Paralel yapının kumpas kurduğu MİT TIR'larına yönelik soruşturmada önemli gelişme.. TIR baskınlarında etkin görev aldığı iddia edilen Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın, Eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ve Jandarma Kriminal Laboratuarları eski Daire Başkanı Emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu mahkemece tutuklandı. TIR baskınları olayının sorumlularının Celepoğlu ve savcı Aziz Takçı olduğu iddia ediliyordu.
28.11.2015 21:04 Adana ve Hatay'da Suriye'ye yardım götüren MİT'e ait TIR'ların durdurulması soruşturması generallere uzandı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan Tırların yasadışı durdurulması, yasadışı şekilde numune alınıp kriminal analiz yapılması ve yasadışı şekilde MİT mensuplarının dinlemesi olaylarında etkileri oldukları iddia edilen Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın, Dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ve Jandarma Kriminal Laboratuarları eski Daire Başkanı Emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu hakkında gözaltı kararı verdi. Başsavcı Vekili, Jandarma Genel Komutanlığı'na yazı yazarak üç komutanın ifade için İstanbul Merkez Komutanlığı'nda hazır edilmesini istedi. İfade işlemleri Cumartesi sabah saatlerinden itibaren İstanbul Adliyesi'nde yapıldığı, haberin yayına girildiği Pazar akşam saatlerinde de hala devam ettiği ortaya çıktı.
4'ÜNCÜ İSİM GENERAL SERVET YÖRÜK İFADE VERDİ, SERBEST KALDI
Öte yandan Dönemin jandarma genel komutanı emekli orgeneral Servet Yörük'ün de ifade verdiği ve ardından savcılıkça serbest bırakıldığı belirtiliyor. Gizli bir toplantı yaptığı iddia edilen Yörük'ün jandarma personeline "Türkiye'den Suriye'ye geçişe kesinlikle izin vermeyin" dediği ileri sürülüyordu. Orgeneral Servet Yörük, Ağustos ayındaki Yüksek Askeri Şura toplantısında emekliye sevkedilmişti.
1 GÜNDE JET RAPOR
Adana'da 19 Ocak 2014 günü MİT Tırlarının durdurulması ardından dönemin savcısı Aziz Takçı tarafından Tır dorselerinden alınan numune Adana İl Jandarma Komutanlığı tarafından 22 Ocak günü Ankara Jandarma Kriminal Laboratuarları Amirliği'ne ulaştırılmış bu birimce 1 gün içinde yani 23 Ocak 2014 günü 4 sayfalık bir analiz raporu hazırlanmıştı.
YASADIŞI DİNLEME
Diğer taraftan Ankara İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde çalışan bir kısım personelin, uyuşturucu ticareti suçu kapsamında yürütülen bir soruşturma içerisine, durdurulan MİT Tırları'nda görev yapan ve yardım faaliyetinde görev yapan 7 MİT personelinin telefonlarını serpiştirerek Ankara Mahkemelerinden önleyici dinleme bahanesiyle kararlar aldıkları belirlenmişti. Suç uydurmak suretiyle MİT personeli hakkında yasadışı dinleme kararları alınması aşamasında görev alan veya imzası olan personelin bir bölümü daha önce gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Bu kişiler, 10 bin 529 sayfalık ilk Selam kumpası iddianamesinde şüpheli olarak yer almışlardı. Yine Ankara İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli bir kısım personelin yardım Tırlarını Ankara'dan çıktıkları gün takibe aldıkları ve Adana İl Jandarma'ya sahte ihbarda bulundukları ortaya çıkmıştı.
TIR BASKININDAN 13 GÜN ÖNCE JANDARMA PERSONELİYLE TOPLANTI
Soruşturma kapsamında Çağlayan Adliyesinde ifade verip serbest bırakılan dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Servet Yörük'ün adı bir kaç gün önce basında gündeme gelmişti. 250 jandarma personeline "Türkiye'den Suriye'ye geçişe kesinlikle izin vermeyin" dediği ileri sürülüyordu. Yeniakit gazetesinden Kenan Kıran'ın haberinde, Selam-Tevhid iddianamesinde konuyla ilgili bilgilerin yer aldığı bildiriliyordu.
İŞTE İDDİANAMEDEKİ İLGİLİ BİLGİLER
Kontrgerilla.com'un da ulaştığı iddianamenin 652-653. sayfalarında şu bilgiler yer alıyor:
"MİT'e ait tırların durdurulması ile ilgili "Gizli Tanık Alparslan"ın, C. Başsavcılığımızca alınan 24.06.2014 tarihli ifadesinde özetle (Cumhuriyet Başsavcılığı kasasında muhafaza edilmektedir);
MİT tırlarının durdurulması olayı olarak bilinen olay ile ilgili bilgi vermek üzere geldiğini, 1 Ocak 2014 tarihinde ve 19 Ocak 2014 tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı'na ait tırların jandarma personelince durdurularak aranmaya çalışıldığının bilindiğini, bu tırların durdurulmasının Adana ve Hatay İl Jandarma Komutanlıkları'nca gerçekleştirilen rutin bir uygulama olmadığını,
6-7 Ocak 2014 tarihinde Ankara Kızılay Semti'ndeki Meclis'in karşısında bulunan Jandarma Genel Komutanlığı toplantı salonunda, o zamanki Jandarma Genel Komutanı'nın başkanlığında bir toplantı gerçekleştirildiğini, bu toplantıya çoğunluğu subay olmak üzere 200-250 civarında jandarma personelinin katıldığını, toplantının başlangıcında Jandarma Genel Komutanı'nın 'jandarmanın asayiş olaylarında daha etkin bir rolünün olması gerektiği' konusunda bir konuşma yaptığını, konuşmanın devamında Suriye sınırımızın karşı tarafında 'bir takım gruplar tarafından gerçekleştirilen terör olaylarının meydana geldiğini' belirttiğini, daha sonra 'bu olayların büyümemesi için veya Türkiye'nin taraf olmaması için jandarma personelinin daha etkin olması gerektiğinin, devriye ve diğer faaliyetlerini daha fazla artırması gerektiğini' söylediğini, 'Türkiye'den diğer tarafa yani Suriye tarafına hiçbir şekilde silah, mühimmat ve benzeri şeyin geçmesine kesinlikle izin verilmemesini' emrettiğini, hatta Aksaray'da meydana gelen ve jandarma personelinin şehit olmasıyla neticelenen olayı örnek göstererek 'karşı taraftan da yani Suriye'den de Türkiye tarafina hiçbir şekilde o grupların içerisinde bulunan militan ve benzeri unsurların ayrıca silah ve benzeri malzemelerin geçirilmemesi gerektiğini, Adana, Mersin, Hatay civarında bulunan ve bu grupların sempatizanı olan kişilerin belirlenmesini ve takip edilmesini' bildirdiğini, bu konuşma ile 1 Ocak 2014 tarihinde Kırıkhan'da meydana gelen MİT tırlarının durdurulması olayının başarısızlıkla sonuçlanmasından dolayı bundan sonra yapılacak böyle bir olayın başarısızlığa uğratılmaması gerektiğini kastettiğini, zaten bu toplantının bitiminden 12-13 gün kadar sonra da Adana İli, Ceyhan İlçesi'nde MİT tırlarına yönelik çok sayıda jandarma personelinin katılımıyla bir operasyon düzenlendiğini, 6-7 Ocak 2014 tarihinde gerçekleştirilen buı toplantının yarım saat kadar sürdüğünü, hatta toplantının başında jandarmanın faaliyetlerinden memnun olduğunu ama daha başarılı olunması gerektiği şeklinde toplantıya katılanları moralmen motive edecek mahiyette beyanlarda bulunduğunu, toplantı bittikten sonra herkesin görevinin başına döndüğünü,
Aynı toplantının yapıldığı günün öğleden sonrasında üst subayların, yani binbaşı, yarbay, albay ve daha üst rütbeli personelin katılımıyla ikinci bir toplantının gerçekleştirildiğini,
Hatta ertesi gün üçüncü bir toplantının gerçekleştirildiğini, bu toplantıya kritik illerin İl Jandarma Komutanları, bazı bölge komutanları ve karargahta bulunan üst düzey komutanların katıldığını,
Bu toplantıların genel komutanlıkta çeşitli aralıklarla düzenlenen rutin toplantılardan olmadığını, Jandarma Genel Komutanı başkanlığında böyle bir toplantının gerçekleştirilmesinin olağan olmadığını, normalde komutanın emir verdiğini, bu emrin rütbelilere tebliğ edildiğini ve gereğinin yapıldığını, kendisinin meslek hayatı boyunca Jandarma Genel Komutanı başkanlığında yapılan başkaca hiçbir toplantıya katılmadığını" beyan ettiği anlaşılmıştır."
İFADE İŞLEMİ SONA ERDİ
29.11.2015 07:28 Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan, yeni deliller doğrultusunda Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın, dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ve Jandarma Kriminal Laboratuvarları Daire Başkanı emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu’nu ifadeye çağırdı. Fidan’ın talimatıyla Aydın, Celepoğlu ve Cihangiroğlu ifadelerinin alınması için İstanbul Merkez Komutanlığı’na götürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilk olarak emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu getirildi. Cihangiroğlu’nun saat 11.00’de başlayan ifadesi 1.5 saat sürdü. Cihangiroğlu’nun ardından Tuğgeneral Hamza Celepoğlu’nun ifadesi alındı. Celepoğlu’nun ifadesi ise yaklaşık 2 saat sürdü. Başsavcıvekili İrfan Fidan son olarak Tümgeneral İbrahim Aydın’ın ifadesini aldı. Saat 19.00’da başlayan İbrahim Aydın’ın ifadesi saat 21.00’de tamamlandı. Savcı, şüphelileri geceyi geçirmeleri için Merkez Komutanlığı'na gönderdi. Celepoğlu, Aydın ve Cihangiroğlu hakkında bugün karar verileceği öğrenildi.
GENERALLERE TUTUKLAMA TALEBİ
29.11.2015 15:12 Cumhuriyet Başsavcıvekili Fidan, 3 subayı tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti. Tümgeneral İbrahim Aydın ve emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu'nun "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun ise "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından tutuklanması istendi.
KOMUTANLAR TUTUKLANDI
30.11.2015 07:10 MİT'e ait tırların durdurulmasının, kamuoyunda "Selam-Tevhid Kumpası" olarak bilinen "Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü" dosyası kapsamında yapıldığının tespiti üzerine yürütülen soruşturmada, ifadeleri alınan ve tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen Aydın, Celepoğlu ve Cihangiroğlu'nun hakimlik sorguları sona erdi. Sorguların ardından kararını açıklayan nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, 3 şüphelinin de tutuklanmasına karar verdi.
Askerlerin sorgusu 2. Sulh Ceza Hâkimi Durmuş Karaçalı tarafından dün gece yarısı tamamlandı. Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan Durmuş Karaçalı, 3 subayı tutukladı. 2 muvazzaf general Hadımköy Askeri Cezaevi'ne gönderilirken emekli albay B.C. ise Silivri'ye götürüldü. Tutuklama gerekçesi olarak ‘terör örgütü kurmak yönetmek, hükümeti yıkmaya teşebbüs, askeri casusluk' gösterildi. Hâkim Durmuş Karaçalı, geçtiğimiz nisan ayında durdurulan TIR'lara ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan askerlerden 17'sini tutuklamıştı.
İŞTE SUÇLAMALAR
Şüphelilerden Hamza Celepoğlu, "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından,
Diğer şüpheliler İbrahim Aydın ve Burhanettin Cihangiroğlu ise "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçlarından tutuklandılar.
-Tutuklanan 2 general Hadımköy Askeri Cezaevi'nde-
Adana ve Hatay'da MİT'e ait TIR'ların durdurulması soruşturması kapsamında tutuklanan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın ile Tuğgeneral Hamza Celepoğlu Hadımköy Askeri Cezaevi'ne konuldu. Nöbetçi İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından haklarında tutuklama kararı verilen Tümgeneral Aydın ve Tuğgeneral Celepoğlu, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde işlemlerin tamamlanmasının ardından, gece yarısı saat 01.20'de askeri plakalı bir araçla Hadımköy Askeri Cezaevi'ne götürüldü.
Emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu ise Silivri Cezaevi'ne konuldu.
HUYLU HUYUNDAN VAZGEÇMEZ: PARALEL'DEN HAKİM ÇARPITMASI!
Öte yandan tutuklanma haberini Zaman gazetesi ilginç bir eklemeyle verdi. Yakup Çetin imzası ve "MİT TIR'ları soruşturmasında generallere tutuklama" başlığı ile bugün Zaman'da yayınlanan haberde, bilinen tutuklama bilgilerine ekleme olarak şu satır yer aldı:
"SAVCI, 17 ASKERİ TUTUKLAYAN HÂKİMİN NÖBETİNİ BEKLEDİ
Savcı Fidan, sorguyu cumartesi akşamı bitirdiği sırada nöbetçi 1. Sulh Ceza Hâkimi Bekir Altun'du. Ancak İrfan Fidan'ın, daha önce askerleri tutuklayan Durmuş Karaçalı'nın nöbetçi olduğu günü tercih etmesi dikkat çekti."
Görüldüğü gibi haberde, savcılığın mahkemeye sevk için uygun hakimi beklediği iddia ediliyor. İşte bu iddia tam bir çarpıtma teşkil ediyor. "Uygun hakimin beklenmesi" olayı paralel yapının yargıya hakim olduğu zamanda yaptığı uygulamaları anımsatan bir niteleme.. Cemaat hakimlerinin nöbetini bekleyen paralel savcılar istedikleri "arama, gözaltı ve tutuklama" kararlarını bu şekilde uygun(!) hakimlerden çıkartabiliyordu. Yargıdaki paralel yapının çökmesinden beri uzun zamandır duyulmayan "uygun hakimin beklenmesi" ifadesinin Zaman gazetesinde dile getirilmesi hem şaşırttı hem de gülümsetti.
Gülümsetmesinin bir nedeni daha var. Çünkü savcı Fidan'ın "uygunsuz hakim diye çekindiği" iddia edilen hakim Bekir Altun, aslında paralel yapının en çok tedirgin olduğu ve şikayet ettiği bir isim. Bekir Altun ismi 22 Temmuz operasyonlarında gündem olmuştu. Savcı Fidan'ın yürüttüğü ve bugün 3 komutanın da tutuklandığı "Selam-Tevhid kumpası" soruşturmasının başlangıcı aslında 22 Temmuz 2014 tarihinde yapılan ve çok sayıda emniyet müdürünün gözaltına alındığı operasyondu. Paralel yapıya karşı bu en büyük gözaltı dalgasında çok sayıda tutuklama kararını veren hakim Bekir Altun'du. Çağlayan'da bir hafta kadar süren sorgulama sürecinde fırtınalar kopmuştu. Hatta gözaltındaki emniyet müdürleri topluca adliyeden firar etmeye kalkmıştı. O günlerde Altun'a demediklerini bırakmayan paralel medya, inanılmaz bir linç kampanyası başlatmıştı. Ve şimdi Altun'un aslında tutuklama kararları vermeyebileceği ima ediliyor, bu nedenle de savcı Fidan'ın hakim Durmuş Karaçalı'nın nöbetini beklediği iddia ediliyor.
Görüldüğü gibi Zaman'ın iddiası tam anlamıyla bir kışkırtma ve çarpıtma örneği teşkil ediyor.. Kendilerinin yaptığı şeyleri başkalarında da görmeye çalışıyorlar. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
------------------------------------------------------------------------------
CELEPOĞLU: PLAKADAKİ KILIFLAR DÜŞMÜŞTÜ, OLAY YERİNE GİTTİĞİM SANILMIŞ
02.12.2015 17:05 "Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından tutuklanan Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun hakimlik sorgusunda suçlamaları reddettiği öğrenildi. Hakkında söz konusu olayla ilgili daha önce adli ve idari soruşturmalar yapıldığını ve takipsizlik kararı verildiğini anlatan Celepoğlu, bu olayda rolü olmadığının açıklığa kavuştuğunu ifade etti.
"OLAYI TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM"
Adana Jandarma Genel Komutanı olarak görev yaptığı dönemde, TIR'ların durdurulacağından haberi olmadığını dile getiren Celepoğlu, olayın pazar günü gerçekleştiğini o gün konutunda olduğundan haberi olmadığını, olayı TIR'lar durdurulduktan sonra televizyondan öğrendiğini söyledi. Olayı duyar duymaz İl Jandarma Alay Komutanlığı'nı aradığını, ancak kendisinin valinin yanında olduğunu söyleyip müsait olduğunda arayacağını belirtmesi üzerine, evden bölge komutanlığına gidip Kurmay Başkanı Osman Eker ile görüştüğünü, olayın gelişimini de komutanlığın harekat merkezinde takip ettiğini anlattı.
BAŞBAKAN, OLAY MAHALLİNE GİDİP GİTMEDİĞİNİ SORMUŞ
Celepoğlu, adli ve idari görevi olmadığı için olay mahalline gitmediğini, olay mahalline gittiği bilgisinin MİT tarafından devletin üst makamlarına verildiğini sonradan duyduğunu, ancak bunun tamamen yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu öne sürdü. Alay komutanlığındaki aracının plakası üzerindeki yıldızların kılıfı düştüğü için aracı görenlerin kendisinin oraya gittiği yönünde yorumlarda bulunduğunu, dönemin İstihbarat Başkanı İbrahim Aydın'ın sorması üzerine de bunun gerçek olmadığını ve durumu izah ettiğini kaydetti. Celepoğlu, Başbakan, İçişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, Adalet Bakanı, Genel Kurmay Başkanı'nın katıldığı bir toplantı yapıldığı ve kendisinin olay yerine gidip gitmediğinin sorulduğunu kaydetti. İstihbarat Başkanı Aydın'ın da "Bunun mümkün olmadığını, gitmem halinde tespitinin mümkün olacağını" söylediğini anlatan Celepoğlu, MİT Müsteşarı'nın da "Yanlış bir değerlendirme olmuş efendim" diyerek cevap verdiğinin kendisine de bu bilgilerin İstihbarat Başkanı Aydın tarafından aktarıldığını ifade etti.
"6-7 OCAK TOPLANTISIYLA ALAKAM YOK"
6-7 Ocak'ta Ankara'da yapıldığı iddia edilen toplantıyla da alakası olmadığını, böyle bir toplantıya katılmadığını ileri süren Celepoğlu, en genç general ünvanı aldığını, terfisine gölge düşürmek isteyenlerin olduğunu, Fetullah Gülen ile bir alakasının olmadığını ifade etti.
------------------------------------------------------------------------------
TUTUKLANAN GENERALİN SAVCI SAKINAN'LA BAĞLANTISI ÇIKTI, OYSA REDDETMİŞTİ
03.12.2015 09:13 Paralel Yapı'nın MİT TIR'ları kumpasına ilişkin soruşturmada tutuklanan en yüksek rütbeli subay olan, Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın, Suriye Türkmenlerine giden yardım TIR'larının sevkiyatında görevli 7 MİT personelinin yasadışı şekilde dinlenmesinden birinci derecede sorumlu tutuldu. Aydın'ın Paralel savcı Şadan Sakınan ile gizli irtibatının da tespit edildiği öne sürüldü.
ÖNCE 'GÖRÜŞMEDİM' DEDİ
Sabah'tan Fatih Ulaş'ın haberine göre; Savcılık sorgusunda Tümgeneral Aydın'a KPSS sorularının çalınması olayını hasıraltı ettiği ve cemaate bilgi sızdırdığı öne sürülen eski Ankara Başsavcıvekili Şadan Sakınan ile irtibatı soruldu. Aydın'ın Sakınan ile görüşmesi olmadığını söylemesi üzerine, telefon irtibatı gösterildi. Aydın'ı sorgulayan başsavcı vekili İrfan Fidan, Sakınan ile telefonda ne üzerine görüşme yaptıklarını sordu. Aydın ise hatırlayamadığını söyledi. Aydın'ın Şadan'la MİT'çilerin dinlenmesi konusunda görüştüğü ve fikir alışverişi yaptığı iddia ediliyor. KPSS soruşturmasını ilk yürüten savcı olan Şadan Sakınan, 3 yıl boyunca hem dosyayı örtbas etme ve bazı delilleri karartmakla suçlanıyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından soruşturulan Sakınan, "mal varlığında orantısız artış" nedeniyle de incelemeye alınmıştı.
AYNI TARİHLERDE ANKARA'DA BULUŞTULAR
04.12.2015 07:43 Türkmenlere insani yardım götüren MİT TIR’larının durdurulmasında rol alan 9 subayın Tuğgeneral Celepoğlu ile aynı tarihlerde Ankara’da olduğu ortaya çıktı. Celepoğlu, subayların Ankara’da ne yaptıklarını bilmediğini iddia etti.
Yenişafak'ın haberine göre; Celepoğlu'nun Ankara'da olduğu tarihte MİT'e ait yardım TIR'larının Adana ve Hatay'da durdurulması olaylarında yer alan 9 subayın da o tarihlerde Ankara'da bulundukları tespit edildi. Savcılık “Emrinizde görevli olan ve MİT TIR'larının durdurulması eylemini organize eden bu kişiler ne maksatla Ankara'ya gittiler?' diye sordu. Bu subayların Ankara'da ne yaptığını bilmediğini ifade eden Hamza Celepoğlu, “Bir toplantıya katılıp katılmadıklarını da bilmiyorum” ifadelerini kullandı. 9 subay da daha önce Selam Tevhid'de kumpas soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. TIR'ların durdurulması ihanetinde rol alanların olaydan önce Ankara'da toplantı yaptıkları ortaya çıkmıştı.
“NEDEN EL KAİDE YAZDINIZ”
Savcılık, TIR'larla ilgili ihbarda El Kaide yazmamasına rağmen, Adana Jandarması tarafından arama talep edilen yazıda El Kaide yazıldığını belirterek, “TIR'ların içindeki malzemenin El Kaide, IŞID gibi yasa dışı bir örgüte gittiğine dair bir bilgi veya delil var mıdır?' sorusunu yöneltti. Arama kararlarına El Kaide'nin ne şekilde veya ne sebeple yazıldığını bilemediğini ifade eden Celepoğlu, “Benim bu yardım TIR'larının herhangi bir yasadışı örgüte gittiğine yönelik elimde herhangi bir bilgi belge yoktur ve böyle bir bilgiye sahip değilim” dedi.
Bağrıyanık, 'bilgi vermeyin' demiş!
Hatay ve Adana Valilerinin TIR'ların serbest bırakılması yönünde yazılı talimat verdiğini vurgulayan savcılık, 'Emrinizdeki personelin bu emirlere uymasını neden sağlamadınız?' diye sordu. Celepoğlu bu soruya, ”Olay günü evdeydim. Televizyondan öğrendim. Alay komutanından bilgi istedim. Valinin yanında olduğunu, müsait zamanda bilgi vereceğini söyledi. Bana neden bilgi vermediğini sordum. Alay komutanımız 'Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, hiçbir şekilde bilgi verilmemesi hususunda iki defa talimat verdiğini' söyledi. Olay yerine gitmedim çünkü benim adli bir görevim yok. Gerek adli gerek mülki makamlardan talep gelseydi ben de giderdim” şeklinde cevap verdi.
Paralel yapı-19 Ocak (2014) TIR baskını ve soruşturması manşetlerimiz
Paralel yapı-Selam-Tevhit kumpası manşetlerimiz
Paralel yapı-22 Temmuz (2014) operasyonları '25 Aralık/Selam-Tevhid kumpasları' manşetlerimiz
Cumhuriyet yöneticisi Can Dündar TIR ihanetinden tutuklandı!
(28 Kasım 2015, 21:04), son güncel.: (04 Aralık 2015, 07:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: