Paralel savcı ve polislerin Selam-Tevhid dosyası kapsamında terör örgütü yöneticisi şüphesiyle Başbakan Erdoğan'ı nasıl bile bile dinlediklerini ispatlayan belgeler ortaya çıktı. O dönemin savcıları iddiaları yalanlamış Başbakanın dinlenmediğini savunmuştu. Belgeler yalanı açıkça ortaya koyuyor.
05.08.2014 13:21 Paralel savcı ve polislerin Selam-Tevhid dosyası kapsamında terör örgütü yöneticisi şüphesiyle Başbakan Erdoğan'ı nasıl bile bile dinlediklerini ispatlayan belgeler ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan'ın Somali ve Filistin liderleri ile yaptığı "devlet sırrı" görüşmeler kayıt altına alındı. MİT Müsteşarı Fidan ise "Emin" kod adıyla dinlendi.
Sabah'tan Nazif Karaman'ın haberine göre; Sabah Özel İstihbarat bölümü, Sözde Selam Örgütü dosyasında yer alan casusluk belgelerine ulaştı. Belgelere göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Somali Cumhurbaşkanı ve Filistin Devlet Başkanı ile görüşmeleri de kayıt altına alınmış. Erdoğan'ın Somali Cumhurbaşkanın Hasan Şeyh Mahmut ile 26 Kasım 2013'te saat 15.59'da gerçekleştirdiği görüşme 2461965623 ID numarası kaydedilmiş. Yine Başbakan'ın Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile gerçekleştirdiği görüşmesi 28 Kasım 2013 tarihli... 2467145057 ID numarası ile kaydedilen görüşmede Türkiye'nin Gazze politikasına ilişkin çok hassas sözler bulunuyor.
BAKANLARA DA SIKI TAKİP
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Tarım Bakanı Mehdi Eker'in de ülkemizin enerji politikaları ile ilgili mahrem görüşmeleri de dinlenilmiş. Özellikle Taner Yıldız'ın bütün görüşmeleri kaydedilip tape haline getirilmiş. AK Parti eski Ankara Milletvekili Faruk Koca ile bütün görüşmeleri kayıt altına alınan ve tape haline getirilen Bakan Yıldız'ın enerji politikalarına ilişkin sözleri de tapelerde yer almış. Casusluk zanlısı polislerin telefonlarını kayıt altına aldıkları bir diğer isim ise Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan. SABAH'ın ele geçirdiği belgelere göre MİT Müsteşarı Hakan Fidan kendi cep telefonu numarasından önce Hakan diye sonradan da Hakan Fidan (Emin) kodu ile dinlenmiş. Tesadüfen dinlenmediği çok açık olan telefon görüşmeleri soruşturma dosyasına konulmuş. Fidan'ın görüşmeleri arasında devlet sırrı niteliğinde konular var. Faruk Koca ile Hakan Fidan'ın 1 Şubat 2013 tarihli görüşmesi 1903570897 ID numarası ile kaydedilmiş. 2487427225 ID nolu 8 Aralık 2013 tarihli telefon dinleme kaydında ise bu kez "Hakan" yerine Hakan Fidan (Emin kod) ismi kullanılıyor. Hakan Fidan'ın özel kalemi Edip Ali Yavuz'un da telefonları dinlenerek tape yapılmış.
HEP AYNI HÂKİMLER
Soruşturma kapsamında dikkat çekici bir ayrıntı ise gerek Başbakan Erdoğan, gerekse bakanlar ve MİT Müsteşarı'nın dinlendiği görüşmelerin İstanbul 2 ve 3 numaralı Özgürlük Hâkimliği'nden alınan kararlar ile gerçekleşmesi. İstanbul 2 No'lu Özgürlük Hâkimi Süleyman Karaçöl aynı zamanda 25 Aralık soruşturmasında işadamlarının mal varlıklarına el konulması ve adreslerinde arama yapılmasına karar veren hâkim. 3 No'lu Özgürlük Hâkimi Menekşe Uyar'ın adı ise nöbeti olmadığı halde 25 Aralık soruşturmasında başka bir hâkimin yerine imza atması ile gündeme gelmişti. 25 Aralık dosyasında birçok dinleme ve fiziki takip kararı veren Uyar hakkında HSYK müfettişlerince inceleme yapılıyor.
İŞTE O BELGELER
SAVCILAR "BAŞBAKANI KESİNLİKLE DİNLEMEDİK" DEMİŞLERDİ!
Selam-Tevhid soruşturmasının o skandal yasadışı dinleme kararlarına imza atan eski savcıları Adem Özcan ile Adnan Çimen, Başbakan, bakanlar ve MİT müsteşarının dinlendiği iddialarını defalarca açıklama yaparak yalanlamıştı. Son olarak “İspat etsinler bu işi bırakırım” şeklindeki açıklama 25 Temmuz'da savcı Özcan'dan gelmişti. Paralel medyanın merkez yayın organı denilen Zaman gazetesine konuşan savcılardan Adem Özcan, sanatçı, hakim, savcı ve Defne Samyeli’ni bile dinledikleri iddiası üzerine, “Bunu ortaya atanlar, ispatlamazsa şerefsizdir” ifadesini de kullanmıştı. Soruşturmanın diğer eski savcısı Adnan Çimen ise “Başbakan’ı, bakanları ve MİT müsteşarını dinlediysem neden hakkımda işlem yapılmıyor? Meşhur dinleme kayıtları nerede?” diye sormuştu. Özcan "Başbakan, bakanlar ve MİT Müsteşarı’nın iddia edilen dinleme tapeleri varsa neden ilgili makamlara iletilmemektedir?. Şayet yoksa ki olmadığına eminiz, o halde bu basın bildirisinin bizatihi kendisi gerçeğe aykırı ve algı operasyonunun bir parçası değil mi? Sahi iddia edilen bu meşhur dinleme kayıtları nerededir? Yerde midir gökte midir kimse ucunu dahi göremedi. Hikmeti ne ola ki?" diyerek sözlerine devam etmişti.
Bu savcıların dalga geçercesine yaptıkları bu yalanlama sonrasında ortaya çıkan belge ve tapelere şimdi ne diyecekleri merak ediliyor. Hukukçular savcıların yalanlamalarının delil niteliğinde olduğunu, yalanlarının yalan çıkmasının onları zor durumda bırakacağını belirtiyorlar. Selam-Tevhid dosyasında kumpas kurma ve yasadışı dinleme yapma suçlamaları ışığında emniyetteki polislere 22 Temmuz'da operasyon düzenlenmiş, 31 kişi tutuklanmıştı. Bu operasyonların yargıya da uzanacağı konuşuluyordu.
(05 Ağustos 2014, 13:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: