Paralel medyanın bir başka yalanı daha çıktı. İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun hakkında ortaya attıkları Selam-Tevhit soruşturmasında dinleme kararlarına imza attığı iddiası gerçek dışı çıktı. O dönemde Bekir Altun'un görevde bile olmadığı tespit edildi.
29.07.2014 11:20 Paralel yapıya yakın yayın yapan medya kuruluşları İstanbul 1. Sulh Ceza hakimi Bekir Altun'un sözde Selam Örgütü dosyasında yaklaşık 200 dinleme ve fiziki takip dosyasından 150'sinin kararını İstanbul 1. Özgürlük Hakimi olarak görev yaptığı dönemde verdiğini iddia ettiler fakat bu haberler tamamen yalan çıktı.
Dosyadaki birçok ünlünün dinlenmesine sebep olan imzaları attığını ileri süren paralel yapının bu iddialar gerçek dışı çıktı. Edinilen bilgilere göre; Bekir Altun'un Sözde Selam Örgütü dosyasında alınan bazı dinleme kararlarının uzatılmasına ilişkin imzaları bulunduğu Başbakan ve MİT Müsteşarı gibi dinlenen devlet büyüklerine ilişkin kararlarla hiç alakası bulunmadığı bu dinleme kararlarının alındığı dönemde Bekir Altun'un görevde bile olmadığı tespit edildi.
Paralel Yapı'ya yakın olduğu iddia edilen 20 İstihbaratçı polisi tutukladığı gerekçesiyle paralel yayın organlarınca hedef tahtasına oturtulan Bekir Altun, hükümeti devirmeye yönelik gerçekleştirilen 25 Aralık darbe girişimi olarak kabul edilen dosyadaki hiçbir dinleme ve fiziki takip kararına imza atmaması ile tanınıyor.
RADİKAL&ZAMAN YALANI HABER DİYE VERDİ
Paralel medyanın merkez yayın organı Zaman gazetesi, Radikal'in haberi diyerek 28 Temmuz'da duyurduğu haberinde bu yalanı duyuruyordu. Radikal, son dönemde cemaat bağlantılı haberler yapan, bu nedenle de okuyucu-tiraj kaybederek basılı gazete olarak çıkarılmaktan vazgeçilen, yayınını sadece internet üzerinden sürdürmeye çabalayan bir gazete oldu. İşte Zaman ve Radikal'deki o haber:
"20 polis hakkında tutuklama kararı veren hâkimlerden Bekir Altun, Selam Tevhid dosyasında alınan bazı dinleme kararlarında kendi imzasının olduğunu açıkladı. Radikal’e konuşan Hâkim Bekir Altun, Selam Tevhid dosyasında yasa dışı dinleme yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan polislerin dosyasını yorgunluktan değil, yoğunluktan alamadığını açıkladı. Altun, Selam dosyasındaki dinleme kararlarında imzasının olduğunu da itiraf etti. Altun, önceki gün tutuklanan Ali Fuat Yılmazer’in de aralarında olduğu 20 polisin tutuklama kararına da imza atan hâkim. Gözaltına alınan polisler savcılıkça 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edilmişti. Ancak 1. Sulh Ceza Hâkimi Bekir Altun’un ‘yorgunum’ dediği gerekçesiyle dosyayı kabul etmediği iddia edilmişti. Bunun üzerine de dosya, Reza Zarrab ve bakan çocuklarını tahliye eden 3. Sulh Ceza Hâkimi İslam Çiçek’e verilmişti. Radikal’in haberine göre, Selam dosyasında 150’ye yakın telefon dinleme ve takip kararının altında Bekir Altun’un da imzası var. Bu iddiayı kabul eden Altun, “Kabul ediyorum. Ben Selam soruşturmasında dinleme kararı verdim.” ifadelerini kullandı."
GÖREVDE BİLE DEĞİLDİ
Bu haberin ne kadar yalan olduğu, dinlemelerin başladığı yıl olan 2011 yılında Sulh Ceza hakimi olarak görev yapan Bekir Altun'un Özgürlük Hakimliğinde görevde bile olmadığı ortaya çıktı. Bütün bunların ışığında paralel yapının yayın organlarının yapmış olduğu karalama kampanyası yine yalan çıktı.
DİNLEME KARARLARINI ÖZGÜRLÜK HAKİMİ VERİYOR
Paralel yapının bu iddiasının gerçek dışı olduğunun bir başka kanıtı ise, kritik dinleme kararlarını alacak yetkiye sahip kişinin Özgürlük Hakimliğinin olmasıydı. Bu iddialarla beraber Sulh Ceza hakimi olarak görev yapan Bekir Altun'un dinlemelerin başladığı yıl olan 2011 yılında böyle bir görevde dahi bulunmuyor olmasıydı. Bekir Altun o dönemde Sulh Ceza Hakimi olarak görev yapmaktaydı.
ALGI OPERASYONU GERÇEKLEŞTİRİYORLAR
Soruşturma savcısı Muammer Akkaş dinleme ve fiziki takip kararlarını Bekir Altun'un nöbeti dışındaki günlerde aldırdığı ortaya çıkmıştı. Hatta Hakim Altun'un görevli olduğu günlerde başka bir özgürlük hakiminin dinleme kararlarına imza attığı belirlenmişti. Kamuoyunun bu şekilde tanıdığı Hakim Altun'u hedef tahtasına oturtmak isteyen paralel medya şimdi sanki devlet büyüklerinin dinlenmesine Bekir Altun sebep olmuş gibi bir izlenim uyandırarak algı operasyonu gerçekleştiriyor. Fakat gerçek o ki; Sözde Selam Örgütü dosyasında Bekir Altun'un alınan bazı basit dinleme ve fiziki takip kararlarını uzatmaktan başka hiçbir işlevi yok. Asıl kritik dinleme kararlarını alan diğer Özgürlük Hakimliğinde o dönemde görevli diğer iki hakimin olduğu belirtiliyor.
BİR BAŞKA YALAN DAHA
Öte yandan paralel medyanın bir başka yalanı daha çıktı. Paralel çete, "Nezarethanede işkence görüyoruz" oyununu, sosyal medyadan paylaştığı görüntülerle kendi yalanladı. Şüpheliler kurulan iftar sofrasında cep telefonlarıyla selfie çekip, yakınlarıyla konuştu.
Sabah'tan Fatih Ulaş'ın haberine göre; Paralel İhanet Çetesi'nin, yalan rüzgârı ortaya çıktı. Telekulakçı polislerin, "İşkence görüyoruz, nezarethanede çok zor şartlar altındayız, sahur bile yapamıyoruz" şeklindeki yalanları, kendi yayımladıkları fotoğraflarla tescillendi. Sosyal medyada paylaştıkları nezarethane fotoğrafında mükellef bir sofrada yemek yiyen şüphelilerin ellerindeki cep telefonuyla selfie çekmeleri büyük tepkiye neden oldu.
CEP TELEFONLARI TOPLANDI
"Nezaretteki rezalet" fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması sonrası savcılık harekete geçti. Nezarethanedeki paralel polislerin, cumartesi günü gözaltı süreleri bahane edilerek iade edilen cep telefonları yeniden toplandı. Telefonların kimin tarafından dağıtıldığı merak konusu olurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Yalanlarının ortaya çıkmasıyla panik havası yaşayan paralel örgüt bu kez nezarethaneden başka fotoğraflar paylaşmaya başladı. Mizansen olduğu net şekilde belli olan fotoğraflarda, şüpheliler nezarethane içerisinde beton zeminde uyurkenki halleri yer alıyor. Bu fotoğraflar da paralel yapının medya organları tarafından "mağduriyet algısı yaratmak" için kamuoyuna servis edildi. Şüpheli polisler, dün TEM Şube Müdür Yardımcısı Ömer Kumlu tarafından kötü muamele gördükleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
OYUN ÜSTÜNE OYUN
Yalanlara doymayan paralel örgütün polisleri Gafur Ataç, Mücahit Gökoğlu, Şahin Akdeniz, dün saat 11.00 sıralarında eksi 7'nci kattaki nezarethanede, Kumlu'nun fiziki şiddetine maruz kaldıkları yalanını ortaya attı. Ancak yalanları tutmadığı gibi internete konan görüntülerin hesabını veremediler. Söz konusu görüntülerde, bir eli yağda bir eli balda görünen Gafur Ataç'ın hayli keyifli olduğu gözden kaçmadı. Şüphelilerin avukatları da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe ile başvurarak, cep telefonlarının iadesini istedi. Dilekçede, paralel polislerin Ramazan Bayramı nedeniyle 1. ve 2. derecedeki akrabaları ile görüştürülmesi talebi iletildi. Ancak bu talep de reddedildi.
(29 Temmuz 2014, 11:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: