İçişleri Bakanlığı´nın hazırladığı rapora göre, Başbağlar olayından bir hafta önce bölgede etkili Alevi kanaat önderi İsmet Türkmen kaçırılarak öldürüldü. Raporda Türkmen, ´bölgede sözü dinlenen, yöre halkını sürekli sükunete davet eden, Alevi-Sünni kardeşliğinden söz eden´ biri olarak tanımlanıyor.
22.01.2013 09:47 1993´te sahneye konulan Alevi-Sünni çatışması senaryosunun önemli ayaklarından biri olan Başbağlar katliamıyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, İçişleri Bakanlığı´ndan Başbağlar katliamıyla ilgili ´kamu kurum ve kuruluşları, kamu görevlileri ile yabancı aktörlerin rolü, olayların bunlar tarafından yönlendirilip yönlendirilmemesi hususunda bir rapor hazırlanmasını´ istedi. Bakanlık, genel bilgilerin yer aldığı ve içinde Erzincan Emniyet Müdürlüğü´nden gelen belge ve değerlendirmelerin bulunduğu iki ayrı rapor hazırladı. Emniyet´in Komisyon´a gönderdiği ´gizli´ rapora göre, 2 gün arayla meydana gelen menfur iki olaydan bir hafta önce Alevi kanaat önderlerinden İsmet Türkmen katledildi. 28 Haziran 1993 tarihinde PKK tarafından Kemaliye ilçe sınırları içinde kaçırılarak öldürülen Türkmen raporda şöyle tanımlanıyor: ?Bölgede sözü dinlenen, yörede yaşayan halkı devamlı olarak sükunete davet eden, Alevi ve Sünni vatandaşlar arasındaki kardeşlik duygularından bahseden, halka, devlet görevlilerine ve güvenlik güçlerine yardımcı olmaları konusunda telkinlerde bulunan bir kanaat önderi...?
Erzincan Emniyeti´nin gönderdiği 2 Ağustos 2012 tarihli yazıda, 5 Temmuz 1993 tarihinde PKK terör örgütü mensuplarının Başbağlar köyüne saldırarak 33 vatandaşı katlettiği, 3 vatandaşı yaraladığı, köyü ve köy içerisindeki araçları yaktıkları hatırlatılıyor. Raporda, aynı gün Bingöl Valiliği´nce kendilerine gönderilen gizli ibareli yazıda, Sivas ilinde meydana gelen olaylara misilleme amacıyla terör örgütü tarafından Erzincan bölgesinde kitlesel saldırı yapabilecekleri yönünde uyarı yazısı geldiği belirtiliyor. Ardından şu hatırlatmada bulunuluyor: ?2 Temmuz 1993 tarihinde meydana gelen Sivas olaylarında İhlas Haber Ajansı tarafından çekilen bir video görüntüsünde, kalabalık içerisinden 4 kişilik grubun hızla ayrıldığı, bu şahısların o dönemde Sivas bölgesi kırsal alanında faaliyet gösteren terör örgütü PKK üyeleri oldukları tespit edilmiştir. Bu şahısların, Başbağlar katliamının yapıldığı dönemde, eski bir bakanın da yeğeni olan, PKK terör örgütünün Sivas bölge sorumlusu Alişer Koçgiri kod adlı Yücel Halis isimli şahsın sorumluluğunda bulunan grupta yer aldıkları tespit edilmiştir.?
Raporda PKK terör örgütünün, Erzincan ilinde yaşayan Sünni ve Alevi vatandaşların oranının birbirlerine yakın olmasını fırsata çevirmek istediği, bölgede Alevi-Sünni çatışması çıkartmak istedikleri, Başbağlar köyüne komşu köylerde ikamet eden Alevi vatandaşları bu amaçla yanlarında bilinçli olarak getirdikleri? kaydediliyor. Yine Başbağlar köyü muhtarlığına gönderilen ve doğruluğu teyit edilemeyen bir ihbar mektubunda, ?Sivas Madımak olaylarının bahane edilerek kendilerinin Başbağlar´a götürüldüklerini, ayrıca Tunceli´den de bir grubun Başbağlar´a geldiğini, olayda masum insanların öldüğünü, buna karşılık 100 bin mark alındığı bildirilmiştir.? deniliyor.
Diğer yandan Başbağlar katliamından sonra olaylara karıştıkları tespit edilerek yakalanan 16 kişinin, 1993 yılında Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi´nce serbest bırakıldığı, ancak itiraz üzerine Erzincan Devlet Güvenlik Mahkemesi´nce haklarında tutuklama kararı verildiği ancak şahıslara ulaşılamadığı bilgisi de veriliyor.
Emniyet´in raporunda Başbağlar katliamından sağ kurtulan Ali Karpınar´ın ifadesinde geçen katliam yapan kişilerin yanında askeri kıyafetli emir verir pozisyonda bulunan şahsa, ?Biraz da sen anlat, bunlar gerçekleri öğrensinler.? dediği aktarılıyor. Olayı yaşayan köy sakinlerinin jandarmaya verdikleri ifadelerde de, ?olayın meydana geldiği sırada köylerine düzgün giyimli, temiz elbiseli, mavi gözlü, düzgün şiveli ellerinde silah bulunan şahısların geldiğini, katliamdan sonra terör örgütü üyeleri ile birlikte köylerinden ayrıldıklarını, köye gelen örgüt üyelerinin yanlarında kendilerinin de tanıdığı komşu köylerde yaşayan bazı Alevi kökenli vatandaşların da bulunduğunu? söylediği kaydediliyor.
EMNİYET: PKK KATLİAMLARDA TAŞERONLUK YAPTI
Emniyet´in ´gizli´ ibareli değerlendirme raporunda ise Sivas ile Başbağlar katliamları karşılaştırılarak şu tespit yapılıyor: ?Her iki olayın da, farklı etnik gruplara yönelik sosyal yapılara hassasiyetleri bulunan illerde kritik zamanlarda meydana gelmesi ve her iki olayın meydana geldiği zamanlarda yabancı şahısların görülmesi, bu olayların yabancı güçler tarafından planlanarak PKK terör örgütünün taşeron olarak kullanıldığını göstermektedir.? (İbrahim Asalıoğlu / Zaman)
Başbağlar-Madımak bağına inceleme başlatılmıştı
Malatya Cumhuriyet Savcılığı, 2 Temmuz 1993´te Sivas Madımak Oteli´nde 37 alevi aydının can verdiği olaydan 3 gün sonra 5 Temmuz 1993´te Başbağlar´da 33 sünni köylünün öldürülmesi arasında bağ olduğu iddiaları üzerine 30 Aralık 2012 tarihinde inceleme başlatmıştı. Malatya Cumhuriyet Savcılığı bu kapsamda Erzurum Cumhuriyet Savcılığı´ndan Başbağlar dosyasını istemişti. İnceleme halen devam ediyor.
Geçen yıl yeniden başlatılan Madımak soruşturmasında bir gizli tanık, PKK´yı işaret etmişti. Sivas´taki hadiseye karışan Piran kod isimli A.A., Küçük Müslüm kod adlı E.Y., Cudi kod adlı S.K. ve Med kod adlı M.Ş.´nin PKK üyesi oldukları, ama hayatta olmadıkları belirlenmişti. Bu 4 teröristin, Sivas´ta Alevi ve Sünni kesime yönelik çapraz eylemleri organize eden PKK´nın üst düzey bir ismiyle irtibatlı olduğu ortaya çıkmıştı.
Sivas´taki Madımak Oteli´nde 37 kişinin yakılarak öldürüldüğü olaylardan 3 gün sonra Erzincan´ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyü silahlı bir grup tarafından basılmıştı. Olayda 33 köylü kurşuna dizilip yakılarak öldürülmüştü. Saldırganlar, köy meydanına ´Sivas´ın intikamı alınmıştır´ yazılı bildiriler bırakmıştı. Başbağlar katliamının da Sivas´taki olayları organize eden odaklar tarafından planlanmış olabileceği üzerinde duruluyor. İki olay üzerindeki ortak noktaları dikkate alan savcılık, bu çerçevede; TMK 10. maddesiyle görevli Erzurum Cumhuriyet Savcılığı´ndan Başbağlar olayının dosyasını istedi. Erzurum´dan Malatya´ya gönderilen dosya, Madımak katliamı soruşturmasına eklendi. Bununla birlikte olayda ihmal iddialarının da araştırıldığı soruşturmada, zamanaşımı süresinin bulunmadığı öğrenildi.
´BABAM BİRLEŞTİRİCİ BİR İNSANDI DİYE KATLETTİLER´
23.01.2013 11:16 Zaman´ın dün, 1993´teki Madımak ve Başbağlar katliamlarından önce öldürüldüğünü duyurduğu Alevi kanaat önderi İsmet Türkmen´in oğlu Dinçer Türkmen babasıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Türkmen, 26 Haziran 1993´te evinden kaçırılarak katledilen babasının, birleştirici bir rol üstlendiği için hedef haline getirildiğini ifade ediyor ve, ?Babam hiçbir zaman Alevi-Sünni ayrımına izin vermezdi. Onu herkes çok severdi, bu nedenle birçok Sünni köylere kirvelik yapmaya davet edilirdi.? diyor. Babasının öldürülmesi olayının yeterince araştırılmadığına dikkat çeken Türkmen, 1993´te hazırlanan emniyet raporunun bugüne kadar neden saklandığını veya açıklanmadığını soruyor.
Darbeleri Araştırma Komisyonu´na Erzincan Emniyeti´nin gönderdiği 2 Ağustos 2012 tarihli gizli ibareli yazıda, Başbağlar ve Madımak katliamlarından birkaç gün önce 28 Haziran´da Erzincan´ın İliç ilçesine bağlı Bağıştaş köyünün önde gelen kanaat önderlerinden Alevi Dedesi İsmet Türkmen´in, terör örgütü tarafından katledildiği vurgulanıyordu. İsmet Türkmen´in oğlu Hacı Bektaşı Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Dinçer Türkmen (52), babasının planlı bir şekilde katledildiğini söylüyor. Türkmen, ?Babam birleştirici bir insandı. İliç başta olmak üzere Erzincan´ın diğer ilçeleri Kemaliye ve Kemah´ta onu herkes iyi tanırdı. Bütün Alevi, Sünni ve Kürt köyleri tarafından sevilen bir insandı. Babamın bu özelliği onu hedef haline getirdi.? diyor.
Babasının PKK tarafından kaçırıldığı haberini İstanbul´dayken aldığını belirten Dinçer Türkmen, köy meydanına toplanan köylüleri yanına alan teröristlerin konuşma yapmak için özellikle kendi evlerini seçtiğini aktarıyor. Türkmen, ?Köylüler başka bir evde toplanmayı talep etmişlerse de teröristler ikna olmamış. Zorla bizim eve girerek babamı almışlar. Amcam Hüseyin Türkmen, annem babamın götürülmek istenmesine karşı çıkmış. Fakat teröristler ´Amcayla konuşup bırakacağız´ diyerek yanlarına almışlar. Köyden sadece babamı götürdüler.? diyor. Dinçer Türkmen, babasının Urnaç diye tabir edilen dağlık bir bölgeye götürüldüğünü, burada katledildiğini söylüyor. Babasının katledildiği olayın yeterince araştırılmadığına dikkat çeken Türkmen, o dönem kulağının üstüne yatan bazı devlet görevlilerinin kendilerine taziyeye dahi gelmediğini ifade ediyor. (Mustafa Gürlek / Zaman)
(22 Ocak 2013), son güncel.: (23 Ocak 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Başbağlar katliamıyla ilgili manşetlerimiz
Sivas Madımak katliamıyla ilgili manşetlerimiz
Başbağlar katliamcılarını Erzincan DGM serbest bıraktı
Tanık, Başbağlar katillerini açıkladı
Sivas dosyası yeniden açılsın
TİKKO üyesi Ulaş Özel´in şok itiraflarında Madımak ve Başbağlar
Sivas-Başbağlar: Amaç mezhep çatışması
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara