Edirne ve Tekirdağ Emniyeti'ne yuvalanan paralel yapının, yasadışı dinlemeler için 'hayalet kulak' kurduğu ortaya çıktı. Resmi TİZ odaları haricinde oluşturulan gizli odadaki cihazların da örtülü ödenekten alınarak demirbaşa kaydedilmediği belirlendi. Paralel yapıya yönelik soruşturma kapsamında tanık olarak ifade veren bazı polis ve yakınları da çarpıcı iddialarda bulundu. İfade veren bir polis, 'Aldıkları bilgileri belli bir görüşün temsilcisi olan Kazım Özadalı'ya naklettiler... Bana 'Seninle ömür boyu uğraşacağız' diyerek tehdit etti' dedi. Bir başka polisin eşi ise ifadesinde 'Resul Darama, bana 'sen bu işlerden aklanamazsın. Her taraf bizim hizmet ekibinden. Hocaefendinin hizmetindeyim. Biz ne dersek o olur' diyerek mobbing uyguladı' dedi. Verilen bu ifadelerin, halen yasadışı dinleme konulu olarak yürüdüğü bilinen soruşturmaların ilerleyen süreçte Fetullah Gülen liderliğindeki paralel yapı soruşturmalarıyla birleşmesine neden olabileceği değerlendiriliyor.
15.11.2014 23:24 Paralel yapıya yönelik İstanbul merkezli Tekirdağ ve Edirne Emniyeti’ne uzanan operasyonda yasadışı şebekenin kurduğu dinleme altyapısı da ortaya çıkarıldı. Star ve Sabah'ın haberlerine göre; Edirne ve Tekirdağ Emniyeti’nde yuvalanan paralel yapının İstihbarat Şube’nin resmi odasından ayrı şekilde hiçbir yerde kaydı olmayan Teknik İzleme (TİZ) odası kurarak yasadışı dinlemeleri yaptığı belirlendi. Tüm delilleriyle ortaya çıkarılan paralel yapının ‘Hayalet Kulak’ odasına sadece dinlemeyi yapacak paralel personelin girebildiği tespit edildi. Hayalet odadaki yasadışı işlemler için kullanılan ve demirbaşa kaydedilmeyen bilgisayarların ise örtülü ödenekten alındığı anlaşıldı.
Teknik altyapı deşifre oldu
Bu illerdeki paralel yapı iddialarıyla ilgili hazırlanan müfettiş raporlarında çarpıcı bilgilere yer verildi. Rapora göre İstanbul’daki eski özel yetkili mahkemelerden çıkartılan dinleme kararlarıyla onlarca kişinin özel hayatı kayıt altına alındı, siyasi ve ekonomik tehdide maruz kaldılar. Emniyet görevlisi, hakim, savcı, işadamı, milletvekili ve birçok kamu görevlisini yıllarca dinleyen paralel teşekkülün nasıl çalıştığına dair teknik sistem deşifre oldu.
Ramazan Akyürek biliyordu
Müfettiş raporunda, tüm illerde teknik takip amacıyla özel bir oda kurulması talimatından sonra İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan onay almak için harekete geçildiği belirtildi. Yazışmalarda kurulacak odanın krokilerinin çıkartıldığı, alınan onaylarla TİZ odaları kurulduğu vurgulandı. Raporda, odalarla ilgili çalışmalar başta olmak üzere tüm dinleme kararlarının istihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve altında görev yapanlara bildirildiği de kaydedildi.
Emniyetin mevcut yapısının dışında özel olarak kurulan odalara sadece teknik dinlemeyi yapan personelin girebildiği anlatılan müfettiş raporunda, odada çalışanların ise özellikle seçildiği belirtildi. Müfettişlerin bilgilerine başvurduğu polisler Murat Ünlü ve Hasan Darcan, konuyla ilgili şunları dile getirdiler: “İstihbarat Şube Müdürü Halil Hilal Seyfi’nin göreve başlamasıyla birlikte şubede Bilgi İşlem Odası olarak kullanılan bölüm tadilat yapılarak TİZ (Teknik İzleme) odasına dönüştürüldü. Bu odada İKK ve Organize Büroları’nın teknik takip talebinde bulunduğu telefonlar dinleniyordu. Bu odaya başka bürodan kimse giremezdi ve bilgisayarlarda başka iş için kullanılmazdı.”
Paralel çeteden bilgisayarlı tuzak
Gözaltına alınan 16 polisin, yüzlerce işadamı, polis ve bürokratı örgüt mensubu diye dinleyip arşivlediği belirtiliyor. Kayıtdışı alınan bilgisayardan asılsız ihbar mailleri atılarak dinleme kararları çıkartılmış.
Edirne ve Tekirdağ'da emniyet içindeki paralel kulak çetesinin 4 yıl boyunca, bürokrat, yönetici, işadamı, siyasi, memur ve polislerden oluşan yüzlerce kişiyi yasa dışı dinleyerek kritik bilgileri arşivlediği, bu sayede Paralel Yapı'ya mensup elemanların kritik görevlere getirildiği ortaya çıktı. Çetenin, dönemin Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah'ı da yakın bir arkadaşı üzerinden dinlediği belirlendi.
POLİS MÜDÜRÜNÜN ARAZİ MERAKI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından, Tekirdağ ve Edirne merkezli düzenlenen ve 5'i rütbeli, 16 istihbaratçı polisin gözaltına alındığı yasa dışı dinleme operasyonunda, çetenin yöntemleri İçişleri müfettiş raporlarına bir bir yansıdı. "Yasa dışı dinleme", "resmi belgede sahtecilik" ve "özel hayatın gizliliğini ihlal" ile suçlanan ve kendi meslektaşlarına dahi kumpas kuran paralelci polislerin dinlediği kişiler arasında, dönemin Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah da var. Cerrah'ın adı Emniyet Genel Müdürlüğü için geçtiğinden, yakın arkadaşı olan Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş. yöneticisi Ahmet Erdoğan üzerinden dinlendiği anlaşıldı. Ahmet Erdoğan, Habip Bilgin ismiyle, Ömer Faruk Bilgin adına kayıtlı telefonu kullanıyormuş gibi gösterilerek mahkemeden dinleme karar alındı. Müfettiş raporunda, dönemin Edirne İstihbarat Şube Müdürü Özgür Nikbay ile eski Tekirdağ İstihbarat Şube Müdürü Halil Hilal Seyfi'nin yasa dışı dinlemelerden birinci derece sorumlu olduğu kaydedildi. Çok sayıda kişi örgüt mensubu oldukları iddiasıyla dinlendi.
GİZLİ ÖDENEKTEN LAPTOP
Arazi alım-satımına düşkünlüğüyle bilinen dönemin Halil Hilal Seyfi'nin, Çerkezköy Tapu Müdürü'nü de suç örgütü üyesi olduğu iddiasıyla dinlettirdiği de iddia edildi. Yasadışı dinlemelere karşı çıkan bazı polislerin ise sürgün edildiği belirlendi. Çetenin dinlemelerde, şeytanın aklına gelmeyecek bir yöntem kullandığı belirlendi. Örtülü ödenekten bir polis memuru adına dizüstü bilgisayar alındı, sonrasında bu bilgisayarla, hedef seçilen kişiler hakkında sahte mail adreslerinden emniyete düzmece ihbar mailleri yollandı. Bu mailler dikkate alınarak oluşturulan raporlar üzerinden de İstanbul'daki özel yetkili mahkemelerden dinleme kararları çıkarıldı. Savcılığa ifade veren itirafçı bir polis memuru kullandıkları yöntemi şöyle anlattı: "12 Şubat 2012'de Ankara'ya, İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan gönderilen malzemeleri teslim almak üzere görevli gittim. Daire başkanlığımızın verdiği bilgisayarlar haricinde bir notebook satın almam istendi. Bir bilgisayar mağazasından kendi kredi kartım ile bilgisayar aldım. Bu bilgisayara istihbarat daire başkanlığı bilgi işlem şubesinde görevli bir polis memuru tarafından IP'si düşmeyen bir program yüklendi. Bu bilgisayarın parasını örtülü ödenekten verdiler. Bilgisayar şubede demirbaş listesine alınmadı, şubede Onur T. isimli bir memur kullanıyordu. IP numarası düşmediği için bilgisayar tespiti yapılamıyordu. Bu bilgisayar ile açık alanlarda Wİ-Fİ ile internete bağlanıp sahte mail adresleri ile kamu kurumlarında çalışanlar hakkında asılsız ihbar mailleri atıldı."
İŞTE DİNLENEN İSİMLER
AK Parti Tekirdağ Milletvekili Özlem Yemişçi, AK Parti Tekirdağ Milletvekili T. Ziyaeddin Akbulut, Çerkezköy AK Parti Belediye Başkanı Ali Ertem ile oğlu Yusuf Ertem, Tekirdağ CHP Belediye Başkanı Adem Dalgıç, Tekirdağ Marmara Ereğli Belediye Başkanı İbrahim Uyan, Tekirdağ MHP İl Başkanı Yubur Meral, Çerkezköy Tapu Müdürü Raziye Uslu, Cumhuriyet Savcısı Tamer Arifoğlu (Tekirdağ), Cumhuriyet Savcısı Fatih Karakuş (Tekirdağ), Tekirdağ eski Emniyet Müdürü Nejdet Çelikbilek, Tekirdağ İl Jandarma Komutanı Kazım Rıfkı Ayan, Kocaeli Emniyet Müdür Yardımcısı Cemal Dalman.
SORUŞTURMA DOSYASINA GİREN TANIK POLİSLERİN İFADELERİ
'FETHULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ...'
Paralel Yapı'nın dinlediği Edirne Çevik Kuvvet Şubesi'nde komiser yardımcısı Özcan Çiftçi şunları söyledi: "Dinlendiğimi bilmiyordum. Herhangi bir suç ve suç örgütü ile bağlantım yoktur. Beni dinleyenlerin teşkilatımıza sızmış, önemli şubeleri ele geçirmiş, polis kılığındaki Fethullahçı Terör Örgütü mensubu kişiler olduğundan eminim. Beni dinleyenlerden davacı ve şikâyetçiyim."
ŞOK TEHDİT: HOCAEFENDİ NE DERSE O!
Soruşturma kapsamında ifade veren Tekirdağ İstihbarat Şube’de görevli polis memuru Ahmet Tanrıverdi ise, ifadesinde kendisinden nakit parayla bir bilgisayar almasının ve Mustafa Özer vasıtasıyla ‘IP’si düşmeyen program’ yükletmesinin istendiğini anlattı.
İstenenleri yaptığını kaydeden Tanrıverdi, demirbaşa kaydedilmeyen bilgisayarın parasının da örtülü ödenekten karşılandığını kaydetti. Tanrıverdi, bilgisayarı polis Onur Topal’ın kullandığını söyledi, Tanrıverdi, İstihbarat eski Müdürü Halil Hilal Seyfi’nin memurların özel hayatlarına dair elde ettiği bilgileri üst makamlara sunduğunu belirterek, “Aldıkları bilgileri de belli bir görüşün temsilcisi olan Kazım Özadalı’ya naklettiler... Bana ‘Seninle ömür boyu uğraşacağız’ diyerek beni tehdit etti” diye konuştu.
'HER TARAF HİZMET EKİBİNDEN!'
Dinlenen polislerden Kadir Usta’nın eşi Emine Ebru Usta, ifadesinde “Resul Darama, bana ‘sen bu işlerden aklanamazsın. Her taraf bizim hizmet ekibinden. Hocaefendinin hizmetindeyim. Biz ne dersek o olur’ diyerek mobbing uyguladı. Başarı belgelerim imha edildi. Şikayetim Vali Ali Yerlikaya tarafından işleme konmadı. Cezalar verildi. Bakanlık denetçisi Burak Berksur Özdoğru’yu şikayet ettiğim için Bakanlık bana ceza verdi. Valilik 1 yıl ücretsiz izin almak zorunda bıraktı“ dedi. Mağdur polis eşi E.M, yasadışı dinlemeler yaptığı ortaya çıkan Emniyet Müdürü Cemil Ceylan’ın eşi Ayşegül Ceylan’ın dinlemelerden haberdar olduğunu hanım toplantılarında kendilerine yönelttiği tehditlerden bildiklerini söyledi. (Star, Sabah)
ESKİ SAVCI: DARBE SORUŞTURMASINA DÖNÜŞMELİ
Paralel telekulak konusunda verilen bu ifadelerin, halen yasadışı dinleme konulu olarak yürüdüğü bilinen bu ve benzer soruşturmaların ilerleyen süreçte "Fetullah Gülen liderliğindeki paralel yapı ve bu yapının seçilmiş hükümete yönelik darbe girişimleri" konulu soruşturmalarla birleşmesine neden olabileceği değerlendiriliyor.
Eski Savcı Reşat Petek, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada paralel yapıya yönelik yasadışı dinleme soruşturmalarını eleştirmiş ve asıl odağın gözden kaçırıldığını, soruşturmaların darbeye teşebbüsten açılması gerektiğini savunmuştu.
Savcı Reşat Petek, “Yasadışı dinleme” ile ilgili yürütülen yargılamada CMK.100 maddesinin yargılanan polisler için can simidi olduğunu ifade etti. Bu durumu eleştiren ve önümüzdeki günlerde yasalaşması beklenen "makul şüphe" kavramını savunan Petek, CMK 100’de yer alan “Kuvvetli suç şüphesi” ifadesinin paralel telekulak operasyonlarında göz altına alınan polisleri tutuklamak için yeterli olmadığını belirtti. “Polis savcıya yeterli delil sunmazsa şüpheliler serbest bırakılır” diyen Petek, darbeye teşebbüs gerekçesiyle yapılması gereken soruşturmaların, yasadışı dinleme adı altında özensizce gerçekleştirildiğini savundu.
(15 Kasım 2014, 23:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: