Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü'nde resmi olarak yürütülen, 'Paralel Devlet Yapılanması' soruşturmasında milli iradeye nasıl müdahale edilmeye çalışıldığı ortaya çıktı. Polisler, amirlerinin kendilerine 30 Mart yerel seçimlerinde BDP'ye, 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise CHP adayına oy vermeleri için baskı yaptıklarını açıkladı. Öte yandan yine Şanlıurfa'da paralel yapıya yakın polis memurlarının, terörle mücadeleyi sekteye uğratmak için bazı evrakları gizlediği ortaya çıktı. Terörle etkin mücadele için Plaka Tanıma Sistemi'nden yararlanılmak amacıyla yazılan izin yazılarını gizleyen polis memurları hakkında soruşturma başlatıldı. O soruşturma kapsamında da paralel yapılanmaya dair önemli itirafların yapıldığı ortaya çıktı.
17.01.2015 14:31 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında neler döndüğünü en iyi ortaya koyan bir örnek de, Şanlıurfa’da paralel yapıya yönelik yürütülen soruşturmada açığa alınan polislerin itirafları oldu. Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’nde resmi olarak yürütülen , “Paralel Devlet Yapılanması” soruşturmasında milli iradeye nasıl müdahale edilmeye çalışıldığı ortaya çıktı. Polisler, amirlerinin kendilerine Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde BDP’ye oy vermeleri için baskı yaptıklarını açıkladı.
2’si emniyet müdürü 9 polisin açığa alındığı soruşturma tanık polisler 30 Mart Yerel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde paralel amirleri tarafından baskı altına alındıklarını anlattı.
İşte o detaylar:
Soruşturmada paralel baskı altında olan polisler herşeyi tüm çıplaklığıyla anlattı. Şanlıurfa Asayiş Şube Müdürlüğü Ekipler Amirliği’nde görevli polis memuru Y.Ş. Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü’ndeki “Paralel Yapı” hakkında bilgi verdi. “2013 Aralık ayında olan olaylar ve cemaatin iç yüzünün medyadan halka gösterilmesi üzerine emniyet içinde ve muhabere şubede de belli kişiler cemaate tavır koydu. Gülen grubuna gönülden bağlı kişiler, (Tugay P., Özcan G., Mehmet U. ve Sercan Ç. Y. sohbetlerde yapamadıkları siyasi propagandayı şube içinde yapmaya başladılar. Yerel seçimlerde BDP’ye oy atılması, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de çatı aday Ekmelettin İhsanoğlu'nu desteklenmesi telkininde bulundular. Seçimlerden önce Turgay P. bana, ‘BDP ye oy vereceğiz yoksa ülke İran’ın kontrolündeki kişilere geçecek’ diyerek felaket senaryolarını içeren bir videoyu izletmek istemesi üzerine kendisine ‘benim amcamın oğlu PKK tarafından yaralanmış ve gazi olmuştur. BDP'ye oy vermek vatan hainliğidir benim gözümde’ diyerek sinirli bir şekilde rest çektim. Ancak konu üzerine yanıma gelen Özcan G. ve diğerleri ikna için ‘Kızın kürt bir erkeği sevse sen de vermek zorunda kalsan’ gibi saçma bir örnek verdi.”
BUNLAR AÇIKÇA VATAN HAİNİ
Polis Memuru M.Y.’de ifadesinde şunları anlattı; ”Ahmet O. isimli arkadaşım 'AKP’nin karşısındaki güçlü partiye oy vereceksiniz. Osman Baydemir güçlü olduğu için ona oy verin' demesi üzerine şehit yakını olduğu için bir daha toplantıya gitmeyeceğimi söyledim. Bunların ne kadar hain olduklarını gördüm.” (Akşam)
TERÖRLE MÜCADELEYE PARALEL ÖRGÜT KALKANI
Öte yandan yine Şanlıurfa'da paralel yapıya yakın polis memurlarının, terörle mücadeleyi sekteye uğratmak için bazı evrakları gizlediği ortaya çıktı. Terörle etkin mücadele için Plaka Tanıma Sistemi'nden yararlanılmak amacıyla yazılan izin yazılarını gizleyen polis memurları hakkında soruşturma başlatıldı. O soruşturma kapsamında da paralel yapılanmaya dair önemli itirafların yapıldığı ortaya çıktı.
Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü’nün İŞID, PKK ve diğer terör örgütlerine yönelik çalışmasının bazı paralelci polisler tarafından sekteye uğratılmak istendiği ortaya çıktı. Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürlüğü’nün (KOM) Özellikle Kobani olayları öncesinde kente giriş yapan şahıslar ve otolar üzerinde personelin dikkatli, duyarlı ve müteyakkız bulunmasının sağlanması için harekete geçti. KOM Şube Müdürü Mehmet Fevzi Acar, 18 Eylül 2014'te KOM Şube Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü’ne yazı yazarak yazışmada adı geçen üç personele Plaka Tanıma Sistemi (PTS) için gerekli yetkilendirilmenin yapılmasını talep etti. Kısacası KOM, il emniyet müdürlüğünden gelen talimat doğrultusunda şehre giriş çıkış yapan insan ve araçları takip için kendi personeline PTS yetkisi istedi.
TALEBİ SÜMEN ALTI EDİLDİ
KOM’a cevap iki ay sonra, 19 Kasım 2014'te geldi. Üç personele yetki verileceği belirtildi. İki gün sonra 21 Kasım’da olur yazısı geldi ancak hala gelişme sağlanamadığından KOM Şube 27 Kasım’da talebini yineledi. Güvenlik risklerinin arttığı kentte KOM, PTS kullanıcı yetkisini alamadı. 15 Aralık 2014'te Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü'ne eski yazışmaların dökümü ile yeni bir talep geçildi. Ancak elektronik şubede çalışan paralel yapı mensubu polis memurları her an kan gölüne dönüşebilecek gerginlik atmosferine rağmen, KOM’un talebini arşive kaldırdı.
3 AY TERÖRE DAVETİYE ÇIKARDILAR
Üç ayı aşkın ihmal sürecinin ardından 15 Aralık tarihinde İl Emniyet Müdürlüğü, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Naki Ateş’i konunun araştırılması, gerekli halde soruşturulması için görevlendirdi. Ateş, 17 Aralık'ta 155 Haber Merkezi'nde çalışan personelden birkaçının ifadesini aldı. Aynı gün akşam saatlerinde söz konusu şubede çalışan polis memurlarından biri Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne ihbarda bulundu.
‘HER YERDE ADAMLARIMIZ VAR’ DEDİLER
Şubede çalışan polis memuru Mehmet Uludağ ve Mehmet Tugay Pehlivanoğlu’nun yetki verilmesine engel oldukları, kendi aralarında “terör ve KOM şubelerinin başarısız olduğu, her tarafı pislik götürdüğü” şeklinde konuştukları öğrenildi. Uludağ ve Pehlivanoğlu’nun “her tarafta adamlarımız var, geri döneceğiz” dedikleri ortaya çıktı. Uludağ ve Pehlivanoğlu’nun kullandığı bilgisayarlarda yapılan inceleme sonucunda evrak akış şemasında KOM’dan gelen talep yazısının Muhabere Elektronik Şube’ye vaktinde geldiği, ancak Pehlivanoğlu’nun EBYS sistemi üzerinden gelen evrakı sistem üzerinde okuduğu halde arşive kaldırdığı tespit edildi.
İhaneti eleştirdi diye aforoz ettiler
Şube memuru Murat Yüksek Pehlivanoğlu ve Uludağ’ın kendisini sohbetlere çağırdığını, cemaat ağabeylerinin MİT TIR’larının durdurulmasının cemaatin üstüne atıldığını iddia etmesine itiraz ettikten sonra bir daha sohbetlere çağrılmadığını anlattı. İfade veren şube memurlarından Ahmet Oğuz, “AKP karşısında kim güçlüyse ona oy vereceksiniz. Burada Osman Baydemir güçlü, ona verin” denildiğini aktardı.
AKP’YE KARŞI OLANA DESTEK
Pehlivanoğlu ve Uludağ’ın, ayrıca Sercan Çağlar ve Özcan Gökçe isimli bir polis memurunun seçimlerde BDP’nin desteklenmesi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmelettin İhsanoğlu’na oy verilmesi konusunda baskı kurduklarını ifade etti. Bu kişilere mesafe koyan Şafak kendisinin ekip tarafından dışlandığını söyledi.
MOBESE BİRİMİNE YABANCI YOK
Halil İbrahim Tülüce isimli şube çalışanı ise KOM’un PTS şifre talebinin ardından Özcan Gökçe ve Pehlivanoğlu’nun “biz bakıyoruz. Bizden uç alıp neyi takip edecekler ki” şeklinde konuşmalarına tanık olduğunu belirtti. Bir ara 155 haber merkezine ardından da yine Mobese’ye verilen Tülüce'den şüphelenen Gökçe, Uludağ ve Pehlivanoğlu'nun yanında propaganda yapmadığı ifadesinde yer aldı.
İtiraflar gelmeye başladı
İki polisin ayrıca evlerde toplantılar düzenleyerek personele baskı kurduğu da soruşturmadaki ifadelerle ortaya çıktı. Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, İçişleri Bakanlığı'na 22 Aralık 2014'te gönderdiği yazı ile “tahkikatın Emniyet Genel Müdürlüğü'nce görevlendirilecek Polis Başmüfettişleri tarafından yaptırılmasını” talep etti. İfade verenlerden Asayiş Şube'den Yakup Şafak isimli polis Mobese'de bir yıl görev yaptı. Sonra Muhabere Elektronik Şube'de Pehlivanoğlu ile çalıştı. Birimlerinde çalışan personelin çoğunluğunun sohbetlere katılması nedeniyle kendisi de gitmeye başladı.
DİNİ SOHBET GİBİ BAŞLADI AMA...
Dini sohbet olarak başlayan toplantıların zamanla “himmet ve gazete parası toplantılarına” dönüştüğünü belirten Şafak, personelin çoğunun cemaat mensubu olduğunu; 17 Aralık'tan sonra bu kişilerin emniyette tepki aldığını belirtti. Pehlivanoğlu’nun, Naki Ateş’in ifade almasından sonra Şafak’ın evini arayıp “kendilerinin PTS şifre talebi ile ilgili ifade verdiklerini, iş yoğunluğundan evrakı imzalayamadıklarını söylemesini ve bilgi alma tutanağı olacak başka bir şeye imza atmamasını” söylediği öğrenildi. (Yenişafak)
(17 Ocak 2015, 14:31)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: