2007'de Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davada 110. duruşma görüldü. Davada kritik önemdeki bazı dijital deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması kararlaştırılırken, iki yıl önce esas hakkında mütalaa mahkemeye sunularak kabul edilmesine karşın, dosyaya yeni atanan cumhuriyet savcısının yeni bir mütalaa hazırladığı da ortaya çıktı.
02.03.2016 15:53 2007'de Malatya Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davaya 110. duruşma ile devam edildi. Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanıklar emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat ile Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Levent Ercan Gelegen ve adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım ile Salih Gürler hazır bulundu. Elektronik kelepçe takılan sanıklardan Hamit Çeker Elbistan, Cuma Özdemir ise Darende Adliyesi'nden video konferans sistemiyle duruşmaya bağlandı.
Duruşmada, mahkeme başkanı, dava kapsamında önceki celselerde talep edilen belgelere ilişkin bilgi verdi. Mahkeme Başkanı, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nden istenen Dink cinayeti davası iddianamesinin bir örneği ile İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Dink cinayeti ana davasında yer alan Malatya Zirve Yayınevi cinayetiyle ilgili 79 belgenin mahkemeye ulaştığını ve dosyaya eklendiğini belirtti.
Poyrazköy davasının gerekçeli kararının bir örneğinin dava dosyasına alındığı belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun talebi üzerine Zirve Yayınevi dava dosyasına ilişkin bir örneğin İstanbul'a gönderildiği kaydedildi.
TALEPLER
Dosyaya yeni atanan Cumhuriyet Savcısı Burhanettin Olğun, dava dosyası ile ilgili olarak yeni bir esas hakkında mütalaa hazırlamakta olduğunu, bu nedenle mütalaanın hazırlanması için ek süre verilmesini talep etti. Davada, dosyanın esası hakkındaki ilk mütalaa 24 Şubat 2014'te mahkemeye sunulmuş ve mahkemece kabul edilmişti.
Tutuksuz sanık emekli Albay Mehmet Ülger, okunan belgelere ilişkin aleyhine olanları kabul etmediğini ifade ederek, beyanlarını yazılı olarak mahkemeye sunacağını kaydetti.
Tutuksuz sanık Haydar Yeşil, daha önce Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi belgelerinin dosyaya nasıl girdiğinin araştırılmasını istediklerini anımsatarak, "Belgelerin nasıl girdiğine dair kayıt yok. Cevap da yok" dedi. Yeşil, Tanık Koruma Daire Başkanlığınca bir kısım belgelerin doğrudan Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiğini belirterek, bu konunun araştırılmasını istedi.
Tutuksuz sanık Ruhi Abat, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli polislerin, Zirve Yayınevi cinayetleri davasının ilk duruşmasından 22 gün önce hangi görevle Malatya'ya geldiklerini sordu. İstihbarat Şube Müdürlüğünce, duruşmanın 39. celsesine kadar olan bütün istihbari raporların İstihbarat Daire Başkanlığına gönderildiğini ve oradan da illegal bir şekilde C5 bürosuna transfer edildiğini öne süren Abat, "Bu kadar belge akışına rağmen C5 büro tarafından yapılan hiçbir işleme rastlanılmaması da manidardır. Rahip Santoro, Cumhuriyet gazetesine bomba atılması, Hrant Dink, Zirve Yayınevi cinayetleri, Erdoğan Teziç'e düzenlenen suikast, Ergenekon ve Oda TV gibi Türkiye'nin başına bela edilen birçok olay C5 içinden çıkarılmıştır. O nedenle burasının da araştırılması gerektiğini düşünüyorum" görüşünü savundu. Türkiye'de laiklik hassasiyeti bulunan insanların, Türkiye Cumhuriyeti ve hükümetine karşı mobilize edilmeye çalışıldığını ileri süren Abat, Katolik, Ortodoks ve Protestan bütün Hristiyanların öldürüldüğü algısı oluşturularak ülke aleyhinde uluslararası kamuoyu oluşturulmak istendiğini iddia etti. Abat, ordunun, Türk hükümeti aleyhine provoke edilmeye çalışıldığını da öne sürdü.
Tutuksuz sanık Abdullah Atılgan, Taraf gazetesine gelen mail ile ilgili emniyet birimlerinin 5 Aralık 2008 tarihinde araştırma yaptığını belirterek, müdahil avukatların, elektronik postanın gönderilmesinden bir gün sonra 21 Kasım 2008 tarihinde bu bilgiden ne şekilde haberdar olduklarının araştırılmasını talep etti. Atılgan, dönemin İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü İsmail Bilgin'in olayla alakası olmayan Van ve Gaziantep gibi illere neden bilgi ve belge gönderdiğinin de araştırılmasını istedi.
Sanık Levent Ercan Gelegen, soruşturmanın genişletilmesini talep ederken, diğer sanık Murat Göktürk ise bu aşamada herhangi bir talebinin olmadığını söyledi. Sanık Abuzer Yıldırım da bu aşamada diyecek bir şeyinin olmadığını kaydederek, her gün yeni bir oyunun ortaya çıktığını kaydetti.
Diğer sanıklar Emre Günaydın, Salih Gürler ve Cuma Özdemir de bu aşamada herhangi bir taleplerinin olmadığını ifade ettiler.
Abat ve Haydar Yeşil'in avukatı Yasemin Hamamcı da müvekkillerinin yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını, Tanık Koruma Daire Başkanlığı tarafından davanın eski savcısı İsmail Aksoy'a verildiği belirtilen belgelerle ilgili araştırma yapılmasını ve Haydar Yeşil'e ait hard disk ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etti.
Tutuksuz sanık emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer ise Zirve Yayınevi Davası'nın Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ilgilendiren halihazırda tek dava olduğunu, dava kapsamında tanık İlker Çınar için alınmış hiçbir koruma kararı olmadığını anlattı. mütalaanın verilmesini talep eden Sezer, "Davanın tanığı ve sanığı İlker Çınar ile ilgili Tanık Koruma Daire Başkanlığı tarafından koruma kararının kaldırılıp kaldırılmadığı hususunun araştırılmasını, Tanık Koruma Kanunu kapsamında bulunan tanıklarla ilgili olarak rehberlik ve psikolojik danışman uzmanları tarafından düzenlenen raporların tamamının dosyaya celbini talep ediyoruz. İlker Çınar, Tanık Koruma Kanunu kapsamında korunan bir şahıs değildir. Duruşmalara celbini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
ARA KARARLAR
Mahkeme heyeti, duruşmaya verilen 15 dakika aranın ardından aldığı kararları açıkladı.
-Mütalaa hazırlayan iddia makamına süre verilmesi kararlaştırıldı.
-Sanıklar Haydar Yeşil ve Ruhi Abat ile sanık Haydar Yeşil'in avukatı Yasemin Hamamcı ve sanık Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer'in bazı talepleri reddedildi. Buna göre;
Sanık Haydar Yeşil'in Tanık Koruma Daire Başkanlığınca bir kısım belgelerin doğrudan Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiğine yönelik araştırma yapılması,
Sanık Ruhi Abat'ın Malatya'da görevlendirilen emniyet mensuplarının hangi amaçla ve hangi sıfatla görevlendirildiği, C5 Büro olarak nitelenen birim tarafından herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı, C5 Büro olarak bilinen birim ile ilgili soruşturma yapan Cumhuriyet Savcısından bu hususların sorulması,
Sanık Abdullah Atılgan'ın Taraf Gazetesine gönderilen e-mail ile ilgili olarak araştırma yapılması ile Dönemin Emniyet İstihbarat Müdürü İsmail Bilgin tarafından alakasız olmayan illere niçin bilgi ve belge verildiği hususunun araştırılması,
Ruhi Abat avukatı Yasemin Hamamcı'nın, Tanık Koruma Daire Başkanlığı tarafından Savcı İsmail Aksoy'a teslim edildiği bildirilen belgelerle ilgili araştırma yapılması ve İstanbul'dan görevlendirilen polis memurlarının hangi görevi ifa etmek üzere hangi gerekçe ile görevlendirildikleri hususunun araştırılması,
Hurşit Tolon avukatı İlkay Sezer'in İlker Çınar ile ilgili Tanık Koruma Daire Başkanlığı bünyesinde rehberlik ve psikolojik danışman uzmanları tarafından düzenlenen raporların tamamının dosyaya celbi ve İlker Çınar'ın duruşmalara celbi yönündeki kovuşturmanın genişletilmesi,
şeklindeki talepler yargılamanın geldiği aşama ve dosyaya herhangi bir yenilik katmayacakları gözetilerek ayrı ayrı reddedildi.
Mahkeme heyeti, ayrıca Tanık Koruma Daire Başkanlığınca sanık İlker Çınar ile ilgili olarak tanık koruma kararının kaldırıldığına ilişkin yazının celse arasında mahkemeye gönderildiği ve niteliği gereği olarak tanık koruma kararlarının saklandığı özel kartonunda gizli olarak saklandığı anlaşılmakla Hurşit Tolon avukatı İlkay Sezer'in bu yönde araştırma yapılması yönündeki talebini de reddetti.
-Haydar Yeşil'in kayınbiraderi Hüseyin Kılıç tarafından Kırşehir Emniyet Müdürlüğüne teslim edilen harddisk, sanık İlker Çınar tarafından İstanbul Cumhuriyet Savcılığına teslim edilen flash bellek ve aynı sanık tarafından teslim edilen CD'nin bilirkişi tarafından alınan imajları ile olaydan hemen sonra sanık Abuzer Yıldırım'dan ele geçirilen flash belleğin imajının bilirkişi tarafından incelenmesi kararlaştırıldı.
-Dava kapsamında tek tutuklu sanık Varol Bülent Aral'ın tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki duruşmaya dahil edilmemesine de karar verildi.
-Diğer sanıklar Ruhi Abat ve Mehmet Çolak'ın yurt dışı yasağının kaldırılması talepleri reddedildi.
Duruşma, 29 Nisan'a ertelendi.
Zirve'de suç öldürülenlerde mi?
Malatya Zirve Katliamı ile ilgili tüm manşetlerimiz
(02 Mart 2016, 15:53)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Mütalaa: Zirve=Ergenekon
Eymür'den Zirve'de şok iddialar
Zirve tanığı yeniden ifade verdi
Çınar'dan mahkemede şok iddialar
Zirve'yi başlatan papazdan şok itiraflar
Zirve derinleşiyor: Yeni deliller
Zirve davaları birleştirildi
İşte 761 sayfalık ek iddianamesi
Zirve ek iddianamesi kabul edildi
Malatya Zirve Katliamı ve Ergenekon bağlantısı manşetlerimiz
Dink ve Zirve aynı ekibin işi
Ergenekon ve Balyoz, Malatya'da 'zirve' yapmış
Tanık: Malatya ve Dink 'Kafes' işi
Zirve Yayınevi Katliamı ile Kafes davaları birleşebilir
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
JİTEM'in varlığını ispatlayan resmi belgeler
JİTEM'le ilgili tüm manşetlerimiz
TUSHAD ile ilgili manşetlerimiz
Ergenekon 1993'e uzandı: Tushad
ŞOK!!! İşte TUSHAD belgeleri.. Beyaz Kuvvetler.. Görmek için tıklayın
Flaş!!! Özel Harp'e dava açılıyor
Genelkurmay, Özel Harp'i yalanladı
TUSHAD ile ilgili manşetlerimiz
Tushad kimlikleri ek klasörlerde
Ergenekon 1993'e uzandı: Tushad
Şok Tushad belgesi mahkemede
Zirve ek iddianamesi kabul edildi
Zirve ek iddianamesi kabul edildi
Tushad'ın ilk kez telaffuz edildiği 22.06.2012'de kabul edilen Zirve ek iddianamesi