Ergenekon, Balyoz, gibi kritik davalarda kritik rol oynayan ve verdiği ifadelerle binlerce kişinin cezaevine girmesine yol açan 'gizli tanık'lar hakkında emniyet müfettişlerince soruşturma başlatıldı. Bu kişilerin nasıl gizli tanık oldukları ve bağlantıları araştırılıyor.
17.01.2015 14:03 Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen Ergenekon, Balyoz, Zirve Yayınevi, KCK, Erzincan ve Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürülmesi gibi kritik birçok önemli davanın seyrini değiştiren gizli tanıklar soruşturuluyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişleri, ‘Paralel Yapı’ soruşturması kapsamında gizli tanık dosyalarını raftan indirdi. Geriye dönük yürütülen soruşturmada, kişilerin nasıl gizli tanık yapıldığı, kimlerle bağlantılı oldukları, tanıklık yapmaları için birilerinden talimat alıp almadıkları, şantaj yapılarak tanıklık yapmaya zorlanıp zorlanmadıkları, haklarında tanıklık yaptıkları kişilerle ilgili ne söylemeleri gerektiğinin önceden belirlenip belirlenmediği sorularına yanıt aranıyor. TSK’ya yönelik ‘kumpas’ ve sahte delillerle dava açıldığı iddialarıyla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da soruşturma yürütüyor.
GİZLİ TANIKLARA KOZMİK SORUŞTURMA
17 ve 25 Aralık Operasyonları’nın ardından Emniyet içerisinde ‘Paralel Yapı’ ile ilgili başlatılan ‘kozmik soruşturma’, Türkiye’de birçok önemli davanın seyrini değiştiren ‘gizli tanık’lara ulaştı.
17 Aralık öncesi dinleme, teknik ve fiziki takip yapan polisleri araştıran müfettişler, kritik görevdeki müdür ve amirlerin bağlantılarını da mercek altına aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat, KOM ve Terör Daire Başkanlığı’nda yürütülen operasyonlar sonrası açılan önemli davalarda gizli tanık yapılan kişilerin bağlantıları araştırılıyor. Soruşturma kapsamında gizli tanıkların bilgilerine de başvurulacak. Müfettişler, soruşturma sonucunda suç unsuruna rastlamaları durumunda dosyaları cumhuriyet savcılıklarına iletecekler.
DAVALARIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİLER
Türkiye’nin yıllardır gündemine oturan birçok davaya gizli tanıkların ifadeleri damga vurdu, kararlar onların beyanlarına dayandırılarak alındı. Başta Ergenekon, Zirve Yayınevi, KCK, Erzincan, Hrant Dink, Balyoz ve Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürülmesi olmak üzere kritik davalarda gizli tanıklar dinlendi.
-Ergenekon’da 20’nin üzerinde gizli tanık dinlendi. Bunlardan en önemlileri ise aynı dava kapsamında sanık olan Osman Yıldırım’ın ‘Gizli Tanık 9’ olarak tanıklık yapmasıydı.
-Yakalandığında PKK’nın 2 Numarası ‘Parmaksız Zeki’ olarak bilinen Şemdin Sakık’ın da, ‘Deniz’ kod adıyla Ergenekon davasında tanıklık yapması tartışma yaratmıştı.
-Dink cinayeti davasında ise ‘Barış’ kod adlı gizli tanığın kullanıldığı belirlenmişti.
-Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürülmesine ilişkin davada da gizli tanık skandalı yaşanmıştı. Zirve Yayınevi davasında ‘Deniz Uygar’ kod ismiyle gizli tanık olarak ifade verdikten sonra kimliği deşifre olan İlker Çınar’ın, Ergenekon başta olmak üzere Balyoz ve Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturmalarda da ifadeler verdiği ortaya çıkmıştı. Özal davasının tek sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, gizli tanık hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
-Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından tutukluların tahliye olduğu Balyoz davasında 20 subay ve astsubayın gizli tanıklık yaptığı ortaya çıkmıştı.
‘Osmanım’ hem tanık, hem sanıktı
SAVCI ve polislerin “Osmanım” diye hitap ettiği Osman Yıldırım, Ergenekon davasının en önemli gizlik tanıklarındandı. Yıldırım, 17 Mayıs 2006’da gerçekleştirilen Danıştay saldırısıyla ilgili Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada müebbet hapis cezasına çaptırıldı. Cezaevinden mahkemeye dilekçeler gönderen Yıldırım, daha önceki ifadelerini reddederek Danıştay saldırısını ve Cumhuriyet Gazetesi’nin bombalanma olaylarını Ergenekon’un talimatıyla yaptıklarını söyledi. 2008’de Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Yıldırım’ın tanık olarak ifadesini aldı. Bu ifadeyle Danıştay saldırısı, Ergenekon davasıyla birleştirildi. Yıldırım sanığı olduğu davanın tanıklarından biri oldu. Dava sürecinde, ‘Gizli tanık 9’un da Osman Yıldırım olduğu anlaşıldı. Yıldırım, Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik saldırılarla ilgili beraat etti. ‘Terör örgütü üyeliği’nden verilen 15 yıl hapis cezası “İşlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi” nedeniyle 4’te 3 oranında indirilip 3 yıl 9 aya düştü. ‘Tehlikeli madde bulundurmak’tan da 5 yıl 3 ay hapis cezası alan Yıldırım’ın toplam cezası 9 yıl oldu. Yıldırım, tutuklu kaldığı süre gözönüne alınarak 5 Ağustos 2013’te tahliye edildi. Ergenekon Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın, davanın temyiz dilekçesinde “Suçun işlenmesinden gönüllü olarak vazgeçtiği” için Yıldırım’a ceza verilmemesini istedi. Tanık Koruma Programı sayesinde izini kaybettiren Yıldırım’ın suç dosyası da kabarık: 1986 yılında ablası Miyase Yıldırım’ı öldürüp kaçtı. 20 yıl hapis aldı, 4 yıl yatıp çıktı. 1993’te öz yeğenini erkeklere pazarladığı gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 1994 ‘te alacak verecek meselesi yüzünden 1 kişiyi vurdu. Aftan yararlanarak 2000 yılında çıktı. 1998 yılında Kırklareli’nde sahte kimlik çıkarmaya çalışırken yakalandı. 2008 yılında kamu görevlisine ve Atatürk’ün hatırasına alenen hakaretten 3 yıl 9 ay ceza aldı. Ergenekon davasındaki ‘kumpas’ iddialarını soruşturan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan’ın tekrar ifadesini almak istediği Yıldırım, ‘sır’ oldu.
105’ine koruma 12’sine estetik
TANIK Koruma Kanunu kapsamında, Tanık Koruma Kurulu kararları ile 105 tanık, 168 tanık yakını olmak üzere 273 kişi hakkında koruma tedbiri uygulanıyor. Koruma kapsamında, “Fizyolojik görünümünün estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilmesi” tedbiriyle 12 gizli tanığa estetik uygulandı. Estetik uygulanan 5 gizli tanığa saç ektirildi. 68 gizli tanığın adres bilgileri değiştirilerek farklı bir ile nakledildi. Yurtdışına gönderilen gizli tanık ise bulunmuyor.
FBI MODELİ
Tanık Koruma Kanunu kapsamına alınan gizli tanıklara, FBI modeli uygulanıyor. Gizli tanıklık yapan kişiler ve aileleri, yargılama bitene kadar deşifre olmayan ‘güvenli evlerde’ korundu. Ardından gizli tanığın isteğine bağlı olarak adresleri gizli tutulan başka illere veya bölgelere taşındı. Ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu illerde ev, villa, çiftlik evi satın alınarak veya kiralanarak güvenli evler oluşturuldu. Gizli tanıkların tutulduğu bu evlerin yeri konusunda sadece Tanık Koruma Dairesi’nin bilgisi oldu. Can güvenlikleri açısından gizli tanık ya da ailelerinin, akrabaları ya da yakınları ile sınırlı seviyede temas kurmasına izin verildi. (Hürriyet)
(17 Ocak 2015, 14:03)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: