Paralel medyaya kim çarptı: Binali Yıldırım mı? İzmir merkez olmak üzere 13 ilde paralel yapıya karşı başlatılan 3. dalga operasyonunda cemaat medyasının Binali Yıldırım ismini öne çıkarmak için uğraşmasını Cafesiyaset yazarı Abdullah Harun değerlendirdi.
20.08.2014 14:24 Cafesiyaset / Abdullah Harun - İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinesinde İzmir merkez olmak üzere dün 13 ilde 'yasa dışı dinleme' iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında operasyonlar yapıldı. 32 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı, bunlardan 27'si şu ana kadar gözaltına alındı. Paralel kesimde bu operasyonların 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra gelen İzmir'deki TCDD İzmir Liman İşletme Müdürlüğü’ne yönelik ihaleye fesat karıştırma soruşturması ile yine İzmir'deki 'fuhuş, şantaj ve askeri casusluk' soruşturması kapsamındaki operasyonları yapan polislere yönelik olduğu iddia edildi.
Başsavcılık ise bir açıklama yaparak operasyonların 'yasadışı dinleme' iddialarına yönelik olduğunu duyurdu.
Bir başka açıklama da İzmir Valiliği'nden geldi. Valilik, twitter üzerinden "Fuatavni" adıyla birkaç gündür atılan tweet'lerde, İzmir'de liman yolsuzluğu operasyonu ve askeri gizli bilgi ve belge davası operasyonunu yapan polislere yönelik operasyon yapılacağı açıklamalarına yanıt verdi. Açıklamada şu satırlar yer aldı:
"19.08.2014 günü başlatılan yasa dışı dinleme operasyonunun bir takım basın yayın kuruluşlarında ve sosyal medyada çıkan haberlerde İzmir ilinde daha önceki tarihlerde yapılan askeri casusluk ve liman operasyonları ve bu operasyonları yapan emniyet mensuplarına karşı yapılmış olduğu algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu operasyonun kamuoyuna yansıyan operasyonlarla bir alakasının olmadığı ve bu tür haberlerin kamuoyunu kasıtlı olarak yanıltmak amacıyla yapıldığı değerlendirilmektedir."
3’Ü 1 ARADA
Bu açıklamalara karşın paralel medyanın ne diyeceğini şaşırdığı ve hala kafa karıştırmaya çalıştığı görülüyor. Cemaatin Zaman gazetesinin bugünkü haberlerine bakıldığında 3 adet yalan ve kışkırtma içeren haberin bir arada verildiği görülüyor.
İlk olarak, dünkü operasyonların 27 Ağustos'ta genel kongrede belirlenecek AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık için adı geçen Binali Yıldırım'ın önünü kesmek için düzenlendiği iddia edildi.
Oysa bu doğru olamaz. Olsa olsa ancak aksi söz konusu olabilir. Çünkü Binali Yıldırım'ı ve onun üzerinden AK Parti'yi yerel seçimlere kısa süre kala karalamak isteyenler TCDD İzmir liman işletmesi yolsuzluğunu gündeme getirmiş ve operasyon düzenlemişlerdi. Paralel yapının işi olduğu ileri sürülen bu operasyon 17 ve 25 Aralık'tan sonraki 3'üncü operasyon olmuştu. Dolayısıyla asıl o zaman Binali Yıldırım'ın karalanmak ve belki bertaraf edilmek istendiğini söylemek daha mantıklı olacaktır.
Hal böyle iken tam tersini iddia etmek paralel medyanın şirazesinin kalmadığını, hangi yalana sarılacağını şaşırdığını gösteriyor. Üstelik o kışkırtmanın kaynağı 'Fuat Avni' denilen ve kimliği açığa çıkan Taraf gazetecisi Emre Uslu. "Fuat Avni"nin Uslu olduğunun kanıtlandığı belirtilmiş, MİT'in bu konuda delilleri savcılığa ilettiği ve suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıkmıştı. Uslu, 30 Mart yerel seçimlerinde Ak Parti'nin kazanacağını anlayınca yurtdışına kaçtığı bilinen cemaatin medya isimlerinden en önemlisi. Halen yurtdışında bulunduğu söyleniyor. Paralel yapı ile ilgili bazı soruşturmalar kapsamında hakkında yakalama kararı olduğu ve bu nedenle yurtdışına kaçtığı da ileri sürülüyor. Fuat Avni'nin kışkırtmasını haber diye sunan cemaatin gazetesi Zaman'ın "Liman yolsuzluğuna operasyon yapan polislere gözdağı" diyerek bu iddiayı duyurması da dikkat çekti.
İkinci olarak, paralel medyanın dikkat çeken diğer bir saptırması ise, İzmir operasyonunu Yenişafak gazetesinin 1 gün önceden haber verdiğini iddia etmesi oldu. Oysa operasyonların yapılacağına dair ilk iddia Fuat Avni hesabından 17 Ağustos’ta duyurulmuştu. Tüm medyanın bildiği bu gerçeğe rağmen Zaman gazetesinin dikkatleri Yenişafak’a çekmeye çalışması da dikkat çekici. Zaman’ın dünkü operasyonları eleştirdiği “Başsavcılık'tan komik açıklama.. Yandaş gazete kupürü ile operasyon itirafı” başlıklı haberinde şu satırlar yer aldı:
“Yeni Şafak Gazetesi’nin 18 Ağustos günü, ‘3. dalga İzmir’de mi başlayacak?’ başlığıyla duyurduğu operasyon için İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü dün sabah 05.30’da harekete geçti. Yolsuzluğu soruşturan polislere yönelik operasyonlara dün bir yenisi eklendi. İzmir TCDD Liman İşletme Müdürlüğü ihalelerine fesat karıştırma ile askerî casusluk soruşturmasında görev alan polisler hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 32 polisten 27’si gözaltına alınırken, başsavcılıktan skandal açıklama geldi: “Medyada çıkan haberleri ihbar saydık.”
Üçüncü olarak, Zaman’ın haberinde dikkati çeken bir başka yanlışlık ve kışkırtma daha var. O da operasyonların medya ihbarıyla yapıldığının yani hukuki bir temele dayanmadığının iddia edilmesi. Buradaki hedef yine Yenişafak. Çünkü dünkü operasyonlara temel oluşturan yasadışı dinlemeleri ilk kez bu gazete kamuoyuna duyurmuştu. Aylar önce 18 Mart’ta gerçekleşen bu yayından sonra savcılar ve müfettişler devreye girerek iddiaları araştırdılar. Tıpkı 22 Temmuz operasyonlarında olduğu gibi.. Ve çok sayıda kişinin yasadışı olarak dinlendiğinin belgeleriyle ortaya çıkması üzerine de dünkü operasyonun düğmesine basıldı. Ancak Zaman gazetesi, operasyonları sanki adı geçen gazete istemiş gibi duyurmaya çalıştı. (Cafesiyaset / Abdullah Harun)
Daha fazlasını oku: Paralel medyaya kim çarptı: Binali Yıldırım mı? - Cafesiyaset http://www.Cafesiyaset.com/paralel-medyaya-kim-carpti-binali-yildirim-mi_417885.html#ixzz3AvkW9I9t
Follow us: @Rotahaber on Twitter | rotahaberr on Facebook.
(20 Ağustos 2014, 14:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: