Ergenekon sanığı Kemal Kerinçsiz´e selam verip tebrik eden ve Kerinçsiz tarafından da öpülerek tebrik EDİLEN, kendisinin de üyesi olduğu Yarsav´ın başkanı Emin Ağaoğlu´nun başka mahkemelerin verdiği dinlenip dinlenmediğinin araştırılması başvurusuna takipsizlik kararları üzerine kendisine yaptığı müracaata olumlu yaklaşıp takipsizlik kararını KALDIRAN, Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar´ın, Operasyon Ergenekon adlı kitabıyla ilgili olarak İşçi Partisi´nin suç duyurusu üzerine Ankara Başsavcılığı´nın verdiği takipsizlik kararını bozup Tayyar´ın yargılanmasını SAĞLAYAN, Başbakan Erdoğan´ın ´Sayın Öcalan´ dediği iddiasıyla yapılan suç duyurusuna Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararı üzerine kendisine yapılan başvuruyu değerlendirip takipsizlik kararını KALDIRAN ve Erdoğan´ın yargılanmasını İSTEYEN, son örnek olarak da Cumhurbaşkanı Gül hakkında ´yargılanması gereken şüpheli´ kararını VEREN Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Osman Kaçmaz.. Bir tarafta düzenlediği iddianame sebebiyle Şemdinli savcısının apar topar meslekten atılması, davaya bakan ve sanıklara ağır cezalar veren Van mahkemesi hakimlerinin tümünün yine dava yarıda kesilerek apar topar sürgünle yurdun çeşitli yerlerine sürülmesi, davaya atanan başka hakim heyetinin ilk celsede davayı askeri mahkemeye devretmesi, diğer tarafta ise Vatana ihanet suçlaması dışında asla yargılanamayacak olan Cumhurbaşkanının tıpkı 367 kararında olduğu gibi hukuk kılıfına uydurulmaya çalışılmış bir kararla suçlanması, soruşturma başlamadığı halde ´şikayet edilen´ yerine ´şüpheli´ sıfatıyla hakarete maruz bırakılması. Karşıt iki tarafın varlığı ve mücadelesi giderek netleşiyor. Geriye dönüp son 6-7 yılda yaşanan gelişmeleri yanyana koyunca bu iki gücün varlığı ve mücadelesi çok net görülüyor.. Kışkırtma hamlelerinin son örneğini Cumhurbaşkanını suçlama cüretkarlığı ile veren Kontrgerillacılar giderek çılgınlaşıyor.. İki taraftan birinin yenileceği bu giderek kızışan süreçte Kontrgerilla eteğindeki taşları döküyor, uyuyan hücreleri uyandırıyor..
Yargıdaki Kontrgerilla elemanları bir bir deşifre oluyor
Ergenekon sanığı Kemal Kerinçsiz´e selam verip tebrik eden ve Kerinçsiz tarafından da öpülerek tebrik EDİLEN, kendisinin de üyesi olduğu Yarsav´ın başkanı Emin Ağaoğlu´nun başka mahkemelerin verdiği dinlenip dinlenmediğinin araştırılması başvurusuna takipsizlik kararları üzerine kendisine yaptığı müracaata olumlu yaklaşıp takipsizlik kararını KALDIRAN, Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar´ın, Operasyon Ergenekon adlı kitabıyla ilgili olarak İşçi Partisi´nin suç duyurusu üzerine Ankara Başsavcılığı´nın verdiği takipsizlik kararını bozup Tayyar´ın yargılanmasını SAĞLAYAN, Başbakan Erdoğan´ın ´Sayın Öcalan´ dediği iddiasıyla yapılan suç duyurusuna Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararı üzerine kendisine yapılan başvuruyu değerlendirip takipsizlik kararını KALDIRAN ve Erdoğan´ın yargılanmasını İSTEYEN, son örnek olarak da Cumhurbaşkanı Gül hakkında ´yargılanması gereken şüpheli´ kararını VEREN Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Osman Kaçmaz..Bir tarafta düzenlediği iddianame sebebiyle Şemdinli savcısının apar topar meslekten atılması, davaya bakan ve sanıklara ağır cezalar veren Van mahkemesi hakimlerinin tümünün yine dava yarıda kesilerek apar topar sürgünle yurdun çeşitli yerlerine sürülmesi, davaya atanan başka hakim heyetinin ilk celsede davayı askeri mahkemeye devretmesi, diğer tarafta ise Vatana ihanet suçlaması dışında asla yargılanamayacak olan Cumhurbaşkanının tıpkı 367 kararında olduğu gibi hukuk kılıfına uydurulmaya çalışılmış bir kararla suçlanması, soruşturma başlamadığı halde ´şikayet edilen´ yerine ´şüpheli´ sıfatıyla hakarete maruz bırakılması. Karşıt iki tarafın varlığı ve mücadelesi giderek netleşiyor. Geriye dönüp son 6-7 yılda yaşanan gelişmeleri yanyana koyunca bu iki gücün varlığı ve mücadelesi çok net görülüyor.. Kışkırtma hamlelerinin son örneğini Cumhurbaşkanını suçlama cüretkarlığı ile veren Kontrgerillacılar giderek çılgınlaşıyor.. İki taraftan birinin yenileceği bu giderek kızışan süreçte Kontrgerilla eteğindeki taşları döküyor, uyuyan hücreleri uyandırıyor..
Sincan´daki mahkeme tartışmalı kararlara imza attı
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´ni kamuoyu tartışmalı kararlarıyla tanıdı. Mahkeme Başkanı Osman Kaçmaz, Başbakan Erdoğan hakkında ´Sayın Öcalan´ sözüne verilen takipsizlik kararını kaldırdı. Ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında bir başka karara imza attı. Gül´ün, ´kayıp trilyon´ davasında Anayasa gereği yargılanmasının mümkün olmadığını belirten takipsizlik kararının Maliye Bakanlığı´na tebliğ edilmesi gerektiğine hükmetti. Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar´ın, Operasyon Ergenekon adlı kitabıyla ilgili olarak İşçi Partisi´nin suç duyurusu üzerine Ankara Başsavcılığı´nın verdiği takipsizlik kararını bozdu. Tayyar, bu kararın ardından yargılanmaya başladı. Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu´nun telefonlarının dinlenip dinlenmediği yönünde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na yaptığı başvuruya ilişkin verilen takipsizlik kararını da bu mahkeme kaldırdı. Mahkeme Başkanı Kaçmaz, dinlemeye karşı önlem olarak odasına Jammer cihazı koydurmasıyla gündeme gelmişti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün yargılanması yönünde karar veren Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz´ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın da yargılanmasının önü açan isim olduğu ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan´ın ´Sayın Öcalan´ dediği iddiasıyla mahkumiyetine giden yolu açan Kaçmaz, Ergenekon´un tutuklu sanığı Avukat Kemal Kerinçsiz tarafından da tebrik edilmiş.
Kerinçsiz Ergenekon davasına bakan savcı ve hakimleri Sincan hakimi Osman Kaçmaz´la tehdit etti
Erdoğan´ı da ´yargılayın´ dedi
Erdoğan´ın ´Sayın Öcalan´ dediği iddiasıyla yapılan suç duyurusu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verilerek rafa kaldırıldı. Başsavcılığın bu kararı aleyhine ise Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´ne itiraz edildi. Kaçmaz takipsizlik kararını zamanaşımı süresinin dolmadığı ve suç işlenip işlenmediğinin takdirinin de mahkemeye bırakılması gerektiği´ gerekçesiyle kaldırdı. Kaçmaz´ın bu kararı Kerinçsiz´in Ergenekon sanıklarından Muammer Karabulut ile yaptığı ve Ergenekon iddianamesine de giren telefon kayıtlarına yansıdı. Kerinçsiz, Ergenekon davasındaki çapraz sorgusunda Karabulut ile yaptığı söz konusu telefon kayıtlarına açıklık getirdi. Erdoğan´la ilgili alınan kararının ardından Bakü´de düzenlenen 11. Türk Dünyası Kurultayı´na katıldıklarını belirten Kerinçsiz, burada ilk kez karşılaştığı Kaçmaz´ı kararından dolayı tebrik ettiğini ifade etti. Kaçmaz´a yönelik övgü dolu sözlerin yer aldığı telefon kayıtlarının iddianameye alınmasına tepki gösteren Kerinçsiz, Ergenekon savcılarını O adil hakimlere en fazla sizin ihtiyacınız olacak. Siz onlardan adalet dilemek zorunda kalacaksınız.´ diyerek de tehdit etmişti.
Hakim Kaçmaz YARSAV üyesi
Bu arada hakim Osman Kaçmaz´ın yargıda ideolojik bölünmeye yol açtığı gerekçesiyle eleştirilen Yargıçlar ve Savcılar Birliği üyesi olduğu öne sürüldü. Kaçmaz´ın verdiği ve temyize götürülen kararların büyük bölümü Yargıtay Ceza Daireleri tarafından bozuldu. Kaçmaz´ın son 4 yılda temyiz edilen 185 kararından 161´i kanuna aykırı bulunarak bozuldu.
Kanadoğlu´nun arkadaşı
Gül hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen ´kovuşturmaya yer olmadığı´na ilişkin karar için Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´ne itiraz eden ismin eski Yargıtay üyesi Cahit Nalbantoğlu olduğu öğrenildi. Eski Yargıtay üyesi Nalbantoğlu ile Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu´nun çok yakın arkadaş olduğuna dikkat çekildi.
Karara itiraz hakkı yok
Hukukçular, Gül hakkındaki karara Nalbantoğlu´nun itiraz hakkı bulunmadığına dikkat çekiyor. Ceza Muhakemesi Kanunu´nun 173. maddesine göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın ´kayıp trilyon´ davasında Abdullah Gül ile ilgili verdiği karar sadece Hazine ve Maliye´nin itiraz hakkı bulunuyor.
BENİMLE İLGİLİ DE KARAR VERMİŞTİ
Başbakan Erdoğan´ın AK Parti Genel Merkezi´nde yapılan basına kapalı grup toplantısında Gül hakkında ´yargılanabilir´ kararı veren hakim Kaçmaz´la ilgili açıklamalar yaptığı ileri sürüldü. Kulislere sızan bilgilere göre Erdoğan, Danıştay başta olmak üzere yargı organlarının hükümetin icraatlarını engellediğini belirtirken ?Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nin son verdiği kararı hepiniz biliyorsunuz. Bu karar Anayasa´ya aykırı. Ama böyle bir karar verilebiliyor. Benim hakkında bu hakim tarafından ´yargılanmam´ gerektiğine ilişkin karar verilmişti dedi. Kaçmaz´ın YARSAV üyesi olduğuna yönelik haberleri hatırlatan Erdoğan ´O hakimin nereyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı yorumunda bulunduğu belirtildi.
Moğultay: MHP´lileri mi alsaydım?
1993 yılında kadroya alınan sol zihniyetli ikibin hakim ve savcı
Oysa siyasallaşma iddiaları, 1993´te Tansu Çiller´in başkanlığında kurulan DYP-SHP hükümetlerinin SHP´li Adalet Bakanları Seyfi Oktay ve Mehmet Moğultay döneminde ortaya çıktı. İki bakan döneminde, yine yazılı sınav ve mülakat yöntemiyle 2 bine yakın hakim ve savcı alındı. 1994 yılında hakimlik ve savcılık için yapılan yazılı sınavda dereceye girenlerin yarıdan fazlasının, Bakan´ın oluşturduğu heyetin yaptığı mülakatta elenmesi, yargıda siyasallaşma iddialarını gündeme getirdi; ancak ne yargı kurumları ne Barolar Birliği ne de diğer sol partiler olaya tepki göstermedi. 1994´teki yazılı sınavda aldıkları yüksek puanlarla ilk 10´a giren 4, ilk 50´ye giren 27, ilk 100´e giren 57 hakim ve savcı adayı, mülakatta başarısız sayılarak elendi. Mülakatlarda hakim ve savcı adaylarına namaz kılıp kılmadıklarının dahi sorulduğu da gazetelere yansımıştı. SHP´li Adalet Bakanı Mehmet Moğultay ise, yargıya yandaşlarını dolduruyorlar eleştirilerine cevap verirken, siyasallaşma itirafında bulunuyordu: Elbette kendi partililerimi alacağım. Sınavda MHP´lileri mi alacaktım? Moğultay´ın bu sözleri büyük tartışmalara neden oldu ancak rejim krizine dönüştürülmedi.
´Beni hatırlayabildin mi Kemal?´
Kerinçsiz: ´Bi gözünüzden öpüyüm dedim. Sarıldım öptüm adamı´
Ergenekon iddianamelerinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´e yargı yolunu açma girişimiyle ilgili çarpıcı bilgiler yer alıyor. Ergenekon sanıkları, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´ni iki yıl önce takibe almış. Avukat Kemal Kerinçsiz, Cumhurbaşkanı Gül´le ilgili ´Kayıp Trilyon´ davasında tartışmalı karar veren hakim Osman Kaçmaz için övgü dolu ifadeler kullanıyor. Kendisiyle karşılaştıklarında aralarında geçen diyaloğu şöyle anlatıyor: Beni hatırlayabildin mi Kemal? dedi. Hatırlayamadım dedim, efendim. Ben senin yaptığın itiraza kararı veren reisim, dedi. ´Sincan ağır ceza´ yapmayın ağbi dedim. Ben de sizi ziyaret edecektim Ankara´ya geldiğimde, bi gözünüzden öpüyüm dedim. Sarıldım öptüm adamı.
Darbe teşebbüsü ve darbe için kaos ortamı oluşturmakla suçlanan Ergenekon davası sanıklarının, siyasilerin önünü kesmek için yargı yolunu da kullandığı Ergenekon iddianamelerine yansıdı. İddianamelerde, terör örgütü üyesi olmakla suçlanan avukat Kemal Kerinçsiz ve idare mahkemelerinde bilirkişilik yapan Mahir Akkar´ın örgütün faaliyetleri doğrultusunda davalar açtıkları belirtiliyor. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Gül´ün yargılanmasının önünü açmaya çalışan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´ne de Ergenekon sanıkları sıkça uğramış. Kerinçsiz´in Başbakan Erdoğan hakkında teröristbaşına ´sayın´, şehitlere ´kelle´ dediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunmasından sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nca verilen takipsizliği Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi kaldırmıştı. Ergenekon davasının 2.455 sayfalık ilk iddianamesindeki bilgilere göre Kerinçsiz, Sincan´dan çıkan Haziran 2007´deki bu karardan sonra 11. Türk Dünyası Kurultayı´nda karşılaştığı mahkeme başkanı Osman Kaçmaz´ı sarılarak öpmüş.
Bir başka telefon görüşmesinde, ikinci iddianamenin sanıklarından Mahir Akkar´ı arayan T.K. isimli bir kişi Abdullah Gül´ün Kayıp Trilyon davası sende mi? diye soruyor. İddianamede, Ergenekon örgütü adına yargı işlerini takip ettiği ileri sürülen Akkar, bu davanın kendisinde olmadığını belirtiyor. İkinci iddianamede, sanıklardan bilirkişi Mahir Akkar´ın, Ergenekon örgütünün amaçları doğrultusunda kişileri yasadışı olarak takip ettiği, takip ettirdiği, Ankara´da bulunan farklı yargı mercilerinde görev yapan hakim ve cumhuriyet savcıları hakkında şahıslara bilgi verdiği, bu kişilerin dosyaları ile ilgili olarak iş takibi yaptığının tespit edildiği belirtiliyor. Akkar, Ergenekon sanığı doktor Mesut Özcan´la konuşurken elindeki CD´leri Tuncay Özkan´a ulaştırmak istediğini söylüyor. Özkan´ın doktoru Mesut Özcan´dan randevu almasını talep ediyor. Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi, 12 Haziran 2008´de M. ile yaptığı görüşmede yine Kayıp Trilyon davasından bahsediyor. Büyükçelebi, A.G.´nin Kayıp Trilyon dosyası vardı ya, Dosya bulunmuş Tabii kendileri kaybettiler, kendileri buldular, zamanı geldi demek ki, onu bi yarına toparlayalım da yarına gündeme verelim olur mu? diyor. M. ise Tamam müdür karşılığını veriyor.
M.K.: ´Tayyip´e ceza kararı nasıl çıktı?´ Kerinçsiz: ´O abi onu telefonla söylemeyeyim abi (Gülerek)..´
Muammer Karabulut (Noel Baba Derneği başkanı): Geldi yolladım bile biraz sonra da bizim sitede sana şöyle söyleyeyim, Türkiye´deki hem yabancı yayın organlarına, basın organlarına hem bütün haber ajanslarına Türkiye´deki bütün ilçedeki gazetelere gitti. Erdoğan kelle dedi, üç yeni kuruş ceza aldı. Bu karar nasıl çıktı?
K.K.: O abi onu telefonla söylemeyeyim abi (Gülerek)... işte bunu .. muhaliflerin iyi kullanması lazım ama nerde o muhalif ayrı bir mesele.
K.K.: ... geçen gün karşılaştık Sayın davasını açan Sincan Ağır Ceza Mahkemesi´nin başkanıyla, ´beni hatırlayabildin mi Kemal?´ dedi. ´Valla hatırlayamadım´ dedim efendim. Ben dedi senin yaptığın itiraza kararı veren reisim dedi. ´Sincan ağır ceza´ yapmayın abi dedim. Ben de sizi ziyaret edecektim, Ankara´ya geldiğimde bi gözünüzden öpüyüm dedim. Sarıldım öptüm adamı ... Dedim Türkiye´de böyle hakimler kaldı mı? Acaba dedim. ... neyse oturduk sohbet ettik Allah razı olsun böyle aslan gibi bir çocuk, şimdi sana 45-47 yaşlarında benim yaşlarda bir şey
Ergenekon sanıkları yakın takipte
T.K.: Bu Abdullah Gül hakkında bu Kayıp Trilyon´dan dolayı bi takipsizlik kararı verilmişti. Acaba sizin ona bir itirazınız söz konusu oldu mu? Sincan.
Mahir Akkar: Abdullah Gül´le ilgili.
T.K.: Evet bi takipsizlik kararı verilmişti bu Kayıp Trilyon davası vardı ya efendim. Acaba onunla ilgili sizin bir itirazınız oldu mu?
M.A.: Yok o konu bende değildi ki Kayıp Trilyon olayı. Ama o Kayıp Trilyon dosyası bende var, bende onun sureti de o ben ben şey tarafı ben değildim onun.
T.K.: Fakat takipsizlik kararından Maliye Bakanlığı´nı haberdar etmiyor. Maliye Bakanlığı´nı haberdar etmediği için bir vatandaş Sincan Ağır Ceza Mahkemesi´ne başvurmuş. ( Zaman)
Abdullah Harun
(21 Mayıs 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: