Cemaat bağlantılı olduğu ileri sürülen Hatay'daki TIR olayıyla ilgili çarpıcı bir bilgi ortaya çıktı. Hatay'da Suriye'ye giden yardım TIR'ını durduran Savcı Özcan Şişman'ın kardeşi Adem Şişman'ın Fethullah Gülen Cemaati'nin Denizli imamı olduğu ileri sürüldü. Öte yandan yardım TIR'ı olayında cemaat rolü şüphesini güçlendiren bir başka ayrıntı daha ortaya çıktı...
09.01.2014 13:15 Hükümete yönelik 17 Aralık ve 25 Aralık komplolarının ardından Hatay’da TIR durduran savcı Özcan Şişman ile alakalı şok bir bilgiye ulaşıldı. Yeni Akit'te yer alan habere göre, Hatay'da durdurulan bir TIR'ın içinde silah olduğu yalanını Cemaat Medyası ve Doğan Grubu'na servis eden Savcı Özcan Şişman'ın kardeşi Adem Şişman'ın Fethullah Gülen Cemaati'nin Denizli imamı olduğu ortaya çıktı.
CEMAAT'İN KİRLİ OYUNU ÇIKTI!
İHH İnsani Yardım Vakfı'nın da bulaştırılmak istendiği operasyon çerçevesinde TIR'ın durdurulması ve aranması talimatını veren Adana TMK Savcısı Özcan Şişman'ın bağlantılarını çözecek şok bir bilgiye ulaşıldı. Ortaya çıkan bu bilgi, TIR 'a mönelik operasyonun 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra cemaat bağlantılı 3. komplo operasyonu olduğu iddialarını güçlendirdi.
Operasyon sonrası kendi isteğiyle görev yeri değiştirilen ve aslen Isparta Yalvaçlı olan Savcı Özcan Şişman'ın, kirli operasyonun odağındaki Fethullah Gülen Cemaati ile yakın bağlarının olduğu ortaya çıktı.
Savcı Şişman'ın kardeşi Adem Şişman'ın Fethullah Gülen Cemaati'nin "Denizli İmamı" olduğu ortaya çıktı. Gülen Cemaati ile eskiden beri ilişki içinde olan Adem Şişman, ev imamlığı ve üniversite imamlığı gibi görevlerden sonra bölge abiliği ve en sonunda da Denizli İmamlığı yaptığıöğrenildi.
SAVCI ŞİŞMAN'IN KARDEŞİ CEMAAT'İN İMAMI
Adem Şişman'ın 2006 yılı sonrasında Denizli Babadağ'da ilçe İmamlığı görevine başladığı öğrenildi. Şişman, bir taraftan ilçe abiliği görevini sürdürürken, diğer yandan da Babadağ'da cemaate ait Çamkent Öğrenci Yurdu'nun müdürlüğünü yaptı.
Şişman'ın, 2008 yılında İngilizce Öğretmeni olan eşinin tayini çıkması sebebiyle de Sarayköy ilçesine taşındığı öğrenildi. Fethullah Gülen Cemaati'nin 81 ildeki il İmamları, cemaatin bir ildeki malî işlerinden eğitimişlerine kadar pek çok alanda faaliyet gösteriyor.
OLAY NEYDİ?
Hatay Kırıkhan-Reyhanlı Karayolu'nda hareket halindeki bir TIR'da silah ve mühimmat olduğuna dair 1 Ocak 2014 tarihinde ihbar yapıldı. TIR, Kırıkhan yakınlarında Kırıkhan Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla polis ve jandarma ekipleri tarafından durduruldu. İddiaya göre, TIR'ın kendi kontrolleri altında bulunduğunu belirten MİT görevlileri gerekli belgeleri de ibraz ederek kolluk görevlilerine arama yaptırmadı. Kırıkhan Cumhuriyet Savcısı, bunun üzerine durumu Hatay bölgesinden sorumlu olan TMK'nın 10'uncu Maddesi'yle yetkili Adana Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman'a bilgi verdi. Kırıkhan'a giden Savcı Şişman da TIR'da arama yapamadı. Bunda, MİT görevlilerinin direnmesi ve ardından Adana Valisinin telefonla savcı Şişman'a yetkinin MİT'te olduğunu hatırlatması ve operasyonu derhal sonlandırmasını belirtmesi etkili oldu. TIR uzaklaşınca Şişman arama yaptırılmadığı yönde tutanak düzenleyerek bölgeden ayrıldı. Tutanakları da Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim eden Savcı Şişman, kamuoyundan gelen yoğun tepkiler üzerine görev bölgesinin değiştirilmesini istedi. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, Savcı Şişman'ı Gaziantep bölgesine, Gaziantep bölgesinden sorumlu olan Savcı Aziz Takcı'yı da Hatay bölgesinde görevlendirdi. Ayrıca, Hatay bölgesindeki devam eden soruşturmaları da yeni görevlendirilen Savcı Takcı'nın devam ettireceği belirtildi.
