Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz 9. duruşması saat 9.00´da başladı. Duruşmada sanık avukatları savunmalarını yapmaya devam ediyor. 117 avukattan 40´ı önceki duruşmalarda savunmalarını tamamlamıştı. 41´inci avukat olarak Ali Fahir Kayacan, Perşembe günü yarım kalan savunmasına bugün devam ediyor. Balyoz planının cebir ve şiddet içermediğini, darbenin de fiilen gerçekleşmediğini savunan Kayacan, Mısır´daki olayları örnek gösterdi. Kayacan, bu gerekçeyle Balyoz davasına bakan mahkeme heyetini eleştirirken, ´Tebliğnamede, ´gerçekleştirilen eylemlerin tehlike yaratması yeterlidir´ diye görüş bildiren Yargıtay Başsavcısına da tepki gösterdi.
29.07.2013 11:11 Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu tarihi Balyoz davasının 9. temyiz duruşması bu sabah 09.00´da Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde başladı. Duruşmaya sanık avukatları ile aileleri katıldı.
Önceki duruşmalarda müvekkilleri olan sanıklar adına savunma yapan 117 avukattan 40´ının savunması tamamlanmıştı. 41´inci avukat olarak Ali Fahir Kayacan, Perşembe günü yarım kalan savunmasına bugün devam ediyor. Savunmalarda süre kısıtlaması bulunmuyor. Bazı avukatların savunması 10 dakika sürerken kimisinin ise saatlerce sürebiliyor.
18 SANIĞIN AVUKATI ALİ FAHİR KAYACAN´IN SAVUNMASI
Duruşmada ilk olarak Perşembe günkü duruşmada savunması yarım kalan ve Mehmet Cem Çağlar, Korcan Pulatsü, Hüseyin Çınar, Ahmet Erdem, Bülent Günçal, İsmail Taş, Ziya Güler, Beyazıt Karataş, Turgut Atman, Nedim Güngör Kurubaş, Mustafa Erhan Pamuk, Mehmet Erkorkmaz, Mehmet Eldem, Cenk Hatunoğlu, Mustafa Haluk Baybaş, Rıdvan Ulugüler, Sefer Kurnaz ve Berna Dönmez gibi 18 sanığın avukatı olan Ali Fahir Kayacan geldi ve savunmasına devam etmeye başladı.
´DARBECİLER, HALK VE POLİS TARAFINDAN YENİLSE, DARBE SUÇU O ZAMAN SÖZ KONUSU OLUR!´
Avukat Kayacan, Fethullah Gülen´in davasının cebir ve şiddet içermediği için Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde beraat kararı verildiğini anımsatarak, ?Devlete karşı işlenen suçlarda cebir ve şiddet ön plandadır. Dairenizin Muhammet Metin Kaplan ve Fethullah Gülen kararı var. Gülen kararında ´suç gerçekleşmiş olsa dahi 147. madde uygulanamaz, çünkü cebir ve şiddet yok´ deniliyor. Balyoz Davası´nda cebir ve şiddet içermediği gibi fiil de yok? dedi. Mısır´daki askeri darbeye atıfta bulunan Kayacan, ?Mısır´ın içinde olduğu durumu düşünün. Mursi´nin taraftarları ve polis gücü karşı koysa Silahlı Kuvvetler de Mısır´da yenilseydi ve tutuklansalardı, o anda icra tamamlanmış olurdu. Ancak Türkiye´de böyle bir durum söz konusu değil? değerlendirmesinde bulundu. Davanın, eksik teşebbüs olarak ileride nasıl olsa cebir ve şiddet olacak görüşü ile hazırlandığını savunan Kayacan, hoyrat bir hukuk anlayışının uygulandığını belirtti. Kayacan, ?Tebliğnamede, ´gerçekleştirilen eylemlerin tehlike yaratması yeterlidir? deniliyor. Hangi eylem?.. Planlar eylem olarak kabul ediliyor? değerlendirmesinde bulundu.
Yargılanan sanıkların orgeneral olmasının hukuk devleti açısından hiçbir şey ifade etmeyeceğini söyleyen Karacan, ´Türkiye´de ilk defa bir darbe yargılanıyor, askeri vesayet kırılıyor´ gibi anlama gelecek ifadelerle cezaların şahsiliği ilkesinin bir kenara atılamayacağını, bu tür yaklaşımların çağdaş yaklaşımlar olmadığını ifade etti. Kayacan, ?Türk yargısı neden Türk Silahlı Kuvvetleri´nin hiç bir şeyine itibar etmiyor, iki polisin yazdığı tespit tutanağına itibar ediyor. Kimin bu Silahlı Kuvvetler? Genelkurmay bilgi gönderiyor, Hava Kuvvetleri rapor gönderiyor ama mahkeme itibar etmiyor. Planlarda ´Yunanistan´la it dalaşı´ deniliyor. Soruyoruz Hava Kuvvetlerine uçuşlar artı mı diye, azaldığına ilişkin belge geliyor ancak mahkeme kabul etmiyor. Mahkeme hiçbir şeye itibar etmiyor veya etmek mi istemiyor?? dedi.
Cengiz Köylü´nün suç tarihinde Hava Harp Akademisi´nde öğretim elemanı olduğunu 3 dijital veride adının geçtiği için 16 yıl hapis cezası verildiğini belirten Kayacan, ?Suç belgeleri 24 Ocak 2003´te oluşturulmuş deniliyor. Bir insan aynı gün aynı saat aynı dakika, aynı saniyede, 3 tane veri oluşturuyor. Allah´ın hikmeti mi diyeceğiz buna, hukukta böyle bir şey olamaz? dedi. Müvekkilinin belgenin kaydedildiği tarihte Akademi dışında ?Konkarsu Gezisi?nde olduğunu ve söz konusu gezinin 20-28 Ocak 2003 tarihleri arasında gerçekleştirildiğini anlatan Kayacan, müvekkilinin bu belgeleri oluşturmasının hem fiziken hem de teknik olarak mümkün olmadığını savundu.
Sanık Bülent Karataş hakkındaki dijital veride 7 Mart 2003 tarihinde yazılan bir yazıya yanıt vermekle suçlandığını ifade eden Kayacan, ?Turgut Atman´ın ne yazacağı tam belli olmadan Karataş önceden sezmiş ve 7 Mart´taki yazıya 6 Mart´ta cevap vermiştir. Böyle bir şey olabilir mi?? dedi.
-Mahkeme başkanından tekrar uyarısı-
Kayacan´ın, sanıklarla ilgili delillerin sahteliğiyle ilgili açıklamaları sırasında Başkan Ekrem Ertuğrul, araya girerek, iki haftadır bu konulara açıklık getirilmeye çalışıldığını belirtti. Ertuğrul, şunları söyledi: (Niye savunma bölündü, ikaz geldi) demeyin. Tüm samimi duygularımla şunu belirtmek istiyorum; mahkemenin mahkumiyet hükmüne dayanak yaptığı delillerdeki değişiklikler, iddialar birbirine benziyor. Nüans farklılıkları var, detayda farklılıklar var. Siz genel konularda farklı bir açılım yaptınız. Bu da güzel. Bundan sonra sanıklara geçtiğinizde şöyle bir yöntem izlenebilir mi? Benzer hatalar burada da yapılmıştır, mahkeme kararı ortaya koyduk, tartışıyoruz. Sizler bu iddialarınızı ortaya döküyorsunuz. Nüans farkları var. Bu delillerin sonradan oynandığı, değiştirildiği iddiaları, hala bunları dinliyoruz. Basın mensupları, izleyiciler de buna vakıflar. Gönderme yapsak acaba olur mu? Biz de size dikkatimizi sürdürüyoruz hala devam ediyoruz. Bu yönde savunma geliştirirseniz iyi olur.
Ertuğrul´un sözlerini ardından savunmasına devam eden Kayacan, yerel mahkemenin niyet okuyuculuğu ile karar verdiğini savunarak, hazırlanan belgelerle tasfiye operasyonunun gerçekleştirilmek istendiğini ileri sürdü.
Ceza hukukunda delillerin bardaktaki süt gibi ak olması gerektiğini, en ufak bir griliğin delilin bütünlüğünü bozacağını, ancak Balyoz Planı Davası´nda delillerin kapkara olduğunu söyleyen Kayacan, müvekkilinin adının hem muteber personel listesinde hem de ilişiği kesilecekler listesinde geçtiğini, bu durumun da çelişkili olduğunu anlattı.
Kayacan, müvekkili Hüseyin Çınar´ın cezaevinden gönderdiği mektubu okudu. Kayacan, Çınar´ın mektubunda ?Sayın hakimler dava kapsamında 2 yıldır cezaevindeyim. Suçsuzluğuma yönelik çığlığımı sizlere duyurmaya çalıştım. Ancak başaramadım. Artık tabiri caiz ise artık köprüden önce son çıkıştayız. Burada da suçsuz olduğuma dair çığlımı duymazsanız işlemediğim bir suç için yıllarca ceza alacağım. Benim, eşimin çocuğumun hayatı karardı. Hayatımız baş aşağı gitmeye devam ediyor. Suçsuzum, adaleti tecelli ettirecek olan sizlerden karar bekliyorum. Ne benim, ne eşimin ne de oğlumun hayatını karartmayın? diye yazdığını aktardı.
Korcan Pulatsü´nün ve Ziya Güler´in tutuklanmamaları durumunda Hava Kuvvetleri Komutanı olacak kalitede komutanlar olduğunu ve orgenerallik rütbesine terfi edeceklerini, ancak tasfiye edildiklerini söyleyen Kayacan, ?Şura´dan birkaç gün önce ifadeye çağrıldılar, sonra tutuklandılar ve ordudan ayrıldılar. Bir tane kaldı, Rıdvan Ulugüler. 3, 4 gün sonra Şura toplanacak, o da orada gidecek ve Hava Kuvvetlerinde operasyon tamamlanmış olacak? ifadelerini kullandı.
Avukat Kayacan, 19 müvekkilinin 16´sının havacı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: Bütün bunları gördükten sonra elinizi vicdanınıza koyup, manevi inancımızla baş başa kalarak gönül rahatlığıyla bunu ´evet Korcan Platsü düzenlemiştir, 18 sene cezayı haketmektedir´ diyebiliyorsak sözün bittiği yerdeyiz. Bunlar o uçağa kefeniyle binerler zaten. Eğer Türk yargısı bu durumda, bu kadar şüphe varken bunu diyebiliyorsa, bizler, onların aileleri ve Türk milleti,onları şehit oldu kabul ederiz, olur biter.
ÖĞLE ARASI VERİLDİ
Avukat Kayacan´ın savunmasını tamamlamasının ardından saat 12.00´de duruşmaya 13.30´a kadar öğle arası verildi.
SANIK AYTEKİN CANDEMİR´İN AVUKATI OĞUZ KAYIRAN´IN SAVUNMASI
Saat 13.30´da tekrar başlayan duruşmada kürsüye ilk olarak sanık Aytekin Candemir´in avukatı Oğuz Kayıran geldi ve savunmasını yapmaya başladı. Avukat Kayıran, ´muhbir´ Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen CD ve DVD´lerin markasının, numarasının ve hash değerlerinin alınmadığını anımsattı. Yerel Mahkemede hakimin somut delillere dayanmayan ´takdir ederek´ hükmün kurulduğunu savunan Kayıran, ?Elbette bu dava geçip gidecek ama Türk adalet sistemi bu tarz yanlışlar üzerinden kendisini geleceğe taşıyamaz? dedi. Kanuna aykırı elde edilen bulguların delil olarak kullanılamayacağını anlatan Kayıran, yüklenen suçun hukuka uygun delille tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Kayıran, Mehmet Baransu´nun 21 Ocak 2010 tarihinde savcılığa 4 DVD teslim ettiğini, 26 Ocak 2010 tarihinde ise askeri hakime verdiği beyanda teslim ettiği bu unsurların 3 DVD, 1 CD´den oluştuğunu söylediğini anlattı. Kayıran, Bu hususa bakıldığında soruşturmayı yürüten savcılar tarafından bu çelişkiler giderilmemiştir. Yerel mahkeme de bu çelişkinin giderilmesine ilişkin bir adım atmamıştır, talepler reddedilmiştir dedi.
-Avukat Kayıran: Gölcük belgelerinin çıktığı döşeme alt kısmı donanmanın bilgisayar hurdalığı-
Delillerin ortaya çıkma ve teslim edilme noktasındaki hukuka aykırılıklar bulunduğunu bu nedenle yasal delil olmadığını kaydeden Kayıran, askeri bilirkişinin raporunda, ´5 No´lu hard diskin istek ve irade dışında kötü niyetli kişilerce alındığı, Donanma Komutanlığına ait olmayan bilgisayarlarda sahtecilik amaçlı manipülasyonlara maruz kaldığı, Donanma Komutanlığı´ndaki bilgisayar hurdalığına konulduğunun´ belirtildiğini anlattı.
-Mahkeme Başkanından tekrar uyarısı-
Savunmanın mahkemenin kurucu unsuru olduğunu, iddia makamı ile eşit konumda olduklarını ifade eden Kayıran´ı Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul , ?2 hafta boyunca yapılan savunmaları mutlaka izlemişsinizdir. Söz konusu delillerin elde ediliş şekli, üzerinde yapılan yanlışlar, soruşturma ve konuşturma safahatı, avukatlar tarafından dile getirildi. Dosyada belli. Biz sadece burada sizi dinlemekle kalmıyoruz. Bunu hatırlatmak isteriz. Duruşmadan sonra bütün tuttuğumuz notları öğrencinin okulda dersleri dinledikten sonra eve gittiğinde tekrar etmesi gibi değerlendirmeye tabi tutuyoruz. Heyetimizin o algılama yeteneğine sahip olduğunu da burada bulunanların bilmesini istiyorum. Burada söylenen sözler, bütün iddialar, verilen bilgiler havaya uçup gitmiyor. 6 arkadaşımız çalışıyor dosyanın üzerinde. Savunmanın uzunluğu kısalığı önemli değil ama bir konunun birkaç kez söylenmesinin savunmaya ne kadar katkısı olacağını size bırakıyorum? değerlendirmesinde bulundu.
-Mahkeme Başkanından 2. uyarı: Suç duyurusu yaparız-
23 Mart 2002 yurt dışına çıktığını 13 Şubat 2003´te döndüğünü anlatan Kayıran, müvekkilinin adının geçtiği dijital verilerin Kasım 2002 tarihinde oluşturulduğunu belirtti. Kayıran, müvekkilinin Plan Semineri´ne katılmadığını ifade etti. Kayıran, ?Bu dava gelir geçer ama siz ceza adalet sistemimizi bu şekilde götüremeyiz. Bu ülkede her geçen gün bir hukuksuzluk ile karşılaşır olduk? dedi.
Sanık Avukatı Kayıran´ın Türk ceza yargılamasında mahkemelerin bağımsızlık ve tarafsızlık kültürüne uymadığı iddiasında bulunması üzerine Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul´dan suç duyurusu uyarısı geldi. Ertuğrul, ?Söz meclisten dışarı diyerek yaptığınız ithamlardan kurtulamazsınız. Kararı, mahkemeyi eleştirebilirsiniz ancak Türkiye Cumhuriyeti Anayasa´sıyla kurulmuş devletin yargı organları ve geneline yönelik sözlerinize devam ederseniz hakkınızda suç duyurusunda bulunacağım? uyarısında bulundu.
Bir kültürden bahsettiğini ve kimseyi hedef almadığını belirten Kayıran ise, Mecelle İlkeleri´nde yapılan hakim tanımının günümüzde olmadığını ve bu geleneğin yeterince dikkate alınmadığını iddia ederek savunmasını bitirdi.
SANIK MEHMET ALPER ŞENGEZER´İN AVUKATI HALDUN KEPEZ´İN SAVUNMASI
Avukat Kayıran´ın 45 dakika süren savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Mehmet Alper Şengezer´in avukatı Haldun Kepez geldi ve savunmasını yapmaya başladı.
SANIK YUNUS NADİ ERKUT´UN AVUKATI AHMET KESKİN´İN SAVUNMASI
Avukat Kepez´in 45 dakika süren savunmasının ardından kürsüye sanık Yunus Nadi Erkut´un avukatı Ahmet Keskin geldi ve savunmasını yapmaya başladı.
11 SANIĞIN AVUKATI AHMET KOÇ´UN SAVUNMASI
Avukat Keskin´in savunmasını 12 dakikada tamamlamasının ardından kürsüye saat 16.00´da, Süha Civan, Cüneyt Sarıkaya, Erdoğan Koçoğlu, Gürbüz Kaya, Abdullah Dalay, Hasan Fehmi Canan, Mehmet Kaya Varol, Hamdi Poyraz, Erhan Kuraner, Doğan Fatih Küçük ve Soydan Görgülü gibi 11 sanığın avukatı olan Ahmet Koç geldi ve savunmasını yapmaya başladı.
2 SANIĞIN AVUKATI YAHYA KOÇ´UN SAVUNMASI
Avukat Ahmet Koç´un 1 saat süren savunmasının ardından kürsüye sanıklar Yusuf Ziya Toker ve Mustafa Çalış´ın avukatı olan Yahya Koç geldi ve savunmasına başladı.
SANIK MEHMET AYGÜN´ÜN AVUKATI METE KUBİLAY´IN SAVUNMASI
Avukat Yahya Koç´un 1 saat 15 dakikalık savunmasının ardından kürsüye sanık Mehmet Aygün´ün avukatı Mete Kubilay geldi ve savunmasına başladı.
SANIK EMİN HAKAN ÖZBEK´İN AVUKATI HATİCE KURBAN´IN SAVUNMASI
Avukat Kubilay´ın 25 dakika süren savunmasının ardından kürsüye sanık Emin Hakan Özbek´in avukatı Hatice Kurban geldi ve savunmasına başladı.
DURUŞMA SONA ERDİ
Avukat Kurban´ın savunmasını 5 dakikada tamamlamasının ardından duruşmaya yarın sabah 09:00´a kadar ara verildi. Böylece bugün itibarıyla 117 avukattan 48´inin savunması tamamlanmış oldu.
(29 Temmuz 2013, 11:11)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz
Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın
Flaş!!! Balyoz davası bitti
Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları
BM´nin balyoz raporu çöktü
AİHM: Tutuklama ve deliller doğru
Sanıklara bir darbe de AİHM´den
Çetin Doğan´a AİHM balyozu
Yargıtay´dan Çetin Doğan´a ret
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap