Fetullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak, geçtiğimiz günlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek müvekkili hakkında yürütülen soruşturma dosyasını istediğini ancak alamadığını belirtmiş, tepki göstermişti. ABD'den Türkiye'ye dönmeyen ve gözaltına alınacağı korkusuyla artık hiç dönmeyeceği iddiası giderek güçlenen Gülen'in dosyayı alabilmesi için belki bir yolun Türkiye'ye dönmesi olduğu ise hukukçularca dile getiriliyor. Soruşturma safhasında Gülen'in henüz şüpheli konumda olup olmadığı bilinmiyorken, dosyayı talep eden avukata savcı bu yönde bir cevap da vermişken avukatın savcıya 'dosyayı vermiyor' tepki göstermesi savcılığı aptal yerine koymak ve bir skandal olarak değerlendiriliyor. Yeni Akit gazetesinin aynı zamanda avukatı da olan yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, 'Ortada sanık yok iken.. Sanık ABD'de keyif çatarken.. Türkiye'ye gelme noktasında bir irade bile göstermiyor iken.. Savcı, elindeki tüm delilleri, ABD'de kalan sanığın buradaki avukatına teslim edip, sonra da o delillerin karartılmasını mı bekleyecek?' diye soruyor ve ekliyor: 'Kendiniz için eksiklik olarak gördüğünüz saflığı, devlete de tahmil etmeyin!'
10.07.2014 11:04 Fetullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak, geçtiğimiz günlerde cemaat tabanlı paralel yapılanma konusuyla ilgili soruşturma yürüttüğü bilinen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat ederek müvekkili hakkında yürütülen soruşturma dosyasını istediğini ancak gizlilik gerekçesiyle alamadığını belirtmiş, savcılığa tepki göstermişti.
Halen 1999'da gittiği ABD'de yaşayan ve son dönemdeki gelişmeler kapsamında gözaltına alınacağı korkusuyla artık hiç dönmeyeceği iddiası giderek güçlenen Gülen'in savcılık dosyasını talep etmesi hukukçulardan tepki gördü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında adı geçiyor olsa da Gülen'in hukuken şüpheli konumda olup olmadığı henüz bilinmiyor. Somut bulgular ve suç duyurularından hareketle savcılığın şu günlerde yoğun şekilde delillere ulaşmaya çalıştığı biliniyor. Belki delillere ulaşıldıktan sonra Gülen hukuken şüpheli olarak soruşturma dosyasında yer alacaktır. Dosyadaki bilgileri doğal olarak sadece savcılık makamı biliyor. Soruşturma kanunen gizli yürütülüyor.
Hal böyle iken ve dosyayı talep eden avukata savcı bu yönde bir cevap da vermişken avukat Albayrak'ın, 'savcı dosyayı vermiyor' tepki göstermesi savcılığı aptal yerine koymak ve bir skandal olarak değerlendiriliyor.
17 ARALIK'TA GİZLİLİĞE EVET, GÜLEN'DE HAYIR!
Yeni Akit gazetesinin aynı zamanda avukatı da olan yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, konuyla ilgili önceki gün yazdığı yazıya kendisine gönderdiği bir yazıyla cevap veren avukat Nurullah Albayrak'a tepki göstermiş. Karahasanoğlu'nun değerlendirmeleri şu şekilde:
"Sanık ABD’den gelmeden delilleri ne yapacaksınız?
Önce, Pazartesi günkü yazımızla ilgili, Fetullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak’ın açıklamasını verelim.. Sonra, açıklamadaki teknik bilgilerin ne derece doğru olduğunu irdeleyelim..
“Soruşturmanın gizliliğinden Pensilvanya niye şikayetçi” başlıklı yazımda, (1) 17 Aralık operasyonunu validen başsavcıdan gizli yapılmasını hararetle savunan Gülen grubunun, şimdi kendi liderlerine yönelik yürütülen soruşturmadaki gizlilik ilkesine itiraz etmelerinin ikircikli bir tavır olduğunu belirtmiş ve eleştirmiştim.
İşte o eleştiriye, Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak’ın açıklaması şöyle:
“Yazıda bahsedildiği gibi soruşturmanın gizliliğinden değil, soruşturmanın gizli yürütülmesinden şikayetçiyiz. Savcı tarafından soruşturmanın gizli olduğu gerekçesiyle değil, müvekkilimin dosyanın şüphelisi olmadığı gerekçesiyle tarafımıza dosya verilmemiştir. Dolayısıyla tarafımızdan gizlenmek suretiyle soruşturma yürütülmektedir.
Hukuktan biraz anlayan birisi ya da en azından kanunlara bakan birisi soruşturmanın şüpheli ve müdafiine karşı gizli olmadığını anlayabilir. Ceza Muhakemesi Kanununun 153/1.maddesine göre ‘Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir’ Bu yasal düzenleme halen yürürlükte ve herkes için uygulanan/uygulanması gereken bir hükümdür. Bu maddeye göre soruşturmanın müdafiye karşı gizli olması söz konusu değildir.
Sizin bahsettiğiniz aksine şüpheli ve müdafii dışındakilere karşı ise soruşturma gizlidir. Soruşturmanın bir numaralı muhatabına karşı soruşturmanın gizliğinden bahsedip, soruşturma ile hiçbir ilgilisi olmayan kamu görevlilerine karşı soruşturmanın gizli olmaması gerektiğinden bahsedilmesi hukuki değil siyasi bir tercihtir. Bunun da hukuk nezdinde bir anlamı yoktur. İzah edilen nedenlerle soruşturmanın gizliliğinden kaynaklı bir şikayetimiz bulunmamaktadır. Bilgilerinize sunulur. Fetullah Gülen vekili Av. Nurullah Albayrak”
Önce şu hususu belirleyelim.. Nurullah Bey’in gittiği savcının, Fetullah Gülen’i gerçekten soruşturduğunu, nereden biliyoruz? Nurullah Bey Ankara Savcılığı’na müracaat etti. Belki de Gülen ile ilgili soruşturma, İstanbul’da? Belki de Edirne Savcılığı’nda.. Belki de Kayseri’de?
Bunu bilmeden ve doğru savcıyı bulmadan, “Soruşturma gizli yürütülüyor” demeye hakkınız olabilir mi?
Diyecekler ki, “Biz ne bilelim, soruşturmayı hangi savcının yaptığını.. Devlet hangi savcının konuyu soruşturduğunu kendisi bulsun, ilgili savcılığa bizi yönlendirsin..”
Diyecekler ama, bu yönde bir uygulama gösteremeyecekler.. Ben gidip, “Benim hakkımda soruşturma var mı?” dersem, hangi savcılığa gidersem, o savcı kendi elindeki dosyaya göre bilgi verir.. Dolayısı ile, Gülen’in avukatının ya 81 ilin tüm başsavcılıklarına gitmesi lazım. Bu pratik olarak pek mümkün değil..
Ya da, müvekkilini Türkiye’ye getirmesi, ve gözaltı işlemi yapılmasını beklemesi lazım. Gözaltı işlemi yapıldığı an, hangi savcı konuyu soruşturuyor, zaten belli olur.. O savcıdan da belgeleri isterler..
Nurullah Bey diyecek ki, “Bak bakalım bizim gözümüze.. Bizde öyle saflık emaresi var mı?” Olmadığını biliyorum. Ama kendiniz için eksiklik olarak gördüğünüz saflığı, devlete de tahmil etmeyin!
Ortada sanık yok iken.. Sanık ABD’de keyif çatarken.. Türkiye’ye gelme noktasında bir irade bile göstermiyor iken.. Savcı, elindeki tüm delilleri, ABD’de kalan sanığın buradaki avukatına teslim edip, sonra da o delillerin karartılmasını mı bekleyecek? (Eleştirim Nurullah Bey’in şahsına değil.. Ben konuyu teorik olarak izah ediyorum..)
Nurullah Bey, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 153/1. maddesini hatırlatıyor da.. 157/1 maddedeki istisnayı atlıyor.. 153/1’i Nurullah Bey’den okuduk. Ben de 157/1’i vereyim..
“Soruşturmanın gizliliği Madde 157 – (1) Kanunun başka hüküm koyduğu hâller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir.”
“Sadece üçüncü şahıslara karşı gizlidir, şüpheliye karşı gizli değildir” deniyor mu? Denilmiyor. O halde?
Üstelik “savunma haklarına zarar vermemek” ifadesi ile, şüphelinin savunma aşamasında olduğu bir süreçten bahsedildiği anlaşılıyor..
Fetullah Gülen savunma aşamasına gelmedi ki.. Türkiye’de olsa.. Şu an savcının önünde olsa.. Tabii ki “Aleyhinde ne delil varsa, hepsini masanın üzerine koyun, gizlemeyin” deriz.. Ama Gülen ortada yok iken, “Tüm delilleri masaya dökün” nasıl denilir?
Benim anlamadığım, kendi müvekkilleri Pensilvanya’da olduğu halde, dosyadaki her şeyi görmek isteyen Nurullah Bey’in, 25 Aralık operasyonunda Türkiye’deki bakanların dahi soruşturulduğu dosyaların, Başsavcı’dan gizli yürütülmesini normal görmeleri..
2 yıl boyunca, başsavcıdan gizli dosya yürüt.. Bu normal olsun.. Ama sen şüpheliyi savcının önüne getirmeden, dosyadaki tüm delilleri görmek iste.. Bu nasıl bir adalet, nasıl bir hukuk anlayışı? Bilen varsa, izah etsin!
Nurullah Bey’in, Başsavcı için, “Soruşturmadan ilgisiz kamu görevlisi” yakıştırması da hayli ilginç. Savcılar, soruşturmayı kimin adına yürütür? Başsavcı adına.. Öyle ise başsavcı, soruşturma ile niye ilgisiz oluyor?"
(1) Habervaktim.com/yazar/65849/sorusturmanin-gizliliginden-pensilvanya-niye-sikayetci.html
(10 Temmuz 2014, 11:04)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: