Zirve Yayınevi katliamında verdiği ifadesi ile ek iddianamenin hazırlanmasına neden olan tanık İlker Çınar, sanıklardan birinden ele geçirilen yeni delillerin kendi ifadesini doğrulaması üzerine savcılığa 100 sayfalık yeni bir ifade daha verdi.
28.01.2013 10:29 2007´de Malatya´da Zirve Yayınevi´nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesi olayına ilişkin davada ortaya çıkan yeni deliller savcıyı harekete geçirdi. Davanın hem tanığı hem de sanığı olan İlker Çınar´ın yeniden ifadesi alındı. 100 sayfa ifade veren Çınar, Hurşit Tolon´un emekli olduktan sonra Genelkurmay bünyesindeki gayri resmi yapılanma olduğu iddia edilen Türkiye Ulusal Stratejik Harekatlar Dairesi´ndeki (TUSHAD) görevine devam ettiğini söyledi.
Davanın tutuklu sanıklardan eski Malatya il jandarma komutanlığı istihbarat şube müdürü Binbaşı Haydar Yeşil´e ait hard diskte önemli deliller yer alıyordu. Hard disk, Haydar Yeşil´in Kırşehir´de yaşayan kayınbiraderi tarafından yetkililere teslim edildi. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı´na ulaştırılan hard diskin içindeki bilgiler incelenerek Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi´ne yeni delil olarak sunuldu. Geçtiğimiz hafta yapılan duruşmada mahkeme, dava dosyasına yeni giren delilleri göz önünde bulundurarak, tutuksuz yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, muvazzaf asker Adem Gedik, Hüseyin Yelki ve Levent Ercan Gelegen´in tutuklanmasına karar verdi.
-Özal ve Bitlis´in ölümlerini de anlattı-
Savcılık bu yeni delillere ilişkin İlker Çınar´ın ifadesine başvurdu. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı´nın, Ankara Başsavcılığı´ndan mezarı açılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüyle ilgili hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunu da istediği ortaya çıktı. Raporu okuyan İlker Çınar, Adli Tıp raporunun kendi söylediklerini teyit ettiğini açıklıyor. Özal´a Polonyum 210 isimli radyoaktif bir madde verildiğini ve bu maddenin etkisiyle kalp krizi oluştuğunu söyleyen Çınar, ?Misyonerlik faaliyeti kapsamında TUSHAD tarafından Tarsus ilçesinde görevlendirildikten ve burada göreve başladıktan sonra iki kez daha birebir eğitim almak amacıyla Ankara ili Güvercinlik Jandarma Okullar Komutanlığı´na gittiğimde TUSHAD görevlileri tarafından bizzat bana söylenmişti. Bu hususun bana söylenme tarihi 1994 veya 1995 yılıdır. Bu görüşme sırasında aynı zamanda Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´in ölümünün normal bir uçak kazası şeklinde olmayıp kaza süsü verilmek suretiyle gerçekleştirilen bir suikast olduğu anlatılmıştı.? dedi.
-´Özel Harp´in Malatya´da Bölge Başkanlığı var´-
?Gladio´nun bir uzantısı olan bu örgütün ilk kurulduğu yer Seferberlik Tetkik Kurulu´dur ve Bölge Başkanlığı da Malatya ilinde bulunmaktadır.? ifadelerini kullanan Çınar, Özel Harp Dairesi (ÖHD), Seferberlik Tetkik Kurulu ve TUSHAD´ın birbirinin devamı olan kurumlar olduğunu söylüyor.
Savcılığın Hurşit Tolon ve TUSHAD arasındaki bağlantısıyla ilgili sorulara da cevap veren Çınar, ifadesinde şöyle konuştu: ?Tolon 2005 yılında orgeneral rütbesiyle TSK´dan emekli oldu. Ancak TUSHAD´daki görevine devam etti. Çünkü TUSHAD devlete rağmen devlet için, devlete paralel, devletin bütün unsur ve imkanlarını kullanan Ergenekon Terör Örgütü´ne bağlı yasadışı gizli bir yapılanmadır. Buraya girdikten sonra buradan emekli olmak gibi bir durum söz konusu olamaz. Bir kişi TSK içerisindeki resmi görevinden ayrılarak emekli maaşı da alsa, TUSHAD içindeki görev ve sorumluluğu ölünceye veya sağlık sorunları nedeniyle kendi isteğiyle çekilinceye kadar devam ederdi. Bu nedenle Ahmet Hurşit Tolon TSK´dan emekli olsa da TUSHAD içerisindeki görevine devam etti. Gönderilen talimatlarda onun rolü vardır.? (Yakup Çetin / Zaman)
KATLİAM ERGENEKON´UN İŞİ
Tanık İlker Çınar, Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´e verdiği ilk ifadesinde katliamın Ergenekon terör örgütünün işi olduğunu iddia etmişti. İddialarını destekleyen somut deliller elde edilmesi üzerine Ergenekon tutuklusu emekli orgeneral Hurşit Tolon´un da aralarında bulunduğu çok sayıda sivil ve askeri yetkili tutuklandı. Geçtiğimiz haftalarda sürpriz bir gelişme daha yaşandı. sanıklardan Binbaşı Haydar Yeşil´e ait bir harddisk akrabası tarafından savcılığa teslim edildi. Diskten Çınar´ın iddiaları destekleyen bilgi ve ses kayıtları çıktı.
Dava sanıklarından Malatya Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger´in, sanık Binbaşı Haydar Yeşil´e verdiği bir harddiskte ortaya çıkan deliller, davada hem sanık hem de tanık olan uzman çavuş rütbesiyle istihbaratçı olarak çalışan İlker Çınar´ın iddialarını doğruladı. Çınar, verdiği ilk ifadelerde, cinayeti medya aracılığı ile öğrendiğini, örgütün siyasi iktidarı devirmek için kaotik bir ortam oluşturmayı, bunu da ´misyonerlik´ üzerinden yapmaya çalıştığını kaydetmişti. İnönü Üniversitesi araştırma görevlisi Ruhi Abat´ın kendisini cinayet gecesi aradığını aktaran Çınar, bana çok sert bir üslupla, ´Bak abiciğim, güzel kardeşim, beni iyi dinle, kafanın bir köşesine şunu yaz, bu işten artık dönüş yok, korkutma amaçlı yapmasını istediğimiz bir olayı; şerefsizlere vurun dedik öldürmüşler, bu yüzden sen de bize yardım edeceksin tamam mı?´ şeklinde tehditvari sözler söyleyerek asıl amaçlarını gizlemeye çalıştı demişti. Sanık avukatları ise Çınar´ın bu iddialarının doğru olmadığını savunmuştu.
´En kritik delil´
Davada tutuklu sanık Binbaşı Haydar Yeşil´in Kırşehir´de yaşayan kayınbiraderi H.K´nın, ev taşıma esnasında bulduğu ve yargılama aşamasında eniştesine yardımcı olabileceği ifadesi ile teslim ettiği harddiskte ise Çınar´ın iddialarının doğru olduğu anlaşıldı. Davada en kritik kabul edilen telefon ses kaydında, Ruhi Abat´ın ?Bak abiciğim, güzel kardeşim, beni iyi dinle, kafanın bir köşesine şunu yaz, bu işten artık dönüş yok, korkutma amaçlı yapmasını istediğimiz bir olayı; şerefsizlere vurun dedik öldürmüşler, bu yüzden sen de bize yardım edeceksin tamam mı?? sözlerini söylediği belirlendi.
3 misyoneri kesmişlerdi
Malatya´da 18 Nisan 2007´de, Zirve Yayınevi´nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel boğazları kesilerek öldürüldü. Zanlılardan Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım olay yerinde yakalandı. Üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken düşerek yaralanan Emre Günaydın, tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Katliam, Mart 2011´de Ergenekon soruşturması kapsamına alındı. 17 Mart 2011´de dönemin Malatya Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi Öğretim Elemanı Ruhi Abat da dahil 12 kişi daha tutuklandı. Toplam 17 sanığın tutuklu olduğu davada, İlker Çınar tutuksuz yargılanıyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(28 Ocak 2013, 10:39)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Zirve derinleşiyor: Yeni deliller
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Tushad kimlikleri ek klasörlerde
Tanık: Özal´ı Tushad zehirledi
Çınar´dan mahkemede şok iddialar
Zirve´yi başlatan papazdan şok itiraflar
Zirve davaları birleştirildi
İşte 761 sayfalık ek iddianamesi
Zirve ek iddianamesi kabul edildi
Malatya Zirve Katliamı ve Ergenekon bağlantısı manşetlerimiz
Dink ve Zirve aynı ekibin işi
Ergenekon ve Balyoz, Malatya´da ´zirve´ yapmış
Tanık: Malatya ve Dink ´Kafes´ işi
Zirve Yayınevi Katliamı ile Kafes davaları birleşebilir
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Tedavülden kalkan 100bin Meclis´te
TBMM: 100 bin özel harpçi var
TBMM: Derin güçler aktif
TBMM: Terör Özel Harp işi
Flaş!!! Özel Harp ve Ergenekon bombaları kardeş
İşte kontrgerilla.com´un da katkı sunduğu Özel Harp Dairesi konulu TBMM raporu
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap