28 Şubat davasında 57. duruşma görülüyor. Duruşmada tutuksuz sanıkların savunmalarına devam ediliyor.
14.01.2014 13:02 28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandıkları davanın 57. duruşması görülüyor. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar ve avukatları ile müşteki ve avukatları katılıyor.
SANIK MEHMET ALİ YILDIRIM'IN SAVUNMASI
Duruşmada sanıkların savunmalarına devam ediliyor. Tutuksuz sanık emekli Tuğgeneral Mehmet Ali Yıldırım savunma yapmak için kürsüye geldi. Muvazzaf olarak girdiği cezaevinden emekli bir subay olarak tahliye edildiğini belirten Yıldırım, cezaevinde 13 ayının çalındığını söyledi. "Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere ulaşır" diyen Yıldırım, hiçbir zaman hukuk dışına çıkmadığını kaydetti.
Genelkurmay Karargahı'nda çalıştığı 1996-1998 yılları arasında, yıllık izinleri hariç 16 ay boyunca Ankara'da hiç bulunmadığını ifade eden Yıldırım, daha sonra, Genelkurmay Lojistik Başkanlığı Lojistik Dairesi'nde görev yaptığını belirtti.
Yurt dışında görevlerde bulunduğunu, bölücü terör örgütü PKK'ya yapılan operasyonlara katıldığını anlatan Yıldırım, çalışmalarıyla ilgili çok sayıda takdir belgesi aldığını söyledi.
İddianamede delil olarak bulunan, BÇG isim listelerinin gerçek olmadığını savunan Yıldırım, imzasız belgelerin, doğru olup olmadığının teyit edilmediğini öne sürdü.
-"Bana da görev verilseydi kurmay binbaşı olarak bunu tartışmam söz konusu olamazdı"-
BÇG giriş listesi ve telefon rehberinde isminin yer alması nedeniyle, söz konusu suçlamaya maruz kaldığını ileri süren Yıldırım, "Telefon rehberinde rütbem yanlış yazılmıştır. Ben rehberin hazırlandığı dönemde Şırnak Silopi'de görevliydim. Rehberde ismimin neden BÇG plan subayı olarak geçtiğini anlamıyorum" dedi.
BÇG'nin kuruluş ve faaliyetlerini, savcılıkta kendisine gösterilen belgelerden ve sonrasında yaptığı araştırmalardan öğrendiğini ifade eden Yıldırım, "MGK kararları doğrultusunda, Genelkurmay Karargahı'nda kurulan BÇG'nin, yasal olarak faaliyetler yaptığını değerlendirmekteyim. Eğer bana da o tarihlerde görev verilseydi, benim kurmay binbaşı olarak bu görevi tartışmam söz konusu olamazdı" dedi.
BÇG'de çalışanlara verilen takdirler listesinde de isminin bulunmadığını savunan Yıldırım, bu haksız dava nedeniyle çok sevdiği üniformasını cezaevinde çıkarmak zorunda kaldığını savundu.
-"Suçlamaları kabul etmiyorum"-
"28 Şubat'ın gerçek mağdurları, benim gibi en az bir yıl isimsiz imzasız belgelerle tutuklu kalmış, hak kayıplarına uğramış, hayatlarını kaybetmiş sanıklardır" iddiasında bulunan Yıldırım, BÇG'nin kuruluşunun ve faaliyetlerinin yasal olduğunu düşündüğünü ancak çalışmalarına katılmadığını, herhangi bir faaliyetinde bulunmadığını, amirlerinden BÇG ile ilgili emir almadığını söyledi.
Suçlamaları kabul etmeyen Yıldırım, beraatini istedi.
Bu arada, Yıldırım savunmasını yaparken, Balyoz Davası kapsamında hükmen tutuklu bulunan 28 Şubat davası sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan, duruşma salonuna getirildi.
-"Tam tersine darbeyi önlemiştir"-
Emekli Tümgeneral Erol Özkasnak ve Yıldırım'ın avukatı Ömer Çelikkesen, iki müvekkilinin de savunmasını yapacağını söyledi. 28 Şubat Davası'nın "siyasi intikam davası" olduğunu ileri süren Çelikkesen, iddianameyi eleştirdi.
28 Şubat döneminin komuta yönetiminin darbeyle suçlanmasının, akıl ve mantıkla izah edilemeyeceğini savunan Çelikkesen, "Şartlar uygun olduğu halde TSK darbeyi aklından bile geçirmemiş tam tersine önlemiştir" dedi.
Müvekkillerinin, BÇG'de yer almadığını, emir komuta zinciri işleyişi içerisinde hareket ettiğini öne süren Çelikkesen, hükümeti düşürme gibi bir amaçlarının olmadığını ifade etti.
Çelikkesen, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "tanık" olarak dinlenmesi talebinde bulundu.
Duruşmaya ara verildi.
SANIK METİN KEŞAP'IN SAVUNMASI
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın öğlen sonraki oturumunda savunmasını yapan Tuğgeneral Metin Keşap, 2012'de bazı internet sitelerinden, BÇG'ye girmeye yetkili personel listesinde isminin geçtiğini öğrenmesinden kısa süre sonra tutuklandığını belirtti.
Bu liste dışında hiçbir yerde isminin geçmediğini, listenin de imzasız ve hukuksuz olduğunu ileri süren Keşap, BÇG'de çalışması için sözlü ya da yazılı emir almadığını söyledi.
Keşap, "BÇG'ye katılmam ve toplantılarında bulunmam söz konusu değil. Plan subayı, Genelkurmay'da en alttadır. Bu yönde hiçbir emir verilmedi. Hakkımda kuvvetli suç delili yok. Kısacası BÇG'de hiç çalışmadım. 36 yıldır üniforma taşıyorum ve kritik görevlerde bulundum. Ama şimdiki kadar hiç zorlanmadım" diye konuştu.
Keşap'ın avukatı Müşteba Aydın da müvekkiline BÇG'de görev verilmediğini ifade etti.
"BÇG'ye girmeye yetkili personel listesi belgesinin, gerçek olmadığını" ileri süren Aydın, "Bu, 45 personelin isminin yer aldığı imzasız bir evraktır. Belgenin daireden çıkış ve giriş kaydı yok. Askeri kurallara göre hazırlanmamış, ayrıca rütbelerde yanlışlık ve çelişki var. BÇG'de çalışan 17 kişidir. Listedeyse 45 kişinin ismi var. Bu bile listenin doğru olmadığını açıklıyor" diye konuştu.
SANIK MUSTAFA İHSAN TAVAZAR'IN SAVUNMASI
Sanık Mustafa İhsan Tavazar da Haziran 1996'da Genelkurmay Genel Sekreterliği Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığında plan subayı olarak göreve başladığını bildirdi.
Genelkurmay Karargahı'nda, BÇG'nin faaliyet yürüttüğü alana giriş yetkisi verilen personele ait listede isminin bulunması dolayısıyla suçlandığını anlatan Tavazar, BÇG'de görev yaptığı iddiasının tek dayanağının bir word belgesi olduğunu, burada isminin yer almasının nedenini ise bilemediğini kaydetti.
Karargahta bulunduğu sürede Genelkurmay Başkanlığındaki birçok şubeye koordine amaçlı gidip geldiğini anlatan Tavazar, İç Güvenlik Harekat Dairesine de aynı amaçla birkaç kez gittiğini ancak burada BÇG'ye gitmediğini ifade etti.
BÇG giriş kartı verilecek personel listesi belgesinin gerçekliğinin tartışmalı olduğunu belirten Tavazar, kendisine BÇG'ye girmesi için bir kart verilmediğini bildirdi.
-"BÇG'de görev yapmadığım ortada"-
İç Güvenlik Harekat Dairesinin bulunduğu katta kontrol yapılmadığını, buraya girmek için özel izin gerekmediğini ifade eden Tavazar, "Bu demektir ki karargah giriş kartı olan herkes buraya girip çıkabilirdi" dedi.
"BÇG'de görev yapmadığım ortada" ifadesini kullanan Tavazar, bunun, sanıklardan İdris Koralp ve Hüsnü Dağ'ın savunmalarıyla da doğrulandığını kaydetti.
Tavazar, "Daire Başkanım Hüsnü Dağ da BÇG ile ilgili bana hiçbir görev vermediğini ifade etmiştir" dedi.
Sanığın avukatlarından Levent Özçelik de o dönemde kurmay yüzbaşı rütbesinde bulunan müvekkilinin, BÇG'de faaliyet yürütmediğini, BÇG'nin kuruluşu ve faaliyetlerine ilişkin hiçbir belgede isminin geçmediğini kaydetti.
Avukat Namık Öztürk ise müvekkilinin müebbet hapis cezasıyla suçlandığını ancak kendisine icrai bir eylem atfedilmediğini, sadece bir belgede isminin geçtiğinin söylendiğini kaydetti.
DURUŞMA SONA ERDİ
Duruşma, sanıklar Mehmet Ali Yıldırım, Metin Keşap ve Mustafa İhsan Tavazar'a ilişkin vareste kararı verilerek, yarın saat 09.30'a ertelendi.
(14 Ocak 2014, 13:02)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Darbe kaydına tekzip talebi
Darbe kaydına suç duyurusu
28 Şubat davasında mahkeme heyeti ile ilgili tartışmalar
28 Şubat´a Balyoz etkisi
28 Şubat davası duruşmaları
Flaş!!! 28 Şubat davası açıldı
28 Şubat soruşturması manşetlerimiz
28 Şubat süreci manşetlerimiz
28 Şubat iddianamesinde arama yap