Ergenekon Davasına bakan mahkemenin ısrarı, Genelkurmay´daki Ergenekon Şemasını ortaya çıkardı. Buna göre, Genelkurmay şemayı, 17 Mayıs 2006´daki Danıştay saldırısından bir ay sonra, yani Ergenekon soruşturmasını başlatacak Ümraniye bombalarının bulunmasından tam bir yıl önce çizmiş. Hilmi Özkök´ün G.kurmay Başkanlığı döneminde G.Kurmay Karargahında hazırlanan şemada Ergenekon davasının tanıdık isimleri var.
29.12.2012 15:27 Ergenekon ve Balyoz davalarında delil tartışmaları yaparak davalara gölge düşürmeye çalışan çevreleri üzecek bir gelişme daha yaşandı. Habertürk´ten Zülfikar Ali Aydın´ın haberine göre; Genelkurmay Başkanlığı ile Ergenekon Davası´nın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasında yapılan yazışmalar, Genelkurmay Başkanlığı´nın Danıştay Saldırısı´ndan bir ay sonra, daha sonra Ergenekon sanığı olacak sanıkların isimlerinin yer aldığı bir şema hazırladığını ortaya çıkardı.
ŞEMA NASIL ORTAYA ÇIKTI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Ocak 2012´de sanık Ümit Sayın´ın Genelkurmay Başkanlığı ve bağlı komutanlıklara istihbarat ile fişleme kayıtlarını içeren belgeler sunduğu iddiasına ulaştı. Sayın´ın, Adli Tıp Kurumu ile İstanbul Üniversitesi´ndeki öğretim üyelerini fişlediği, istihbarat teknikleri ve haber alma konusunda raporlar hazırlayıp, Yaşar Büyükanıt ve Ergenekon sanığı eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon´a verdiği iddiası üzerine Mahkeme Genelkurmay´a Ümit Sayın Genelkurmay´a istihbari veya diğer hususlarda herhangi bir rapor sundu mu? Hangi sıfatla sundu. Sunduğu raporlarla ilgili nasıl bir işlem yapıldı diye sordu. Bunun üzerine Genelkurmay mahkemeye, Sayın´ın askerlere Hilmi Özkök´ün Genelkurmay Başkanlığı döneminde verdiği 3 belgeyi gönderdi. Belgelerden biri Sayın´ın 10 Mart 2006´da Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt´a verdiği, İstanbul Üniversitesi, Avrupa Birliği, Kürt milliyetçiliği, Rumlar ile ilgili tehlikeler ve bunlara karşı istihbaratın herhangi bir şey yapmadığı yönünde ifadeler olan 6 sayfalık rapor diğerleri ise Acilen Görüşme talebi başlıklı raporlar ve İstihbarat Okul Komutanlığı Kütüphanesi´nde Gizli Örgütler 11. Eylül ve Ortadoğu başlıklı belge idi.
MAHKEME İSTEDİ
Mahkemeye gönderilen belgenin ekinde ise Sayın´la ilgili hazırlanan Bilgi Notu ve Ümit Sayın başlıklı iki ayrı çalışma yer aldı. Bilgi Notu başlıklı belgede Ümit Sayın´ın Türk Silahlı Kuvvetleri personelinden çoğu hassas görevde olan 2 general ve üç albayın da aralarında olduğu 20 askerle ilişkili olduğunu gösteren şematik bilgi vardı. Ümit Sayın başlıklı belgenin sonunda ise Danıştay Saldırısı´ndan hemen sonra bir şema hazırlandığı Sayın´ın da bu şemada yer aldığı şu ifadelerle anlatılıyordu: Sonuçta Doç. Dr. Ümit Sayın´ın; ülke ve silahlı kuvvetler için iyi niyet sahibi olsa bile, diğer bağlantıları, içinde yer aldığı gruplar (Danıştay olayı ile ilgili oluşturulan şemada yer almaktadır) ve kuruluşlar nedeniyle TSK personelinden uzak tutulması gereken, özellikle bu dönemde temas edilmemesi gereken bir kişi olarak değerlendirilmektedir.
BİR İSMİN ÜZERİ KAPATILDI
Bu ifade ile Genelkurmay´ın şemasından haberdar olan Mahkeme Genelkurmay´a hemen yeni bir yazı yazarak Danıştay olayıyla ilgili oluşturulan şemayı da istedi. Genelkurmay´ın mahkemeye gönderdiği 15 Haziran 2006 tarihli DOÇ. DR. Ümit Sayın başlıklı şemanın ayrıntıları ilginç. Danıştay saldırısıyla bağlantılı isimlerle ilgili olarak olaydan bir ay sonra hazırlanan şemada, 1 yıl sonra başlayacak Ergenekon Soruşturması´nda gözaltına alınarak tutuklanacak olan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türk Ortadoks Patrikhanesi Sözcüsü Sevgi Erenerol, Ümit Sayın ve Hukukçular Birliği Başkanı Kemal Kerinçsiz, eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile bu isimlerle birlikte hareket ettiği iddia edilen Levent Temiz´in isimleri de yer alıyor. Şemada Veli Küçük ve Doğu Perinçek ile aynı hizada gösterilen 2 isim ile hemen altında yer alan bir ismin ise üzerinin kapatıldığı dikkat çekiyor.
İŞTE ŞEMADAKİ O İSİMLER
Şemada adı geçen Küçük, Perinçek, Erenerol, Kerinçsiz, 12 Haziran 2007´de Danıştay saldırısından 13 ay sonra 12 Haziran 2007´de Ümraniye´de bulunan el bombalarıyla başlayan Ergenekon soruşturmasında, 25 Ocak 2008´de tutuklandı. Sonradan Ergenekon sanığı olan Muzaffer Tekin ve Hüseyin Görüm ise Danıştay saldırısından sonra yakalandı ancak serbest bırakıldı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Danıştay saldırısıyla bağlantılı sanıklar hakkında yaptığı yargılamada Alparslan Arslan´ın da aralarında olduğu sanıklar hakkında müebbet hapis cezası verdi. 2009 yılında dosyayı inceleyen Yargıtay, 2009´da İstanbul´da süren Ergenekon Davası´nda sanık olan isimlerle Danıştay Saldırısı´nı gerçekleştiren sanıklar arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu gerekçesiyle iki dosyanın aynı mahkemede görülmesi kararı verdi. Danıştay Davası´nın sanıklarından Osman Yıldırım Cumhuriyet Gazetesi´ne atılan el bombalarını Veli Küçük ve Muzaffer Tekin´in verdiğini iddia etmişti. (Zülfikar Ali Aydın / Habertürk)
NAZLI ILICAK: ´ERGENEKON DA NEYMİŞ´ DİYENLER DÜŞÜNMELİ!
01.01.2013 11:29 Genelkurmay´ın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne sunduğu Ergenekon şeması, 29 Aralık 2012 tarihli Habertürk´te yer aldı. Bu şema, 17 Mayıs 2006 Danıştay saldırısından hemen sonra 15 Haziran 2006´da çizilmiş. Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Aslan´ın ilişkili olduğu kişiler şemada yer alıyor. Bunların arasında ilk sırada Doğu Perinçek ve Veli Küçük´ün ismine rastlıyoruz. Aynı sıradaki 2 ismin üzeri kapatılmış. Hemen altta, Muzaffer Tekin´in adı var; altında Milliyetçi çevreleri yönlendiriyor yazıyor. Alparslan Aslan (tetikçi) yakalandı ibaresiyle Muzaffer Tekin´e bağlanıyor. Alparslan Aslan´ın altında, Osman Yıldırım ve İsmail Sağır gibi tetikçiler sıralanıyor. Aynı şemada, Kemal Kerinçsiz, onunla bağlantılı Levent Temiz, Ümit Sayın ve Sevgi Erenerol´un adlarını da görüyoruz.
Danıştay saldırısını takip eden günlerde herkes olayı dincilerin üzerine yıkıp, protesto gösterileri yaparken, demek Genelkurmay, perde arkasında Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Kemal Kerinçsiz, Doğu Perinçek gibi kişilerin olduğunu biliyormuş. Saldırıdan 1 ay sonra şemasını bile çizmiş.
Ümraniye´de, 12 Haziran 2007´de bombalar ele geçirilmeseydi, gerçek failler yakalanamayacaktı. Nitekim, Emniyet, Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Aslan ile Muzaffer Tekin´in irtibatından şüphelenerek, bu emekli yüzbaşıyı gözaltına almış, fakat tam delillendirmediği için serbest bırakmak zorunda kalmıştı. O tarihte, Alparslan Aslan´ın 70 yaşında bir din adamı Hacı Salih Kunter´le ilişkisi olduğu ileri sürülüyor ve Danıştay´ın türban kararı sebebiyle Aslan´ın suikasta kalkıştığı belirtiliyordu. Hatta Aslan´ın arabasındaki Vakit gazetesi kupürü, cinayet teşebbüsünün dini duyguları rencide olan bir kişi tarafından gerçekleştirildiğinin kanıtı olarak kullanılmıştı. Kupürde, türban kararını veren Danıştay üyelerinin fotoğrafları mevcuttu.
Daha sonra, bir tertiple ayağı kaydırılan İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer´in ısrarlı takibi olmasaydı, Muzaffer Tekin´e, Veli Küçük´e, Doğu Perinçek´e ulaşılamayacaktı. Veli Küçük, Sevgi Erenerol ve Kemal Kerinçsiz´in gözaltına alındığı ve operasyonun adının Ergenekon olarak konulduğu gün (22 Ocak 2008), Aydınlık gazetesinde İşte Fethullahçı polisler diye Yılmazer´in de isminin bulunduğu listenin yayınlanması bir tesadüf müydü?
Acaba ilk andan itibaren ilişkileri çözen Genelkurmay Başkanlığı Emniyet´e niçin yardımcı olmak istemedi? Tabii şunu da sormak hakkımız: Gerçeği kimler gizledi? Bu gizleyenler, örgütle ilişkili daha üst rütbeli komutanlar olamaz mı?
-Sayın, sakıncalı!-
Genelkurmay Başkanlığı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne Ergenekon sanığı Ümit Sayın´la ilgili belgeler gönderdi. Bu belgelerin ekinde, Bilgi Notu ve Ümit Sayın başlıklı 2 çalışma bulunuyor. Bilgi Notunda, Ümit Sayın´ın TSK personelinden çoğu hassas görevde olan 2 general ve 3 albayın da aralarında olduğu 20 askerle ilişkisini gösteren bir şema mevcut. Ümit Sayın başlıklı belgede ise, Ülke ve TSK için iyi niyet sahibi olsa bile, diğer bağlantıları, içinde yer aldığı gruplar ve kuruluşlar nedeniyle TSK personelinden uzak tutulması, özellikle bu dönemde temas edilmemesi gereken bir kişi olduğu yazıyor. Hâlâ Ergenekon da neymiş diye burun kıvıranların mahkemeye ulaşan bu bilgiler çerçevesinde biraz daha düşünmesi gerekmez mi? Genelkurmay Başkanlığı, Ümit Sayın hakkında mahkemeye gönderdiği notlarda, Sayın´ın Danıştay olayıyla ilgili oluşturulan şemadaki gruplarla bağlantısından söz etmişti. Mahkeme, bunun üzerine Genelkurmay´dan o şemayı istedi. Şema, 15 Haziran 2006 tarihini taşıyordu. Danıştay saldırısından 1 ay sonra hazırlanmıştı. (Nazlı Ilıcak / Sabah)
(29 Aralık 2012), son güncel.: (01 Ocak 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Genelkurmay´ın 2006´da çizdiği Ergenekon şemasının büyük halini görmek için tıklayın
ERGENEKON VE BALYOZ DAVALARINDA DELİL TARTIŞMALARI
Danıştay ve Ergenekon davalarının birleştirilmesi manşetlerimiz
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap