Yeni Şafak, Fethullah Gülen'le ilgili şok bir iddiayı belgeler eşliğinde dile getirdi. Buna göre; 1969 yılında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası tarafından üstün hizmetleri karşılığı taltif madalyası ile ödüllendirilen Gülen, 1975'te ise Türkiye Büyük Mason Mahfili'ne gizli yemin töreniyle girmiş. Cenaze namazını kıldırdığı CHP'li Kasım Gülek'in mektubuna göre, 'her Masonun rüyası' olan en büyük madalyaya da ulaşan Gülen'den, locadaki arkadaşları da oldukça memnun. Gülen, dönemin Tenis Eskrim ve Dağcılık Kulübü'ndeki 'kardeşler sofrası'na 'tuz ve ekmek paylaşmak' için muntazaman katılmış. Kamuoyunda şok etkisi yapan habere paralel kesimler tepki gösterdi. Paralel medyada belgelerin sahte olduğu, eskitilmiş kağıtlara sahte şekilde yazıların yazıldığı iddia edildi.
03.04.2015 19:15 Yeni Şafak, Fethullah Gülen’le ilgili gün yüzüne çıkmamış belgelere ulaştı. 1969 yılında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası tarafından üstün hizmetleri karşılığı taltif madalyası ile ödüllendirilen Gülen, 1975’te ise Türkiye Büyük Mason Mahfili’ne gizli yemin töreniyle girmiş. Cenaze namazını kıldırdığı CHP’li Kasım Gülek’in mektubuna göre, ‘her Masonun rüyası’ olan en büyük madalyaya da ulaşan Gülen’den, locadaki arkadaşları da oldukça memnun. Gülen, dönemin Tenis Eskrim ve Dağcılık Kulübü’ndeki ‘kardeşler sofrası’na ‘tuz ve ekmek paylaşmak’ için muntazaman katılmış.
Yeni Şafak, paralel yapının 1 numarası Fethullah Gülen'in şimdiye kadar hiç bilinmeyen ilişkilerini açığa çıkaran tarihi belgelere ulaştı.
Gülen'in daha askerlik döneminde Mason teşkilatları ile bağlantıları, bu bağlantılar üzerinden Moon tarikatı, MOSSAD ve CIA ile irtibatları, gençlik döneminden itibaren bir proje olarak yetiştirilip hazırlanmasına dair çarpıcı bilgi ve belgeler gün yüzüne çıktı.
Gülen'in, kendisini Moon tarikatı ve CIA ile tanıştıran kişi olduğu bilinen eski CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek ile temaslarını da ilk kez bu kadar açıklıkla ortaya koyan belgeler Türkiye'yi derinden sarsacak.
Fotoğraf: Kasım Gülek, Fethullah Gülen, Cem Karaca ve Tuncay Güney.
Üstün hizmeti için madalya aldı
İlk belge, Kasım Gülek'in 16 Temmuz 1967 tarihinde, Mason Locası'na Fethullah Gülen'in de aralarında bulunduğu bazı ünlü isimler için yazdığı mektup. Gülek'in mektubunda hem sitem hem de Masonluk birkaç gruba ayrılmaya başladığı için yaptığı özeleştiriler yeralıyor:
“Saygıdeğer KK" (KK: kardeşler) sözüyle başlayan mektup şöyle:
“Türkiye'de yegane ve muntazam mason teşkilatı, Türkiye hür ve kabul edilmiş masonların büyük locası (Türk Yükseltme Cemiyeti)dir. Hal böyle iken bazı kimselerin biraraya gelerek bir dernek kurmalarıyla bunca yıllık, temeli 1900'lere dayanan ve dünyaca tanınmış ve kabul görmüş Türk masonluğunu bir kenara itmeğe çalışmak doğru bir iş değildir.
Bir müessesede, bir dernekte veya bir vücutta aksayan hastalanan bir taraf her zaman olabilir. O vakit yapılacak şey hemen başka bir derneğe geçivermek değildir, aksaklığın giderilmesi, hastalığın tedavisi olduğunu pek iyi bilir ve takdir edersiniz.
Biraderler küstü
Birtakım yan fikirlerle destekleyip kamufle edilen bu şiddetli ihtiras Türk masonluğunu ikiye hatta üçe bölmüş, bir kısım arkadaşlarımızı Ş.K., A.Ş., Fethullah Gülen, A.D., Z.E., K.T., V.K. ve T.K. biraderleri küstürmüşlerdir. Bu arkadaşlarımızın büyük locadan en büyük madalya aldıkları unutulmaktadır. Üstün hizmet madalyasına sahip olmak her masonun rüyasıdır.
Türk masonluğunu bozmaya, bölmeye ve Türkiye büyük locasını yıkmaya yeltenen bir kimse Türk masonluğuna karşı nasıl suç işlemiş olmaktadır? Geliniz de bu sualin cevabını herkesin vicdanına, nizamnamelere ve Türk masonluğu tarihine bırakılır.
İnsanların iyi niyetle biraraya gelerek halledemeyecekleri hiçbir ihtilaf, elbirliğiyle ıslah olunmayacak hiçbir aksaklık bulunmadığına göre bir kısım biraderlerin bu normal yoldan ayrılarak, fani insan için böylesine ideal, böylesine güzel bir birliğin bozulmasına teşvik edenlere uymuş olmalarını anlamak kabil değildir. Onlar acaba nefis muhasebesinde bulundukları zaman bu tutumlarını samimiyetle doğru mu buluyorlar.
'Bir Mason olarak...'
İnsanlık mabedi mefkuresini bu mukaddes emaneti her zaman korumak ve daha ilerilere götürmeğe çalışmak zaruridir. Bunda kimsenin tereddüdü yoktur. Herhalde mevzuları ve hadiseleri varmak istedikleri neticelere göre izah etmek suretiyle, biraderlere telkin ve teşviklerde bulunanların bu maksatlı hareketlerine aklıselim sahiplerinin pek gecikmeden teşhislerini koyacaklarını ve hakikatleri olduğu gibi göreceklerine eminim. Bir mason olarak saygılarımı sunarım." (Kasım Gülek)
Kasım Gülek'in 16 Temmuz 1967 tarihinde, Mason Locası'na Fethullah Gülen'in de aralarında bulunduğu bazı ünlü isimler için yazdığı mektup.
Mahfil'de tekris yemini
25Mart 1975'te hazırlanan bir başka belgede ise Fetullah Gülen'in Mason Locası'ndan ayrılan isimlerin kurduğu Türkiye Büyük Mason Mahfili'ndeki 'Tekris Yemini' var. Masonluk literatüründe 'Tekris' hem örgüte giriş sırasında hem de derece yükseldiğinde yapılan yemine deniliyor.
Türkiye Büyük Mason Mahfili antetli 'Tekris Yemini'nde Gülen'in verdiği sözler büyük bir sadakat vurgusu içeriyor..
Anayasası başka
“Evrenin Ulu Mimarının ve şu Mason topluluğunun huzurunda, kendi arzu ve irademle samimi olarak yemin ederim ki: Bana öğretilecek ve söylenecek Masonluk sırlarını bir Masondan başkasına ve Mason Mahfilinden başka bir yerde asla beyan ve ifşa etmeyeceğim. Masonluk için çalışacağım. Prensiplerine sadık kalacağım. Toplantılarına muntazam devam edeceğim. Şeref ve haysiyetimi koruyacağım, insanları seveceğim ve onların iyiliği için çalışacağım. Aileme ve vatanıma karşı fedakar olacağım. Cehalet ve taassupla mücadele edeceğim. Adalet ve hakkaniyetten ayrılmayacağım ve başkalarının haklarına da kendi hakkım kadar saygı göstereceğim. Türkiye Büyük Mason Mahfili'ni, Türkiye'de remzi üç derecenin nazım ve hakim otoritesi olarak tanıyacağım. Türkiye Büyük Mason Mahfili'nin anayasası, iç tüzüğü Mahfiller genel tüzüğü ile Muhterem Mahfilin iç tüzük ve kararlarına riayet edeceğim. Bu taahhütnameyi 25.03.1975 günü İstanbul yedisinde hakikat nurunun kaynağı olan Muhterem Üçgen Mahfilinin resmi celsesinde imza eyledim." (M. Fetullah Gülen)
Masonluk literatüründe 'Tekris' hem örgüte giriş sırasında hem de derece yükseldiğinde yapılan yemine deniliyor. Gülen'in yemin tarihi ise 25 Mart 1975.
İşte Fethullah Gülen'in Masonluk belgeleri
Paralel yapının 1 numarası Fethullah Gülen’in şimdiye kadar hiç bilinmeyen ilişkileri açığa çıktı. Yeni Şafak’ın ulaştığı tarihi belgelere göre Gülen daha ilk gençlik yıllarında Masonluk yemini etti ve üstün hizmetlerinden dolayı taltif madalyası aldı.
Yeni Şafak'ın ulaştığı belgelerde Mason Mahfili'nden 1972 ile 1976 yılları arasında Fethullah Gülen'e yapılan toplantı davetleri de var. Davetiyeleri gönderen isimler arasında İlhami Madenoğlu, Orhan Demiriz, Onnik Karakaş, Hüseyin R. Yavuz gibi Mason yetkililer bulunuyor.
Fotoğraf: 'Hal Tercümesi' başlıklı belgeye göre Fethullah Gülen Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Mason Locası'na ilk olarak 15 Mart 1967'de kabul edildi.
Konumuz: "Hoşgörü"
21 Nisan 1974 tarihli 'Orhan Demiriz/Sekreter' imzalı davetiyede, “Aziz Kardeşim, M. Fetullah Gülen. 10 Mayıs 1974 Cuma günü saat 19.00'da yapacağımız toplantıya katılmanızı, kardeşçe sevgi ve saygılarımla rica ederim" deniliyor.
10 Mayıs 1974 tarihli toplantının gündemlerinden birinin “hoşgörü" olması dikkat çekiyor:
- 1. Çalışma: F. Buyurman K.mizin konuşması: Hoşgörü.
- 3. Çalışma: S. Oktay K.mizin önerdiği E. Dönmez ve O. Demiriz K'mizin önerdiği Kemal Tangay adlı haricilerin istek belgelerinin okunması.
Fotoğraf: Gülen'in davet edildiği 10 Mayıs 1974 tarihli belgede, Feridun Buyurman'ın sunum yapacağı belirtiliyor.
Fetullah Gülen, 20 Mayıs 1974'te A. Kürkçüoğlu, F. Buyurman, S. Hattatoğlu, A. Kıymaz ve E. Kadaster'in 7 Haziran'daki yükseliş törenlerine çağrılıyor. Davetiyeyi gönderen yine Sekreter Orhan Demiriz.
Fotoğraf: Fethullah Gülen, 20 Mayıs 1974'de bazı Masonların yükseliş törenine davet ediliyor.
Her Cuma Eskrim Kulübü'nde
Fetullah Gülen'e 5 Temmuz 1974'te gönderilen davetiyede ise Orhan Demiriz imzasıyla “Her tatil devresinde olduğu gibi, bu tatil devresinde de tuz ve ekmeğimizi paylaşmak üzere, kardeş soframızı kuracağız. Bütün kardeşlerin teşriflerini, sevgi ve saygıyla rica ederiz" deniliyor.
19 Temmuz 1974 günü Tarabya'daki Filiz restoranda yapılacak toplantıya davet eden mektupta “Hemşirelerimiz ve yakın dostlarımızla buluşmak arzusundayız. Bu gecemize katılmanızı kardeşçe sevgi ve saygılarımızla rica ederiz" ifadeleri yeralıyor. Mektuba göre, davete katılmak isteyenlerin bunu 'Sekreter K.'ye bildirmeleri gerekiyor.
Mektubun altındaki not ise Mason biraderlerin ana buluşma mekanı olarak kullandıkları mekanı da açıklıyor: “Taksim Tenis Eskrim ve Dağcılık Kulübü"
Fotoğraf: Mason Locası'nın birçok toplantısına özel davet mektuplarıyla çağrılan Fetullah Gülen, o günlerde bu toplantıların hemen ertesinde camilere giderek vaaz veriyordu. Yaptığı eşsiz hizmetler sonucu madalyaya layık görülen Gülen, loca ile cami arasında mekik dokuyordu.
Gülen'e 'taltif madalyası' veriliyor
17 Temmuz 1969 tarihli belge ise Fethullah Gülen'in Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası tarafından taltif madalyası ile ödüllendirilmesini konu alıyor.
Belgenin üst kısmında “Arayış Muh: Lo:" şeklinde bir ibare, sayı kısmında ise “116" yazıyor. Gülen'in masonlar için çok kritik bir isim olduğunu ortaya belgede şu ifadeler yeralıyor: “Kardeşlerimizin daima birarada bulunmaları, 'MAH'in haricinde birbirleriyle ve ailelerine samimi münasebetler idamesi en büyük emellerimizden biridir. Tanışmadan, görüşmeden sevmek pek nazaridir. Birbirimizi içten anlayarak teati efkar etmek çok mutit semereler doğurabildiği herkesce malumdur. Bir müessesenin idamei hayatı her zaman o taazzuvu idare eden insanlar arasında ahenk ve anlaşma ile meydana gelebildiğini düşünerek bu işe çok kıymet ve ehemmiyet veren vazifederan 'KK'iniz, resmi celseleri takip eden her Salı günü akşam veya öğleden sonra yahut geceleri olmak üzere muhtelif toplantılar yapan yeni fikir ve mutallerle görüşmelere katkı sunan Muhammed Fetullah Gülen biraderimizin 'KK' katılacağı törenle taltif madalyasıyla ödüllendirilmesine oy birliğiyle karar verildi." (Yenişafak)
------------------------------------------------------------------------------
PARALEL MEDYA: BELGELER SAHTE
Öte yandan kamuoyunda şok etkisi yapan habere paralel kesimler tepki gösterdi. Paralel medyada belgelerin sahte olduğu, eskitilmiş kağıtlara sahte şekilde yazıların yazıldığı iddia edildi.
Gelelim o haberlere.. Bugün gazetesinin "Yeni Şafak'tan yüz karası manşet" başlıklı haberinde şu satırlar yer alıyor. Aynı içerik Zaman gazetesinde de yer alıyor:
"17 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası tekzip üzerine tekzip yiyen hükümete yakın medya, yalan haber konusunda kendini aştı! Yandaş Şafak, 'belge' diye yayınladığı kağıt parçalarında, Fethullah Gülen Hocaefendi'ye yine mesnetsiz iftiralar yöneltti.
Yeni Şafak'ın eskitme süsü verilen kağıtlarına göre, Fethullah Gülen Hocaefendi ilk gençlik yıllarında masonluk yemini etmiş, hatta Hocaefendi üstün hizmetlerinden dolayı taltif madalyası bile almış.
ESKİDEN FABRİKATÖR VARDI, ŞİMDİ YANDAŞ!
Yeni Şafak Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, bugünkü köşesinde yayınlanan iftira dosyası ile şahsi hesap gütmediklerini yazdı ancak, belge diye yayınladığı üretilmiş fitne kağıt parçaları akıllara Ergenekon taktiklerini getirdi.
SOSYAL MEDYA SAHTECİLİĞİ YÜZLERİNE ÇARPTI
İnternette 10 TL’ye satılan eskitme kağıda basılı uydurma evraklarla Fethullah Gülen Hocaefendi'ye 'mason' iftirası atan Yandaş Şafak, sosyal medyada rezil oldu. Belge diye sayfa sayfa bastığı kağıtlarda bile kargaları bile güldürecek cinsten hatalar yaptı. Çaydan çorbadan etkilenmeyen, kâğıdı eskiyen ancak yazısı eskimeyen belgeler sosyal medyanın da alay konusu oldu.
İşte Yeni Şafak’ın yaptığı hatalar üzerine sosyal medyadaki tepkiler:
* Dökülen Çaydan dahi etkilenmeyen belge düzenlenmiş! -Hatta, çayın döküldüğü yerlerde daha güzel okunan yazı icat edilmiş!
* Gitti gidiyor da mason belge yazın Yenişafak’ın fotoşoplu belgelerinin orijinallerini imzalı bulabilirsiniz
* Trolzekalılara sahte belge üretin dersen rezil kepaze olursun.. Yenişafak'a tavsiye o gazeteyi millet uyanmadan toplatın piyasadan :))
* Otel peçetesinden resmi belge, Twitter DM'sinden suikast uyduran adamlar şimdi saman kağıdında çay altlığından tarihi vesaik yapmış. Züper.
TÜRKİYE SÖZCÜĞÜ 1973'TE KALDIRILMIŞTI
‘Büyük Mason Mahfili Derneği’ tarafından gönderildiği iddia edilen davet mektubunda yer alan derneğin logosunda ‘Türkiye’ ibaresinin olması belgenin doğruluğu konusunda şüphe uyandırdı. Çünkü Büyük Mason Mahfili Derneği, adının başındaki Türkiye sözcüğünü 1973 yılında kaldırmıştı. Derneğin sayfasındaki tarihçe bölümünde de bu durum şu şekilde ifade ediliyor:
“1973 yılında T.C. Dernekler Kanunu’nda yapılan bir değişiklikle derneklerin adlarının başında yer alabilen “Türk” ya da “Türkiye” sözüne kısıtlama getirildi. Bunun üzerine Türkiye’deki tüm mason örgütlerinin adlarının başında yer alan “Türkiye” sözü kaldırıldı.”
HARFLERİN İÇİNİ BEYAZ BIRAKMIŞLAR!
Eskime ya da leke olarak verilen bölgeden "siyah karakterler" etkilenmemiş. Ayrıca belgelere yakından bakıldağında, içinde boşluk olan harflerin (a, ğ gibi...) beyaz kaldığı görülüyor.
KAĞIT ESKİTİLMİŞ HARFLER ETKİLENMEMİŞ
Eskitme ve yıpranmalardan, hatta üstüne dökülen çaydan dahi etkilenmeyen belge yapmışlar! Siyah harfler lekenin üstünde kalmış."
BELGELER SAHTE DEĞİL
Evet paralel medyadaki tepkiler bu şekilde.. Bazı bulgular bu şüpheyi doğruluyor. Ancak tersini gösteren bulgular da var. Bu noktada, bir önceki haberimiz olan "Zaman gazetesi: KPSS soruşturmasında delil sınav kitapçıklarını ÖSYM Başkanı yaktırmış. Savcı Şadan Sakınan masummuş!" şeklindeki haberi hatırlatmak istiyoruz. Oysa bunun doğru olmadığı ve Demir'in kitapçıkları Sakınan'ın emriyle imha ettiği, dolayısıyla sorumluluğun Sakınan'da olduğunun açık olduğu belirtiliyordu. O olayda olduğu gibi bu haberde de paralel kesimler bulguların bir kısmını ön plana çıkararak belgelerin sahte olduğunu savunuyorlar. Oysa ön plana çıkarılan o noktaları zayıflatan aksi bulgular da var. Örneğin çay lekeleri diye iddia edilen lekelerin bazı yerlerde yazıları bozduğu açıkça görülebiliyor. Bazı harflerin boşluklarının beyaz olduğu iddia ediliyor. Oysa sahte belge hazırlanması söz konusu olsa herhalde onlara da dikkat edilir ve %99'unda olduğu gibi düzgün yapılırdı. Paralel medyadaki arkadaşların sırıttığını ileri sürdükleri ve bir bakışta yakaladıkları(!) bu hataları sahte belgecilerin görememesi tuhaf değil mi?.. Yine belgelerde Kasım Gülek'in el yazısı ürünü imzası mevcut. Bir de yayınlanan belgeler büyük çözünürlükte, yani tüm detayları görülebilecek büyüklükte yayınlanmış. Ayrıntılar gizlenmek istense herhalde bunun tersi yapılırdı. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
------------------------------------------------------------------------------
YENİŞAFAK: BELGELER GERÇEK!
Konuyla ilgili son açıklama Gülen'le ilgili belgeleri yayınlayan Yenişafak'ın yazı işleri müdürü ve yazarı İbrahim Karagül'den geldi. Karagül belgelerin sahte olmadığını şu satırlarla dile getirdi:
"Birileri düğmeye bastı ve bir kriz dalgası servise konuldu. Oysa yayınlayacaklarımız sadece üç günlük değildi. Elbette biz bunları yayınlamaya devam edeceğiz, dosyayı tamamlayacağız. Çok mahrem konular ve isimler dışında, bazı ilişkileri açığa çıkaran, karanlık noktaları aydınlatan yayınlarımız devam edecek. Gülen dosyası bunlardan ilkiydi. Önümüzdeki haftadan itibaren o dosya dışında bir başka çarpıcı, ürkütücü bir tartışmayı, yine belgelerle ortaya koyacağız. Yayınlarımıza karşı “belgeler sahte” kampanyası dışında hiçbir argüman üretemeyenler, belgelerin sahte olmadığını, orijinal, tarihi belgeler olduğunu en az bizim kadar iyi biliyorlar. Ama yakalandıkları paniğe karşı olayı sulandırmaktan başka yapabilecekleri bir şey yoktu. Bakalım yeni belgeler yayınlanınca, tartışma konuları açılınca ne diyecekler.."
------------------------------------------------------------------------------
MASONLUK İDDİASIYLA ÖRTÜŞEN BULGULAR
Hikmet Genç (Yenişafak): "Gülen'in masonluk belgesi.. Elini vicdanına koy ve tekrar tekrar düşün… Unuttuysan hatırlatalım;
'Post-modern cuntacılar başörtülü kızlara zulmederken 'Başörtüsü füruattır.., Aç-kurtul' fetvasını veren Fetullah Gülen…
İslam düşmanı cuntacılara kendi okullarının anahtarlarını (teşekkür ve iltifatla) teslim etmeye hazır olan..,
9 sivil vatandaşımızı 'uluslararası sularda' şehit eden terörist devlet İsrail'i 'otorite' olarak kabul eden..,
Kimin, nerede, aşüfte bir kadınla buluşup ne yapmaya niyetli olduğunu ve kaset komplosuna kurban gideceğini, taa Pensilvanya'dan haber alacak kadar teknik ve fiziki takip gücüne sahip olan..,
'Cebrail Aleyhisselam parti kursa, desteklemem..' diyen, ama Ahiret'te birine şefaat etme hakkına mazhar olursa, bu hakkı başörtülü vekili Meclis'ten kovan Ecevit için kullanacağını beyan eden..,
Dünyada ise bedduayı (İsrail'e değil), Başbakana ve hükümetine yani Müslümanlara okuyan Fetullah Gülen…
CHP'ye oy toplamak için ablaları ve abileri kapı kapı gezdiren..,
Öyle bir cemaat düşün ki;
Şarkı türkü söylenen, dans edilen yerde (Haşa) Peygamber›i tecessüm ettiriyor…
(Haşa) Peygamber'in tavsiyesiyle twitleri 2'ye katlıyor…
Film icabı (Haşa) Peygamberi kamyonete bindiriyor…
Sahte delillerle masum insanları hapishanelere gönderiyor…
Afrika'daki bir madenin kime verileceğini tayin ediyor…
Bankayı kurtarmak için kapısında 'Cevşen' okuyor…
Himmet paralarıyla ABD'li senatör, Kongre üyesi, Temsilciler Meclisi üyelerine yüz binlerce dolarlık bağış yapıyor…
KPPS sorularını çalıyor, birbirinin akrabası, aynı mahalleli..vs, yüzlerce kişi sınavda tam puan alıyor…
Nerede bir tape, gizli, mahrem görüntü..vs, varsa, altından cemaatin ekibi çıkıyor…
Tape, montaj, sahte delillerle siyaseti, bürokratik yapıyı dizayn ediyor.., İş adamlarından himmet adı altında haraç kesiyor…
Öyle bir cemaat düşün ki;
Merkezi Pensilvanya'da!
Başta emniyete ve yargıya, orduya ve dahi devletin tüm kurumlarına on binlerce elemanı sızmış…
Arkadaş, bir daha düşün…, Bu işte bir gariplik yok mu?...
Vicdanını dinle…
Böyle bir dini cemaat olur mu?... Böyle hoca olur mu?...
Vicdanının bam telinden hala bir tını çıkmadı mı?...
Aidiyet duygusu düşünmeni engelliyor mu?...
O zaman Yeni Şafak'ın ulaştığı belgelere bak… Günlerce ardı ardına yayımlanan ve gündemi belirleyen o belgeler…
“Amacımız hizmet, dava, İslam..vs,” diyen cemaatin banisi Fetullah Gülen'in geçmişine ışık tuttu…
Cemaatin aslında ne olduğunu, neye hizmet ettiğinin belgesi…
Gülen'in gençlik yıllarında 'Masonluk yemini' ettiğinin belgesi..,
Gülen'in Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası tarafından taltif madalyası ile ödüllendirildiği..,
Mason Mahfili'nden 1972-1976 yılları arasında Gülen'e yapılan toplantı davetleri..,
Gülen'in 20 Mayıs 1974'te yükseliş törenine çağrılışı..,
Mason toplantılarına 'Aziz kardeşim Fetullah Gülen' başlıklı mektuplar..,
Tescilli Mason Kasım Gülek'in Gülen'in masonluğu ile ilgili imzalı mektubu…
İşte bütün bu belgelere ulaştı, gözler önüne serdi Yeni Şafak… Orijinal, antetli, filigranlı belgeler bunlar…
Şimdi burada bir soluklan, geri dön ve bu yazıyı bir daha oku baştan…
Ve şimdi bir daha düşün;
İslam'da yeri olmayan fetvaları, cemaatin kendine has ritüellerini, takiye anlayışını, devlet içindeki örgütlenmesini, dinler arası diyaloğu, binlerce okulu, ananası, bankayı, madenleri, bedduayı, şefaati, cuntacı sevgisini, CHP muhabbetini, himmeti, tape'leri, kasetleri, Pensilvanya Merkezini…
Belgeleri bir daha incele ve anlamaya çalış;
Mavi Marmara'daki otoriteyi.., Hasta yatağında Erdoğan'ın indirilmeye çalışıldığı o 7 Şubat'ı.., Pensilvanya'yı, 17-25 Aralık kumpasını…
Anladıysan ne alâ…
Ama yok.., 'Hocam Pensilvanya'da Siyonistlere, Neo-conlar'a karşı cihat ediyor… Mason olmuşsa da, Masonluğu içeriden çökertmek için olmuştur!...' diyorsan, yapacağın şey belli…
Mason ol gitsin…
İçinden değil, eyle dümdük!...
Hocan Mason olmuş sonuçta!…"
Paralel yapı-Masonik yapılanmalarla benzerliği manşetlerimiz
(03 Nisan 2015, 19:15), son güncel.: (17 Nisan 2015, 21:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: