Telefon dinlemelerinin, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan lisans alan 'Sabit Telefon Hizmeti' sunan firmalar üzerinden yapılmasının önüne geçmek için yapılan yasal düzenlemeler 'paralel medyayı' rahatsız etti. Cemaatin merkez yayın organı Zaman'a konuşan 'Adatanet' şirketinin açıklaması nasıl bir sistemi kontrol ettiklerini gözler önüne serdi. Açıklamada, düzenleme ile devletin Türk Telekom'u tekelleştireceği, verileri dinleyebileceği belirtildi. Açıklamada 'Ama hizmeti biz verirsek bu olmaz' denildi. Bu tuhaf açıklamada şu ana kadar sorun olan yasadışı dinlemelerin yokmuş ve sanki bundan sonra olmaya başlayacakmış gibi gösterilmesi dikkati çekti. Açıklamada 'Hizmeti biz verirsek devlet istediği gibi erişemez' denildi.
03.01.2015 15:48 Telefon dinlemelerinin, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan lisans alan ‘Sabit Telefon Hizmeti’ sunan firmalar üzerinden yapılmasının önüne geçmek için yapılan düzenlemeler 'paralel medyayı' rahatsız etti. Sabit telefon hizmetlerindeki alt yapı sisteminin devletin kontrolüne geçmesini eleştiren Zaman gazetesine konuşan Adatanet Telekominikasyon ve Bilgisayar San. Tic. Ltd. Şti. yöneticisi “dinleme alt yapısının kendi kontrollerinden alınacağını” itiraf etti.
Sabit telefon görüşmelerinden yasadışı dinleme riskini bitirmek için harekete geçen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan (BTK), Sabit Telefon Hizmeti (STH) lisansı alarak ‘alo’ hizmeti vermeye başlayan firmalar için Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği’nde değişiklik yapmıştı.
Resmi Gazete’de de yayınlanan düzenlemeye göre, elektronik haberleşme hizmeti sunan veya alt yapı sağlayan işletmeciler, kamu güvenlik ve istihbarat kurumları ile TİB’in özel yasaları ile kendilerine verilmiş görevleri yerine getirmelerine imkan sağlayacak tedbirleri almaya yönelik teknik altyapıyı, süresi içerisinde ve tüm harcamaları kendilerine ait olmak üzere kuracak. Bu alandaki güncellemelerin verilen süre içerisinde yapılmaması ağır kusur sayılacak ve işletmecinin yetkilendirmesi feshedilecek. STH yetkilendirmesine başvuracak şirketlerin en az 1 milyon lira sermaye ile kurulmuş olması şartı aranacak. Elektronik haberleşme hizmeti sunan işletmeciler de söz konusu teknik altyapıyı, BTK tarafından belirlenecek standartlarda, tüm harcamaları kendilerine ait olmak üzere kuracak ve güncelleyecek. Söz konusu sistemleri kurmayan ve güncellemeyen işletmeciler; abonelere ve diğer işletmecilere hizmet sunamayacak.
-Zaman'dan itiraf gibi haber-
Bu düzenleme paralel yapıya hizmet eden medya organlarını rahatsız etti. Devletin yasadışı dinlemeleri önlemesini "muhaberat devletinin yolu mu açılıyor" şeklinde eleştiren Zaman Gazetesi bugünkü haberinde aslında bir gerçeği de itiraf etmiş oldu.
-"Hizmeti biz verirsek devlet istediği gibi erişemez"-
Zaman'daki habere görüş veren STH (Sabit Telefon Hizmeti) lisansına sahip şirketlerden Adatanet Telekominikasyon ve Bilgisayar San. Tic. Ltd. Şti. yöneticisi Ahmet Altunbaş açıklaması nasıl bir sistemi kontrol ettiklerini gözler önüne serdi. Altunbaş, düzenleme ile devletin Türk Telekom'u tekelleştireceğini ve verileri dinleyebileceğini belirterek "Ama hizmeti biz verirsek bizim altyapımız üzerinden geçen görüşmeleri dinleyemeyecekleri ve bu görüşmelerin ses kayıtlarına istedikleri zaman bakamayacakları için böyle bir şey istiyorlar” dedi.
-Dinleme ve kayıt sistemi kontrollerinde-
Altunbaş bu sözleri ile, STH veren şirketlerin sabit hatlardan yapılan görüşmeleri diledikleri gibi dinleyebileceklerini ve ses kayıtlarına diledikleri zaman ulaşabileceklerini ortaya koymuş oldu. Paralel yapının, bazı firmalar üzerinden iletişim kaydı tespitini sağlayan HTS kayıtlarını değiştirebildiği, teknik takibin imkansız hale getirilebildiği iddiası daha önce basında yer almıştı. (Yenişafak)
PARALEL YAPI BAĞLANTISI DELİLLENİYOR
Zaman ve bağlantılı diğer medya organlarının yayınları savcılık soruşturmalarında paralel yapı aleyhinde delil teşkil etmeye devam ediyor. 17 Aralık 2013 darbe girişimi sonrası gözaltına alınan çok sayıdaki emniyet mensubu için "bunların cemaatle ne ilgisi var" diyerek cemaatle bağlantısını reddeden bu kesimler, gözaltındaki şahısları açıkça savunan yayınlar yapıyor. Hatta bu cemaate mensup kişilerin okuduğu bilinen "cevşen" isimli dua kitabını gözaltındakilerin yakınlarının okuduğu, bu şekilde emniyet ve adliye önünde bekleştikleri ön plana çıkarılarak aslında cemaat bağlantısı ilginç bir şekilde itiraf edilmiş oluyor.
ZAMAN, HOCANIN MUHABERATINI GÖRMEDİ
Zaman, şimdiye kadar binlerce ismin paralel yapı tarafından dinlendiğine yönelik ortaya çıkan, bir çok soruşturma ve davaların açılmasına neden olan yasadışı dinlemeleri ise ters tarafından göstermeye çalışmış, şüphelileri aklamaya çalışmıştı. Yine Zaman, Fetullah Gülen'in bir vaazında kendisine Türkiye'den geldiğini söylediği telefon ihbarlarını da görmezden gelmişti. Ancak o vaazın Gülen'in yasadışı dinlemelerin merkezinde yer aldığına dair delil teşkil ettiği gerekçesiyle savcılıklarca soruşturmalar başlatılmıştı. Gülen'e gelen telefonlarda bazı bürokratların fahişelerle buluşmak ve uygunsuz duruma düşmek üzere oldukları bildiriliyor, uyarılmaları isteniyordu. Böyle 10'a yakın olay sayabileceğini söyleyen Gülen'in sözlerinden bazı şahısların gizli takip altında olduğu, telefonlarının dinlendiği, Gülen'in de kendisine bu olayları haber veren bir yapılanmanın merkezinde olduğu anlaşılıyordu. İşte Zaman'ın, "muhaberat devleti kuruluyor" suçlamasıyla devletin yasal bir düzenlemesini tersinden okuyucularına yansıtması, şimdiye kadar gerçekleşen yasadışı dinlemelere ve Gülen'in vaazındaki olaylara ise değinmemesi kamuoyunda tepkiye neden oluyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(03 Ocak 2015, 15:48)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: