28 Şubat iddianamesi´nden şok ayrıntılar çıkıyor. 28 Şubat´ın 103 sanığı arasında yer alan Özel Harp subayı Albay Oğuz Kalelioğlu´dan ele geçirilen el yazılı bir belgede, Turgut Özal, Muhsin Yazıcıoğlu, Eşref Bitlis ve Alparslan Türkeş gibi isimlerin doğal yoldan ölmediği, suikast sonucu öldürüldükleri belirtiliyor. İddianamedeki detaylar, Kalelioğlu´nun psikolojik harekata dayanan 28 Şubat sürecinde en kritik görevlerden birini yürüttüğünü de ortaya koyuyor.
10.06.2013 17:48 28 Şubat İddianamesi´nde yer alan belgelere göre Turgut Özal, Muhsin Yazıcıoğlu, Eşref Bitlis gibi isimler doğal yoldan ölmedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 28 Şubat İddianamesi´nde önemli bilgiler ortaya çıktı. Dönemin Genelkurmay Psikolojik Harekât Dairesi Başkanı Oğuz Kalelioğlu´nun ikametgahında ele geçirilen bilgi ve belgeler ise iddianameye girdi. Bu belgelerde Camilerin Diyanet İşleri Başkanlığı´na devir ve kontrol altına alınması konulu bir bölümün de yer aldığı öğrenildi. Belgeler arasında gizli ve 2 sayfadan oluşan ´Güneş Psikolojik Harp Planı´ da bulunuyor. Aramalarda hacca giden milletvekillerinin isim ve partilerinin bulunduğu belge de ele geçirildi.
HEPSİ ÖLDÜRÜLDÜLER
28 Şubat´ın 103 sanığı arasında yer alan Özel Harp subayı Albay Oğuz Kalelioğlu´dan önemli belgeler ele geçirildi. Bu belgelerden birisi bir suikast listesi. 28 Şubat döneminde Genelkurmay Psikolojik Harekât Dairesi Başkanı olan Oğuz Kalelioğlu´nun ev aramasında elde edilen 77´den 83´e kadar numaralandırılan ´Sayın Komutanım´ ibaresi ile başlayan ve son sayfasında ´Arz ederim´ ibaresiyle son bulan el yazısı dökümü bulundu. Listede suikasta kurban giden sivil ve askerlerin isimleri şöyle: Turgut Özal, Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu, Adnan Kahveci, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi ve Hrant Dink, Oramiral Kemal Kayacan, Orgeneral Adnan Ersöz, Korgeneral Hulusi Sayın, Korgeneral İsmail Selen, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve Orgeneral Eşref Bitlis. Bu bilgiler 28 Şubat iddianamesinin 164 ve 1171. sayfalarında yer alıyor.
OĞUZ KALELİOĞLU, ÖZEL HARP GÖREVLİSİ
Kamuoyu, Oğuz Kalelioğlu´nun adını ilk kez gazeteci Gazeteci Fatih Güllapoğlu´nun 1991 yılında, Özel Harp Dairesi´ni anlattığı “Tanksız Topsuz Harekât” adlı kitabında duydu. Bu kitap çalışmasını yaptığı sırada Hürriyet Gazetesi´nden tecrit edildiğini de kaydeden Güllapoğlu, kitabında, Özel Harp´in Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk işçiler arasında islamiyetin giderek yaşam biçimi haline gelmesi üzerine devreye girdiğini, irticanın önlenmesi amacıyla çalışmaya başladığını, tam bir araştırmacı gazetecilik örneği vererek belgeleriyle anlatıyordu. Güllapoğlu´nun Avrupa´daki Diyanet´a bağlı ´Toplumsal İlişkiler Başkanlığı´nın (DİTİB) kuruluş amacının bu olduğuna, yapılanmasına ve faaliyetlerine ışık tuttuğu satırların arasında o yapılanmanın yöneticisi olan Oğuz Kalelioğlu´nun adı geçiyordu.
BÇG´DEN ÇOK KRİTİK KARARLAR
Güllapoğlu´nun Özel Harp Dairesi´ni (ÖHD) konu aldığı için Hürriyet´ten dışlanmasına da neden olan bilgilerin doğruluğu geçtiğimiz günlerde kabul edilen 28 Şubat iddianamesinin satır aralarında yer alıyor. İddianamede 41 nolu sanık olarak yer alan Oğuz Kalelioğlu için iddianamede, (28 Şubat darbe sürecinin merkezi olan) Batı Çalışma Grubu Batı Eylem Planında İcra Makamında Genelkurmay Psikolojik Harekât Dairesi Başkanı olarak bulunduğu belirtiliyor. Kalelioğlu´nun da katıldığı Genelkurmay´daki çok kritik BÇG toplantısında, Refahyol Hükümetini takip ve düşürmek için faaliyet göstermek üzere Batı Çalışma Grubu oluşturulmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığında Genelkurmay II. Başkanı Çevik BİR´in başkanlığında 07 Nisan 1997 tarihinde yapılan ve ´Hükümete muhtıra verilmesi, Sıkıyönetim ilan edilmesi, Hükümetin değişimi, hükümetin devamım önleyecek tedbirler, gelecek hükümetin oluşumu, Kriz yönetimi oluşturulması, Eylem planı yapılması, Yargı ve kamu yöneticilerine destek/tehdit, Üniversite, sendika ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapılması, cesaret verilmesi, Basın ve medyaya hakimiyet sağlanması, yanlarına alınması, Batı Çalışma Grubunun kurulması, İki kez yapılan yaş toplantılan ile personelin atılmasının yeterli olmadığı, Halkın yanlarına değil önlerine alınması, taarruzi psikolojik harekât icra edilmesi, Polise havuç ve sopanın gösterilmesi, Bilgi toplayan, eyleme dönüştüren psikolojik harekât yapan bir grup oluşturulması´ kararlarının alındığı belirtiliyor. Çoğunluğu psikolojik harekat kapsamındaki bu kararlar Genelkurmay Psikolojik Harekat Dairesi başkanı Oğuz Kalelioğlu´nun darbe sürecinde ne kadar kritik bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
-Gerçek Diyanet İşleri Başkanı Kalelioğlu, Yılmaz ise yardımcısı!-
İddianamenin 798. sayfasında ilginç bir bilgi yer alıyor. Buna göre, Albay Oğuz Kalelioğlu, emekliliğinden sonra Türkiye Diyanet Vakfı´nda görevlendirilmiş. Maaşını Diyanet Vakfından almakla birlikte Başkan Mehmet Nuri Yılmaz´ın müşaviri olarak görevlendirilmiş. Kendisine Başkanlık Merkezinde bir büro tahsis edilen, yanına da bir memur görevlendirilen Kalelioğlu´nun koordinesinde bir birim oluşturulmuş. Bu birimin düzenlediği raporlarla birçok kişi soruşturma geçirmiş. Batı Çalışma Grubu´na gelen isimsiz imzasız ihbar yazılarıyla personel cemaatçi, tarikatçı, irticacı, vb. ithamlarla suçlanmış, görevden alınmış.
Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz´ın BÇG adına hareket eden Oğuz Kalelioğlu´na yardımcı olduğu iddiası da iddianamede yer alıyor. Resmiyette Başkan Yılmaz iken gerçekte ise Kalelioğlu olmuş. Personelin fişlenmesinde Yılmaz sicil amiri olarak görev yapmış. Tüm bu satırlardan BÇG´nin o dönem Diyanet İşleri üzerinde ne kadar etkili olduğu anlaşılıyor. BÇG, hazırladığı İrtica ile Mücadele Eylem Planı kapsamında Diyanet´e görev vermiş, Diyaneti yönlendirmeye çalışmış.
-Deniz Kuvvetlerinde Alevi yapılanması-
İrtica adı altında Diyanet´e bile görev verilen, bu kadar çarpıklığın yaşandığı o süreci açıklayan ilginç bir bilgi yine iddianamede yer alıyor. Oğuz Kalelioğlu´nun ikametgahındaki aramalarda ele geçirilen belgelerdeki bilgilere göre alevi subaylar özellikle Deniz Kuvvetleri içerisinde geniş şekilde örgütlenmiş ve etkin bir çalışma yürütmüş. Bu bilgilere iddianamenin 1172. sayfasında yer veriliyor.
-Kılıçdaroğlu´na şok suçlamalar 28 Şubatçılardan-
28 Şubat iddianamesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun SSK dönemine ilişkin suçlamalar da yer alıyor. İddianamede sanıklardan ele geçirilen belgelere göre, personel alımlarında bölücü, mezhepçi, örgüt mensubu, sabıkalı yandaşlara, akrabalara, hemşehrilere öncelik verildiği ve alımlarda her türlü hile ve yolsuzluğa başvurulduğu vurgulanıyor.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
ÜlkeTV Haber Bülteni Bölüm1
(10 Haziran 2013, 17:48)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
28 ŞUBAT İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Flaş!!! 28 Şubat davası açıldı
28 Şubat soruşturması manşetlerimiz
28 Şubat süreci manşetlerimiz
Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın şüpheli ölümü manşetlerimiz
Tanık: Özal´ı Tushad zehirledi
Orgeneral Eşref Bitlis´in şüpheli ölümü manşetlerimiz
Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikasti manşetlerimiz
Albay: Bitlis´in ekibi öldürülecek
Fotoğraftaki 10 subaydan 7´si öldü
Özal ve komutan cinayetleri bağlantılı
Muhsin Yazıcıoğlu´nun şüpheli ölümüyle ilgili manşetlerimiz
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Flaş!!! Yeni kitabımız: Arınç suikasti
ÜlkeTV´deyiz: Özel Harp ve Arınç
Bölüm2
İşte kontrgerilla.com´un da katkı sunduğu Özel Harp Dairesi konulu TBMM raporu
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Tedavülden kalkan 100bin Meclis´te
TBMM: 100 bin özel harpçi var
TBMM: Derin güçler aktif
TBMM: Terör Özel Harp işi
Flaş!!! Özel Harp ve Ergenekon bombaları kardeş