KOMPLO GELİYORUM DEDİ GELDİ
Bu olayda en dikkat çekici ayrıntı, bu krizin adeta geliyorum diyerek gelmesi oldu. İHH'nın kaçak yollarla silah gönderirken yakalatılacağı günlerdir konuşuluyordu. İHH yetkilileri ile gazeteciler günlerdir istihbarattan kendilerine ulaşan bilgilere dayanarak bu komplonun geleceğini konuşuyorlardı. Bu komplonun yine cemaat tarafından ya da onun desteğiyle düzenleneceği de aynı kapsamda konuşuluyordu. Bunu güçlendiren bir ayrıntı, olayın öncesi günlerde, cemaat adına yazdığı bilinen Taraf yazarı eski polis Emre Uslu'nun, sürekli MİT ve İHH'yı hedef gösteren yazılar yazmasıydı.
Bu komplo ile, Uluslararası Yardım Vakfı'nın (İHH) terör örgütü kapsamına, bu vakfa destek veren Türkiye'nin de teröre destek veren ülkeler arasına sokulmasının, bu yolla da hükümetin zor durumda bırakılmasının hedeflendiği konuşuluyordu. Olayın İsrail'le de bağlantılı olduğuna dair ilginç bilgiler de gündeme geldi.
Bu komplo adeta bir canlı yayındaymış gibi göstere göstere geldi. Olay sosyal medyada ilk andan itibaren hemen yayıldı. TIR'a yönelik operasyonun ayrıntıları medyaya sızdırıldı. Devletin güvenliğini ilgilendiren bir konuda savcı Şişman tarafından tutulan tutanaklar dahi medyaya sızdırıldı. Bu kriz, Türkiye'yi diplomatik alanda zor durumda bıraktı.
-Komplo hemen farkedildi-
Günlerdir bu yönde bir komplonun geleceği medya dünyasında konuşulduğu için iddia gündeme gelir gelmez sosyal medyada yoğun tepkiler gözlendi. İHH'nın da hemen olayla ilgilenmesi sonrasında iddianın yalan olduğu kısa sürede ortaya çıktı. Evet bir TIR vardı ve arama yaptırılmamıştı. İçinde silah var deniliyordu. Belki vardı belki yoktu. Ancak TIR'ın haberi yayanların söylediği gibi İHH ile bir ilgisi yoktu. Saatler içerisinde gerçekleşen bu gelişmeler sonrası cemaat medyası haberi yayından kaldırdı. CHP'li bir milletvekili de özür diledi. Ancak olaydan geriye, bu komplonun cemaat destekli 17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra gelen üçüncü bir komplo operasyonu olduğu şüphesi kaldı. Özellikle bu son operasyonun göstere göstere geldiği ve ardında cemaatin bulunduğu şüphesinin güçlendiği görüldü.
-Radikal bağlantı-
Bu olayda cemaatin rol aldığı iddiasını güçlendiren bazı ayrıntılar daha ortaya çıktı. Bu ayrıntılar, bir süredir dile getirilmekte olan Radikal'in cemaat bağlantısı iddialarını da güçlendirdi. Buna göre, 'Hatay'da İHH'ya ait TIR'da silah çıktı' yalan haberini ilk ortaya atan Radikal muhabiri Fatih Yağmur'un, daha önce Başsavcının dahi bilmediği 25 Aralık'taki operasyonları haber veren 'Operasyonda 2. dalga geliyor' haberini yaptığı öğrenildi. İHH'ya iftirada bulunan bu haberi ilk duyuran gazete olan Radikal'in cemaat bağlantısı olduğu bir süredir medyada dile getirilmekteydi. Radikal'in Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna yakın zamanda Zaman gazetesinden ayrılan Eyüp Can getirilmişti. Radikal muhabiri Fatih Yağmur'un, Gülen Cemaati'nde etkin olarak görev yaptığı da ortaya çıktı. Sabah gazetesi de, Yağmur'un Cemaat'in tehdidi ile iş yaptığına dair bilgileri açıklamaya hazırlandığını açıkladı. İHH yardım TIR'ı ile Suriye'ye silah nakledildiği iddiası ilk olarak Radikal'de, hemen ardından da cemaatin gazeteleri olan Zaman ve Today's Zaman'da yayınlandı.
PARALEL YAPI MI?
Bu konuyla bağlantılı olabilecek son bilgi ise bugün medyaya yansıdı. TIR olayında cemaat bağlantısı olduğu iddialarını daha da güçlendiren bilgiye göre, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde görev yapan bir grup MİT mensubunun Emniyet'te görevli bazı polisler tarafından üst makamların haberi olmadan takip edildiği ortaya çıktı. MİT'çilerin Esed tarafından izlendikleri şüphesiyle başvurması üzerine Emniyet, aracın kendilerine ait olduğunu ancak izlemeden haberleri olmadığını belirtti. Bunun üzerine devlet içindeki paralel yapının üst makamların haberi olmadan MİT'i yakından takip ettiği ortaya çıktı. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(09 Ocak 2014, 10:18)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: