Eski ÖSYM Başkanı Ünal Yağımağan, 2010 yılı KPSS'deki usulsüzlük iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında Ankara Adliyesi'ne gelerek savcı Yücel Erkman'a 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi. Savcı, tutuklama talebinde bulundu. Mahkeme Yarımağan'ı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
03.04.2015 18:01 Eski ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, KPSS soruşturmasında şüpheli olarak ifade verdi. Yarımağan, 2010 yılındaki KPSS’deki usulsüzlük iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında Ankara Adliyesi'ne gelerek savcı Yücel Erkman'a ifade verdi. Savcı, tutuklama talebinde bulundu.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı Yücel Erkman, "şüpheli" sıfatıyla ifadesini aldığı Yarımağan'ın, "görevi kötüye kullanmak, devlet memurunun resmi belgede sahteciliği ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından tutuklanmasını talep etti.
Yarımağan, sevk edildiği nöbetçi Ankara Sulh Ceza Hakimliği'nde sorgulandı. Mahkeme, Yarımağan'ı adli kontrol şartı ile serbest bıraktı.
İKİ İSİM SMS İLE İFADEYE ÇAĞRILDI
2010'daki KPSS'de usulsüzlük iddialarını soruşturan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkman, Yarımağan ve Demir'i UYAP Sistemi üzerinden SMS ile ifadeye davet etmişti. Edinilen bilgiye göre, 'şüpheli' sıfatıyla savcılığa çağrılan isimlerden Yarımağan'ın, "sınav güvenliğini sağlamayarak görevi ihmal ettiği", Demir'in ise, soruşturmayı 4 yıl yürüten Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan'ın, "sınav kitapçıklarının imhası yönündeki talimatını, kanuna aykırı olmasına karşın uygulayarak, delilleri yok ettiği ve böylece görevini kötüye kullandığı" iddialarıyla ilgili ifadeleri alınacağı bildiriliyordu.
Eski ÖSYM Başkanı Demir: Bildiğimiz ne varsa anlatacağım
Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkman'ın daveti kapsamında, 2010 KPSS'ye ilişkin ifade vereceğini belirtmiş, konuyla ilgili basına bir açıklama yapmıştı.
Yargıya saygı duyduğunu ifade eden Demir, "Yargıya saygımız var. Bildiğimiz ne varsa anlatacağım. Gerçeğin açığa çıkması, hakkın ve adaletin tesis edilmesi için elimden geleni yaptım, yapmaya da devam edeceğim. Görev sürem boyunca kimseye haksızlık etmedim. Edilmesine de müsaade etmedim. Suçluların ortaya çıkartılması için ne gerekiyorsa her türlü katkıyı verdim. Talep edilen her türlü bilgi ve belgeyi geciktirmeden ilgililere ilettim" dedi.
"SAKLAMA SÜRESİ DOLAN EVRAK İMHA EDİLİYOR"
ÖSYM'nin her yıl 500 milyon sayfa sınav evrakı bastığını, bunu depolaması için de mekanı ve imkanı bulunmadığını belirten Demir, depo ihtiyacı oluştuğunda Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nden de izin alınarak, yasal işlemlerinin yapılmasının ardından saklama süresi dolan evrakın imha edildiğini söyledi.
Bunun kurum için olağan bir uygulama olduğunu ve kendilerinin de bu doğrultuda her yıl evrak imha ettiğini anlatan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
OLAY BEN GÖREVE GELMEDEN 3 AY ÖNCE OLMUŞ
"Özellikle herhangi bir sınava yönelik olarak evrakı imha etmemiz diye bir şey söz konusu olmamıştır. İlgili yılda söz konusu sınav evrakının imhası hususunda devam eden soruşturmanın olumsuz etkilenmemesi için öncelikle savcılığın görüşü talep edilmiş ve oradan gelen 'olur' doğrultusunda sınav evrakı imha edilmiştir. 'KPSS evrakını yakma ile imha etme' diye bir şey söz konusu olmadığı gibi bu tür bir suçlama da gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu kopya olayı ben göreve gelmeden 3 ay önce gerçekleşmiştir. İlgili sınav evrakının akıbeti hakkında göreve gelmeden önce neler olduğunu bilemem. Göreve geldikten sonra soru kitapçıkları ile ilgili bir talep ile karşılaşmadım.
İSTENEN BİLGİLERİ GECİKTİRMEDEN TEMİN ETTİM
Doğal olarak gerekli olan tüm evrakın savcılık tarafından el konulduğunu düşündüm. Savcılık tarafından talep edilen diğer bilgileri geciktirmeden temin edip sunmak dışında sürece hiçbir zaman dahil olmadım. Dolayısıyla ben görevde iken savcılığın bilgisi dışında bir imha söz konusu olmamıştır. Ben, görev sürem olan 4,5 yıl boyunca kurum içerisinde soruşturmaya ve mahkemelere konu olan sınav evrakının türü ne olursa olsun imha edilmemesi talimatını da verdim. Uygulama da bu yönde gerçekleşti."
------------------------------------------------------------------------------
ÖRGÜTE YARDIM ETTİ
04.04.2015 09:13 KPSS sorularını dağıtan derneğin başkanını tanımadığını iddia eden Yarımağan’ın dernek başkanı Mehmet Hanefi Sözen’le 7 kez görüştüğü ortaya çıktı. Yarımağan, örgüte yardımla suçlanıyor. Soruların sınavdan önce ele geçirilerek, devlet kurumlarına sızmak için kullanıldığı 2010 KPSS soruşturmasıyla ilgili dün önemli bir gelişme yaşandı. Şaibe KPSS döneminde ÖSYM Başkanı olan Ünal Yarımağan, soruşturma savcısı Yücel Erkman'a ifade verdikten sonra tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Yarımağan, adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Bu arada 2010 KPSS sorularının 25 Haziran 2010 tarihinde CD'ye kopyalandığı ve bir yerde tutulduğu, ancak 3 gün sonra matbaaya gönderildiği ortaya çıktı. Soruların sızdırıldığı Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nin yöneticisi Mehmet Hanefi Sözen'i tanımadığını ifade eden Yarımağan'ın 7 kez Sözen ile telefonda konuştukları belirlendi.
Eğitim Bilimleri, Genel Yetenek ve Genel Kültür sorularının paralel yapı tarafından çalındığı ortaya çıkan 2010 KPSS soruşturması ÖSYM'ye de sıçradı. Geçtiğimiz hafta yapılan KPSS operasyonunun ardından şaibeli 2010 KPSS'si döneminde ÖSYM Başkanı olan Ünal Yarımağan 'şüpheli' sıfatıyla ifade vermek için Ankara Adliyesi'ne geldi. Yarımağan, soruşturma savcısı Yücel Erkman'a, yaklaşık 1.5 saat ifade verdi.
“Görevi kötüye kullanmak, devlet memurunun resmi belgede sahteciliği ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” 3 sayfa ifade veren Yarımağan'a “KPSS'de soruların hazırlanması, basılması ve dağıtılmasına ilişkin güvenlik tedbirlerine”, “KPSS sorularının hazırlanması, basılması ve dağıtılması evrelerinde kimlerin görev aldığına” ve “2010 KPSS'sine ilişkin YÖK tarafından hazırlanan raporda yer alan eksiklikler ve kusurlara” ilişkin soruların yöneltildiği öğrenildi. Yarımağan'ın kendisine yöneltilen suçlamaları ise kabul etmedi ancak ifadeleri ile dosyadaki bazı delillerin birbirleriyle çeliştiği belirlendi.
Adli kontrol şartıyla serbest
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkman, Yarımağan'ı ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Yarımağan'ın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına hükmetti. Adli kontrol kapsamında, Yarımağan'a yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Yarımağan'ın döneminde yapılan 2010 KPSS sorularının 25 Haziran 2010 tarihinde bir CD'ye aktarıldı. Ancak bu soruların bulunduğu CD 3 gün boyunca bir yerde tutuldu. 28 Haziran 2010 tarihinde de söz konusu CD'nin soruların basıldığı matbaaya gönderildiği belirlendi. 3 gün CD'de tutulan soruların akibetiyle ilgili Yarımağan'ın ise ifadesinde bilgisinin olmadığını ifade ettiği öğrenildi. Yarımağan'ın KPSS soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yanıltıcı bilgiler verdiği de tespit edildi.
İŞTE YARIMAĞAN'A SORULAN SORULAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2010 yılı KPSS sınavında soruların sızdırılmasına ilişkin yürüttüğü soruşturmada ifade veren eski ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’a, savcılık sorgusunda “Fethullah Gülen organize suç örgütü yöneticisi konumundaki Mehmet Hanefi Sözen ile (Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği Genel Sekreteri) sınav öncesi makam odanızdaki telefondan 7 kez görüştüğünüz tespit edilmiştir. Sınav sorularını bu şahsa siz mi verdiniz?” diye soruldu. Yarımağan ise, savcının Gülen cemaatini organize suç örgütü olarak tanımladığı bu sorusuna, “Mehmet Hanefi Sözen isimli birini tanımıyorum. Sabit numara özel durumlarda kullanılan özel bir numara olabilir. Benim odamda da özel durumlarda kullanılan özel bir numara olabilir. Şu anda ben Mehmet Hanefi Sözen isimli kişiyi hatırlamıyorum. Ama geçmiş zamanda ilgisiz bir konuda beni aramış olabilir. Ben de dönüş yapmış olabilirim. Bu sınavla bu sorularla ilgili olarak bir görüşme asla yapmadım” yanıtını verdi.
Cemaat “organize suç örgütü”
2010 yılı KPSS sınavında soruların sızdırıldığı ilişkin soruşturma kapsamında önceki gün ifade veren dönemin ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, soruşturma Savcısı Yücel Erkman’a verdiği ifadenin ardından tutuklanması istemiyle sevk edildiği mahkemece serbest bırakılmıştı. “Örgüte üye olmamak ile birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek, resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanmak” ile suçlanan Yarımağan’a savcılık sorgusunda çok çarpıcı sorular sorulduğu anlaşıldı. Savcı Erkman tarafından kendisine yöneltilen bir çok soruya yanıt veren Yarımağan’a sorulan sorulardan birinde ise, Fethullah Gülen cemaati “organize suç örgütü” olarak tanımlandı.
Soruları siz mi verdiniz?
Savcı Erkman’ın Yarımağan’a yönelttiği sorulardan biri şöyle:
“Yurt dışına çıkış yapıp bir daha girişi bulunmayan, tahkikat çerçevesinde elde edilen deliller yönünden Fethullah Gülen organize suç örgütü yöneticisi konumunda bulunan Mehmet Hanefi Sözen isimli şahsın kullanmakta olduğu hat ile sizin makamınızca kullanılan Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığına ait olan sabit numara, karşılıklı olarak 31.05.2010-01.06.2010 tarihleri arasında toplamda 7 kez telefon irtibatına geçtiğiniz tespit edilmiştir. (59 saniye-36 saniye-22 saniye-36 saniye-25 saniye-97 saniye-49 saniye sıralı biçimde görüşmeleri ilk üç görüşme 31.05.2010 tarihinde 11:55 saat – 12:11 saat arası görüşme, sonraki dört görüşme 01.06.2010 tarihinde 12:25 saat – 19:08 saat arası görüşmeleri) Bu şahısla yedi kez (3 kez örgüt liderinin sizin kullandığınız sabit numarayı aradığı ve dört kez de sizin bu sabit numara ile örgüt liderini aradığınız) yukarıda belirtilen tarihlerde neden görüştünüz? 2010 KPSS sorularını Fethullah Gülen organize suç örgütü yöneticisi konumunda bulunan Mehmet Hanefi Sözen isimli şahsa siz mi verdiniz? Açıklayınız?”
Sorularla ilgili asla görüşmedim
Savcının bu sorusuna Yarımağan, şu yanıtı verdi: “Mehmet Hanefi Sözen isimli birini tanımıyorum. Sabit numara özel durumlarda kullanılan özel bir numara olabilir. Benim odamda da özel durumlarda kullanılan özel bir numara olabilir. Benim genelde kullandığım sekreterime bağlı telefonun numarası değişiktir. Şu anda ben Mehmet Hanefi Sözen isimli kişiyi hatırlamıyorum. Ama geçmiş zamanda ilgisiz bir konuda beni aramış olabilir. Ben de dönüş yapmış olabilirim. Ama dediğim gibi ilgisiz bir konuda olabilir. Bu sınavla bu sorularla ilgili olarak bir görüşme asla yapmadım. Benim Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen’le telefon görüşmem ilgisiz bir konuda olabilir. Ben ÖSYM Başkanı olduğum için, ilgisiz bir konuda bana bir şey sormuş, danışmış olabilir”
Cemaat evlerine gittiniz mi?
Erkman daha sonra Yarımağan’a cemaati tanıyıp tanımadığını, şu sözlerle sordu:
“2010 KPSS’nin sızdırılması konusu ile ilgili olarak yapılan tahkikatta müşteki ifadeleri, bilgi sahibi ifadeleri ve şüpheli ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde özellikle Maltepe dershaneleri ve 2010 KPSS’nin sızdırıldığı değerlendirilen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nin Fethullah Gülen cemaatine yakın olduğu ve bu cemaatin menfaati doğrultusunda faaliyet gösterdiği değerlendirilmektedir. Ayrıca 2010 KPSS ile ilgili olarak sınava giren 100 ve üzeri net yapan 3227 şüphelinin birliktelik yönünden incelendiğinde, özellikle MASAK raporlarına göre büyük bir şüpheli şahsın birlikte hareket ettikleri ve Fethulllah Gülen cemaatine yakın oldukları tespit edilmiştir. Bu yapının önemli yöneticisi pozisyonunda bulunan Mehmet Hanefi Sözen isimli şahısla bu sınav öncesi görüşmelerinize bağlı olarak, Fethullah Gülen isimli organize suç örgütü lideri olan şahsı tanıyor musunuz? Bağlantılarınızı açıklayınız? Bu şahsa ait olduğu kamuoyu tarafından bilinen kurum, yurt, dershane ve bunun gibi özel bir firma ile daha önceden bağlantıya geçtiniz mi? Bu şahsa ait olduğunu bildiğiniz bunun gibi kurumların isimleri nelerdir? Ayrıca kamuoyu tarafından cemaat evleri olarak bilinen ve bu şahsın da oluşumuna mesaj verdiği propaganda görüntülerinin ve konuşmalarının yayınlandığı sohbetlerinde açıkça söz ettiği cemaat evlerine gittiniz mi? Açıklayınız?”
Cemaat okullarını bilmiyorum
Yarımağan, bu soruya da şu yanıtı verdi:
“Fetulllah Gülen cemaatini herkesin duyduğu, bildiği kadar ben de biliyorum. Mehmet Hanefi Sözen isimli şahsı tanımıyorum. Bu cemaatle bağlantısını bilemem. Bu cemaatin okulları, yurtları, işyerleri vs. ile herhangi bir ilişkim olmamıştır. Benim Gülen cemaatine ait okullar konusunda bir bilgim yoktur. Hangi okulun hangi dershanenin cemaate ait olduğunu ben bilmem. Herhangi bir cemaat evine gitmedim. Gülen’in televizyonlara çıkıp tavsiyelerde bulunduğunu biliyorum ama devletin kılcal damarlarına sızılması, devletin kendi elemanları tarafından ele geçirilmesi gibi tavsiye ve telkinleri bilmiyordum” dedi.
Soruların bulunduğu CD 3 gün nerede tutuldu?
Savcı Erkman, Yarımağan’a ayrıca, sınav sorularının 25 Haziran tarihinde CD’ye yüklenmesine karşın matbaaya neden 3 gün sonra 28 Haziran tarihinde götürüldüğünü, bu 3 gün boyunca CD’nin nerede olduğunu sordu. Yarımağan da bu soruya, “3 Gün sonra götürülmesinden şüphelenilmesi normal. Kişi kötü niyetli ise yapacak bir şey yok. Eminim ki o 3 gün boyunca kasada muhafaza edilmiştir” yanıtını verdi. Yarımağan’ın, savcılıkla yaptığı yazışmalarda, içeriği itibariyle yanıltıcı bilgiler verildiği gerekçesiyle resmi belgede sahtecilik ile suçlandığı öğrenildi.
------------------------------------------------------------------------------
SAVCI ALİ DEMİR'E TUTUKLAMA DEĞİL ADLİ KONTROL İSTEDİ
07.04.2015 21:17 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 2010'daki KPSS'de usulsüzlük iddialarıyla ilgili soruşturmasının şüphelilerinden eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in yurtdışına çıkışı yasaklandı, karakola imza vermesi kararlaştırıldı. ÖSYM eski Başkanı Ali Demir tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın, ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadesini aldıktan sonra, hakkında adli kontrol uygulanmasını talep ettiği Demir'in, nöbetçi Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusu tamamlandı. Nöbetçi hakimlik, adli kontrol kapsamında Demir'in yurtdışına çıkışını yasakladı, ayrıca haftada 2 gün karakola imza vermesi şartı getirdi.
"Böyle bir ifadeye çağrılmayı dahi hak etmediğimizi düşünüyorum"
Adliye çıkışında basın mensuplarına açıklamada bulunan eski ÖSYM Başkanı Ali Demir, "Görevi devrettiğimiz 29 Mart 2015'e kadar ÖSYM yönetimi olarak birinci önceliğimiz sınav güvenliği olmuştur" dedi. Göreve başladıkları ilk günden son güne kadar sınav adaleti için çalıştıklarını belirten Demir, şöyle konuştu: "Bunun için gayret ettik ve yaptığımız sayısız uygulamalarla, her adaya farklı soru kitapçığı, soru havuzlarının oluşturulması, salonlara kamera uygulanması, tüm araçların ve salonların takip edilmesi de dahil olmak üzere bütün çalışmaları sınav adaletinin tesis etmek için yaptık. Bütün bunları yaptıktan sonra bizden önce vaka olmuş. Bizim hiçbir dahilimiz olmayan bir konuyla suçlanmak bize ağır gelmiştir. Tüm kamuoyuna bildiriyorum, bütün çalışmamız sınav adaletini, sınav güvenliğini sağlamak içindir. Böyle bir ifadeye çağrılmayı dahi hak etmediğimizi düşünüyorum."
------------------------------------------------------------------------------
BELLEK İFADELERİ ÇELİŞTİ
09.04.2015 18:14 2010 Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) kopya çekildiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada şüpheli sıfatıyla ifade veren eski ÖSYM başkanları Ali Demir ve Ünal Yarımağan, soruların hazırlandığı merkezin güvenliği hakkında farklı açıklamalarda bulundu. Güvenlik zafiyetinin olmadığını belirten Yarımağan, “Soruların saklandığı bilgisayarın dışarıyla bağlantısı yok, flash bellek girişi yok” dedi. Demir ise bilgisayarların USB ve internet bağlantılarını hemen kapattığını anlatarak “Gayretimiz insandan bağımsız bir sınav sistemi oluşturmaya yönelikti” ifadesini verdi.
(03 Nisan 2015, 18:01), son güncel.: (09 Nisan 2015, 18:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: