004 yılında matbaa, deftere tabi usulden şirket usulüne geçti. 2 kişi olması gerektiği için Salih Bey de beni aldı. Salih Bey, yılda 20 gün veya 1 ay gelir veya gelmez. Biz orada sadece matbaacılık faaliyeti yürütürüz. Salih Bey yok diye ben idame ettirirdim. Yakamıza 'FETÖ' diye bir yafta yapıştırıldı. Ben ekmeğimi sadece çalışarak kazanan biriyim."
Firari sanıklardan Salih Gülen'in avukatı Kevser Gülen de iddianamede suç unsuru olarak CD, kaset, evrak ve banka dekontlarının sunulduğunu belirterek, "Bunlardan bir terör örgütü çıkarılıyor ve müvekkilim de bundan yargılanıyor. Ergenekon dosyasından bir kısım kişiler, benzer delillerden beraat ettiler. Bu davadan da müvekkilimin beraat edeceğini düşünüyoruz." dedi.
Delil olarak sunulan materyallerin hukuki olarak hiçbir değerinin olmadığını ve emniyet notlarına istinaden sanıkların yargılandıklarını ileri süren Gülen, şunları söyledi:
"Müvekkilim Salih Gülen aynı zamanda benim amcamdır. 50 yıldır matbaacılık yapmaktadır. Başka bir sektörde çalışmamış ve bir işe girmemiştir. Bugüne kadar değil terör soruşturması, herhangi bir sicil kaydı yoktur. Ülkede son yıllara baktığımızda fikir ve vicdan hürriyetinin önünün açıldığı bir süreç görüyoruz. Böyle bir dönemde bir iş yerinde CD, kaset ve kitap bulunan materyaller... Bunla piyasada bandrollü olarak satılmaktadır. İddia edilen ses kayıtları medyadan rahatlıkla dinlenebilir. Sayın Gülen'in sohbetleri RTÜK tarafından denetlenmekte olan televizyonlarda yayınlanmaktadır. Müvekkilime ait iş yerinde bulunanların suç sayılmasını ayıplıyoruz. O cihazların bulunması, insanların bir araya gelmesi, seyrettirilmesi, tek başına bir kişinin bunu yapması, yıllardır tedavisi nedeniyle il dışında olan müvekkilimin fiilen bu işe girmesi mümkün değildir."
Avukat Gülen, dava dosyasında Fetullah Gülen'in el yazısıyla bir notun da suç delili olarak yer aldığına işaret ederek, "Orada iki kişinin bir kitabın basımıyla ilgili notlaştığını ve mektuplaştığını görüyoruz. Orada Salih Gülen yoktur ve kendi ağabeyinin el yazısından eline geçen notu saklamasından daha doğal ne olabilir ki? Farz edelim ki suç teşkil eden bir not dahi olsa 30-40 yıl önce yazılmış bir not olduğundan çoktan miadını doldurmuş bir evraktır." ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık Fetullah ve Salih Gülen hakkındaki yakalama kararlarının devamı ile Samih Yalçın'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Fetullah Gülen hakkında ağırlaştırılmış müebbet istemi
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, "Fetullah Gülen'in kardeşine ait matbaada, paralel yapıya ait suç unsuru oluşturan birçok bilgi ve belgenin saklandığı" iddiası üzerine düzenlenen operasyonda suç unsuru olduğu değerlendirilen pek çok doküman ve materyal ele geçirilmiş, gözaltına alınan matbaanın ortağı Samih Yalçın tutuklanmış, Fetullah Gülen ve kardeşi Salih Gülen hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.
Hazırlanan iddianamede, "Gülen Matbaası" isimli iş yerinden el geçirilen doküman ve notların incelemesi sonucu, örgütün gazete, dergi, televizyon ve radyo gibi iletişim alanındaki faaliyetler verdiği, bu yayın organlarının faaliyetlerini ve yayın hayatını örgütün çıkarları doğrultusunda sürdürerek talimatları örgütün üst düzey yetkililerinden aldığının belirlendiği kaydedildi.
Yayın organlarından elde edilen gelirin suç örgütünün finans kaynağını oluşturduğu, açık kaynaklardan elde edilen bilgiler doğrultusunda FETÖ/PDY'nin devletin hassas ve etkili kurumları içerisindeki kadrolarının sağladığı avantajlardan faydalanarak pek çok operasyonel faaliyetlerde bulundukları, adli, idari ve istihbari kolluk görevi ifa eden ve aynı zamanda güç kullanma yetkisine sahip olan emniyet teşkilatı içinde de yapılandığı kaydedilen iddianamede, Fetullah Gülen'e ait oldukları değerlendirilen teyp/video kasetlerine çekilen vaaz ve konuşmaları örgüt üyesi oldukları değerlendirilen Salih Gülen ve Samih Yalçın'ın cemaate üye olan ve sempati duyanlara dinlettirmek ve anlatmak suretiyle örgüte eleman kazandırma amacı güttükleri, ayrıca örgüte aktarılan himmet toplama eyleminde aktif olarak hareket ettikleri belirtildi.
İddianamenin Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabulüyle Fetullah Gülen hakkında "silahlı terör örgüt kurma ve yönetme, dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından dolayı ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıldan 22 yıla kadar hapis, Salih Gülen ve Samih Yalçın hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
Paralel yapı-07 Mart (2016) 'Erzurum Gülen'in kardeşinin matbaası' soruşturması manşetlerimiz
(14 Mayıs 2016, 14:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: