2007´de Malatya´da Zirve Yayınevi´nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesi olayına ilişkin davada yeni deliller elde edildi. Dava sanıklarından Haydar Yeşil´in akrabası tarafından teslim edilen harddiskten, davadaki tutuklu sanıklar tarafından Malatya Jandarma Komutanlığı´nda hazırlanan önemli belgeler çıktı.
25.01.2013 16:29 2007´de Malatya´da Zirve Yayınevi´nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesi olayına ilişkin davada, sanık yakını tarafından teslim edilen harddisk yeni delilleri gün yüzüne çıkardı. Zirve davası 4 yılı aşan süredir görülüyor. Ancak 22 Haziran 2012 tarihinde kabul edilen ek iddianameyle birlikte davanın seyri hızlandı. Tıpkı Danıştay davasının Ergenekon davasıyla birleşmesi sonrasında görüldüğü gibi savcılık ve mahkemenin ulaştığı yeni ve çarpıcı deliller üzerine soruşturma ve dava giderek derinleşiyor. Ek iddianamede yer alan en önemli bilgiler tanık İlker Çınar´a ait. Çınar´ın iddialarını destekleyen yeni deliller ortaya çıktı. 6 Aralık 2012 tarihinde Malatya Cumhuriyet başsavcılığı´na ulaşan Malatya Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Haydar Yeşil´e ait harddiskte çarpıcı bilgiler var. Yıllardır bir türlü ele geçirilemeyen bu harddiski Haydar Yeşil´in yakın akrabası, soruşturma savcısı İsmail Aksoy´a teslim etmişti. Harddiskten Ergenekon-TUSHAD şeması, JİTEM´in TUSHAD içerisindeki yeri ve ses kayıtları çıktı. Bu gelişme üzerine savcılık, 23 kişi hakkında yeni bir soruşturma başlattı.
-Yeni deliller binbaşının sakladığı diskten çıktı-
Malatya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Haydar Yeşil´in Kırşehir´de yaşayan kayınbiraderi H.K. tarafından Kırşehir Emniyet Müdürlüğü´ne ulaştırılan harddisk, 16 Ocak´ta Terörle Mücadele Kanunu´nun (TMK) 10. maddesiyle görevli Malatya Cumhuriyet Savcılığı´na teslim edildi. Cihan Haber Ajansı´nın haberine göre harddiskten, davadaki tutuklu sanıklar tarafından Malatya Jandarma Komutanlığı´nda hazırlanan önemli belgeler çıktı.
Harddiski polise teslim eden H.K., yeni satın aldıkları eve taşınırken annesinin yatak odasındaki gardırobunda bulduğu 500 GB kapasiteli bilgisayar belleğini iş yerinde yedekleme işleminde kullanmak için yanına aldığını belirtti. Harddiski kullanmak için açtığında Zirve Yayınevi cinayeti, Ergenekon davası gibi gündemde olan konularla ilgili bilgiler bulduğunu anlatan H.K., tutuklu yargılanan eniştesi ´Haydar Yeşil´in durumuna faydası olur´ düşüncesiyle polise teslim ettiğini söyledi.
Savcılık tarafından çözümlenen ek deliller 26 klasör halinde dava dosyasına eklendi. Ek delil klasörleri arasında, Haydar Yeşil, Ruhi Abat ve İlker Çınar´ın misyonerlikle ilgili yaptıkları çalıştayların görüntüleri de yer aldı. Dokümanlar arasında Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin haberler, Hrant Dink´in öldürülmesinin ardından Malatya´da yapılan protesto gösterilerine ait görüntüler, Ermeniler ve Hizmet Hareketi´ne ilişkin bilgi ve belgeler, misyonerlere ilişkin adreslerin yer aldığı şema bulunduğu belirlendi.
Delillere ilişkin hazırlanan raporda, H.K.´nın ifadeleri, elektronik ortam dosyalarının imaj karşılaştırmaları sonucunda harddiskin Haydar Yeşil´e ait olduğunun saptandığı belirtildi. Raporda, davada sanık olarak yargılanan Malatya eski İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger´in Haydar Yeşil´den Zirve Yayınevi cinayetine yönelik yaptıkları çalışmaları iyi saklamasını istediği, Yeşil´in de bilgisayar belleğini memleketi Kırşehir´deki kayınvalidesinin evinde kullanılmayan eşyalar arasına sakladığına yer verildi.
Dokümanlarda eski adı ´Kayra´ olan Zirve Yayınevi´ndeki kitap sayısı, hangi eserlerin yer aldığına dair bilgiler yer aldı. Bu bilgilerin yayınevinde gerçekleştirilecek eylem doğrultusunda özel olarak toplandığı, bu takibin yapılması için haber elamanı olan yayınevi çalışanı Hüseyin Yelki´nin görevlendirildiği öne sürüldü. ´OKC yazıları´ isimli klasörde yer alan bilgilere göre, davanın müdahil avukatlarından yazar Orhan Kemal Cengiz´in yazıları ve röportajlarının arşivlendiği tespit edildi.
Ayrıca misyoner olduğu sanılan kişilerin fişlendiği, bu kişilerin fotoğraflanarak numaralandırıldığı anlaşıldı. Zirve Yayınevi cinayetinde öldürülen Tilman Geske´nin defni sırasında çekilmiş fotoğrafların bulunduğu, Türkiye´de yaşayan yabancı uyruklu misyonerlerin kimlik bilgileri, uyrukları, pasaport numaraları, cinsiyet ve medeni halleri ile Türkiye´deki adresleri ve çocuk sayılarının olduğu bilgilerin de yer aldığı saptandı.
Bununla birlikte İlker Çınar´ın saha çalışması sırasında elde ettiği bilgilerin ve kişilerin din değiştirmelerine ilişkin ´ihtida belgesi´nin Malatya İl Jandarma Komutanlığı´nın IG033IDM04″ numaralı bilgisayara ait olduğu, Mehmet Ülger ve ekibinin, TUSHAD´ın talimatları doğrultusunda, Mersin İl Jandarma Komutanlığı´ndan Abdullah Atılgan ile birlikte çalıştıkları tespitine varıldığı öne sürüldü.
Raporda, belgelerden yola çıkılarak Türkiye´deki Hristiyan ve kilise sayısının abartılarak gösterildiği, ilgisi olmayan organizasyonların misyonerlik örgütüyle bağlantılı olarak yazıldığı, ülkede ´misyonerler cirit atıyormuş havası´ verilmeye çalışıldığı belirtildi.
Zirve Yayınevi ve Necip Hablemitoğlu cinayetleri ile Hizmet Hareketi arasında bağ kurulmak suretiyle özellikle Malatya´daki cinayetin Hizmet Hareketi üzerine yıkılmaya çalışıldığının tespit edildiğine yer verildi.
HABER SİTESİ VE MUHABİRLERİ FİŞLENMİŞ
Konuyla ilgili bir haber de Taraf gazetesinde yer aldı. Buna göre, Zirve katliamı sanığı Yeşil´e ait hardisklerlerde çıkan belgelerde, örgütün olaydan sonra konuyla ilgili haber yapan gazetecileri fişlediği ortaya çıktı. Zirve Katliamı sanığı olan Malatya İstihbarat Şube Müdürü Haydar Yeşil´e ait hardisklerde yer alan belgelere göre katliama ilişkin haber yapan muhabirler de örgütün takibine alınıyor. Belgelere göre örgüt katliam sonrası da takibi bırakmamış. Malatya´daki Zirve katliamı ile ilgili yapılan haberlerin yer aldığı üç sayfalık belgede örgütün takibine alınan 28 haber sitesi bulunuyor. Haber sitelerinin karşına ?PKK yanlısı?, ?AB ve AKP yanlısı?, ?PKK´yı eleştiren bir site? diye not düşülüyor. Bianet haber sitesinin karşısına ?AB yanlısı politikalara endeksli bir site? şeklinde not düşülürken, Erol Önderoğlu tarafından yapılan habere dikkat çekiliyor. Stargazete haber sitesinin karşısına ?AB ve AKP yanlısı politikaları destekleyip askerin yaptığını düşünen ve eleştiren bir gazete? olarak not düşülürken, Erdal Şimşek tarafından kaleme alınan ?Malatya katliamı askere uzandı? haberine de yer veriliyor. Gazeteport haber sitesinin karşına ise ?AB fonlarından finanse edilen site? diye yazılarak ?Malatya katliamı soruşturmasına korkunç ihbar? başlıklı haberler yer alıyor. Birgün, ?Aşırı sol bir gazete?, Evrensel ise ?PKK sempatizanı? olarak fişleniyor.
İlker Çınar´ın ihtida belgesi
Bu arada Sanıklarından eski ?Başpapaz? olan daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı´nda uzmançavuş rütbesiyle istihbaratçı olarak çalışan İlker Çınar´ın ?ihtida? belgesi de hardisklerde yer aldı. 1993´te kadrosu Kara Kuvvetleri Komutanlığı´ndan alınarak Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisindeki TUSHAD´a bağlı Beyaz Kuvvetler Komutanlığı´nda atanan misyoner faaliyetlerle ilgili bilgi toplamakla görevlendirildiğini söyleyen Çınar, ?Vicdani Huzur? için 2 Ocak 2000´de din değiştiriyor. 1970 Tarsus doğumlu olan İlker Çınar´ın mesleği ise iç mimar. Kilise yetkilisi Kamil Musa ve Hüseyin Ertuğrul ile Sezgin Yaşar´ın tanık olarak imza attığı belgede Çınar din değişikliği nedenini ?Vicdani huzur? olarak gösteriyor. (Taraf, Cihan)
O ŞOK SES KAYDI DA DİSKTEN ÇIKTI!
27.01.2013 14:40 Zirve Yayınevi´nde hem sanık hem de tanık olan İlker Çınar, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat´ın kendisini arayarak, ?Korkutma amaçlıydı, şerefsizlere vurun dedik öldürmüşler? dediğini öne sürmüştü. Bu konuşmanın ses kaydı, sanık Binbaşı Haydar Yeşil´e ait harddiskten çıktı.
Malatya´daki Zirve Yayınevi´nde biri Alman uyruklu üç kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi davasına ilişkin ortaya çıkan yeni deliller yankı yarattı. Vatan´ın haberine göre, Dava sanıklarından Malatya Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger´in, sanık Binbaşı Haydar Yeşil´e verdiği bir harddiskte ortaya çıkan deliller, davada hem sanık hem de tanık olan uzman çavuş rütbesiyle istihbaratçı olarak çalışan İlker Çınar´ın iddialarını doğruladı. Çınar, verdiği ilk ifadelerde, cinayeti medya aracılığı ile öğrendiğini, örgütün siyasi iktidarı devirmek için kaotik bir ortam oluşturmayı, ´misyonerlik´ üzerinden yapmaya çalıştığını kaydetmişti. İnönü Üniversitesi araştırma görevlisi Ruhi Abat´ın kendisini cinayet gecesi aradığını aktaran Çınar, bana çok sert bir üslupla, ´Bak abiciğim, güzel kardeşim, beni iyi dinle, kafanın bir köşesine şunu yaz, bu işten artık dönüş yok, korkutma amaçlı yapmasını istediğimiz bir olayı; şerefsizlere vurun dedik öldürmüşler, bu yüzden sen de bize yardım edeceksin tamam mı?´ şeklinde tehditvari sözler söyleyerek asıl amaçlarını gizlemeye çalıştı demişti. Sanık avukatları ise Çınar´ın bu iddialarının doğru olmadığını savunmuştu.
´En kritik delili´
Davada tutuklu sanık Binbaşı Haydar Yeşil´in Kırşehir´de yaşayan kayınbiraderi H.K´nın, ev taşıma esnasında bulduğu ve yargılama aşamasında eniştesine yardımcı olabileceği ifadesi ile teslim ettiği harddiskte ise Çınar´ın iddialarının doğru olduğu anlaşıldı. Davada en kritik kabul edilen telefon ses kaydında, Ruhi Abat´ın ?Bak abiciğim, güzel kardeşim, beni iyi dinle, kafanın bir köşesine şunu yaz, bu işten artık dönüş yok, korkutma amaçlı yapmasını istediğimiz bir olayı; şerefsizlere vurun dedik öldürmüşler, bu yüzden sen de bize yardım edeceksin tamam mı?? sözlerini söylediği belirlendi.
3 misyoneri kesmişlerdi
Malatya´da 18 Nisan 2007´de, Zirve Yayınevi´nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel boğazları kesilerek öldürüldü. Zanlılardan Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım olay yerinde yakalandı. Üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken düşerek yaralanan Emre Günaydın, tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Katliam, Mart 2011´de Ergenekon soruşturması kapsamına alındı. 17 Mart 2011´de dönemin Malatya Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi Öğretim Elemanı Ruhi Abat da dahil 12 kişi daha tutuklandı. Toplam 17 sanığın tutuklu olduğu davada, İlker Çınar tutuksuz yargılanıyor.
Çınar: Kaydı biliyordum
Ses kaydı İlker Çınar´a da dinletildi. Çınar kaydı dinledikten sonra şunları söyledi: ?Bu telefon görüşmesini ben Ruhi Abat ile yaptım. Görüşmeyi 17 Mart 2007 tarihinde Malatya´ya giderken bana verilen özel hatlı telefon üzerinden yaptım. Ruhi Abat´ta Haydar Yeşil ile birlikte ortak kullandıkları özel hatlı telefon vardı. Görüşmeyi yaptığım sırada ben Tarsus´taydım. Ruhi Aabat ise Malatya´daydı. Yapmış olduğumuz bu görüşmelerin kayda alındığından da bilgim vardı. Cinayetin işlendiği gün gece yarısından sonra yaptığımız görüşmede, kendisine tepki vermem üzerine, Ruhi Abat tepkimi de çekmemek için bu sözleri söyledi. Asıl amaçlarının öldürmek değil de sadece korkutmak olduğunu özellikle vurgulayıp kendilerine yardım etmem hususunda bir nevi cebri ikazda bulundu. Ben bu sözlerden ne kadar da büyük bir tehlike içinde olduğumu daha iyi anladım.? (Vatan)
´DARBE YAPMAZSANIZ BİZ ÖLDÜRECEĞİZ´
04.02.2013 12:00 Zirve sanığı Binbaşı Haydar Yeşil´den çıkan harddiske göre, 2005´te Büyükanıt´a bir rapor gönderilmiş ve ?Erdoğan hain, yönetime el koyun, yoksa kelle alırız? denmiş. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt´ın Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu 2005 yılında, TSK´ya gönderilen ?Elazığ Bölgesi Özel Raporu?nun dezenformasyon ürünü olduğu ortaya çıktı. Zirve Yayınevi Katliamı davasının tutuklu sanığı Binbaşı Haydar Yeşil´e ait harddiskle ilgili savcılığa ifade veren İlker Çınar, 2005 yılından sonra manipülasyon amacıyla bazı belgelerin hazırlandığını ve bunların üst düzey kurumlara gönderildiğini söyledi.
Emekli Org. Yaşar Büyükanıt´a 2005 yılında gönderilen ?Elazığ Bölgesi Özel Raporu?nda, ?Şuna emin olun, bu konulara ve şerefsizliklere siz müdahale etmezseniz, sizi şerefimizle temin ederiz ki biz caddelere yine ineceğiz. TSK sessiz kalırsa, biz yine caddelere inip, kelle almaya başlayacağız... Ama şunu da unutmayın; biz caddelere inersek, siz de köşklerinizden aşağı inmek zorunda kalırsınız. Bu vatan uğruna ölmek gerekirse önce öldüreceğiz, sonra da öleceğiz? ifadeleri yer alıyordu.
Raporda ayrıca, ?Değerli komutanlarımız, bizler Elazığ´dan sesleniyoruz. Biz fakir, namuslu, şerefli, Atatürkçü, devletçi ve milliyetçi dava adamlarıyız? girişiyle başlayan raporda Elazığ bölgesinin kaybedilmek üzere olduğu, tüm devlet dairelerinde Kürtçenin anadil haline geldiği, misyonerlerin cirit attığı, arazilerin İsrail´e satıldığı savunuluyordu. Elazığ´ın önde gelen isimleriyle ilgili iftira içerikli bilgilerin yer aldığı raporda, Başbakan Erdoğan´a ?hain? deniliyor, ordunun yönetime el koyup İstiklâl Mahkemeleri´ni yeniden kurması isteniyordu.
İrtica kılıf yapılacaktı
Raporla ilgili Çınar, ?Bu mesajın muhatabı AK Parti üzerinden Batı ülkeleriydi. Ergenekon Terör Örgütü, yapmak istediği darbeyi irtica kılıfıyla gerçekleştirmek istiyordu ve bunun için Genelkurmay´ı manipüle ediyordu? dedi. 2005 yılında planla ilgili çalışmalara başlandığını söyleyen Çınar, bu çalışma kapsamda, İSTH:3590- 1605/1KK ve Güv. Ş. (493)5034709 sayısıyla Genelkurmay Başkanlığı´na ?Elazığ Bölgesi Özel Raporu? adıyla bir rapor gönderildiğini söyledi. O dönem Kara Kuvvetleri Komutanı olan Yaşar Büyükanıt´ın bu konunun araştırılmasını istediğini söyleyen Çınar, ?Bu manipülasyon çok kapsamlı ve profesyonelce yapıldı. Genelkurmay Başkanı kendisine ait alt komutanlıklardan gönderilen raporlara inanarak ebildirge ile bu ideolojik saplantılı irtica konusuna gönderme yaptı ve misyoner cinayetlerini bilmeden buraya bağladı. Zaten Ergenekon´un da istediği buydu? dedi. (Taraf)
SES KAYDI BİLİRKİŞİ TARAFINDAN TESPİT EDİLDİ
05.03.2013 17:27 Malatya Zirve Yayınevi davasına ışık tutacak deliller giderek artıyor. Muvazzaf binbaşı Haydar Yeşil´in kayınbiraderi tarafından savcılığa teslim edilen harddiskte davayla ilgili bir ses kaydı ortaya çıktı. Ses kaydına göre tutuklu sanık İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi araştırma görevlisi Ruhi Abat, Şerefsizlere vurun dedik, öldürmüşler. şeklinde konuşuyor.
Alman uyruklu Tilman Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel, 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi´nde öldürüldü. Malatya İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Müdürü tutuklu sanık Binbaşı Haydar Yeşil´in Kırşehir´de yaşayan kayınbiraderi H.K.´nın ev taşıma esnasında bulduğu ve eniştesine ait olduğunu ifade ederek polise teslim ettiği harddiskte bu olayı aydınlatacak birçok delil ortaya çıktı. Terörle Mücadele Kanunu´nun 10. maddesiyle görevli Malatya Cumhuriyet Savcılığı´na gönderilen harddiskin bilirkişi incelemesi yaptırıldı. Harddiskte, tutuklu sanıklar Haydar Yeşil ve Ruhi Abat ile tanık koruma programından yararlanan sanık İlker Çınar´ın cinayetler öncesinde buluşarak gerçekleştirdikleri misyonerlikle ilgili toplantı görüntüleri ve cinayetlerin sonrasına ait telefon görüşme kayıtları, Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin haberler, Hrant Dink´in öldürülmesinin ardından Malatya´da yapılan protesto gösterilerine ait görüntüler, Ermeniler ve Hizmet Hareketi´ne ilişkin bilgi ve belgeler, misyonerlere ilişkin adreslerin yer aldı.
Ayrıca harddiskte, cinayetlerden bir gün sonra (19 Nisan) araştırma görevlisi Ruhi Abat ile İlker Çınar arasında geçen telefon görüşmesinin ses kaydının 005 isimle yer aldığı tespit edildi. Saat 22.21´de yapılan görüşmede Abat´ın İlker Çınar´a Bak ağabeyciğim, güzel kardeşim. Beni iyi dinle, kafanın bir köşesine şunu yaz. Bu işten artık dönüş yok. Korkutma amaçlı yapmasını istediğimiz olayı şerefsizlere vurun dedik öldürmüşler. Bu yüzden sen de bize yardım edeceksin tamam mı? şeklinde tehditvari ifadeler kullandığı belirlendi.
Savcılık, Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi (TUSHAD) tarafından görevlendirildiğini belirten tutuksuz sanık İlker Çınar´a bu ses kayıtlarını sordu. Konuşmayı doğrulayan Çınar, şunları söyledi: Bu telefon görüşmesini ben Ruhi Abat ile yaptım. Görüşmeyi 17 Mart 2007(cinayetten 1 ay önce) tarihinde Malatya´ya giderken bana verilen özel hatlı telefon üzerinden yaptım. Ruhi Abat´ta Haydar Yeşil ile birlikte ortak kullandıkları özel hatlı telefon vardı. Görüşmeyi yaptığım sırada ben Tarsus´taydım. Ruhi Abat ise Malatya´daydı. Yapmış olduğumuz bu görüşmelerin kayda alındığından da bilgim vardı. Cinayetin işlendiği gün gece yarısından sonra yaptığımız görüşmede, kendisine tepki vermem üzerine Ruhi Abat tepkimi de çekmemek için bu sözleri söyledi. Asıl amaçlarının öldürmek değil de sadece korkutmak olduğunu özellikle vurgulayıp kendilerine yardım etmem hususunda bir nevi cebri ikazda bulundu. Ben bu sözlerden ne kadar da büyük bir tehlike içinde olduğumu daha iyi anladım. (Cihan)
(25 Ocak 2013), son güncel.: (05 Mart 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Zirve derinleşiyor: Yeni deliller
Zirve: Şerefsizlere vur dedik, öldürdüler
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Tushad kimlikleri ek klasörlerde
Tanık: Özal´ı Tushad zehirledi
Çınar´dan mahkemede şok iddialar
Zirve´yi başlatan papazdan şok itiraflar
Zirve davaları birleştirildi
İşte 761 sayfalık ek iddianamesi
Zirve ek iddianamesi kabul edildi
Malatya Zirve Katliamı ve Ergenekon bağlantısı manşetlerimiz
Dink ve Zirve aynı ekibin işi
Ergenekon ve Balyoz, Malatya´da ´zirve´ yapmış
Tanık: Malatya ve Dink ´Kafes´ işi
Zirve Yayınevi Katliamı ile Kafes davaları birleşebilir
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap