Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, devlet içindeki Paralel örgütlenmeye engel olmaya çalışanları tasfiye etmek ve örgüte finansal kaynak sağlamak amacıyla 402 kişiyi usulsüz dinleyen 138 istihbaratçıya dava açtı. HSYK müfettişlerinin incelemeleriyle tespit edilen 2007-2008-2009 yıllarına ait usulsüz dinleme kararlarında, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, yardımcısı Recep Güven, eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcıları Ayhan Falakalı, Coşkun Çakar, eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcıları Muharrem Durmaz ve Sami Uslu'nun rol aldığı belirlendi. Bu kişilere Gülen Terör Örgütü yöneticisi olmak, diğerlerine de bu örgütün üyesi olmak suçlaması yöneltildi. Şüphelilerin Dink cinayetiyle bağlantılı dinleme yaptıkları da tespit edildi.
23.04.2016 10:31 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında siyasetçi, üst düzey bürokrat, iş adamı, gazeteci, emniyet ve yüksek yargı mensubu ile askerlerin bulunduğu 402 ismi 2007-2009 yıllarında terör örgütleriyle irtibatlıymış gibi göstererek başka isimler üzerinden usulsüz şekilde dinleyen FETÖ’nün 138 tele kulakçı polisiyle ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianamede şüphelilerin, FETÖ’nün hukuk dışı amaç ve çıkarları doğrultusunda faaliyet gösterdiği belirtilerek, özgür iradeleriyle değil üst akıl tarafından yönetilen örgütün talimatıyla usulsüz dinlemeleri gerçekleştirdiğine dikkat çekildi. Dinlemedeki amacın ise “Kadrolaşmalarına engel olan ve olabilecek kişileri tasfiye etmek. Örgüte finansal kaynak sağlanmasında kendisine karşı çıkacak kişiler üzerinde baskı kurmak, devlet imkanlarının örgüt lehine kullanılmasını sağlamak. Siyasi yapı ve organizasyonları, örgütün hedefleri doğrultusunda dizayn etmek suretiyle örgüt menfaatleri lehine karar alınmasını sağlayarak bu yöntemlerle kamu bürokrasisini ve yönetimini ele geçirmek” olduğu kaydedildi. İddianamede adı geçen şüphelilerden 39’u firari olduğundan haklarında yakalama kararı çıkarıldı.
CASUSLUK YAPTILAR
Örgütün yurtdışındaki faaliyetlerine destek sağlamak amacıyla yabancı istihbarat servislerinin ilgisini çekecek bilgilere ulaşmayı amaçladığına dikkat çekilen iddianamede, örgüt kadrolarına istihdam sağlayabilmek amacıyla çeşitli üniversiteler, özel okullar, yurtlar, dershaneler açıldığı inşa edildiği ve bu kurumlar için devlete ait arazilerin hibe usulüyle elde edilebilmesi, teşvik ve hibe alınabilmesi için ilin vali, belediye başkanı gibi üst düzey yöneticilerinin dinlenildiği de belirtildi. Yasa dışı dinlemelerin organize şekilde yapıldığına yer verilen iddianamede; FETÖ’nün, siyasete yön vermek için AK Parti, CHP ve MHP’nin yanı sıra DYP ile BBP’den kritik isimleri de takibe aldığı belirtildi.
MAHREM BİLGİLERİ ARŞİVLEDİLER
Gazeteciler, siyasi parti yöneticileri, yargı, emniyet, MİT ve iş dünyası mensuplarının da arasında bulunduğu 402 kişinin, sahte isim ve suçlamalarla usulsüz dinlendiği iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. İddianamede şüphelilerin, ‘kişilerin özel hayatına dair (cinsel tercih, evlilik dışı ilişki, vs.) konuşmaları da kaydedip arşivlediği’ ileri sürüldü.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) müfettişleri, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait verdiği bazı dinleme kararlarının usulsüz olduğunu tespit ederek, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük, soruşturma sonunda, aralarında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve yardımcısı Recep Güven’in de bulunduğu 138 şüpheli hakkında dava açtı. İddianamede, şüphelilerden Ramazan Akyürek, Recep Güven, eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcıları Ayhan Falakalı, Coşkun Çakar, eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcıları Muharrem Durmaz ve Sami Uslu’nun, Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) yöneticileri, diğer şüphelilerin de ‘silahlı örgüt üyesi’ olduğu öne sürüldü.
‘PARMAKSIZ’ YERİNE ‘KOLSUZ’
İddianamede, şüphelilere yönelik ‘örgüt yöneticiliği, örgüt üyeliği’ suçlamasının yanı sıra ‘iftira, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek’ suçlaması da yöneltildi. İddianamede Recep Güven dahil 39 şüphelinin firarda olduğu ve haklarında yakalama kararı çıkartıldığı da belirtildi. İddianamede, usulsüz dinlenen 190 kişi mağdur, 212 kişi de müşteki sıfatıyla yer aldı.
Şüphelilerin dinleme süresinin dolması nedeniyle mahkemeden bazı mağdur ve müştekiler hakkında yeniden karar talep ettiklerinde bazen ayrı sahte isim kullanmaya bile tenezzül etmedikleri belirtilerek, “Şüphelilerin mağdurlar ve müştekilerin dinlenmesi için sahte isimler uydururken bazen espri yeteneklerini de konuşturdukları, örneğin mağdur Sadettin Parmaksız’ı ‘Salih Kolsuz’ sahte ismini kullanarak, mağdur İlyas Küçük’ü ‘İhsan Büyük’ sahte ismini kullanarak dinledikleri belirlenmiştir” denildi. Bazı kadın mağdurların erkek; erkek mağdurların da kadın ismiyle dinlendiği belirtildi.
FETÖ ADINA DİNLEDİLER
Şüphelilerin, dinlemeleri yasadışı FETÖ/PDY’nin faaliyetleri çerçevesinde yaptıkları iddia edilerek, “Örgütün elde ettiği bilgileri örgütün menfaatleri doğrultusunda kullanmayı, açıklarını bulduğu kamu görevlilerini tasfiye ederek yerlerine örgüt üyelerinin atanmasını sağlamayı, tasfiye etmediklerini de kendi kontrolüne almayı amaçladığı kanaatine varılmıştır” denildi.
Şüphelilerin dinlemeye aldıkları kişilerin özel bilgilerini tehdit ve şantaj maksadıyla ele geçirmeyi amaçladıkları da belirtilerek, “Hukuka aykırı dinlemeler esnasında suçla ilgisi bulunmayan, kişilerin özel yaşantılarına dair (cinsel tercih, evlilik dışı ilişki, finansal konular vs.) seslerinin de kayıt altına alındığı ve arşivlendiği” değerlendirilmesi yapıldı.
İddianamede “Usulsüz dinlemelerin toplumu yönlendirmek ve ülke yönetimini ele geçirmek amacıyla yapıldığı değerlendirilmektedir” ifadesine de yer verildi.
ÖRGÜTÜN MERKEZİ İSTİHBARAT DAİRE
İddianamede, FETÖ/PDY örgütünün, hükümeti kısmen ya da tamamen görev yapmasını engellemeye çalıştığı belirtilerek, “Elde edilen veriler, terör örgütünün merkezinde toplanmıştır. İstihbarat Daire Başkanlığı’nın suç örgütünün genel merkezi olduğu yapılan denetlemelerin sonucunda ortaya çıkmıştır” değerlendirmesi yapıldı.
402 DİNLEMEYE 4500 YIL İSTENDİ
USULSÜZ dinleme iddianamesinde, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek gibi örgüt yöneticisi olmakla suçlanan emniyet görevlileri için yaklaşık 4 bin 500 yıl hapis cezası talep edildi. Sahte isim ve suçlamalarla dinlenilen 402 kişiden bazıları şöyle:
TSK: Halit Edip Başer, Atilla Kezek, Ahmet Hurşit Tolon, Tamer Akbaş, Orhan Yöney, Mehmet Çavdaroğlu, Rıza Küçükoğlu, Yavuz Ertürk, Ünal Karaosmanoğlu, Veli Küçük, İdris Koralp.
ANAYASA MAHKEMESİ: Ahmet Akyalçın, Ferda Paksüt (üye Osman Paksüt’ün eşi), Haydar Özler (eski üye Abdullah Necmi Özler’in oğlu), Nilgün Özgüldür (üye Serdar Özgüldür’ün akrabası), Serruh Kaleli.
DANIŞTAY: Ali Dursun Ulusoy, İlyas Arlı.
YARGITAY: Ahmet Ceylani Tuğrul, Günsal Albayrak, Gürsel Mor.
ADALET BAKANLIĞI: Cengiz Öner, Yüksel Kocaman.
EMNİYET: Sabri Uzun, Emin Arslan, Ahmet Sula, Osman Ak, Behçet Oktay, Mustafa Gülcü, Faruk Ünsal, Arif Akkale, Ahmet Oğan, İbrahim Selvi, Yüksel Babal.
BDDK: İbrahim Aydınlı, Sabri Davaz, Tevfik Bilgin, Yavuz Ayan, Sebahattin Köşüş.
TBMM: TBMM Genel Sekreterliği’nde Sistem Analisti Hakan Yıldırım, TBMM Genel Sekreterliği’nde memur Nilgün Şahin ile Tolga Şakir Atik.
EPDK: Hasan Göktaş, Cemil Kılıç.
ETİ MADEN İŞLETMELERİ: Zinnuri İşbiliroğlu, Hasan Karadeniz, Adnan Yılmaz.
İŞ İNSANLARI: Cavit Çağlar, Cem Duna, Murat Yalçındağ, Salih Bezci, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Ali Koç, Rahmi Koç, Nihat Özdemir, Aziz Yıldırım, Vuslat Doğan Sabancı.
GAZETECİLER: Ahmet Hakan Coşkun, Aslı Aydıntaşbaş, Bilal Çetin, Akif Beki, Cüneyt Özdemir, Mustafa Balbay, Sedat Ergin, Şükrü Küçükşahin, Fatih Çekirge, Uğur Dündar, Hüseyin Gülerce, Nuri Elibol, Muharrem Sarıkaya.
DİNK CİNAYETİ İZİ
Aralarında siyasetçi, işadamı, gazeteci ve bürokratların da bulunduğu 402 kişinin usulsüz dinlenilmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesi davasının sanıklarından polis memuru Muhittin Zenit’in, suikast davasına bakan mahkemenin hâkimi Erkan Canak’ın, idari soruşturma sonunda “Polisler yargılanmalı” raporu veren Başmüfettiş Ayşegül Genç ve eşinin de sahte suçlama ve isimlerle dinlenildiği ortaya çıktı.
SAHTE İSİMLERLE
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre, Dink cinayeti davasının sanıklarından Muhittin Zenit, ‘Hizbullah Terör Örgütü içerisinde faaliyet gösteren şahısların faaliyetlerinin deşifre edilerek, gerçekleştirilebilecek muhtemel eylemlerin engellenmesi’ gerekçesiyle ‘Abdullah Acar’ sahte ismiyle dinlemeye alınmış.
Zenit’in dinlenilmesine ilişkin talepte, FETÖ/PDY yöneticisi olmakla suçlanan dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Recep Güven’in yanı sıra 8 polisin imzası ve parafların bulunduğu, dinleme kararının da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nden 16 Şubat 2009 tarihinden itibaren 3 ay süreli alındığı belirtildim Dink cinayetine ilişkin açılan davaya bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Erkan Canak ise ‘İBDA-C’ suçlamasıyla ‘Selma Büyükburç’ sahte ismiyle dinlenmiş, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli 4 polisin talebiyle, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1 Ağustos 2008 tarihinden itibaren 3 aylık süreyle Canak’ın telefonlarının dinlenildiği belirtildi.
EŞİNİ DE DİNLEMİŞLER
İddianamede, Dink cinayeti ile idari soruşturma görev yapan Ayşegül Genç ve eşi Mehmet Cüneyt Genç’in de usulsüz dinlenildiği anlatıldı. Genç’in dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve diğer personelinin olayda kusurunun bulunduğu yönünde rapor hazırladığı için hedef alındığı kaydedildi. Genç ve eşi için ‘Hizbullah Terör Örgütü içerisinde faaliyet gösteren şahısların faaliyetlerinin deşifre edilmesi’ gerekçesiyle 3 ay süreyle dinleme kararı alındığı belirtildi.
(23 Nisan 2016, 10:31)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: