Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, çalışma ofisine dinleme cihazı konulmasıyla bağlantılı soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen aralarında TÜBİTAK eski Başkan yardımcısı Hasan Palaz'ın da olduğu 3 kişi tutuklandı. Şüphelilerin tutuklanma gerekçesi olarak, 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme ile resmi belgede sahtecilik' suçları gösterildi.
03.04.2015 20:02 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, çalışma ofisine dinleme cihazı konulmasıyla bağlantılı soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen 3 kişi tutuklandı.
Zanlılar eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ile Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı Serdar Coşkun'a ifade verdi. Savcı Coşkun, zanlıları tutuklanmaları istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk etti. Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği, şüphelilerin "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme ile resmi belgede sahtecilik" suçlarından tutuklanmalarına karar verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, gözaltında bulunan zanlılar, Emniyet'teki işlemlerinin ardından bu sabah Ankara Adliyesine getirilmiş ve soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun'a ifade vermişti.
Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde çalışma ofisine "böcek" olarak adlandırılan dinleme cihazı konulmasına ilişkin Palaz'ın da aralarında bulunduğu 13 kişi hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Davanın iddianamesinde, Palaz'ın da arasında bulunduğu bazı şüphelilere yönelik suçlamaların ayrılarak, soruşturulduğu belirtiliyordu.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Palaz, "böcek" soruşturmasının iddianamesinde yer alan skandalın ardından yapılan duruşmada çelişkili ifadeler vermişti. "Benim ve Gökhan Vıcıl'ın polimer inceleme konusunda herhangi bir uzmanlığımız yok" demesine rağmen, Paralel medyaya yaptığı açıklamalarda raporun kendisine ait olduğunu ve üzerinde tahrifat yapılması için baskı gördüğünü iddia etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "müşteki" olarak yer aldığı, Başbakanlık Koruma Dairesi eski Başkanı Mehmet Yüksel ile eski Şube Müdürü Zeki Bulut ve Romanya'da yakalanıp Türkiye'ye getirilen Sedat Zavar ile İlker Usta'nın da yargılandığı "böcek" davasının sanığı olan Palaz, Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede de "ağırlaştırılmış müebbet"le yargılanacak. Bu arada "Böcek" davası kapsamında, Romanya'da yakalanıp Türkiye'ye iade edilen Emniyet Müdürü Sedat Zavar ile polis memuru İlker Usta'nın, 3 Nisan'a kadar Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne getirilmeleri halinde ifadelerinin alınacağı, aksi halde tutuklu bulundukları Metris Cezaevi'nden (SEGBİS) yöntemiyle görüntülü olarak ifadelerine başvurulacağı öğrenildi.
İHANETİN MERKEZ ÜSSÜ: TÜBİTAK
Paralel Yapı'nın kozmik ismi olarak bilinen Hasan Palaz'ın adı, bugüne kadar yapılan birçok soruşturmada geçiyor. Palaz, tarafından işe alınan Kamu Sertifikasyon Merkezi eski Başkanı Hasan Başaran ve uzman Cevdet Aydın'ın sahte diplomalı olduğu belirlenerek cezaevine gönderilmişti. Palaz'ın ismi yasadışı dinlemelerle de gündeme geldi. TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde, devletin zirvesinin kullandığı kriptolu telefonların dinlendiği ortaya çıktı. Kriptolu telefonları dinlenen isimler arasında; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Milli Güvenlik Kurulu üyeleri yer aldı. Bu gizli konuşmalar, Paralel Yapı tarafından yabancı istihbarat örgütlerine de servis edildi. Kriptolu telefonların dinlenmesine ilişkin açılan soruşturmada, 5'i tutuklu 28 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet istendi.
'Printer'ın hafızasında ihanet saklı
04.04.2015 19:59 Böcek soruşturmasında tutuklanan Gökhan Vıcıl’ın evindeki aramada TÜBİTAK'a ait ve hafızalı bir printerin bulunduğu ortaya çıktı. Uzmanlar, Printer hafızasında paralel yapıya ilişkin önemli bilgiler çıkabileceğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde Keçiören ikameti ve Başbakanlık Resmi Konutu'ndaki çalışma ofislerine yerleştirilen böceklerle ilgili hazırlanan sahte TÜBİTAK raporu üzerine tutuklanan böcekçilerle ilgili yeni bir bilgi ortaya çıktı. 20 Ocak 2015 tarihinde İstanbul Tuzla'daki evinde gözaltına alınan TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) eski Müdürü Gökhan Vıcıl'ın evinde yapılan aramada TÜBİTAK'a ait özel donanımlı bir 'printer'a el konulduğu öğrenildi. Yapılan tüm işlemlerin kaydedildiği hafızaya sahip olduğu belirtilen 'printer', Ocak ayında Vıcıl'la birlikte Ankara'ya gönderildi. Uzmanlar, paralel yapının üssü olarak kullanılan TÜBİTAK'taki pek çok işlemin izine söz konusu 'printer'ın hafızasında rastlanabileceğine dikkat çekti.
POLİSLERİ AVUKATIYLA KARŞILADI
Ankara merkezli olarak paralel yapının TÜBİTAK ayağına yapılan operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan UKEA eski Müdürü Gökhan Vıcıl, 20 Ocak 2015'te İstanbul Tuzla'daki evinde gözaltına alınmıştı. Eve gelen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Ekipleri'nin geleceğini önceden bilen ve avukatıyla birlikte hazır beklediği öğrenilen Vıcıl'ın gözaltı sırasında yapılan ev aramasında bir 'printer'a da el konuldu. Vıcıl'ın TÜBİTAK'a ait olduğunu belirttiği ve tutanağa geçirilen 'printer'ın TÜBİTAK'a özgü özel donanımlara sahip olduğu belirtildi. 'Printer', evde bulunan çok sayıda CD ile birlikte Vıcıl'ın beraberinde Ankara'ya gönderildi.
PARALEL YAPININ RAPORLARI SAHTE
TÜBİTAK'ta çalışan uzmanlar, söz konusu 'printer'ın yapılan işlemleri hafızasına alma özelliği bulunduğuna dikkat çekti. 'Printer'da yapılan tüm işlemlerin dökümünün çıkarılabileceğini belirten uzmanlar, TÜBİTAK'ı üs olarak kullanan paralel yapının pek çok işlemine bu 'printer'in hafızası aracılığıyla ulaşılabileceğine dikkat çekti.
3 KİŞİ HAKKINDA DAVA AÇILMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde ofisine böcek konulmasıyla bağlantılı soruşturma kapsamında TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ile Gökhan Vıcıl ile birlikte toplam 3 kişi hakkında 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme ile resmi belgede sahtecilik' suçlarından tutuklanmalarına geçtiğimiz günlerde karar verilmişti.
PALAZ'A BİR TUTUKLAMA DAHA
06.04.2015 21:44 Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, kuruma "sahte diplomalı personelin işe alındığı" iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, çalışma ofisine dinleme cihazı konulmasıyla bağlantılı soruşturma kapsamında geçen hafta tutuklanan Palaz, cezaevinden jandarma eşliğinde Ankara Adliyesine getirildi. Soruşturmayı yürüten savcı, ifadesini aldığı Palaz'ı, söz konusu soruşturmadan da tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk etti. Palaz, sorgusunun ardından tutuklandı. Avukat Gökhan Güni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müvekkili Palaz'ın "resmi evrakta sahtecilik" suçundan tutuklandığını, sorgusunda ise suçlamalarla ilgisi olmadığını söylediğini bildirdi. Palaz, geçen hafta da başbakanlığı döneminde Erdoğan'ın çalışma ofisine dinleme cihazı konulmasıyla bağlantılı soruşturma kapsamında Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan ile tutuklanmıştı.
ERGENEKON'DA DEĞERLİ OLAN GİZLİ TANIKLAR BU KEZ KÖTÜ OLDU!
11.04.2015 11:38 Hasan Palaz'ın tutuklanması paralel medyada tepkiyle karşılandı. Gizli tanık ifadesiyle Palaz'ın tutuklandığı ileri süren paralel kesimler bunun hukuka aykırı olduğunu belirtti. Ergenekon, Balyoz ve benzer davalar sürecinde bu durumun tersini savunmaları hatırlandığında ise bu itirazlar inandırıcılığını kaybediyor. Kaldı ki tanığın açık ya da gizli olması değil söyledikleri önemli olsa gerek. Eğer verdiği bilgiler diğer delillerle birlikte anlam kazanıyorsa, başka delillere ulaşmayı mümkün kılıyorsa niçin gizli tanıklık kötü olsun. Ergenekon soruşturmasında değerli diye daha düne kadar hukuka uygun görülen gizli tanıklık sistemi paralel örgüte yönelik soruşturmalarda niçin hukuka aykırı olsun. Yeter ki sahte deliller olmasın, kumpas olmasın.. Paralel kesimlerin sergilediği çelişki işte bu soru ve tespitleri gündeme getiriyor.
Paralel medyanın merkez yayın organı olarak nitelendirilen Zaman gazetesi Palaz'ın tutuklanmasına tepkisini "Hasan Palaz, gizli tanığın yorumuyla tutuklanmış" başlıklı haberinde şu satırlarla dile getirmiş:
"Böcek davasındaki hukuksuzluklar bitmek bilmiyor. Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan’ın, gizli tanık ifadeleriyle tutuklandığı ortaya çıktı. Palaz, ‘böcek raporunu değiştirin’ baskısına direndikleri için intikam alındığını söylemişti. Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın ofisinde bulunduğu iddia edilen dinleme cihazına (böcek) ilişkin soruşturmada tutuklama kararlarının gizli tanık ifadesiyle alındığı ortaya çıktı. Böcek davasında kendisinden istenen sipariş raporu vermeyen eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ile Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan’ın tutuklanmasında ‘Demir’ kod adlı gizli tanığın ifadelerindeki yorumlarının etkili olduğu öğrenildi.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 7 Nisan’daki gerekçeli kararı, böcek soruşturmasındaki kumpası gözler önüne serdi. Mahkeme tutanağına göre, Demir kod adlı gizli tanık ifadesinde, plastik parçalar üzerinde analiz yapılıp ömür tayininin mümkün olduğunu, bunun için ise laboratuvar, bilgi birikimi ve uzmanlık gerektiğini kaydetti. Kimyasal yapı analizinin basit bir işlem olduğunu ileri sürerken devamındaki çelişkili ifadeleri dikkat çekti. Böyle bir raporu vermek için ise uzun bir çalışma süresi ve tecrübenin gerekli olduğunu aktardı. Gizli tanık, ifadesinde TÜBİTAK çalışanı Hamza Turhan tarafından hazırlanan raporu vurgulayarak, “Bir yıllık bir kimyager analizi ömür tespit edemez.” iddiasında bulundu. Kimyasal yapı analizi için uzun süreli bir çalışma gerektiğini aktardı. TÜBİTAK’ta çalıştığı izlenimi verilen gizli tanık, TÜBİTAK tarafından hazırlanıp MİT’e gönderilen rapordaki, internet üzerinden yaş tespiti hakkındaki grafiklere de atıfta bulundu. Grafiklerin dikkate alınarak rapor hazırlanamayacağını öne sürdü. Gizli tanığın yoruma ve teoriye dayalı bu teknik ifadelerinin, bilirkişilerin görüşlerine tercih edilmesi garip karşılandı.
Tutuklama kararında ayrıca ‘Fethullahçı terör örgütü’ ifadesi kullanılarak hukukun temel kuralları da ihlal edildi. Mahkeme kararında “TÜBİTAK içerisindeki ‘Fethullahçı terör örgütü’nün uzantısı bir yapının o tarihlerde sahte delillerle ilgili raporlar verdiği kamuoyuna açıkça biliniyor. Bu örgütlü yapının diğer kanadının dönemin başbakanı Erdoğan’ı dinlemek üzere evine cihaz yerleştirdi. Bu kişileri üzerlerine atılı casusluk suçundan kurtarmak için TÜBİTAK içindeki yapı, rapor hazırladı.” şeklinde yine yoruma dayalı subjektif iddialara yer verildi. Kararda, TÜBİTAK tarafından MİT’e gönderilen raporla da casusluk olayının aydınlatılmasının engellendiği öne sürüldü.
Hasan Palaz tarafından imzalanan belgenin gerçeğe aykırı olarak yazıldığı suçlaması yöneltildi. Palaz ise mahkeme ifadesinde MİT Müsteşarlığı’na gönderilen yazı cevabının bir bilirkişilik çalışması değil, teknik destek çalışması olduğuna dikkat çekti. Teknik bir konuda BİLGEM bünyesinde faaliyet gösteren MAM ile resmî bir yazışma yapılmasına da gerek olmadığını dile getirdi. Palaz, ayrıca MİT’in Başbakan’ın odasında bulunduğu iddia edilen dinleme cihazı ile ilgili olarak kendilerini adli bir vaka olduğuna dair bilgilendirmediğini belirtti. Söz konusu raporu yazan MAM çalışanı Hamza Turhan’ı ise o süreçte hiç tanımadığının altını çizdi." (Zaman)
(03 Nisan 2015, 20:02), son güncel.: (11 Nisan 2015, 11:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: