Ergenekon gizli tanığı Aydos´un iddiaları üzerine başlatılan JİTEM´e bağlı ´Bıçak Timi´ soruşturması tamamlandı. Ergenekon sanığı emekli Albay Hasan Atilla Uğur tarafından kurulduğu ve yönetildiği iddia edilen Bıçak Timi´nin işlediği cinayetlerin araştırıldığı soruşturmada görgü tanıklarının ifadeleri dehşete düşürüyor.
14.07.2013 09:59 JİTEM´in infaz birimi Bıçak timinin işlediği faili meçhullerle ilgili soruşturması tamamlandı. O dönem Kızıltepe Belediyesi mezarlık işleri görevlisi olan tanık, ?Cesetleri önce İslami usullere göre defnediyorduk. Sayı artınca elbiseleriyle gömdük? dedi.
ATİLLA UĞUR´UN BIÇAK TİMİ´NİN TÜYLER ÜRPERTEN İCRAATLARI
Mardin Kızıltepe ve çevresinde faili meçhul cinayetlerle adını duyuran JİTEM´e bağlı ´Bıçak Timi´ soruşturması tamamlandı. Ergenekon sanığı emekli Albay Hasan Atilla Uğur tarafından kurulduğu ve yönetildiği iddia Bıçak Timi´yle ilgili soruşturma Ergenekon gizli tanığı Aydos´un iddiaları üzerine başlatılmıştı. Faili meçhul cinayetlerin izinin araştırılıdığı soruşturmada görgü tanıklarının ifadeleri ise dehşete düşürüyor.
Timin lideri Atilla Uğur
Kızıltepe ve çevresinde faaliyet gösteren JİTEM´e bağlı Bıçak Timi ile ilgili soruşturmayı yürüten Kızıltepe Savcısı Ahmet Aslan hazırladığı fezlekeyi Diyarbakır TMK 10 ile görevli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. 12 faili meçhul cinayetin araştırıldığı soruşturmayla ilgili fezlekede Hasan Atilla Uğur´un yanı sıra Ahmet B., Ünal A., Abdurrahman K., Ramazan Ç., M. Salih K., M. Emin K., İsmet K. ve 1995 yılında Diyarbakır İl Jandarma Komutanı olduğu iddia edilen Eşref Hatipoğlu şüpheli olarak yer aldı.
Her gün ceset getiriyorlardı
Ergenekon soruşturmasının gizli tanığı Aydos´un ifadelerinin başlayan soruşturmada bir çok kişinin ifadesi alındı. Onlarca tanık dinlendi, bölgede çok sayıda kazı yapıldı. Daha önce yapılan soruşturma dosyaları karşılaştırıldı. Bu sayede 2008 yılında kazılan bir kuyudan çıkan kemiklerin Necat ve Nurettin Yalçınkaya´ya ait olduğu belirlendi. Farklı adreslerde kazılar yapan savcılık, Mahmut Abak ile birlikte gözaltına alınan M. Emin Abak´ın cesedine ulaştı. Eşref Hatipoğlu tarafından helikopterden atılarak öldürüldüğü öne sürülen çoban Memduh Demir ve PKK´lı Berdan Kaban´ın cesetleri bir mezarda battaniyeye sarılı bulundu.
Ateşli silahlarla öldürüldüler
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Kızıltepe Belediyesinde mezarlık işleriyle görevli olan Hüsamettin K., 1993 yılında nerede ise her gün kimliksiz ceset geldiğini söyledi. Görgü tanığı K. ?1993 yılından itibaren hatırladığım kadarıyla yaklaşık 30 kimliksiz cesedin Akdoğan Köyü yolu üzerindeki belediye mezarlığına defninde görev aldım. Bu cesetler bize hastane morgunda genellikle asker bazen de polis tarafından teslim ediliyordu. Çoğunlukla teslim aşamasında bize bir belge verilmiyordu. Teslim edilen cesetlerin tamamı ateşli silahla vurularak ölmüştü ve elbiseleriyle birlikte teslim ediliyordu? dedi.
Önce dini esaslara göreydi!
1993 yılında günde bir iki kez kimliksiz ceset teslimi yapıldığını anlatan Hüsamettin K., ?Zaten insanlar öldürülenin kim olduğunu bilseler de cenazelerini sahiplenemiyorlardı. Ben şu an o cesetleri mezarlık içerisinde nereye gömdüğümü bilmiyorum? dedi. Hüsamettin K, savcının gömdüğü kişiler ile ilgili sorduğu soruya ?Aradan yaklaşık 20 yıl geçti. Size net bir bilgi veremem. Sadece söyleyebileceğim kimsesizler o mezarlığa iki bölüm halinde gömüldüler. İlk başlarda cesetler kefenlenip İslami usulle gömülüyordu. Sonraları ceset sayısı çoğaldıkça elbiseleriyle gömmeye başladık? cevabı verdi.
SAVCI: JİTEM GENİŞ ÇAPLI SORUŞTURULMALI
Savcı Ahmet Aslan hazırladığı fezlekede JİTEM´in varlığına ve işlediği suçlara değindi. Savcı Aslan, ?Soruşturmaya konu olan cinayet, işkence ve hürriyetten yoksun kılma suçlarının JİTEM adlı silahlı örgüt tarafından gerçekleştirildiğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu ve sorumlular hakkında kamu davası açılması gerektiğini? belirtti. Soruşturulan örgütün 8 kişiden ibaret olmadığını kaydeden Aslan ?Örgütün jandarma subaylarınca yönetildiği, bütün bölgede organize biçimde faaliyet gösterdiği ve TSK bünyesindeki hiyerarşik yapının JİTEM bünyesinde faaliyet gösteren asker kişiler arasında da aynen geçerli olduğu, o dönemde bölgede görevli asker ve korucuların tespit edilerek örgütün hiyerarşik yapısının net olarak belirlenmesini? istedi. (Star)
SAVCILIK JİTEM´İ İLK DEFA BÖYLE TANIMLADI
18.07.2013 11:13 JİTEM´in devlet bağlantısı ve siyasi ilişkilerine dikkat çeken Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı, yapıyı ilk kez açık ve net tanımladı. Kızıltepe Savcısı, emekli Albay Uğur hakkında hazırladığı fezlekede, JİTEM´in devletle bağlantılı bir yapı olduğuna, siyasilerle ilişkisi bulunduğuna dikkat çekti.
Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı, Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan dönemin Kızıltepe Komutanı Hasan Atilla Uğur´un, Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı dönemde yaşanan faili meçhul cinayetler ve köy boşaltmalara ilişkin sürdürdüğü soruşturmasını tamamladı. Radikal´in haberine göre, Köy yakmaların ve fail meçhul cinayetlerin ´sistematik´ şekilde JİTEM faaliyeti olduğu, bu yapının da devlet ve siyasilerle bağlantısı bulunduğu vurgulandı.
Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı, TMK 10. madde ile görevli Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği´ne gönderdiği fezlekede, dönemin Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı Erdoğan ile kamuoyunda ´bıçak timi´ olarak bilinen ekipte yer alan 8 kişi şüpheli sıfatıyla yer aldı.
JİTEM sorumlusu
Savcılık hazırladığı fezlekede, şüpheli Uğur´un JİTEM denilen yasadışı yapının ´Kızıltepe sorumlusu´ olduğunu iddia etti. Fezlekede, o dönemde yaşanan faili meçhul cinayetlerin, köy boşaltmalarının JİTEM tarafından sistematik şekilde gerçekleştirildiğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu vurgulanarak şöyle denildi: ?Fail meçhul cinayetlerin, gözaltına alınıp kaybettirilme, köy boşaltma ve işkence olaylarının da genel itibariyle 1993-1996 arasında gerçekleştiğinin sabit olduğu, bu suretle JİTEM adlı yasadışı oluşumun varlığının sabit olduğu ve iddia edildiğinin aksine 1990´dan sonra da faaliyetlerine devam ettiği anlaşılmıştır.? Benzer soruşturmalardan farklı olarak, bu soruşturmada zorla köy boşaltmalar ve fail meçhul cinayetlerin açık bir şekilde, JİTEM isimli yasadışı yapının faaliyeti olduğu anlatıldı.
Fezlekede terörle mücadele amacıyla yürütülen devlet faaliyetlerinin belirli bir dönemde legal çizgiden çıkarıldığı anlatılarak şu tespitlerde bulunuldu: ?Başta TSK olmak üzere bu alanda faaliyet gösteren kurumlarda çalışan kamu görevlilerinin organize ettiği oluşumlar bünyesinde örgüt mensuplarının, örgüte yardım edenlerin veya sempati duyanların haklarında adli süreç başlatılmaksızın işkence ile öldürülme ve bunun gibi hukuka aykırı eylemlere maruz bırakıldıkları bir gerçektir. Açıklanan cinayetler zorla köy boşaltmalar ve işkence olaylarına başlatılan bu soruşturma kapsamında yapılan araştırmalar neticesinde söz konusu eylemlerin JİTEM adlı oluşumun faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirildiğine dair kuvvetli şüphe teşkil eden delillere ulaşılmıştır.?
Fezlekede, JİTEM´in yasadışı faaliyetlerine dair de şu çarpıcı tespitlerde bulunuldu: ?JİTEM içerisinde TSK personeli dışında kurucuların ve itirafçılar gibi sivil kişilerin de görev yaptığı dikkate alındığında bu oluşumun hukuki nitelik taşımadığı ve terörle mücadele kisvesi altında hukuk dışı faaliyetler yürütmek üzere vücuda getirilmiştir. JİTEM yöneticilerin aynı zamanda silahlı kolluk görevlisi olmalarının bu yapının hareket kabiliyetini arttırdığı ve faaliyet alanını genişlettiği, yönetici kadronun devlette bulunan irtibatı sayesinde araç, silah ve maddi kaynak sıkıntısı yaşanmadığı devlete ait silah otomobil vb araçlar JİTEM faaliyetleri kapsamında rahatlıkla kullanılabilmiştir.?
Siyasilerin iradesi vardı
Fezlekede bölgede tek yetkili gücün subaylar ve onların emrindeki birimler olduğu, adli ve idari makamların bu tür faaliyetlere göz yumduğu da ifade edildi.
JİTEM´in sadece hukuk dışı faaliyetlerde bulunmadığı, haksız menfaat sağladığına da işaret edilen fezlekede, ?İnsanların adli makamlara çıkarılmaksızın sorgulanıp öldürülerek su kuyularına atılması gibi vahşi eylemler ´terörle mücadele´ gerekçesiyle izah edilemez, aksine bizzat terör suçu teşkil etmiştir. Devlet bütçesinden harcama yapan, cinayet ve işkence gibi ağır ceza gerektiren suçları sistematik işleyen, faaliyet alanı çok geniş olan bu örgütün dönemin yüksek rütbeli kamu görevlilerinin ya da siyasilerin iradesiyle kurulup yönlendirilme ihtimali çok yüksek ve araştırmaya değerdir? denildi.
JİTEM´in 12 cinayeti
YUSUF TUNÇ: 9 Şubat 1994 günü Kızıltepe ilçesi Kengerli Köyü´nde kaçırıldı. JİTEM tarafından kaçırılıp öldürüldüğüne dair kuvvetli şüphe içeren deliler mevcuttur.
ABDULVAHAP ATEŞ: 14 Haziran 1994 günü Kırkuyu Köyü´ne gelen jandarma tarafından dövülerek gözaltına alındı. JİTEM tarafından alınan Ateş
öldürülüp 17 Haziran 1994 günü askerle çatışarak ölen terörist şeklinde lanse edildi.
NECAT VE NURETTİN YALÇINKAYA: 27 Ocak 1995 günü evlerinden alındılar. Kendilerini polis olarak tanıtan JİTEM mensupları tarafından kaçırılıp öldürdüklerin dair kuvvetli şüphe içeren delillerin mevcut olduğu anlaşılmıştır.
KEMAL BİRLİK, ZÜBEYİR BİRLİK, ABDULBAKİ BİRLİK ve ZEKİ ALABALIK: 28 Mart 1995 günü Kemal Birlik ve Zeki Alabalık Kızıltepe Cezaevi´nden tahliye oldular. Kendisini karşılamaya gelenlerle Abdulbaki Birlik ve Zübeyir Birlik ile birlikte JİTEM tarafından alıkonup kaçırılarak öldürüldükleri yönünde kuvvetli şüphe içeren delillerin mevcut olduğu anlaşılmıştır.
MAHMUT ABAK ve MEHMET EMİN ABAK: 14 Ocak 1995 tarihinde ikametlerinde askerler tarafından alındılar. Mehmet Abak, 11 Ocak 1995 günü Kırkkuyu Köyü Aysun mezrasında bir su kuyusunda çürümüş halde bulundu. Mehmet Emin Abak´ın cesedinin aynı kuyuda olma ihtimaline binanen savcılığımızca 10-11 Haziran 2013 tarihinde yapılan çalışma sonucu aynı kuyuda elbiseleriyle birlikte ikinci bir cesete ulaşıldı. Bu surette Mehmet Emin ve Mahmut Abak´ın JİTEM tarafından evlerinden alınıp Kırkkuyu Köyü Aysun mezrasındaki su kuyusuna atıldığı yönünde kuvvetli şüphe içeren delileri mevcuttur.
MEMDUH DEMİR ve BEDRAN KABAN: Memduh Demir 13 Mayıs 1995 günü Mazdıdağ ilçesi Yüceba Köyü kırsalında hayvan otlatıyordu. Aynı bölgede güvenlik güçleriyle PKK mensupları arasında çatışma çıktı. Örgüt mensubu Bedri Kapan yaralı olarak yakalandı. Korucuların beyanlarına göre ikisi de helikopterden atıldı. (Radikal)
(14 Temmuz 2013), son güncel.: (18 Temmuz 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
JİTEM´in varlığını ispatlayan resmi belgeler
JİTEM´le ilgili tüm manşetlerimiz
JİTEM tartışmalarını maaş bordrosuyla bitiren Abdulkadir Aygan hakkında geniş bilgi
Diyarbakır´daki JİTEM davaları birleştirildi
JİTEM davası özel yetkili mahkemeye devredildi
JİTEM cinayetlerine mahkeme bulunabildi
JİTEM´ci Babat´ın itirafları mahkemede
Ergenekon ve bağlantılı diğer iddianamelerde arama yap