Sarıyer Belediye Başkanı CHP´li Şükrü Genç´in makamında bir yolsuzluk iddiası üzerine yapılan aramada bilgisayarından, bakanlar, AK Partili vekiller ile İsmailağa Cemaati´nden kişilerin telefon dinleme tutanakları çıktı. Hatırlanacağı gibi 3 yıl önce CHP´li milletvekilleri dönemin Başsavcısı İlhan Cihaner ile makamında görüşmüş, bir kaç gün sonra da bu kayıtlar, henüz süren bir soruşturmaya ait gizli dinlemeler olmasına rağmen skandal şekilde CHP parti raporunda yer almıştı. Ergenekon davasında ifade veren ve savcı olduğu ileri sürülen bir gizli tanık, Cihaner´le ilgili şok iddialarda bulunmuştu. Cihaner´in bu gayrı resmi dinleme CD´lerini CHP´ye de verdiğini iddia eden tanık ayrıntılar vermişti. Gizli tanığın iddiaları olaylara bir başka bakış açısı ile bakıldığında da doğrulanabilir.
07.02.2013 11:18 CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner´in Erzincan Başsavcısı olduğu dönemde yürüttüğü İsmailağa Cemaati soruşturması kapsamında yapılan ve mahkemeye dahi verilmeyen dinlemelerin tutanakları Sarıyer Belediye Başkanı CHP´li Şükrü Genç´in makamındaki bilgisayardan çıktı.
Belediyedeki yolsuzluk iddiaları nedeniyle 17 Şubat 2011´de Genç´in makam odası da aranmış ve bilgisayarının imajı alınarak incelemeye gönderilmişti. Star gazetesinden Bünyamin Demirkan´ın haberine göre, incelenen sabit diskte İlhan Cihaner tarafından Erzincan İl Jandarma Komutanlığı´na yaptırılan dinlemelerin de olduğu belirlendi. Genç´te çıkan dinleme tutanaklarının, Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi´nin verdiği kararlar ile Erzincan Jandarma İstihbaratı tarafından yapılan dinlemelere ait olduğu ve 2007-2009 yılları arasını kapsadığı belirlendi. Toplam 3 bin 500 sayfa olan tutanaklar incelendiğinde, tapelerin aslının bire bir kopyası olduğu tespit edildi. Her belgede tutanağın açıklama ve görevlilerin aidiyet ve imza bölümlerinin eksiksiz şekilde yer aldığı görüldü. Normal şartlarda istihbarat birimleri tarafından yapılan dinlemeler mahkemeye ve savcılığa çıktı alınarak gönderiliyor.
Suç unsuru olarak tutanağa geçirilen dinlemelerin büyük çoğunluğunun İsmailağa Cemaati´ne mensup kişilere ait olduğu belirlendi. Konuşmaların genellikle, kurs ve vakıfların idari işlemleri, kurs talebeleri, hocaları, iaşe ve kursa yapılan yardımlar, kurs talebelerin velileri ile kurs hocaları arasındaki görüşmeler, değişik illerde yapılacak olan sohbetler ve kurslara yönelik yapılan baskınlar ile ilgili olduğu görüldü. Tapelerin bir kısmının ise sadece dinlenen şahısların aileleri ile yaptığı görüşmeler ve ticari faaliyetlerine ait olduğu belirlendi. Bazı konuşmaların ise özel hayatın gizliliğini ihlal eden içeriklere sahip olduğu tespit edildi.
Bakanları da dinlemişler
İncelenen tapelerde bakanlar ve bürokratların dinlemeye takılan konuşmaları da yer aldığı görüldü. İçeriğinden herhangi bir suç unsuru olmadığı halde o dönem Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe´nin, Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin´in görüşmeleri tutanağa geçirilmiş. İsmailağa cemaatinin ileri gelenlerinden Ahmet Ustaosmanoğlu´nun da dinlendiği belirlendi. (1)
TANIK: CİHANER BAŞBAKANI DİNLETİP CD´LERİ CHP´YE VERDİ
Ergenekon davasında ifade veren ve savcı olduğu ileri sürülen bir gizli tanık, Cihaner´in bu gayrı resmi dinleme CD´lerini CHP´ye de verdiğini iddia etmiş, ayrıntılar vermişti. Ergenekon davasıyla birleştirilen Islak İmzalı İrtica İle Mücadele Eylem Planı davasının 24 Mayıs 2011 tarihinde görülen 19. duruşması ile devamındaki birkaç duruşmasında Erzincan´da cumhuriyet savcılığı yaptığı öğrenilen Gizli Tanık ´Efe´ ifade vermiş ve şok iddialarda bulunmuştu. Haberin ilerleyen satırlarında detaylı şekilde aktardığımız ifadesinde Efe gizli dinlemelerle ilgili şunları söylemişti: (Cihaner) Başbakan´ı bile hukuksuz olarak dinliyordu. AK Parti Trabzon il başkanıyla, Başbakan´ın konuşmasını çok iyi değerlendireceğini söylüyordu. Gayri resmi dinleme CD´lerini CHP´ye de verdi. Kendisi bana bizzat söyledi bunu. AK Parti Trabzon il başkanıyla, Başbakan arasındaki konuşma. Bunu çok iyi değerlendireceğini söylüyordu. Binali Yıldırım´la Volkswagen´in sahibi arasındaki konuşma. Yani böyle bunların çok iyi veriler olduğunu söylüyordu. CHP´ye de onları liste halinde verdi. Anamuhalefet partisine o CD´leri verdi. Kendisi de bana bizzat söyledi bunu. (2)
CHP´Lİ ERSİN GİZLİ DİNLEMELERİ PARTİ RAPORUNA EKLEDİ
CHP´nin sempatizanlığın ötesine geçerek, Erzincan´daki Ergenekon soruşturmasına inanılmaz ölçülerde fiilen müdahale ettiği çok sayıdaki farklı delil ve bulgu ile ispatlandı. Erzincan Ergenekon soruşturması başlayıp ilk gözaltılar yaşanınca CHP yönetimi, İzmir Milletvekili Ahmet Ersin´i bölgeye gönderdi. Ersin, 20 Aralık 2009´da MİT ve askeri personeli Erzincan´da tutuklu oldukları cezaevinde ziyaret etti. Aynı gün Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´le makamında görüştü ve hazırladığı raporu Deniz Baykal´a sundu. Erzincan Raporu´na, CHP´nin şubat ayındaki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Raporu´nda yer verildi. Soruşturmayı yürüten Erzurum özel yetkili savcılarına sert eleştirilerin bulunduğu raporun ekleri arasında soruşturma kapsamında delil olarak kullanılan gizli dinleme CD´lerinin de yer aldığı ortaya çıktı. Mahkeme dışında bir kişinin elde etmesi ve yayınlaması suç olan bu CD´lerin rapora neden eklendiği sorusuna Ersin, ´Ne olacak canım, elden ele dolaşıyor böyle şeyler.´ diyerek cevap verdi. Ersin, kayıtları Başsavcı Cihaner´den aldığı iddialarına ´Başsavcı ile görüşmemden çok sonra bana posta ile geldi.´ karşılığını verdi. Ancak Cihaner´le görüşmesinden sadece 3 gün sonra Baykal´a sunduğu raporda bu kayıtların olduğu belirlendi. (3)
Bu kayıtların Edirne Belediye Başkanlığı makamında ele geçirilmiş olması, kayıtların sadece CHP merkezinde kalmadığını, CHP teşkilatlarına da dağıtılmış olduğunu gösteriyor. Bu yasadışı eyleme karşı savcıların soruşturma başlatması bekleniyor.
CHP´Lİ MİLLETVEKİLLERİNDEN TANIKLARA BASKI
CHP´nin Erzincan´daki soruşturmaya fiilen müdahalesi sadece bu kayıtları elde edip dağıtmasıyla sınırlı değil. Fiili müdahaleye diğer bir örnek olarak gizli tanıklara yönelik ikna çabaları gösterilebilir. CHP´li milletvekilleri Ahmet Ersin ile Erol Tınastepe, beraberlerinde Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) yöneticilerini de alarak Erzincan´da gizli tanıklarla görüştüler. Onlara ifadelerini değiştirmeleri için baskı yaptılar. Para teklif ettiler. Bunlar kanıtlandı. Ses ve görüntü kayıtları haricinde bizzat gizli tanık mahkemede bu baskıyı itiraf etti. O iki milletvekili Ersin ile Tınastepe, 2011´deki seçimlerde seçilemeyince dokunulmazlıkları kalktı. Geçtiğimiz aylarda haklarında dava açıldı. Halen ´Ergenekon terör örgütü üyeliği, örgüte yardım ve yataklık´ suçlamasıyla yargılanmaktalar.
CHP´nin diğer bir fiili müdahalesi ise diğer bir CHP´li milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu eliyle gerçekleşti. 24 Aralık 2009´da bir basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, Erzincan Jandarma Merkez Komutanlığı´na fakslanmış Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´ne ait boş bir arama tutanağını basın mensuplarına gösterdi. Kılıçdaroğlu, bununla Erzincan Ergenekon soruşturmasının yargı skandalı şeklindeki bir prosedürle yürütüldüğünü ispatlamaya çalıştı. Ancak Kılıçdaroğlu´nun yanıldığı, savcılığın açıklama yapmasıyla ortaya çıktı. Belgenin aslının dolu olarak Erzincan Merkez Komutanlığı´nda olduğu da anlaşıldı. (4)
CİHANER´LE İLGİLİ ÇARPICI DETAYLAR
Cumhuriyet savcısı gizli tanık: Cihaner ´terör arttırılmalı´ diyordu
Başsavcı iken yaptığı usülsüz dinlemeleri CHP merkezine ve teşkilatına servis eden, belki ödül olarak ilerleyen süreçte YSK´nın da müdahalesi ile Denizli´den ilginç şekilde milletvekili yapılan dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner çok derin bir kişilik. O´nun derinliğiyle ilgili aşağıda yer verdiğimiz bilgilerden en çarpıcıları yine bir başka savcıdan geldi. (5)
Ergenekon davasıyla birleştirilen Islak İmzalı İrtica İle Mücadele Eylem Planı davasının 24 Mayıs 2011 tarihinde görülen 19. duruşması ile devamındaki birkaç duruşmasında Erzincan´da cumhuriyet savcılığı yaptığı öğrenilen Gizli Tanık ´Efe´ ifade verdi, şok iddialarda bulundu. Cihaner´in usülsüz dinlemeler yaptığını ve bunları CHP´ye servis ettiğini de ifadesinde aktaran gizli tanığın verdiği bilgilerden, ıslak imzalı komplonun Erzincan´da uygulanmasında İlhan Cihaner´in başrolde olduğu anlaşılıyordu. Efe, Erzincan´daki 3. Ordu karargahında ıslak imzalı planın o bölgede uygulanması amacıyla geniş katılımlı bir ´kaos´ semineri düzenlendiğini, kendisinin de bu seminere katıldığını iddia etti.
Mahkemedeki ifadesinde, soruşturma aşamasında Erzurum özel yetkili Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadesinin doğru olduğunu belirten gizli tanık Efe, biraz daha detaya girmek istediğini söyledi. Tanık Efe, ayrıntılara girebilmek için kendisi ile ilgili bazı bilgileri de vermek zorunda olduğunu ancak bu bilgilerin, kimliğini açık edecek nitelikte olmadığını söyledi.
´Kadir Özbek´le yakınlığım var´
Tanık Efe, İlhan Cihaner´in Kadir Özbek´le yakınlığı varsa benim ondan daha fazla Kadir Özbek´e yakınlığım vardır. Hem ailevi olarak hem de yakın köylerde oturmamız münasebetiyle hem başka münasebetlerden. diye konuştu. Adalet Bakanlığı tarafından tayininin Diyarbakır Çınar´a teklif edildiğini belirten tanık Efe, Ancak Kadir Özbek beni yanına çağırdı ve ´Seni İlhan´ın yanına gönderiyoruz. Orada İlhan abin sana sahip çıkar.´ dedi.
Yargıtay üyelerinin referansı sonucu İlhan Cihaner ile çok sık görüştüklerini belirten tanık Efe, Bu zaman zarfında yaklaşık 4, 5 ay sonra artık böyle etle kemik gibi olmuştuk İlhan Cihaner ile, bunu çok rahat ispatlayabilirim. Çünkü İlhan Cihaner il dışına gitmiş olduğu seminerlerde hiçbir hakim ve savcıyı tercih etmemiş hep benim arabamla gitmeyi tercih etmiştir. Aynı araçtaydık ve hep benim aracımla gitmeyi tercih etmiştir. diye konuştu.
´Erzincan´a tayin edilen bürokratlar hep bir amaç için oraya tayin edilmiştir´
Erzincan´a tayin edilen bütün üst düzey bürokratların bir amaç doğrultusunda oraya tayin edildiğini bizzat gördüğünü aktaran Efe, Ben o grubun içerisindeydim birçok şeye şahit oldum. Kayda aldım, almam gerekiyordu ve bunu da daha sonra gerekli makamlara vicdanımın sesini susturmak için vicdanımdan çıkan sesi susturmak için iletmek zorunda kaldım. Halbuki beni bekleyen bir kariyer vardı. İyi bir gelecek vardı. Çünkü o zamanlar Türkiye´de bana göre statüko hakimdi. Bunları elimin tersiyle iterek bazı şeyleri deşifre etmek zorunda kaldım. dedi.
´Balyoz´dan daha büyük bir seminer yapılmıştı´
2009´un başında orada aslında Balyoz´dan daha büyük yapılan seminerin içeriğini bazı albaylardan öğrendiğini iddia eden Efe, O seminere katılmadım ama kendileri öyle bir seminer olduğunu kabul ediyorlar ama içeriğini kabul etmiyorlar. Nitekim Balyoz sanıkları da semineri kabul ediyor ama içeriğini kabul etmiyor. Ben onun içeriğini bizzat bu kurmay Albaylardan özel ortamlarda duydum ve onları da beyan ettim oradaki ifademde var. Hakeza jandarma istihbarata çalışan arkadaşlarla işte Şenol Bozkurt, Ersin Üsteğmen, ondan sonra Nedim Binbaşı bunlarla da sık sık ava giderdik biz. Edindiğim bilgilerin büyük bir kısmı bu sosyal ilişkimden dolayıdır. diye konuştu.
İlhan Cihaner´in, Erzincan Başsavcısı iken sadece 2 tane soruşturmayı bizzat kendisinin yürüttüğünü belirten tanık Efe, Onlardan biri İsmailağa cemaati soruşturması. Diğeri de Fethullah Gülen cemaati soruşturmasıdır. Bizzat kendisi yürütmüştür ve bunu da benden başka o dönemde kimse bilmiyordu. Sadece benimle paylaşmıştı. Bu zaman zarfında Türkiye´nin bütün adliyelerinde bütün illerinde bu cemaatlerle ilgili ne kadar bilgi, belge varsa ne kadar olay varsa hepsine ya resmi yazı ile ya da şifahi olarak oradaki hakim savcılarla olan ilişkisinden dolayı istemişti.
´Cihaner verdiğim ifade sonrası tutuklandı´
Nitekim ben ifade verdikten sonra İlhan Cihaner tutuklandı ve evinin bodrum katında bu dosya çıktı. Bu dosyanın ekleri de çıktı. Bu dosya içerisinde çıkan şeylerin hepsi beni doğruladı. Böyle onlarca dosyayı kendi bünyesinde istedi ki çok geniş kapsamlı bir dosya oluşturuyordu. Ben bu zaman zarfında İlhan Cihaner´e sadece dinleyici pozisyonunda katıldım. Bana da bir gün mutlaka vazife vereceğini düşünüyordum. Kendisi bütün savcılardan arındırarak ki oradaki savcıların hiçbiri dosyanın numarasını dahi bilmiyordu. Arındırarak istihbarat şube müdürü, Alay komutanı, 3. Ordu Komutanı, MİT bölge müdürünün bilgisi dahilinde sık sık toplantı yapıyorlardı. bilgisini verdi.
´Jandarmadaki özel odada yapılan toplantılarda olayın ciddiyetini kavradım´
Jandarma istihbarat şubedeki özel odada yapılan birkaç tane toplantıya Cihaner ile katıldığını söyleyen Efe, olayın ciddiyetini o toplantılarda kavradığını belirtti. O toplantılara sivillerin de katıldığını belirten Efe, Askeri istihbarat, 3. Ordu´dan gelen istihbarat ve İlhan Cihaner başkanlığında yapılan toplantılardı bunlar. Burada o siviller kimlerdi? Alperen gençliğinin Erzincan bölgesinde kilit ismi olan Ali Osman Soy. İsmini hatırlamıyorum mesela sivil olarak mavi gözlü, şişman bir vatandaş vardı. Daha sonra bu şu an zannedersem Giresun´a kaçtı gitti. Erzincan´ı terk etti. Alperen gençliğinin Erzincan bölgesindeki sorumlusundan bahsediyorum bakın. Ülkücü gençliğinin temsilcilerinden vardı bir arkadaş. Birkaç tane işadamı vardı.
Tanık Efe, kendisinin katıldığı bazı toplantılarda ortamın gerdirilmesi gerektiği yönünde konuşmalar yapıldığını da ileri sürdü. Efe, İlhan Cihaner´den ´Terör eylemleri artırılmalı.´ şeklinde sözler duyuyordum. Terör eylemi derken burada teröristlerin yapmış olduğu eylemlerden ziyade Erzincan üniversitesinin yüzde 60 öğrencisi Kürt kökenli öğrencidir. O bölge Diyarbakır bölgesi Bingöl bölgesindeki öğrenciler hep o Erzincan Üniversitesi´ni tercih ederler. Bir ülkücü grup da vardır orda. Alperen grubu da vardır üniversitede. Başka da rijit grup yoktur. İki grup karşı karşıyadır. Eylemler derken mesela oradan ülkücü grubun temsilcisine diyordu ki siz gidin Baraka Kafe´yi basın. Orada kavga çıkartın nitekim Baraka Kafe basıldı. Orası yandı. Hem de 2 defa. Alperen gençliğinin temsilcisine siz de kendi arkadaşlarınızı sokaklara dökün. Kürt kökenli öğrencileri taşlasınlar. Bunlar teklif ediliyordu ve bunları kabul ediyorlardı. Terör eylemlerinin artırılması derken şehir içerisinde bir korku salınması, ortamın gerilmesi düşünülüyordu. Çünkü Erzincan´da çok geniş kapsamlı planlanan şeyler vardı. Bunlar anlattıklarım sadece en minimize olmuş hali. Ben birkaç defa bu tarz toplantıya katıldım. şeklinde konuştu.
Neden Erzincan?
Erzincan´a gelen bütün bürokratlar bana göre (il emniyet müdürü hariç) özel olarak bu iş için gönderilmişti. MİT Bölge Müdürü, Alay Komutanı Recep Gençoğlu aynı konuda ittifak halindeydiler. İlhan Cihaner zaten işin hukuki boyutunu takip ediyordu. Saldıray Berk sık sık Başbakan´a hakaret edip zaten bu işin belki ana yönlendiricisi. Sessiz sakin bir yer olması, büyük illere uzak olması, kadroların kendi ellerinde olması planların deşifre olma ihtimalinin zayıf olması diğer nedenler. Ayrıca Erzincan´da en uç ülkücü gruplar, en uç Alevi vatandaşlarımızın grupları çok çabuk galeyana gelebilecek bir yapı var.
´Hanefi Avcı, telefon açıp ´vazgeç´ dedi´
Gizli tanık Efe, Erzincan eski Alay Komutanı Recep Gençoğlu´nun avukatının kendisini aradığını aktarıyor. Şunları söylüyor: Beni aradı. ´Bakın siz Recep Gençoğlu hakkında şöyle şöyle diyorsunuz ama sizin ortak bir tanıdığınız var.´ dedi. Telefonun ucunda Hanefi Avcı vardı. O zamanlar Recep Gençoğlu Eskişehir alay komutanı, Hanefi Avcı da Eskişehir il emniyet müdürü. 2003´ten beri tanışırız kendisiyle. Yanımda ilçe emniyet müdürü ve bir hakim arkadaşım daha vardı. Konuşmaya da şahit oldular. Bana Hanefi Avcı şunu söyledi: ´Savcı bey, ben Saldıray Berk´e de Recep Gençoğlu´na da kefilim. Burada büyük bir tuzak var. Madem ülkene faydalı bir insan olmak istiyorsun, gel beraber hareket edelim. Ben o dönemde kitap yazıyordum, bu olaylarla ilgili. Kitap yazdığımı da öğrenmiş. ´Ben de kitap yazıyorum. Gel ikisini birleştirelim. Senin bilgilerinle, benim bilgilerimi paylaşalım. Daha düzgün bir şey çıkartalım. Gel bu sevdadan vazgeç´ ifadelerini kullandı.
´Cemaat operasyonunu İlhan Cihaner planladı´
İlhan Cihaner, cemaat soruşturmasını sadece çevresindeki insanlardan değil, müfettişlerden dahi gizledi ve ´Böyle bir soruşturmam yok.´ dedi. Adalet Bakanlığı müfettişleri istediği halde, başmüfettişleri istediği halde ´Benim böyle bir soruşturmam yok.´ diye inkar etti. Çünkü hazırladığı hakikaten ciddi bir plan vardı. Bunun bir hiçbir şekilde bir adalet müfettişi eliyle veya bir özel yetkili başsavcılık eliyle heba olmasını istemiyordu. Bu planı 3. Ordu´ya kendisi sundu. Üç hedefi vardı İlhan Cihaner´in. Biri, Fethullah Gülen cemaatini Üsame bin Ladin örgütüyle aynı kefeye sokmak. Bu şekilde, bütün dünyada ve Türkiye´de bu cemaati çökertmek istiyordu. İkinci olarak Gülen´in cemaatinin iktidara destek verdiğini söyleyip, iktidarı da yıpratmak istiyordu. Üçüncü olarak da askeri vesayet veya Türkiye´de hakim olan statükonun kaybolmasını engellemek istiyordu.
´Cihaner Başbakanı dinletip cd´leri CHP´ye verdi´
Başbakan´ı bile hukuksuz olarak dinliyordu. AK Parti Trabzon il başkanıyla, Başbakan´ın konuşmasını çok iyi değerlendireceğini söylüyordu. Gayri resmi dinleme CD´lerini CHP´ye de verdi. Kendisi bana bizzat söyledi bunu. AK Parti Trabzon il başkanıyla, Başbakan arasındaki konuşma. Bunu çok iyi değerlendireceğini söylüyordu. Binali Yıldırım´la Volkswagen´in sahibi arasındaki konuşma. Yani böyle bunların çok iyi veriler olduğunu söylüyordu. CHP´ye de onları liste halinde verdi. Anamuhalefet partisine o CD´leri verdi. Kendisi de bana bizzat söyledi bunu.
´Darbe toplantısından birisini kaydettim savcılığa verdim´
İlhan Cihaner, usulsüz cemaat soruşturmalarıyla 12 Eylül benzeri bir ihtilali amaçladı. 2009´da 3. Ordu´da düzenlenen seminer de bu amaç doğrultusunda yapıldı. Cihaner bu süreçte en büyük desteği dönemin 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´ten gördü. Seminere katılan il alay komutanları daha sonra Şömine Kafe´de bir araya geldi. Yaklaşık 50-60 bir dakika kamera kaydı bende vardı. Ek ifademde Erzurum Başsavcılığı´na sundum.
ERGENEKON SORUŞTURMASI BAŞLAYINCA, CİHANER DEVREYE SOKULDU
İşte Gizli Tanık Efe´nin ifadesi bu şekilde. Efe´nin şok iddiaları olaylara bir başka bakış açısı ile bakıldığında da doğrulanabilir. Bazı olayların kronolojileri, Cihaner´in Erzincan´a birileri tarafından bilinçli olarak atandığını gösteriyor.
12 Haziran 2007 tarihinde İstanbul Ümraniye´de bir evin çatısında 27 el bombasının bulunduğu ihbarı üzerine olaya el koyan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, Ergenekon soruşturmasını başlattı.
Ergenekon soruşturmasının başlamasından üç hafta sonra dönemin HSYK´sı, 2 Temmuz 2007 günü İlhan Cihaner´i Erzincan´a başsavcı olarak atadı.
Ergenekon´da tutuklamaların başladığı günlerde, Cihaner, 2007 yılı Kasım ayında İsmailağa cemaati soruşturması için düğmeye bastı. Soruşturmanın fitili, bir kadının ´Cemaat üyesi kocam beni dövüyor´ şikayetiyle yakıldı. Aile içi şiddet soruşturması, bir anda tüm Türkiye´yi kapsayacak şekilde bazı cemaatlere yönelik terör örgütü soruşturmasına dönüştürüldü.
Ergenekon´da Veli Küçük ve arkadaşları tutuklandı, Erzincan Başsavcısı Cihaner ise AK Parti hükümetine yakın kişileri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Yeni Şafak Gazetesi Patronu Ahmet Albayrak dahil 16 ilde 235 kişiyi takibe aldı. 23 Şubat 2009 günü 29 kişi gözaltına alındı, 9´u tutuklandı. Bu süreçte usülsüz dinlemeler yapıldı. Hatta Başbakanın telefonları dahi dinlendi. Başsavcı Cihaner bunu 4 Ekim 2010 tarihinde katıldığı ´32.Gün´ canlı yayınında ağzından kaçırdı. Yönetmenin hayret ettiği ifadelerini ilerleyen dakikalarda tevil etmeye çalıştıysa da söylediği sözler gayet açıktı. (6)
Yaygın iddia şuydu: Silivri´nin rövanşı Erzincan´da alınacak, tüm Türkiye´yi tarayan bir karşı dava yolu açılacaktı.
Ergenekon soruşturması giderek hızlanırken ve peşpeşe gözaltı dalgaları Türkiye´yi sarsarken, karşı hamleler de gecikmedi. Bir kadının kocası tarafından dövüldüğü iddiasıyla başlatılan ´cemaat soruşturması´ masum insanların evlerine silah yerleştirerek yakalatmayı ve cemaatleri ´silahlı kalkışma´ aşamasında gösterme çılgınlığına kadar vardı. Kurmay Albay Dursun Çiçek´in ıslak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ belgesi işte bu amaçla devreye sokuldu.
Alevi ve sünni kesimlerin yoğun olarak yaşaması nedeniyle hassas bölgelerden biri olan Erzincan´da uygulamaya konulan plan ile o bölgedeki cemaatler silahlı gösterilmeye, çok büyük gürültü koparılarak soruşturma AK Partili yetkililere dayandırılmaya kalkışıldı. Zaten hedef de buydu. Böylece Ergenekon soruşturma süreci en can alıcı açıdan vurulacak, ´siyasi´ olmakla suçlanarak durdurulması başarılabilecekti.
PLAN SUYA DÜŞTÜ
Başsavcı İlhan Cihaner, soruşturmayı iki yıl boyunca Adalet Bakanlığı´ndan gizli yürüttü. Ancak bu komploda yer almak istemeyen şahısların ihbarıyla -belki yukarıda ifadesini ayrıntılarıyla aktardığımız gizli tanık savcı Efe´nin ihbarıyla- plan suya düştü. Erzincan göletine atılarak jandarmaya buldurulması ve cemaatle bağlantılı gösterilmesi planlanan silahlar ihbar üzerine polis tarafından bulundu. Bu komploda yer alan çok sayıda tanık itiraflarda bulundu. Soruşturma inanılmaz şekilde genişledi. 3´ncü Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk´in 1 numaralı, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in 2 numaralı sanık olduğu 17 sanıklı Erzincan Ergenekon Terör Örgütü davası açıldı.
SAVAŞ UÇAKLARI MAHKEME SALONU ÜZERİNDEN ´ALÇAK UÇUŞ´ YAPTI
Soruşturma sürecinde savcılara baskılar yapıldı. Görevli dört savcı, korsan kararnamelerle hatırlanan dönemin HSYK´sı tarafından yetkileri kaldırılarak soruşturmadan alındı. Ancak soruşturmaya atanan yeni savcı soruşturmayı tamamlayıp iddianameyi mahkemeye sundu. İddianame kabul edilerek dava açıldı. Dava sürecinde de inanılmaz baskılar yapıldı. 1 numaralı sanık Berk komutasında askeri araçlar şehir merkezinde yürütüldü. Dava duruşmalarında savaş uçakları mahkeme salonu üzerinde alçak uçuş yaptı. Berk´in ifadesi savcılarca alınamadı. Berk ifade davetlerine de hiçbir şekilde cevap vermedi. CHP´li milletvekilleri ile Radikal gazetesi muhabirleri devreye sokularak bazı tanıkların para teklifleriyle ifadelerinden vazgeçmesine çalışıldı. Bazı tanıklara silahlı saldırılar gerçekleşti.
Bir başka ilginç gelişme daha yaşandı. Aralarında Cihaner´inde bulunduğu bazı hakim ve savcıların Ergenekon soruşturması kapsamında dinlenmesine izin veren mahkeme kararının Yargıtay binasında bulunan Siyasi Partiler Bölümü´ndeki bir fakstan İlhan Cihaner´e fakslandığı ve dikkatli olması konusunda uyarıldığı da ortaya çıktı.
Çok geçmeden dava skandal şekilde Yargıtay´a alındı ve sanıklar serbest bırakıldı. Bunu ispatlayan Yargıtay üyelerinin ses kayıtları internette yayınlandı. Yargıtay´ın dahi devreye girmiş olması, komplonun ne kadar büyük çaplı olduğuna dair kanıt olarak yorumlandı.
12 Eylül darbecileri hakkında ilk iddianameyi hazırlayan, bu nedenle de meslekten atılan eski Savcı Sacit Kayasu, davanın skandal şekilde Yargıtay´a alınarak sanıkların tahliye edilmelerine en sert tepkiyi gösteren kişi oldu. Kayasu açıkça, Ergenekon örgütlenmesinin Yargıtay´a da sıçramış olabileceğini ifade etti.
Yargıtay´ın davayı görev suçuna sokularak kapatma çabaları diğer mahkemelerden de tepki gördü. Cihaner´in yaptıklarının görev değil terör suçu olduğuna karar veren Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi, Cihaner´in yeniden yargılanmasına karar verdi. Yargıtay´da terör suçlarına bakmakla yükümlü olan Daire, 9. Ağır Ceza iken, önceki davaya bakan 11. Dairesi devreye tekrar girdi ve yargılamaya bir kez daha bakmaya başladı. Bu itibarla hukukçular arasında, davanın bir kez daha kapatılacağı, hatta İstanbul´da yürütülen Ergenekon dava dosyasının birleştirme amacıyla Yargıtay´a alınarak onun da aynı şekilde kapatılacağı ileri sürülüyor. Cihaner davası olarak da adlandırılan bu dava halen Yargıtay´da görülmektedir.
Gizli tanıkların ifadelerini değiştirmek için devreye girip baskı yapan CHP´li iki milletvekiline dava açıldı. Halen yargılanmaları sürüyor. Bu davanın da Yargıtay´daki dava ile birleşmesi bekleniyor. Islak imzalı planın Ergenekon´un Erzincan kolu tarafından uygulamaya konulduğu iddiası Yargıtay´da yargılanırken, aynı konuyu içeren daha geniş ölçekli Ergenekon davası ise İstanbul´da görülmektedir.
Abdullah Harun / kontrgerilla.com
(1) stargazete.com/politika/cihanerin-dinleme-tutanaklari-chpli-baskan-gencten-cikti/haber-725528
(2) kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=3343%203340%203334%203332%203328
(3) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=1522
(4) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=1239
(5) kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=3343%203340%203334%203332%203328
(6) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=2334
|
Sorun bakalım niye dinlettim
Dinlemeleri kabul eden Cihaner ise kendini ?Gazetenizin sahibi bir soruşturmadaki konuşma nedeniyle dinlemeye alındı, ondan sonra onun yaptığı konuşmalar TMK´da da var olan tesadüfi delil kapsamındadır. Bakanlar da TMK´daki katalog suç olan ihaleye fesat karıştırma ile ilgili konuşmalar olduğundan tesadüfi delil kapsamında tapelenmiştir. Bunların hiçbiri soruşturma bende iken yayınlanmadı? sözleriyle savundu. Cihaner´e komisyon sözcüsü AK Parti Milletvekili Yılmaz Tunç ?Tapelerin Aydınlık ve T-24´te nasıl yayınlandığını? sordu. Cihaner, ?Bu komisyon benim savcıyken yürüttüğüm soruşturmaları soruşturmak için kurulmadı? dedi. (Hamza Erdoğan / Star)
(07 Şubat 2013), son güncel.: (04 Nisan 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
SAVCI OLDUĞU ÖĞRENİLEN GİZLİ TANIK EFE´DEN MAHKEMEYİ SARSAN CİHANER İDDİALARI
Gizli tanıktan şok ifadeler: Cihaner ´terör arttırılmalı´ diyordu
Cihaner´in gizli sorgu odası
Cihaner davasının gizli tanığına: İfadeni değiştir, yoksa
Cihaner´den tanığa: Kalemini kırdık
Adana´daki cemaatler de ıslak imza ile silahlandırılacak mı?
Terör sanığı Başsavcı Cihaner görevden alınacak mı?
Erzincan´da uygulamaya konulan ıslak imzalı ´irtica ile mücadele eylem planı´ manşetlerimiz
Flaş!!! Islak İmza ve Cihaner birleşti
Mahkeme: Islak imza Erzincan´da uygulandı
Cihaner´e şok: Yeniden yargılanacak
HSYK: Cihaner yargılanmalı
Yeniden görülmeye başlanan Cihaner davasının duruşmaları
Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarma işbirliğiyle ´ıslak imza´ operasyonları
İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO: CEMAATLERİ SİLAHLANDIRMA OPERASYONU
CHP´nin Erzincan davasında tanıklara şok baskısı manşetlerimiz
CHP´liler hakim karşısına çıktı
CHP´li Ersin Ergenekon sanığı olabilir
CHP´li Ersin de Ergenekon´da
CHP´li Tınastepe Ergenekon sanığı oldu
Örneklerle CHP´nin Ergenekon davalarında sempatizanlıktan öte tavırları
´Ergenekon ve CHP´ manşetlerimiz
Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz
Ses Kaydı: Cihaner ve diğer davalar Ankara´ya
´Er Cihaner´i kurtarmak´ oyununa devam
Tiyatro: Er Cihaner´i kurtarmak
Savcı: Ergenekon Yargıtay´da mı?
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Erzincan iddianamesinde ara
Islak İmza iddianamesinde ara
Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri