21 yıl önce yazar Musa Anter´in öldürülmesi, Orhan Miroğlu´nun yaralanması olayıyla ilgili açılan dava bugün Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülmeye başladı. Anter´i öldüren silahı ateşleyen sanık Hamit Yıldırım, ´araç ve personel eksikliği´ gerekçesiyle tutuklu bulunduğu Adana Cezaevi´nden duruşmaya getirilemedi. Yıldırım telekonferans sistemiyle duruşmaya katıldı. Duruşmada iddianame okundu.
31.07.2013 12:45 21 yıl önce yazar Musa Anter´in öldürülmesi, Orhan Miroğlu´nun yaralanması konusunda açılan dava Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülmeye başladı. Taraflar ve izleyiciler saat 09.30´da duruşma salonuna alındı. Anter´i öldüren silahı ateşleyen sanık Hamit Yıldırım, tutuklu bulunduğu Adana Cezaevi´nden duruşmaya getirilmedi. Gerekçe olarak da ´araç ve personel eksikliği´ gösterildi. Hamit Yıldırım´ın telekonferans sistemiyle duruşmaya katılımı sağlandı. Hamit Yıldırım´ın bulunmadığı duruşmada aşireti ve avukatları hazır bulunuyor. Emekli Jandarma Albay Savaş Gevrekçi sanık sandalyesindeki yerini aldı.
Saldırıda hayatını kaybeden Musa Anter´in oğlu Dicle Anter ile yaralı kurtulan müşteki Orhan Miroğlu ve avukatları duruşma salonundaki yerlerini aldılar. Tüm tanıkların da hazır edildiği duruşmada Orhan Miroğlu´nun avukatları, sanık Hamit Yıldırım´ın salonda bulunmadığını belirterek duruşmanın ertelenmesini istedi, ancak mahkeme bu talebi reddetti.
Ardından saat 11.30´da iddianamenin okunmasına geçildi. iddianamede JİTEM cinayetleri bölümü okundu. Daha sonra Vedat Aydın ve Musa Anter´in öldürülmeleriyle ilgili bölüm okundu. İddianamede, cinayetin PKK´ya yıkılmak istendiği bölüm okundu. O bölümde ´Anter´in MİT irtibatlı olduğu için öldürüldüğü yönünde kanaat yayılmaya çalışıldığı´ belirtiliyor. İddianamedki, otel görevlisi tanıkların, Hamit Yıldırım´ı hem sesinden hem de eşgalinden teşhis ettiklerine dair bölüm okundu. İddiannamede, Sabah Gazetesi Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek´in davanın firari sanığı Abdülkadir Aygan ile yaptığı röportaj ile ilgili bölüm okundu. Hamit Yıldırım´ın 1990´larda JİTEM´in Genel Merkezi´ne gittiğiyle ilgili bölüm okundu. Yaptığı haberle davanın açılmasına önayak olan Abdurrahman Şimşek´in dosyadaki ifadesinin iddiannamede yer verilen bölümleri okundu. Gizli tanık Ahmet´in iddiannamede yer alan ifadesi okundu. Saat 11.35´te 25 sayfalık iddiannamenin okunması tamamlandı.
Ardından Mahkeme Başkanı Necati Türkmen, duruşmaya öğle arası verdi.
SANIK HAMİT YILDIRIM´IN SAVUNMASI
Saat 13.20´de tekrar başlayan duruşmada sanık Hamit Yıldırım telekonferans sistemi üzerinden savunmasını yapmaya başladı. Sözlerine suçlamaları kabul etmediğini belirterek başlayan Yıldırım, olaylara karışmadığını, kendisine iftira atıldığını söyledi. Yıldırım, Yalandır, ben Anter´i ve Miroğlu´nu niye vurayım. Benim aşiretimden herkes beni bilir. Aygan´ın yalan yanlış beyanları ile tutuklandım. Ben şehit ailesiyim. dedi.
SANIK SAVAŞ GEVREKÇİ´NİN SAVUNMASI
Sanık Hamit Yıldırım´ın 5 dakika süren savunmasının ardından salonda bulunan diğer sanık Savaş Gevrekçi´nin savunmasına geçildi. Gevrekçi, 11 sayfalık yazılı savunmasını okumaya başladı.
Gevrekçi savunmasında şunları söyledi: İki kez beyin ameliyatı geçirdim, bazı olayları hatırlamakta güçlük çekiyorum. Ben 1991-1993 döneminde Jandarma Binbaşı olarak Jandarma İstihbarat TİM Komutanlığı´na atandım. Jandarma İstihbarat Diyarbakır Şehitlik semtindeydi. İtirafçı sivil memurlar ve biz oradaydık. Ben Diyarbakır´dan ayrıldıktan sonra Saraykapı´ya taşındığını duydum. Aygan´ın söyledikleri benden sonraki dönemdir.
Gevrekçi: Aygan´ın Anter cinayetiyle ilgili beyanlarında çelişkiler mevcuttur. Jandarma İstihbarat Anter cinayetinin işlendiği dönemde Şehitlik değil, Saraykapı´daydı.
Gevrekçi: İstihbarat Grup Komutanı Cahit Aydın´ın görevini vekaleten yürüttüğüm doğru değildir. Vekalet yetkisi o tarihte Nurettin Ata´da idi. İtirafçı sivillerle görüşmezdim, onlarla görürdüm. Ama grup komutanı olunca tanıdım.
Gevrekçi: Anter cinayeti için Aygan´a talimat verdiğim doğru değildir. Çünkü ben 1993´ten sonra itirafçıları tanıdım, öncesinde tanımıyordum. Bu dönemden sonra İstihbarat Grup Komutanlığı´na bir dönem vekalet ettim.
Gevrekçi´ye savcı tarafından Cemil Işık kod Hogir ile ilgili bir soru soruldu. Gevrekçi bu soruyu, Kendisini ne tanırım ne de duydum. Gelip gelmediğini ve Hogir´in yanında Şırnak´lı Hamit diye birini görmedim sözleriyle yanıtladı. Gevrekçi, tutuklu sanık Hamit Yıldırım´ı da tanımadığını söyledi.
Gevrekçi, duruşmaya telekonferans yöntemiyle katılan Hamit Yıldırım için, Onu ilk kez telekonferansta gördüm dedi. Yıldırım da, Ben de sizi yanıtını verdi. Bu diyalog üzerine Mahkeme Başkanı Necati Türkmen, Hamit Yıldırım´a, Hamit sana söz verilmedikçe konuşma uyarısında bulundu.
Gevrekçi: Anter olayını bilmiyorum. Cenazesine gittim, çünkü görev alanımda öldürülmüştü. İstihbarat toplamak için gittim. Aygan´ın Jandarma İstihbarat´taki olaylardan ötürü bana kızdığını ve bu yüzden Anter cinayetine adımı karıştırdığını düşünüyorum.
Gevrekçi: Ali Ozansoy´a telsiz başında dur talimatı verdiğim de doğru değildir. Ozansoy´un, yanlızca itirafçıların girdiği telsiz odasına girmesi mümkün değildir.
Gevrekçi: Sonuç olarak isnat edilen suçlamaları reddediyorum ve beraatimi talep ediyorum.
Gevrekçi´nin avukatı söz aldı ve müvekkilinin değil, Cahit Aydın´ın itirafçı memurlarla çalıştığını iddia ederek, Bunların hepsi Aygan´ın senaryosu, müvekkilim masumdur dedi. Anter´in 20 öldürülmesinin üzerinden 20 yıldan fazla bir süre geçtiğini öne süren Gevrekçi´nin Avukatı, dosyanın zamanaşımı yönünden incelenmesini istedi.
Mahkeme Başkanı Necati Türkmen, Siz bölgede istihbaratçısınız ama, Musa Anter´in adını öldürülmeden önce hiç mi duymadınız diye sordu. Gevrekçi, bu soruya, Hiç cevabını verdi.
-Mahkeme Başkanının ısrarı sanık Gevrekçi´nin çelişkisini ortaya çıkardı-
Başkan Türkmen bu kez, O kadar faili meçhul varken her şey mesai ile mi oluyordu. Her şey kuralla mı oluyordu diye sordu. Gevrekçi bu soruya da, Evet, mesai dışında iş olmazdı, gelmezlerdi yanıtını verdi. Başkan Türkmen´in sorularla sıkıştırması üzerine Gevrekçi, Çağırsam mesaiye gelirlerdi yanıtını vererek kendisiyle çelişti.
Sanık Savaş Gevrekçi, Başkan Türkmen´in ısrarlı soruları üzerine şunları söyledi: İtirafçılar iç çamaşırlarını karargahta dışarı asarlardı. Ben de buna kızardım. Aygan buna kızdığı için beni hedef seçti.
Gevrekçi: Yeşil´i tanımıyorum, Cem Ersever´i Harp Okulu´ndan tanırım. Aygan ve Adil Timurtaş´ı tanıyordum, bunlarla çalıştım.
MAĞDUR ORHAN MİROĞLU´NUN KONUŞMASI
Duruşmada daha sonra saldırıda yaralanan mağdur Orhan Miroğlu´na söz verildi. Miroğlu şunları söyledi: Dosyayı istedim, mağdur olarak. Suç duyurusu da yaptım. Ondan bir şey çıkmadı. Ama Aygan´ın 2004´teki itirafından sonra olayın çözülmesiyle ilgili bir umut belirdi. Aygan, sorulan sorulara cevap vermiştir. Emir nereden çıktı dediğimde Aygan, Diyarbakır´da üretilen bir fikir değildi. Ersever Ankara´dan gelince bu cinayet planı ortaya çıktı yanıtını verdi. Aygan´ın ifadeleri önemlidir Sanık avukatları bu itirafları önemsizleştirmeye çalışırsa davaya katkı sağlamaz.
Orhan Miroğlu: Abdülkadir Aygan´ın duruşmada Hamit Yıldırım gibi telekonferansla söz sahibi olma hakkı olmalı. Benim için bu dava kollektif suçlar kapsamında görülmesi gereken bir davadır. Yeşil´in yaşayıp yaşamadığı bilinmiyor. MİT´te kim bu işle ilgileniyorsa Yeşil´in ifadesi buraya gönderiliyor. ifadeler hep farklı farklı oluyor.
Orhan Miroğlu: Anter cinayeti dahil tüm JİTEM davalarında yoğun bir bilgi kirliliği vardır. Mehmet Eymür´e ben daha önce sordum; Musa Anter cinayetiyle ilgili kendisinde bilgi olup olmadığını. MİT´te bilgi olduğunu bana söyledi. Gevrekçi´nin inkarı bana hiç insani gelmiyor. Çok sayıda insan ölmüş. Şimdi bunu nasıl mesai gerekçesiyle açıklayabiliyor, olayı getirip buraya bağlıyor?
Sözlerine devam eden Miroğlu, cinayet gecesini ayrıntılarıyla anlatmaya başladı. Anter´in Diyarbakır Belediyesi tarafından düzenlenen kültür şenliklerine katılmak üzere 15 Eylül 1992´de İstanbul´dan geldiğini belirten Miroğlu o gün yaşananları şöyle aktardı: “Anter´in kaldığı Büyük Otel´e gittim. Oraya Anter´in bir misafiri geldi. Kendisini Dıjwar olarak tanıtmıştı. Birlikte ticari taksiye binip görüşmenin yapılacağı yere gidecektik. Anter ile gelen kişi taksinin arka koltuğuna oturdu. Ben bu sırada ´Nereye gideceğiz?´ diye sordum. O kişi ´Silvan yolundaki peşmerge konutlarına´ dedi. O bölgeye gittik. Aracı durdurduk. Rampa olan yoldan yukarıya doğru yürümeye başladık. Anter görüşeceği kişileri göremeyince sinirlendi. Bana ´Biz dönelim.´ dedi. Sonra yine devam ettik. Bizi otelden alan şahıs önümüzde yürüyordu. Aniden geriye dönerek ikimize ateş etmeye başladı. Yüzüstü düştüm. Kalkıp kaçmak isterken yanıma geldi bir el de sırtıma ateş etti. Musa Anter ağabey de benim gibi yüzüstü düşmüştü. O sırada bir komiser geldi, beni hastaneye yetiştirdi. Gerisini hatırlamıyorum.”
Dijvar kod Hamit Yıldırım, Anter´in zaten sorgulanıp öldürüleceğini bildiği için biz şüphelenince o anda karar verdi ve bizi vurdu. diyen Miroğlu´nun yutkunduğu ve gözlerinin yaşardığı görüldü. Mahkeme Başkanı Necati Türkmen, Siz biraz dinlenin ben anlattıklarınızı yazdırayım diyerek Miroğlu´nun biraz rahatlamasını sağladı.
Miroğlu daha sonra, gittikleri yerde taksiden indikten sonra Anter´e neden buraya geldiklerini sorduğunu vurguladı. “Musa ağabey, bana ´Çok samimi bir itirafçı grup gelmiş, PKK ile barışmak istiyorlar.´ dedi. Bana bunu önceden söyleseydi oraya gitmemize engel olurdum. Çünkü tuzak kurulmuştu.” bilgisini verdi. Miroğlu, Anter´in öldürülmeden önceki son yazılarında ise OHAL valiliğinin uygulamalarını sert dille eleştirdiğini hatırlattı.
Orhan Miroğlu: Mahkeme kayıtlarında Yıldırım ile otelde görüştüğüm yazıyor ama görüşmedik, sadece bizi alıp gitti. Anter beni onunla tanıştırma gereği bile duymadı. Sadece Yıldırım, bir tek Silvan yolu yerine Ergani yoluna girdiğinde konuştu. Anter´de, Sen madem Diyarbakırlısın, niye buraları bilmiyorsun dedi.
Orhan Miroğlu: Aygan, Anter´i ve beni vuran kişinin Şırnak´ın Kumçatı Köyü´nde koruculuk yaptığını anlattı. Aygan´ın itiraflarından sonra basın toplantısı yaptım. O´nun anlatımları ile benimkiler örtüşüyordu. ´Bu kişiyi tanımıyorum ama benim yaşadıklarımla çok büyük oranda örtüşüyor. İnanabilirsiniz´ dedim.
Orhan Miroğlu: Ergenekon süreci başladı. 2009´da Ömer komiserle görüştük Ankara´da. Yıldırım´ın yeni çekilmiş fotoğraflarını gösterdi. Ben, ´Aradan 20 yıl geçmiş, bu kişi şimdi 40 yaşında. Bir şey söyleyemem´ dedim. Bir şey çıkmadı. Cinayetten sonra fotoları yok mu oradan bakalım, teşhis edelim dediler.
Orhan Miroğlu: 2012 yılında gazeteciler Abdurrahman Şimşek ve Ferhat Ünlü bana Hamit Yıldırım´ın 1991´de çekilmiş fotosunu gösterdiler. Ben de, ´Anter´i ve beni vuran kişiye çok benziyor´ dedim. Davacılardan şikayetçiyim.
DURUŞMADA ANTER´İN OĞULLARI DA KONUŞTU
Orhan Miroğlu´nun ardından söz alan Musa Anter´in oğlu Dicle Anter konuştu. Buradaki sanıkların yanı sıra daha üst yetkili kişilerin de yargılanması hukuk açısından daha sağlıklı olur. diyen Dicle Anter, Gevrekçi, ´Anter´in cenazesine katıldım´ diyor. Kimse bilmiyordu cenazede, nasıl öğrenmiş, babamın öldürüldüğünü nasıl öğrenmiş. Davacılardan şikayetçiyim. diye sözlerini tamamladı.
Dicle Anter´in ardından söz alan Musa Anter´in diğer çocukları Rahşan Anter ile Anter Anter de davaya müdahil olmak istediklerini söylediler.
Duruşmada daha sonra sanık avukatları tutuklu sanık Hamit Yıldırım´ın duruşmaya getirilmemesini yargılamayı negatif olarak etkilemeye yönelik olduğunu düşündüklerini söylediler. Avukatlar, Şu anda sesi ve görüntüsüyle teşhisi tam yapılamayacak şekilde televizyondaki bir insanla konuşuyoruz, teşhis bu şekilde mümkün değil dediler. Avukatlar, Adalet Bakanlığı bu davanın önemini bildiği halde sanığı neden getirmedi. Bu teknolojiyi kullanan devletin ödenek veye personel yetersizliği nedeniyle sanığı getirmemesi soru işaretlerine yol açıyor dediler.
-Gevrekçi: JİTEM resmiyette yoktu-
Duruşmada daha sonra müşteki ve mağdur avukatları salonda hazır bulunan tek sanık Albay Savaş Gevrekçi´ye sorular sormaya başladılar. Gevrekçi, JİTEM´i biliyor musunuz? sorusunu, Jandarma İstihbarat vardı, ´niye herkes JİTEM diyor´ diyorduk. Memurlar da öyle diyordu. Ama resmiyette JİTEM diye bir birim yoktu. diye cevap verdi.
-Gevrekçi´yi sıkıştıran sorular-
Müdahil avukatları, Gevrekçi´nin, ´Aygan komutanlarla görüşmezdi´ yönündeki ifadesi üzerine, Siz görüşmezdi diyorsunuz ama onun general Necati Özgen´le çekilmiş fotoğrafları var sorusunu sordular. Bu soruya önce yanıt veremeyen Gevrekçi, daha sonra, Aygan, Özgen´in yanına tercüman olarak gitmiştir yanıtını verdi.
-Miroğlu: Ben ölümden döndüm ne rolü avukat bey-
Duruşmada daha sonra Hamit Yıldırım´ın avukatı Orhan Miroğlu´na sorular yöneltti. Yıldırım´ın avukatı Miroğlu´na, Diyarbakır, Mardin, Şırnak Kürtçesi´ni ayırt edecek kadar biliyor musunuz diye sordu. Miroğlu bu soruya ´evet´ yanıtını verdi.
Hamit Yıldırım´ın avukatı, olayda yaralı kurtulan Orhan Miroğlu´na cinayetteki rolüne dair bir soru yöneltti. Soruya sinirlenen Miroğlu, Ne rolü, ben ölümden dönmüşüm, siz rol diyorsunuz avukat bey sözleriyle tepki gösterdi.
-Taksici tanık olarak dinlendi-
Duruşmada daha sonra, saldırının yaşandığı gece Orhan Miroğlu, Musa Anter ve Hamit Yıldırım´ın bindiği taksinin şoförü Mehmet Sinanoğlutanık olarak dinlendi. Tanık Sinanoğlu Hamit Yıldırım´ı kastederek, Eşgalini tam olarak göremedim. Gece idi çünkü. Şivesi düzgün değildi. Diyarbakır´lı değildi yani. Zaten Kürtçe konuşuyorlardı. dedi.
-Tanık Emrah: Tehdit altındayım-
Duruşmada ifade veren bir başka Tanık ´Emrah´ ise İfade vermek istemiyorum. Önceki ifademden dolayı baskılar var, o yüzden ifade vermek istemiyorum. Arif Doğan ve Veli Küçük´ü tanıyordum. Tehdit altındayım. JİTEM infaz emrini vermiş. Yeşil ve Aygan var. Koruma olursa konuşurum. dedi.
-Davanın açılmasını sağlayan Sabah muhabiri tanık olarak dinlendi-
Duruşmada daha sonra yaptığı flaş haberle davanın 21 yıl sonra açılmasını sağlayan Sabah gazetesi muhabiri Abdurrahman Şimşek´in tanık olarak dinlenmesine geçildi. 29 Haziran 2012 tarihinde Abdurrahman Şimşek imzasıyla yayınlanan İşte o tetikçi! başlığını taşıyan manşet haberde, SABAH, yakın tarihin en karanlık cinayetlerinden olan Kürt yazar Musa Anter suikastı tetikçisi Hamit Yıldırım´ı, kanlı saldırıdan 20 yıl sonra Şırnak´ta bulup görüntüledi. Savcılık da ortaya çıkan bilgi ve belgelerden hareketle düğmeye bastı. Böylece, 3 ay içinde dolacak zaman aşımı süresi de 10 yıl daha uzadı. deniliyordu. (http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/06/29/iste-tetikci)
Abdurrahman Şimşek duruşmada verdiği ifadesinde, Savcıya verdiğim ifadeyi tekrarlıyorum. Basın Kanunu 12. Maddesi gereğince haber kaynaklarımızı açıklayamayız. Devletin kuruluşlarında olan haber kaynağı bize ulaştı. Duyumu verdi bize. Haber kaynaklarının güvenliği için savcılık ifadem dışında ayrıntılı bilgi vermek istemiyorum. Aygan ile röportaj yaptım, Aygan bu şahsı teşhis etti ben de gazeteci olarak haberini yaptım.
DURUŞMA SONA ERDİ
Şimşek´in ifade vermesinin ardından duruşma diğer tanıkların dinlenmesi için yarına ertelendi.
DAVANIN DETAYLARI --------------------------------------------------------------------------------------------------
Davada 4 sanık yargılanıyor. 20 Eylül 1992 yılında Diyarbakır´ın Seyrantepe semtinde yazar Musa Anter´in öldürülmesi, yazar Orhan Miroğlu´nun da yaralanması olayıyla ilgili geçen yıl Şırnak´ın Kumçatı beldesinde yakalanarak sevk edildiği mahkemece tutuklanan Hamit Yıldırım, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile hakkında başka bir davadan dolayı yakalama kararı bulunan Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) ve Savaş Gevrekçi davada sanık olarak yer alıyor.
İddianamede, sanıklar hakkında, 765 Sayılı TCK´nın 450/4. Maddesi´nde yer alan Taammüden adam öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 149/1. Maddesi´ndeki Halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek ile Adam yaralamak suçlarından da 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
-JİTEM davası ile birleştirilmesi talep ediliyor-
Şüphelilerden Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve Aziz Turan´ın Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen JİTEM Davasında da sanık olarak yargılandıklarının hatırlatıldığı iddianameyi hazırlayan savcılık, söz konusu iddianamenin JİTEM davası ile birleştirilmesini de talep etmişti.
-JİTEM davası-
Anter davası Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemsi´nde görülmeye başlandı. JİTEM davası ise Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülmekte. JİTEM´i konu edinen bu davada, Diyarbakır, Mardin, Batman ve Şırnak´ta, birden fazla adam öldürme, kundaklama ve bombalama eylemi gerçekleştirdikleri iddiasıyla yargılanan ve aralarında Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve itirafçı Abdülkadir Aygan´ın da bulunduğu JİTEM tetikçisi 16 sanık hakkında, Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve Birden fazla kişiyi öldürmek suçlarından 15 yıl hapis ile ağırlaştırılmış müebbet cezaları verilmesi isteniyor.
(31 Temmuz 2013, 12:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Anter iddianamesi kabul edildi
Ergenekon, Anter iddianamesinde
Anter için 21 yıl sonra iddianame
Flaş!!! Anter´in katili yakalandı
Musa Anter cinayetiyle ilgili manşetlerimiz
Musa Anter ile ilgili tüm manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı diğer iddianamelerde arama yap
JİTEM´in varlığını ispatlayan resmi belgeler
JİTEM´le ilgili tüm manşetlerimiz
JİTEM tartışmalarını maaş bordrosuyla bitiren Abdulkadir Aygan hakkında geniş bilgi
Diyarbakır´daki JİTEM davaları birleştirildi
JİTEM davası özel yetkili mahkemeye devredildi
JİTEM cinayetlerine mahkeme bulunabildi
JİTEM´ci Babat´ın itirafları mahkemede