Gezi davasının avukatlarından Efkan Bolaç, 'İstanbul'da darbeye teşebbüsle ilgili, gizlilik kararı olan bir soruşturma var.' dedi. Bolaç'a göre yakında konuyla ilgili operasyonlar yapılacak. Bu iddiayı doğrulayan bilgiler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 1 hafta önceki açıklamasında ortaya çıkmıştı. Başsavcılık darbe suçlamasıyla 6 ayrı soruşturmanın yürütüldüğünü belirtiyordu. Öte yandan farklı bir son dakika gelişmesi Ankara'dan geldi. Terör suçlarına bakmakla görevli Başsavcılık eldeki delilleri yetersiz görerek Ankara'daki 4 ayrı Gezi soruşturmasında görevsizlik kararı verdi.
16.12.2013 15:33 Taraf gazetesine bir röpörtaj veren İstanbul’daki Gezi davasının avukatlarından Efkan Bolaç, Taksim Gezi olaylarıyla ilgili İstanbul'da gizlilik kararı olan bir soruşturmanın yürütüldüğünü iddia etti. Bolaç'ın röpörtajda aktardığı bilgiler özetle şu şekilde verilebilir: (1)
"Gözaltılar konusunda İçişleri Bakanlığı’nın verdiği sayıyla bizim takip ettiğimiz sayı birbirini tutmuyor. Sadece İstanbul’da 1100 civarında gözaltı oldu. Bununla ilgili olarak hâlen İstanbul’da tutuklu sayısı 31’dir.
Eylemlerde mahkemeye sevk edilenler neyle suçlanıyor? - Yağma suçu işlendiği, özel kıyafetlerin usulsüz kullanıldığı, Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, polise karşı silahlı direnme. Doktorların yaralılara müdahalesini suç kapsamına almaya çalışıyorlar. Mesela 12 Haziran’da alınanlar vardı. Baret satıcısı, gözlük satıcısı vardı. Hepsini tutuklamaya sevk ettiler, sonra iddianame düzenlendi. Mahkeme bu iddianameyi reddetti. Bareti olan veya çantasında gözlüğü olan veya toz maskesi olan insanların tamamının gözaltına alındığını ve savcının bunu iddianamede silah olarak değerlendirdiğini görüyorsunuz. Bu arada ajanlıkla suçlanan yedi yabancı uyruklu var. Bir kısmı Erasmus öğrencisi.
İddianame mahkeme tarafından reddedildi. “Birincisi, bunları silahlı direnme olarak görmüyorum. Ayrıca, ikincisi kişiselleştirme yok, kimin ne yaptığı, ne şekilde bu suçu işlediğine dair delil yok. Üçüncüsü Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettiğini söylüyorsunuz, toplantı gösteri yürüyüşlerine muhalefetin unsurları da yok burada” dedi. Nedir unsurları? Bununla ilgili olarak bir gösteriye gitme saikiyle hareket etmiş olabilirler bunlar fakat gösteriye gidebileceğini kabul ediyorsan vazgeçebileceğini de düşünmen gerekiyor diyor mahkeme.
Mahkemeden döndükten sonra savcılık tekrar bu iddianameyi geri gönderiyor ve şu şekilde bir cevap yazıyor: “Bu insanlar oraya havuza gitmediler.“ Mahkeme —kural olarak—, iddianame tekrar gönderilirse bunu reddetme hakkına sahip değil. Bunun üzerine mahkeme, (ilginçtir ben daha önce böyle bir karara hiç şahit olmadım) ilk açılış evrakıyla birlikte tüm sanıklar hakkında beraat kararı veriyor. Duruşma günü vermiyor, sanıkları çağırmıyor, hiç kimseye tebligat yapmıyor gelin şu gün duruşma var diye. Duruşmayı açmadan hazırlık safhasında hepsine beraat veriyor.
255 KİŞİYE YENİ DAVA
255 kişi hakkında yeni bir iddianameden bahsediliyor. Bu iddianamede çok tartışılan Bezm-i Âlem Camii de geçiyor sanırım. - Aslında 610 kişilik bir iddianame var. Şimdilik bu kadarı tamamlanmış.. Bezm-i Âlem Camii bildiğimiz mesele. İbadethaneleri kirletmek suçlaması. Bira şişesiyle ilgili mevzu bu iddianamede netleşecek..
GİZLİ SORUŞTURMA
Ve bir yerde darbeye teşebbüs tarzı bir söylem var ama henüz onu netleştiremedik. Aslında o darbeye teşebbüsle ilgili olarak başka bir soruşturma sürüyor. Soruşturmada gizlilik kararı var, o gizlilik kararının niye çıktığını bilmiyoruz. Gizlilik kararı olan bir soruşturma var. Bu soruşturmanın İstanbul’da 15-20 kişiyi kapsadığı söyleniyor. Ayrıca yine gizlilik kararı alınmış 73 avukatla ilgili soruşturma var. Muhtemelen darbeyle ilgili olarak yeni bir dava açılabilir. Ergenekonvari tarz bir davayla karşı karşıya kalma ihtimalimiz yüksek..
Türk Dil Kurumu’nda zaten darbe için tanımlama değişmişti. “Hükümeti demokratik yollardan yıkmaya veya istifaya zorlama” diyor. Böyle bir şeyin darbe olarak anlatılması mümkün mü? Ankara’daki olaylarda polis sorguda insanlara “Yaptığınız işlemin anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik bir teşebbüs olduğunun farkında mısınız” diye soru soruyor. Yani hükümete yönelik darbe teşebbüsü içerisindesiniz diyor.. Darbe suçlamasıyla ilgili dosyada avukatlarla ilgili bir kısım var gibi görünüyor. Ben de o dosyanın içerisinde var olduğumu düşünüyorum.
Taraftar gruplarına yönelik ilk operasyon Çarşı’ya yapıldı. Bu operasyonda 10 kişi alındı. Bu insanlarla ilgili olarak yapılan işlemler kamu malına zarar verme, suç örgütü oluşturma.. Bu konuda da gizlilik kararı var. Bir dinleme kararı var onu istiyoruz, bize vermiyorlar." (1)
40 AYRI İDDİANAME İLE 308 ŞÜPHELİ HAKKINDA KAMU DAVASI AÇILMIŞTI
Gezi davasının avukatlarından Efkan Bolaç'ın, Taksim Gezi olaylarıyla ilgili İstanbul'da gizlilik kararı olan bir soruşturmanın yürütüldüğüne dair iddiası bu şekilde.. Bu iddiayı doğrulayan bilgiler 1 hafta önce ortaya çıkmıştı. Hatırlanacağı gibi 10 Aralık 2013'te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yeni bir iddianameyi tamamladığı belirtiliyordu. (2)
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, 7’si yabancı uyruklu 255 şüpheli hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki Kanun’a muhalefet, ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar vermek, kamu görevlilerine görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi, özel kıyafetleri usulsüz kullanma ve kamu malına zarar verme” suçlarından iddianame hazırlandığı belirtildi.
Bu suçlardan biri veya bir kaçı isnat edilmiş şüpheliler hakkında hazırlanan iddianamenin 55. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği ifade edildi. Soruşturma kapsamında 10 şüpheli hakkında ise geçerli delil bulunmadığı ve fiilin suç teşkil etmediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.
Yapılan açıklamada, “249 kişinin şikayeti ve mağduriyeti çerçevesinde ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki Kanun’a muhalefet, kamu görevlilerine görevi yaptırmamak direnme, mala zarar verme, yağma hırsızlık, hakaret, kamu görevlilerine kasten yaralama, ulaşım araçlarının çalışmasının engellenmesi, kaçırılması ve alıkonulması, konut ve işyeri dokunulmazlığını bozmak’ suçlarını işledikleri iddiasıyla sayıları ve kimlikleri tam olarak belirlenemeyen kişiler hakkında soruşturmaya devam edilmekte olup, bunların tespiti için kolluk birimlerine talimat verilmiştir” denildi.
40 AYRI İDDİANAME, 308 ŞÜPHELİ HAKKINDA KAMU DAVASI
Açıklamada, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak bugüne kadar 40 ayrı iddianame ile 308 şüpheli hakkında kamu davası açıldığı, 36 ayrı soruşturmaya da devam edildiği belirtiliyordu.
6 DARBE SORUŞTURMASI
Yine açıklamada, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terörle Mücadele Kanunu Soruşturma Bürosu’nda suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme, silahlı terör örgütüne üye olma, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs, 2911 sayılı yasaya muhalefet suçlarından dolayı 6 ayrı soruşturmaya devam edilmektedir. Bu soruşturmalar kısmen daha önce başlatılmış olup, Gezi Parkı olaylarıyla beraber başka yer ve zamanlardaki fiilleri de kapsamaktadır” ifadelerine yer veriliyordu. İşte Başsavcılığın açıklamasındaki bu ifadeler, Gezi olaylarının masum bir protesto eylemi olmayıp hükümeti devirmek amaçlı planlı bir darbe girişimi olduğuna dair iddiaların ciddi olduğunu, bu konuyla ilgili somut delillerin mevcut olduğunu gösteriyor.
SOMUT BULGULAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının belirttiği darbe suçlaması bulunan 6 soruşturmada dosyalara giren delillerin neler olduğunu bilmiyoruz. Çünkü soruşturmalar gizli yürütülüyor.
Ancak dosyaya girmiş ya da girebileceği düşünülen bazı somut bulgular var. Örneğin iki hafta önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılmış olan bir suç duyurusunda (3) dikkat çekilen, olaylara yabancıların organize şekilde aktif destek verdiğini ispatlayan bulgular.. Sivil toplum kuruluşlarından Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle 2 Aralık 2013 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, ABD, İngiliz ve özellikle Alman vakıflarının Gezi olaylarına aktif destek verdiğini gösteren somut bulgular sıralanıyordu. Örneğin, Hatay'da Gezi eylemcilerine para dağıtarak gösteri yapmaya teşvik eden iki yabancı vakfa baskın yapılmış, bir çok yabancı uyruklu üyeleri gözaltına alınmıştı. Yabancı vakıfların Ergenekon davası sürecinde de gündeme geldiğine somut bulgularla dikkat çekilen suç duyurusunda, yasadışı faaliyette bulunmakla suçlanan yabancı vakıflar hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması talep ediliyordu.
Suç duyurusunda dikkat çekilen diğer bir bulgu ise, basında yer alan bir iddiaya dayanıyordu. Buna göre, Gezi eylemlerine katılan ya da destek veren güçlerle ilgili bir rapor hazırlanmış ve Başbakan Erdoğan´a sunulmuştur. Ayrıntıları AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu´nda da konuşulan rapora göre; 8 Alman vakfı protestoların bitmemesi için eylemcilere kol kanat germiştir. Bu vakıfların eylemcilerin gıda sorunu yaşamaması için Taksim Meydanı´na sürekli yemek servisi yaptığı dile getirilmiştir. Bu iddia doğru ise, soruşturma dosyalarına bu raporun girmesi de beklenebilir.
Gezi olaylarına yabancı uyrukluların katılımı, zaten halen yürütülen ve bir kısmı davaya dönüşen Gezi soruşturmalarında yer alan yabancı uyruklu sanıklardan da anlaşılmaktadır. Kendi ülkelerindeki, örneğin Gezi olaylarından kısa süre önce İngiltere ve ABD'de gerçekleşmiş olan çok daha sert polis müdahalesine karşı sessiz kaldığı ileri sürülen bu kişilerin Türkiye'deki olaylarda aktif şekilde yer almalarının, Gezi olaylarında yabancı bir yapılanmanın da rol aldığı şüphesini güçlendirdiği değerlendirilmektedir.
-Özel Harp bağlantısı-
Taksim Gezi olaylarına dair basında yer alan konuyla ilgisi olabilecek başka bilgiler de var. (4) Örneğin, “istihbarat birimleri, Taksim Gezi Parkı protestolarının organize sokak olaylarına dönüşmesinde Özel Harp Dairesi´nin sivil yapılanması olan ´Beyaz Kuvvetler´ parmağını tespit etti. Bu, basında yer alan bir iddia. Soruşturma dosyalarına girip girmediği bilinmiyor. İddiaya göre, “zello” adı verilen internet tabanlı konuşmalar, aynı anda çok sayıda ilde patlak veren Gezi olaylarının anlık gelişmediğini, planlı şekilde bir güç tarafından organize edildiğini gösteriyor. O konuşmalardan bir bölümü şu şekildeydi: ´Çayyolu çok sakin ne oluyoruz?.. Son durum nedir Kızılay´da?.. Görüşmeleri saklı tutun, araya girenleri kanal liderine bildirin o kişiyi çıkarsın.. Frekansa girenler var, deşifre oldu, Zello´dan başka frekansa geçin.. Telefonla konuşmayın.. Zello şifresini yüzyüze grup liderlerine ulaştırın o sizi bilgilendirir..´”
Gezi olaylarının önceden planlanmış organize bir eylem olduğu şüphesini güçlendiren bir başka bulgu da yine basına yansımıştı. Yöneticileri Ergenekon davasında da yargılanan Türk Gençlik Birliği'nin (TGB) adı Taksim gezi olaylarında da sık sık geçti. Ergenekon davasında son duruşmaların basılması girişiminde öncülük yapmasıyla hatırlanan TGB, Taksim gezi olaylarının yurt çapında kışkırtılmasında önemli rol aldı. Hatta o kadar ki, Rize´deki olaylara katılan Türk Gençlik Birliği (TGB), Rize Jandarma İl Alay Komutanlığının telefonlarını twitter´dan duyurup, göstericilerin telefon etmesini ve jandarmayı polise karşı yardıma çağırmalarını isteyecek kadar ileri gitti. (5)
Hatırlatalım, 2009 sonunda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a suikast hazırlığı suçlamasıyla Arınç´ın evi civarında gözlem yaparken yakalanan ve ellerindeki adres kağıdını aceleyle ağızlarına atarak yok etmek isteyen Özel Harp Dairesi (ÖHD) mensubu iki subayın da TGB ile bağlantıları iddia edilmişti. Özel Harp Dairesi'ndeki 1 aylık aramaları, 8 subayın gözaltına alınıp 3'ünün tutuklanmasını, 1 kamyon dolusu bomba olayını ve aramalardan 1 ay sonra Türkiye çapında meydana gelen kitlesel kışkırtma olaylarını da kapsadığı ileri sürülen Ankara'daki, Türkiye'nin bu en gizli soruşturmasının halen sürdüğü, her an tamamlanabileceği ve iddianamesi ortaya çıktığında Türkiye'nin sarsılacağı söyleniyor. (6)
Konuyla bağlantısı olabilecek bir başka bilgi daha verilebilir ve yine Hatay'la ilgili. (7) Hatay, oldukça hassas olan bir ilimiz. Peşpeşe bombalı araba patlatma eylemleriyle, Suriye'li sığınmacılara karşı bir mezhep ağırlıklı protesto eylemleriyle ve son olarak da Gezi eylemleriyle son dönemde suların durulmadığı bir şehrimiz. Yakın dönemde bu ildeki kaos olaylarının ardında Özel Harp Dairesi´nde görevli 209 sivil görevlinin yer aldığının MİT tarafından tespit edildiği de basında dile getirilen bir başka iddia oldu. Buna göre, Hatay´da görevli Özel Kuvvet mensuplarından bir kısmının Ankara'daki Kozmik Oda aramalarından elde edilen bilgilerle tespit edildiği, 69´unun Antakya´da, 20´sinin Reyhanlı´da, 8´inin Kırıkhan´da, 16´sının Samandağ´da geri kalanının ise Dörtyol, Yayladağı ve İskenderun´da yaşadığı belirlenen sivil kaos timlerinin, kaotik söylentilerle şehirde gergin iklimi sürekli diri tutmaya çalıştığı, marjinal örgütleri sokak eylemleri için organize ettiği belirlendi. Bu tespit, Ergenekon mahkemesinden Zirve mahkemesine gönderilen bir belgeyi de doğrulamış oluyor. Belgede, Özel Harp´in Hatay´da DHKP-C´lilerle ortak operasyonlar düzenlediği belirtiliyordu.
İSTANBUL BAŞSAVCILIĞI: DARBE SUÇLAMASIYLA 6 SORUŞTURMA VAR
İstanbul'daki Gezi olayları İstanbul'la sınırlı kalmadı. Çok kısa sürede diğer illere de yayıldı. Dışarıdan bakıldığında İstanbul ve Ankara'da Başbakan Erdoğan'ın resmi konut ve evine yönelik basma girişimleriyle de görüldüğü gibi Başbakan Erdoğan'ı ve onun nezdinde hükümeti devirme girişimiydi. İstanbul, Ankara, Rize ve Hatay'da bizim tespit edebildiğimiz somut bulgular yukarıda gösterildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, "Gezi olaylarının darbe amaçlı" olduğu suçlamasıyla 6 adet gizli soruşturma yürüttüğüne dair bilgi başsavcılığın açıklamasında yer alıyordu. Aynı bilgi İstanbul'da açılan çeşitli Gezi davalarındaki sanıkların avukatlarından Efkan Bolaç tarafından da teyit edildi.
ANKARA BAŞSAVCILIĞI: DARBE İÇİN YETERLİ DELİL YOK
Konuyla bağlantılı farklı bir son dakika gelişmesi ise Ankara'dan geldi. (8) Buna göre, terör suçlarına bakmakla görevli Başsavcılık, bugün verdiği bir kararla, eldeki delilleri yetersiz görerek Ankara'daki 4 ayrı Gezi soruşturmasında görevsizlik kararı verdi ve dosyaları Basın Suçları’na bakmakla görevli Başsavcıvekilliği’ne gönderdi. Eylemlerle ilgili görüntüleri, terör ve istihbarat birimlerinden gelen bilgi ve belgeleri inceleyen ve görevsizlik kararı veren Başsavcılık, kararında, protestoların darbe amacıyla ya da terör örgütlerinin yönlendirmesiyle gerçekleştirildiğine dair yeterli delil olmadığını, protestoların polise mukavemet, kamu malına zarar verme, kamu düzenini bozma iddiasıyla değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
CEMAAT: GEZİ DARBE DEĞİL
Konuyla ilgili burada belirtilebilecek bir başka bilgi de son günlerin tartışma konusu olan Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili. Gezi olaylarının darbe girişimi olmadığına dair görüş, Fethullah Gülen cemaatinin medya haberlerinde de gözleniyor. Zaten aylardır tartışma konusu olan "cemaatin Gezi olaylarına destek verdiği" iddialarını güçlendiren son örnek bir hafta önce yaşandı. (9) İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Mustafa Erdoğan'ın, Gezi olaylarının bir darbe girişimi olarak değerlendirilemeyeceğine dair görüşleri ile hükümete yönelik sert eleştirileri aynı gün, 9 Aralık 2013 tarihinde hem Aksiyon dergisinde hem de Bugün gazetesinde yayınlandı. "Eylemcilere çapulcu demeyin" şeklindeki Fethullah Gülen'in açıklamasından sonra tırmanan "cemaatin Gezi olaylarına destek verdiği, cemaatin bu eylemlerin demokratik ve masum amaçlı protesto gösterileri olduğu kanatinde olduğu" iddiaları cemaat medyasının öne çıkardığı bu eş zamanlı haberlerle güçlenmiş oldu.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
1) Taraf.com.tr/haber/gezi-ye-darbe-davasi-hazirligi.htm
2) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5725
3) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5712
4) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5364
5) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5361
6) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5569
7) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5595
8) Hurriyet.com.tr/gundem/25372629.asp
9) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5726
(16 Aralık 2013, 15:33)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Gezi´nin ana iddianamesi tamam
Yabancı vakıflara suç duyurusu
TAKSİM GEZİ OLAYLARIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Belgeleriyle Gezi´nin Ardındakiler
Çapulcu da denmesin, darbe de