Çanlar Osman Paksüt için çalıyor.. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Ergenekon savcılarının Osman Paksüt için Anayasa Mahkemesi´ne yaptığı suç duyurusunu işleme koydu. Mahkeme´nin bir üyesi delilleri inceliyor. Savcı Zekeriya Öz´ün 15 Ekim 2008´de Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt hakkında suç duyurusunda bulunduğunun ortaya çıkmasının ardından bir sürpriz de önceki gün yaşandı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç´ın, Ergenekon savcılığından gelen yazıyı işleme koyduğu ve ekindeki tapeleri incelemek üzere bir üye görevlendirdiği bildirildi. Bu üyenin hazırlayacağı raporun kısa süre sonra Anayasa Mahkemesi heyetine sunulacağı ve heyetin karar için toplanacağı aktarıldı.
FLAŞ!!! Anayasa Mahkemesi, Paksüt için inceleme başlattı
Çanlar Osman Paksüt için çalıyor.. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Ergenekon savcılarının Osman Paksüt için Anayasa Mahkemesi´ne yaptığı suç duyurusunu işleme koydu. Mahkeme´nin bir üyesi delilleri inceliyor. Savcı Zekeriya Öz´ün 15 Ekim 2008´de Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt hakkında suç duyurusunda bulunduğunun ortaya çıkmasının ardından bir sürpriz de önceki gün yaşandı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç´ın, Ergenekon savcılığından gelen yazıyı işleme koyduğu ve ekindeki tapeleri incelemek üzere bir üye görevlendirdiği bildirildi. Bu üyenin hazırlayacağı raporun kısa süre sonra Anayasa Mahkemesi heyetine sunulacağı ve heyetin karar için toplanacağı aktarıldı.
Ferda Paksüt´ün telefon tapeleri 98 sayfa tutarken Osman Paksüt´ün Anayasa Mahkemesi´ne gönderilen tapelerinin 199 sayfa olması dikkat çekti. Telefon tapeleri, Ferda Paksüt´ün iki cep telefonunun yanısıra Paksütlerin ev telefonun da dinlemeye alındığını gösterdi. Anayasa Mahkemesi çevrelerinden alınan bilgiye göre, Başkan Haşim Kılıç´ın, Zekeriya Öz´ün Osman Paksüt´e ilişkin 15 Ekim 2008 tarihli suç duyurusu karşısında üç seçeneği bulunuyordu. Bunlar, ilki tapeleri savcılığa iade etmek, bir üyeyi muhakkik olarak görevlendirip inceleme yaptırmak ve heyeti toplayıp bir karar oluşturmak.
Kılıç, ilk yolu tercih etmedi ve diğer iki seçeneği kullanmak istedi. Heyeti toplanıp savcılıktan gelen yazıyı görüşüp bir karar oluşturmadı. Geriye bir tek bir üyeye inceleme yaptırmak seçeneği kaldı. Konuyla ilgili sorulara verdiği Her şey kendi mecrasında yürüyor. Kendisi de yakında öğrenir ne olup bittiğini yanıtı da inceleme yapıldığının işareti sayıldı. Ayrıca, Paksüt´ün eşi Ferda Paksüt ile görüşmeleri dinlemeye takılan sekreterinin görev yerinin değiştirilmesi ve bu işlemde Paksüt´ün onayı alınmadığı gibi bilgi verilmemesi de incelemenin bir başka işareti sayıldı.
İşlem gizli tutuldu
Mahkeme çevrelerine göre Kılıç´ın bir üyeyi tapeleri incelemekle görevlendirmesi işlemi de gizli tutuldu. Bu üye çalışmasını tamamladı ve raporunu hazırlamaya başladı. Üye bu rapora kendi görüşünü yazamayacak. Paksüt hakkında yapılacak işleme raporu görüşecek 11 kişilik heyet karar verecek. Heyet savcılığın tapelerini geri çevirebileceği gibi hakkında soruşturma açılmasına da karar verebilecek. Alınacak karar savcılığa ve Paksüt´e tebliğ edilecek.
Üç kişilik soruşturma ekibi
Anayasa Mahkemesi´nin soruşturma kararı vermesi durumunda üç üye bu işle görevlendirilecek. Bu üç üye ´savcı´ sıfatıyla soruşturma yapacak. Üç kişilik heyet suçun kişisel suç mu, görev suçu mu olduğuna da karar verecek. Paksüt, işlediği suçun yaptığı görevle ilgili olduğu sonucuna varılırsa Yüce Divan sıfatıyla görev yapan Anayasa Mahkemesi´nde, şahsi olduğu kanaatine varılırsa Yargıtay´da yargılanacak.
Mahkemeye 199 sayfalık delil kaydı
Ergenekon´un ek klasörlerinde, Ferda Paksüt´ün kullandığı telefonların dinlenmesine ilişkin hakim kararına yer verilmemesi dikkat çekti. Ancak Ferda Paksüt´e ilişkin 99 numaralı ek klasörde yer alan belgeler kullandığı 533 651 XX XX ve 533 923 XX XX numaralı cep telefonlarının yanı sıra Paksüt ailesinin 312 496 XX XX numaralı ev telefonunun da soruşturma kapsamında dinlemeye alındığı ortaya koydu. Dinlenen telefon konuşmalarından büyük bir bölümü iki cep telefonuyla yapan Ferda Paksüt´ün, ev telefonundan yaptığı bir görüşmenin de ek klasörde yer alması dikkat çekti. 99 numaralı klasörde Ferda Paksüt´ün, toplam 46 telefon görüşmesine yer verilirken; Ferda Paksüt´ün kendisi gibi Ergenekon sanığı olan eski AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez´le yaptığı iki görüşme sırasında, Osman Paksüt´ün telefonu eşinden alarak Çömez ile konuştuğu anlaşıldı.
Osman Paksüt´ün ´dolaylı´ dinlendiği bu iki görüşmeye ilişkin telefon tapelerinde, Osman Paksüt´in ismi de eşiyle birlikte ´hedef şahıs´ olarak yer aldı.
Ferda Paksüt´ün telefon tapeleri toplam 98 sayfa tutarken Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´ün Osman Paksüt için Anayasa Mahkemesi´ne gönderdiği yazıya Ergenekon sanıklarıyla yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin 199 sayfalık telefon tapesi eklemesi dikkat çekti. Zekeriya Öz, Anayasa Mahkemesi´ne ayrıca dokuz ayrı dinleme kararı gönderdi. Bu kararların, Ferda Paksüt´ün ve Osman Paksüt´ün telefonda konuşurken dinlemeye düştüğü Ergenekon sanıklarının telefonlarının dinlenebilmesi için çıkartılan hakim kararları olduğu sanılıyor.
Paksütlere muhtemelen 9 Ergenekon sanığı temas etmiş
Anayasa Mahkemesi´ne dokuz ayrı dinleme kararı gönderilmesi, Osman Paksüt´ün eşi dışında sekiz Ergenekon sanığıyla daha irtibatlı olduğu şeklinde yorumladı.
TURAN ÇÖMEZ: ´TÜRKİYE ÇÖKÜYOR HALK MERMİ BİRİKTİRİYOR.´
OSMAN PAKSÜT: ´CİDDİ MİSİN? ANLAŞILAN ÇOK BEKLEMEK DOĞRU DEĞİL.´
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili ikinci iddanamenin ek klasörlerinde Ferda Paksüt´ün dinleme kayıtları da var. Eşinden telefonu alan Osman Paksüt, aralarında Turhan Çömez´in de bulunduğu bazı isimlerle görüşmeler yapıyor. Çömez´le Osman Paksüt arasındaki bir görüşme şöyle cereyan ediyor:
Turhan Çömez: Türkiye çöküyor yav, hiç iyiye gitmiyor... Bugün Osmaniye´de bir toplantı yaptım. Bir tanesi kalktı dedi ki: Vekilim biz bittik, cebimizdeki son kuruşu da mermilere ayırdık. Yastığın altında silahımızla duruyoruz. Mermi biriktiriyoruz. Osman Paksüt: Ciddi misin? Çömez: Vallahi billahi... Sen hani bir yerle sohbet edeceğim çay içeceğim diyordun ya. Nolur bu tespitimi paylaş. Paksüt: Valla onu hemen bir iki gün içinde yaparım. Yani daha sonra düşünüyordum ya o görüşmeleri. Anlaşılan çok beklemek de doğru değil. Hergün çünkü değişik birşeylere gebe. ( Zaman)
Zekeriya Öz´ün yaptığı suç duyurusu Osman Paksüt´ü çıldırttı: ´Savcılar sinsi ve kalleş, Başkan Haşim Kılıç o koltukta oturmasın!..´
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Paksüt, Ergenekon Savcılığı´nın Mahkeme´ye kendisi hakkında suç duyurusu yaptığını söyleyip Başkan Kılıç´tan açıklama istedi. Paksüt, Ergenekon sanığı eşiyle birlikte kendisini de dinlediklerini ve bu durumu Anayasa Mahkemesi´ne gecikerek bildirdiklerini söylediği savcıları, CNN Türk´te çok ağır bir dille suçladı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç´ın sessiz kalmasını da eleştiren Paksüt, ?Ergenekon Savcılığı benimle ilgili suç duyurusunda bulunmuş, Kılıç bu konuda ne yaptığını açıklamalı? dedi. İddianamenin ekindeki telefon kaydına göre, Ferda Paksüt AKP kapatma kararının açıklanmasından dakikalar önce CHP´li Ateş´e sonucu söylemiş
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Ergenekon kapsamında kendisinin de dinlenildiğini ileri sürerek, konuyla ilgili soruşturmayı yürüten Savcı Zekeriya Öz´ün Anayasa Mahkemesi´ne yazı gönderdiğini söyledi. Gönderilen yazının suç duyurusu anlamına geldiğini belirten Paksüt, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç´a seslenerek, ?Eğer sayın mahkeme başkanımız bunu hiç işleme koymadıysa, hemen koltuktan kalkması gerekiyor? dedi. CNN Türk´te Haber Koordinatörü Yavuz Oğhan ve Yüksek Yargı Muhabiri Serhat Dal´ın sorularını yanıtlayan Paksüt´ün panik kokan sözleri şöyle:
Beni de dinlediler
Bu iddianamede (Ergenekon ikinci iddianamesi) ortaya çıkan eşim Ferda Paksüt´le ilgili olarak yürütülen ceza soruşturması terörle ilgili görülerek, CMK´nın 135. maddesinde öngörülen iletişimin dinlenmesinin hükmünün bana da teşkil edilmesidir. Dinlenildiğimi ve bunun delil olarak dosyaya konulduğunu söylüyorum.
Klasörlerdeki belge
İkinci iddianamenin delil klasörleri arasında 99. klasörde bulunan iletişim tespit tutanaklarında, ben iki tanesini gördüm. 5 Nisan 2008 tarihli iletişim tespit tutanağında hedef şahıs Ferda Paksüt ve Osman Paksüt olarak görülüyor. Ferda Paksüt´le ilgili alınmış olan mahkeme kararı olduğu anlaşılıyor. Ama ben hiç zannetmiyorum ki bu kararı alan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nin Ferda Paksüt´le ilgili iletişiminin dinlenilmesi kararında Osman Paksüt de olmuş olsun. Hukuken buna imkan yok.
Savcı Öz´ün yazısı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´ndan Anayasa Mahkemesi´ne gönderilen bir belgenin tarihine dikkatinizi çekerim: 15 Ekim 2008. Bu tarihte İstanbul Cumhuriyet Savcılığı CMK. 250. maddesiyle görevli Savcı Zekeriya Öz, Anayasa Mahkemesi´ne şu yazıyı yazıyor: ´Bahse konu telefon dinlemelerinde (Ferda Paksüt) Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt´ün de eşinin kullandığı telefon ve telefon görüşmelerinde, eşi Ferda Paksüt´ten telefonu alıp aynı kişilerle görüşmeye devam ettiği tespit edilmiştir. Konuyla ilgili iletişim dinleme dökümleri ekte gönderilmiştir.´
Osman Paksüt Ergenekon sanıklarıyla yaptığı konuşmayı dikkatlerden kaçırmaya çalışıyor: Bu korsan bir soruşturmadır
Şu anda bir şüpheli pozisyonunda olmam gerekir. Çünkü bu bir suç ihbarı. Ama burada bir hukuksuzluk var. Anaysa Mahkemesi´nin yargılayacağı ya da Yargıtay´ın yargılayacağı kişilerden biri söz konusu ise bu tespit edildiği anda savcılığın soruşturma yapma yetkisi ortadan otomatik olarak kalkar. Bunun fark edildiği andan itibaren her türlü işlem her türlü iletişim tespiti bunların biriktirilmesi dosyalanması hukuka tamamen aykırı. Fark ettiği anda yani nisan ayında bu konuşmalar da yer alan kişilerden bir tanesi de Osman Paksüt´tür diye bir tespit yaptıysa o andan itibaren Osman Paksüt ile ilgili olarak bizim yetki ve görevimiz yoktur. Bu nedenle Osman Paksüt ile eğer iletişim dinlemesi yapılacaksa buna Anayasa Mahkemesi karar vermelidir diye o tarihte bunu bildirecekti. Ama soruşturmayı yürüten savcılar dinlemeye devam etmişler. Bu korsan bir soruşturmadır.
Karanlık içerisindeyim
Soru: Hakkınızda bir soruşturma var mı? Şimdi o kısmı hakkında bende karanlık içerisindeyim. Ondan da bir bilgim yok. Şimdi böyle bir inceleme olmuşsa soruşturma açılmasına yer olup olmadığının belli edilmesi için Anayasa Mahkemesi´nden bir üye ön inceleme yapar bu incelemesine kendi görüşünü eklemeksizin başkana verir. Ve soruşturma açılması mahkemenin kararına sunulur. Şimdi görevli üye tarafından hazırlanan rapor üzerine veya başkanın doğrudan doğruya başkanın konuyu mahkemeye getirmesi üzerine yapılacak görüşme sonunda soruşturma açılmasına yer olmadığına karar verildiği takdirde kararın bir örneği ilgili üyeye birer örneği de ihbar ve şikayette bulunanlara tebliğ edilir. Şimdi ben böyle bir tebliğat almadım. Demek ki böyle bir prosedür ya hiç işlememiş ya da işlemişse soruşturma açılmasına yer olmadığına dair karar verilmemiş.
HSYK incelesin ve sinsice kalleşçe yöntem kullanan savcıları görevden alsın!
Ben savcıların burada görev ve yetkilerini bilerek aştığını bunu 2-3 kere tutanaklara da Osman Paksüt dinlenen şahıs yazmak ve Anayasa Mahkemesi Başkanlığı´na gönderirken ne tür bir suça şüphe duyduklarını açıklamayıp eşiyle aynı kişilerle konuşma yapmasını gerekçe göstermesini kasti olarak görüyorum. Bu nedenle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´nun olaya el atmasını gerektiğini düşünüyorum.
Haşim Kılıç´a çağrı: ya görevini yap ya da o koltuktan kalk!
Bu ülkenin hukuk düzeni, adalet mefhumu, yani böyle bir şeyi askıda karanlıkta bırakıp şaibelerle günler boyu tekrar tekrar linç ettirilmeyi kaldırmaz. Ve ben buna son verilmesini talep etme hakkına sahibim Bunu da kendi mahkememin başkanından ve üyelerinden rica ediyorum kendilerini göreve çağırıyorum. Yok eğer sayın mahkeme başkanımız bunu hiç işleme koymadıysa o zaman söyleyecek söz bulamıyorum çok vahim durumdur. O koltuktan hemen kalkması gerekir.
Soru: Eşinizin bu kapatma davasında bu kadar işin içinde olması bu kadar konuşması, sekreterinizle haberleşmesi sizce hoş bir durum mu? Şimdi hoş olup olmama, etik olup olmama insanların arkasından dedikodu yapıp yapmama terör örgütüyle ilgili olan konular değil. Sayın Orhan yargısız infaz kampanyalarına yardımcı olmuş olmaz mısınız yani acaba başkalarının da kapalı kapılar ardında arkadaşlarıyla veya üçüncü kişilerle neler konuştuğu böyle deşifre edilecek olsa kimin onuru kalır kimin haysiyeti kalır. Şimdi bu tür yöntemler sinsice, kalleşçe yöntemler.
Soru: Yani şunu mu söylemek istiyorsunuz sayın Ferda Paksüt bu konuşmaları yapsa bile terör örgütüne yardım yapma suçunu oluşturmaz diyorsunuz? Bana göre zaten suçlu olmadığını söyleyebilirim. Ama hiçbir sanığı eşim de dahil korumak değil amacım.
Soru: Sekreterinizin değiştirildiği doğru mu? Evet sekreterim bana sorulmadan değiştirildi.
İlgisi olmayabilir ama şüphe var
Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz, Anayasa Mahkemesi´ne gönderdiği 15 Ekim 2008 tarihli yazıda CMK´nın 138. maddesi, 2. fıkrasına atıfta bulundu. Söz konusu maddede şöyle deniyor: ?Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135. maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhal bildirilir.?
Osman Paksüt´ün konuştuğu Ergenekon sanığı Turhan Çömez hala firarda!..
Eşi dinlenirken Paksüt takıldı
CNNTürk´te katıldığı programda Ergenekon soruşturması kapsamında beş ay süreyle ?korsan? olarak dinlendiğini ileri süren ve soruşturmayı yürüten savcılar hakkında suç duyurusunda bulunan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt´ün eşi Ferda Paksüt´ün telefonunu kullanırken, dinlemeye takıldığı ortaya çıktı. İkinci Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan belgelere göre Osman Paksüt´le ilgili kayıtların en çarpıcısı eşiyle birlikte İzmir´e giderken, Ergenekon soruşturmasında aranan Turhan Çömez´le yaptığı görüşme.
Kapatma davasını konuşuyorlar. Sadece eşi değil Osman Paksüt de Çömez´le muhabbeti seviyor.
Ferda Paksüt arabada telefonunun speaker´ını açıyor ve Osman Paksüt konuşmaya dahil oluyor. Konuşmada Anayasa Mahkemesi´nin AKP´ye açtığı kapatma davasında raportör Osman Can´ın raporu ile ilgili olarak Ferda Paksüt, ?Ama biz ortalığı karıştırmak için öyle şeyler yapıyoruz ki biraz karışsın şimdi, raportörün raporu öyle diye basında çıkarsa bunlar iyice rahatlar? diyor. Osman Paksüt ise, ?Bak yani kesinlikle böyle işte, ret yönünde iddianamenin iadesi gerekli görüşü bildirildi denirse iyi karışır? yorumunu yapıyor.
Dış ses olarak Osman Paksüt
Arabada yapılan telefon konuşmasının yanı sıra Osman Paksüt eşiyle markette alışveriş yaparken Ferda Paksüt´ün gazeteci Ersin Bal ile yaptığı konuşmaya dışarıdan yaptığı yorumlarla dahil oluyor. Osman Paksüt Anayasa Mahkemesi üyesi Serruh Kaleli´nin kapatma davası kararı sırasında ara istediğini belirterek ?Bi 10 dakika düşünmem lazım dedi? ifadelerini kullanıyor.
?Osman´la konuştum kapanmamış?
İkinci Ergenekon iddianamesinin ekleri arasında yer alan başka bir belgede ise Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt´ün eşi Ferda Paksüt, CHP Milletvekili Yılmaz Ateş´le konuşurken dinlemeye takılıyor. Paksüt ve Ateş arasındaki görüşmenin 31 Mayıs 2008´de Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç´ın AKP´nin kapatılma davasıyla ilgili açıklama yapacağı sırada saat 18:05´de gerçekleşmesi dikkat çekiyor. Haşim Kılıç, henüz AKP´nin kapatılmayacağı yönündeki kararı duyurmadan Ferda Paksüt, Yılmaz Ateş´e ?6 ya 5 kapanmamış? diyor. Konuşmanın tam metni ise şu şekilde:
F.P: Ha ben Ferda merhaba yanlış bilgiymiş 6´ya 5 kapanmamış. Y.A: 6´ya 5 kapanmamış. F.P: Ama 7,6´ya 5 evet. Y.A: Hım. F.P: Ne diyorsunuz. Y.A: Vallaha bilmiyorum. F.P: Ama çok güzel şeyler var tabi ortada yani o kadar güzel şeyler var ki ortada tabi insanoğlu hangi konumda olursa olsun insan. Y.A: Hım kapanmamış kesin değil mi. F.P: Evet evet şimdi Osman´la konuştum demek ki bazıları bazı şeyleri alıyor, aldılar. Y.A: Evet, evet.F.P: Ben de size bir iki tane konuda şey verecem onları araştır.Y.A: Tamam oldu. F.P: Bazı arkadaşlar mesela bazı arkadaşların bazı ihalelerle ilgili. Y.A: Tamam. F.P: Ve çok uyduruk bir ceza vermişler biliyor musun. Y.A: Uyduruk bir ceza ha. F.P: Evet. Y.A: Hım. F.P: Yani, diyecek hiçbir şey yok görüşelim tamam mı. Y.A: Tamam oldu. F.P: Görüşürüz. ( Taraf)
OSMAN PAKSÜT´ÜN 8 AY ÖNCEKİ ERGENEKON SORUŞTURMASINI ÇÖKERTME BASKINI
Ergenekon terör örgütü soruşturmasını yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi´ne iki savcı ve üç kişilik akademisyen bilirkişi heyeti tarafından 11 Ağustos 2008´de yapılan ´Organize Baskın´ kamuoyunda şok etkisi yapmıştı. Baskına gerekçe olan yasadışı dinlendiği iddia edilen ´devlet büyükleri´nin kimliği tartışma konusu olmuş, baskın talimatını veren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na daha önce İşçi Partisi´nin aynı gerekçelerle suç duyurusunda bulunmuş olması da dikkat çekmişti.
TOPTAN EL KOYMA ÇABASI
Yapılan´Organize Baskın´ mahkeme kararıyla son anda durduruldu ancak İstanbul Emniyeti´ne Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın talimatıyla yapılan baskının perde arkası ve operasyondaki ´hukuksuzluklar´ soru işareti oluşturdu. CMUK´un 250. maddesine göre, bir savcının soruşturmasına başka bir savcı müdahale edemezdi. Ancak yapılan baskında, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz´ün, mahkeme izniyle yapılan operasyonlarına ilişkin çok gizli kayıt ve belgelerin kopyalanmasına veya el konulmasına çalışıldı.
AKILLARA TAKILAN SORULAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın baskına neden olarak ´Paksüt´ün yasadışı dinlenmesi´ iddiasını göstermesine rağmen, Organize Suçlar Şube Müdürlüğü´ndeki tüm belgeler ´konu ayrımı´ yapmaksızın kopyalanmaya çalışılması soru işaretlerini artırdı. Paksüt´ün dinlendiği iddiası üzerine, Ankara Başsavcılığı basında çıkan haberlerden dolayı re´sen soruşturma açarken, soruşturmada Basın Savcılığı yerine Memur Suçları Soruşturma Bürosu´nun devreye girmesi de ilginç bulundu.
EN DİKKAT ÇEKİCİ İSTEK
Ankara Memur Suçları Bürosu´nun 2008/89547 nolu soruşturma yazısında, ´...İzinsiz ve yasadışı dinlemelerle ile devlet büyüklerinin ve devlet büyükleriyle diğer yurttaşların yasadışı kaydedilen faaliyetleri var ise, bunlara el konulması...´ şeklindeki istek cümlesi de dikkat çekti. Paksüt için yapılan suç duyurusu için yapıldığı söylenen ´Organize Baskın´da ´kaydı var mı´ diye araştırılması istenen diğer devlet büyüklerinin kim ya da kimler olduğu merak konusu oldu. Devlet büyükleri olarak Yüksek Yargı organlarında görevli kimseler ilk akla gelenler oldu.
Taraflar suskunluğa büründü
Ergenekon soruşturmasına yapılan yasadışı müdahaleye ilişkin bir suç olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmadığı öğrenildi. Konunun mağduru taraf olan Emniyet Genel Müdürlüğü ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hiçbir açıklamada bulunmadı. Organize Baskın´ı isteyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, baskın talebini mahkemeye götüren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, baskın kararını veren Fatih 2.Sulh Ceza Mahkemesi ile baskın kararını durduran İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi´nin sessiz kalması dikkat çekti. Dinlendiğini iddia eden Anayasa Mahkemesi Başkanı Osman Paksüt´ün de konuya ilişkin konuşmadığı görüldü.
Ergenekon soruşturması sekteye uğratılabilirdi
Ankara Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü´ne yapılan baskın ve arama, kamuoyunda şok etkisi yaptı. Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt´ün ´yasadışı yöntemle´ dinlendiği iddiasıyla, görevli mahkemelerden alınamayınca nöbetçi mahkemeden alınan bir arama izniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne iki savcı ve üç bilirkişiden oluşan heyet baskın yaptı.
Yasadışı kopyalama sürerken Savcı Öz´ün zamanında müdahalesiyle engellendiler
Osman Paksüt´ün yasadışı dinlenmesi var ise bunlara el koyması istenen ekip, Ergenekon soruşturmasının tüm gizli belgelerini kopyalamaya başladı. Ergenekon´la ilgili yakında yapılması beklenen çok önemli operasyon bilgilerinin yer aldığı belgeleri de kopyalamaya başlayan ve tüm belgelere el koymaya çalışan heyetin girişimini Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz son anda engellemişti. Savcı Öz´ün itirazıyla İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon soruşturmasının deşifre olmasıyla sonuçlanabilecek bir baskının durdurulmasını sağladı. Ekibin kopyaladığı bilgi ve belgelere el konuldu.
06 Mayıs 2009: Savcı Öz gönderdiği yazıyla işaret verdi
Prof. Dr. Servet Armağan ´AYM Başkanlığı´na gönderilen yazı, Osman Paksüt hakkında da elimizde önemli belgeler var işareti olabilir. Yakında Paksüt için de dava açılabilir´ dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt´ün Ergenekon sanığı eşi Ferda Paksüt mahkeme kararıyla dinlenirken teknik takibe takılan konuşmaları ve bunun Ergenekon savcılarınca AYM Başkanlığı´na gönderilmesi yeni bir tartışma başlattı. Hukukçular, Savcı Zekeriya Öz imzasıyla AYM Başkanlığı´na gönderilen yazının ´Osman Paksüt hakkında da elimizde önemli belgeler var işareti olabilir´ şeklinde değerlendirildi. Hukukçular, Osman Paksüt´ün Ergenekon sanıklarıyla görüşmeleri varsa Ergenekon davasına dahil edilebileceğini söyledi.
SAVCI ÖZ´ÜN YAZISI BİR MESAJ
Türkiye´de daha önce hiç bir yüksek yargı organı üyesi hakkında bir savcı tarafından dosya hazırlanmadığını belirten Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Servet Armağan, ´Ergenekon soruşturmasını yapan savcı Zekeriya Öz´ün Osman Paksüt´le ilgili AYM´ye dosya gönderilmesi ´bir işaret´tir. Böyle bir dosya gönderen savcı, Paksüt hakkında da elinde önemli belgeler olduğunun işaretini vermiş olabilir. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı, yüksek mahkemeye böyle bir yazı yazdığına göre, Paksüt hakkında da dava açmak için ciddi delilleri vardır´ dedi.
PAKSÜT NEREDE YARGILANIR?
AYM´ye ulaşan telefon dinlemelerinin ardından iki tür yargılama yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Servet Armağan, ´Elde olduğu söylenen dinleme kayıtlarındaki bilgi, Osman Paksüt´ün AYM´deki görevine ilişkinse AYM üyelerinin oylama kararı ile Yüce Divan´da yargılanır. Eğer eldeki deliller, Ergenekon soruşturmasına ilişkin ise, bu kez Ergenekon davasının görüldüğü mahkemede yargılanır. Zaten savcının AYM´ye yazdığı yazıyı görünce akla ikinci ihtimal geliyor´ diye konuştu.
DOSYADAN AYRI İNCELENİR
Emekli askeri hakim Ümit Kardaş da ´Osman Paksüt´le ilgili Ergenekon sanıklarına ilişkin görüşme kayıtları var ise bunlar savcılık tarafından muhafazaya alınmıştır. Bununla ilgili de kendisine ilişkin olarak dava açılması söz konusu olabilir´ dedi.
´Terör örgütüne silah sağlamakla suçlandım´
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt´ün ´AYM Başkanlığı´na gönderilen yazı savcıların beni ´silahlı örgüt veya bu örgütlere silah sağlama´ suçlamasında bulunduğu anlaşılmaktadır´ iddiası dikkat çekti.
İstifa etmem. Edersem Gül yerime istediğini atar
AYM Başkanvekili Osman Paksüt, mahkeme içinden bilgi sızdırmak, kendileri gibi düşünmeyen ve kendileri ile aynı yönde oy kullanmayan bazı AYM yargıçları hakkında ´rüşvet aldı´, ´ihale aldı´ şeklinde basına iftira ve karalama amaçlı yanlış bilgi vermek ile ´istediğimiz gibi oy verirsen seni AYM Başkanı yaparız´ teklifinde bulunmak iddialarını istifa için yeterli görmedi. Paksüt, hukuk devletinin geleceği ve AYM üzerinde şaibe yaratmaması için istifa etmesi yönündeki çağrılara da kulaklarını tıkadı. Paksüt ´İstifa etmemi gerektirecek bir durum yoktur. Bir Anayasa Mahkemesi Başkanvekili´nin hangi koşullarda istifa edeceği Anayasa ve yasalarda bellidir. Her şey hukuk prosedürü içerisinde işler´ dedi. ´Hiçbir şekilde istifa gündemimde yok´ diyen Paksüt bunun gerekçesini de ´İstifa ettiğim takdirde Sayın Cumhurbaşkanı herhangi bir aday belirlemeksizin üye atayabiliyor´ diye açıkladı. Paksüt´ün istifa etmeme gerekçesi akıllara bazı soru işaretleri getirdi.
Paksüt, savcıları HSYK´ya şikayet etti
AYM Başkanvekili Osman Paksüt, Ergenekon soruşturmasını yürüten 6 özel yetkili cumhuriyet savcısı hakkında Ergenekon soruşturması kapsamında 5 ay süreyle dinlendiğini öne sürerek suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna ilişkin dilekçesini Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´na (HSYK) sunan Osman Paksüt, savcıların yetkileri olmadığı halde kendisi hakkında dinleme kararı aldıklarını ve ´yetkilerini bilerek aştıkları, görevlerini kötüye kullandıkları´ suçlamasında bulundu.
ÜÇ SUÇLAMA YAPTI
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın, Fikret Seçen, Ercan Şafak ve Mehmet Murat Yönder´in, ´görevi kötüye kullanma´, ´haberleşmenin gizliliğinin ihlali´ ve ´Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması´ maddelerinden cezalandırılmalarına yönelik soruşturmanın başlatılması istendi.
NEDEN GÖNDERİLDİ?
Paksüt, 4 sayfalık suç duyurusu dilekçesinde, ´İlgililerin benim hakkımda uzun süre dinleme ve kayıt tutmaya ihtiyaç duymalarının izahı olamaz. bu yasa dışı ve yasaya karşı hile yöntemiyle yasak delil toplama işlemidir´ iddiasında bulundu. Paksüt, savcıların Ergenekon soruşturması kapsamında elde ettikleri delilleri AYM Başkanlığı´na göndermesini de ´suç´ olarak gösterdi.
TERÖR ÖRGÜTÜ İMASI
AYM Başkanlığı´na gönderilen ´Eşinin kullanımındaki telefon ile telefon görüşmelerinin tespiti aşamalarında telefonu eşi Ferda Paksüt´ten alıp, aynı kişilerle görüşmeye devam ettiği tespit edilmiştir´ saptamasını da Paksüt ´Bu ifadelerden Cumhuriyet savcısının benim hakkımda 135. maddenin 6-a-13. alt bendinde yer alan ´silahlı örgüt veya bu örgütlere silah sağlama´ suçlamasında bulunduğu anlaşılmaktadır´ iddiasında bulundu. ( Star)
07 Mayıs 2009: Anayasa Mahkemesi, Paksüt için incelemenin 1 ay önce başlatılmış olduğunu açıkladı
Anayasa mahkemesi, üyelerinden Osman Paksüt´ün Başkan Haşim Kılıç´a yönelik ´İddialarla ilgili işlem başlatmadıysa o koltukta oturmaması gerekir´ sözlerine cevap olarak Paksüt hakkında incelemenin zaten başlatılmış olduğunu açıkladı. AYM´den yapılan açıklamada, Paksüt ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca 15.10.2008 tarihinde gönderilen dosya hakkında, Ergenekon iddianamesinin düzenlendiği 8 Mart tarihinden sonra hukuki sürecin başlatıldığı vurgulandı.
Zekeriya Öz´ün 15.10.2008´de gönderdiği dosya Ferda Paksüt´ün de yeraldığı ikinci iddianamenin 08.03.2009´da açıklanmasıyla birlikte işleme alındı
Açıklamada, ´Ergenekon soruşturmasının gizli olması ve devam etmesi, henüz bir iddianamenin bulunmaması ve Ferda Paksüt hakkında bir iddianame düzenlenmemesi olasılığı da gözetilerek kişilerin ve kurumların yıpratılmaması için yazının gönderildiği 15.10.2008 tarihinde başkanlıkça bir işlem yapılmasına gerek görülmediğine´ dikkat çekildi. Yüksek Mahkeme, Paksüt´ün Başkan Haşim Kılıç´a yönelik ´İddialarla ilgili işlem başlatmadıysa o koltukta oturmaması gerekir.´ sözlerine de cevap verdi. Açıklamada, 08.03.2009 günlü Ergenekon iddianamesinin düzenlenmesinden sonra ´2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü´nün ilgili maddeleri uyarınca Osman Paksüt hakkında hukuki süreç başlatıldığı´ kaydedildi.
Başkan Haşim Kılıç´ın görevlendireceği bir üye, başsavcılıktan gelen 199 dinleme kaydını inceleyecek. Rapor hazırlayıp mahkemeye sunacak. Soruşturma için Paksüt´ün bulunmadığı toplantıda oylama yapılacak. Soruşturma açılmasına karar verilirse, mahkeme heyetinden üç kişilik soruşturma kurulu seçilecek. Kurul dava açılmasını isterse iddianame düzenleyecek, ardından da yargılama başlayacak. Üyelere baskı yaptığına yönelik bir sonuca varılırsa Paksüt´ün üyeliği sona erdirilebilir.
(04 Mayıs 2009), son güncel.: (07 Mayıs 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: