Yargıtay Ceza Genel Kurulu, mahkeme emriyle yapılan ancak kanunda belirtilen diğer arama şartları yerine getirilmeyen aramalarda elde edilen delilleri hukuka aykırı sayarak mahkumiyet kararını bozan Yargıtay 8. Ceza Dairesi´nin kararını kaldırdı. Kurul kararına gerekçe olarak; ´Sırf arama sırasında şekle ilişkin koşulun ihlal edilmesine dayanılarak arama ve aramada ele geçen deliller hukuka aykırı sayılamaz.´ dedi. Ergenekon operasyonları sırasında ele geçirilen bazı delillerin hukuka aykırı elde edildiği ve bu nedenle delil olarak kabul edilemeyeceği Ergenekon sanık ve avukatlarınca sürekli dile getirilmekteydi. Ergenekon çevrelerini şok eden Yargıtay Ceza Kurulu´nun bu kararına tek bir üye karşı çıktı: Ergenekon çevrelerine yakınlığıyla bilinen ve ses kayıtları internette yayınlanmış olan Hamdi Yaver Aktan..
27.12.2012 10:37 Yargıtay Ceza Genel Kurulu, kanundaki açık hükme aykırı olarak yapılan aramada bulunan silahı hukuka aykırı delil sayarak mahkumiyet kararını bozan Yargıtay 8. Ceza Dairesi´nin kararını kaldırdı.
Birecik´te ruhsatsız silah suçundan sanığın evinde, Sulh Ceza Mahkemesi´nin kararına dayanılarak arama yapıldı. Ancak Ceza Muhakemesi Kanunu´nun 119/4. maddesinde ?Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur? hükmüne aykırı olarak aramada savcı, iki ihtiyar heyeti üyesi veya iki komşu hazır bulunmadı. Buna rağmen evde bulunan kaleşnikofa el konuldu. Birecik Asliye Ceza Mahkemesi sanığa, ruhsatsız silah bulundurmak suçundan 5 yıl hapis ve adli para cezası verdi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, aramada hazır bulunması gerekenlere ilişkin kanun maddesine uyulmadığı için bu kararı bozdu. Kararda, usulsüz aramada bulunan kaleşnikof yüzünden ceza verilemeyeceği, sanığın suçu inkar etmesi nedeniyle de beraat verilmesi gerektiği belirtildi. Yargıtay Başsavcılığı bu karara itiraz etti.
?Hak ihlaline yol açmaz!?
İtirazı kabul eden Ceza Genel Kurulu, delilleri hukuka uygun saydı ve dosyayı yeniden Daire´ye gönderdi. Kararda, sanığın aramaya ilişkin şikayeti olmadığına vurgu yapılarak, şu görüşler savunuldu:
?İlliyet bağı, etkileme gücü ve hak ihlali kriterlerine yer vermeden yapılan bir değerlendirme, herhangi bir hakkın ihlal edilmediği, her türlü basit şekli aykırılıkların mutlak bozma sebebi sayılmasını gerektireceği için, ceza yargılamasında hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açabilecek son derece ağır sonuçları da birlikte getirecektir.
Sırf arama sırasında şekle ilişkin koşulun ihlal edilmesine dayanılarak arama ve aramada ele geçen deliller hukuka aykırı sayılamaz. Her şekle aykırılık aynı zamanda bir hak ihlaline de yol açmaz. Olayda savcı, iki ihtiyar heyeti üyesi veya iki komşu bulunmadan yapılan aramada, CMK´nın 119. maddesine şekli bir aykırılık söz konusu ise de herhangi bir hakkın ihlal edildiği söylenemeyecektir. Usulüne göre alınmış arama kararına istinaden, herhangi bir hak ihlaline neden olunmadan yapılan arama sonunda ele geçirilen delillerin, sadece arama sırasında bulunması gereken kişilerin orada bulundurulmaması suretiyle şekle aykırı hareket edildiğinden bahisle hukuka aykırı elde edilmiş delil sayılmaları ve mahkumiyet hükmüne dayanak teşkil edememeleri kabul edilemez.?
?Hukuk devleti?
Karara karşı çıkan tek Yargıtay üyesi olan Hamdi Yaver Aktan ise aramada savcının olmasının emredici bir kural olduğu, esnetilemeyeceği, yorumla değiştirilemeyeceğini belirtti. ?Aramada hak ihlali yapılmamıştır? yorumuna katılmayan Aktan, ?kanuna aykırı aramanın zaten sanığa tanınan hakkın ihlali olduğunu? belirtti. Hukukta, şekli ihlal ya da nispi ihlal/mutlak ihlal gibi bir ayrıma yer verilmemesi gerektiğini belirti:
?Unutulmamalıdır ki bir gün nispi ihlaller çoğalabilir ve bu halde de usul kuralları ve güvencelerine yer kalmaz. Hukuk devletinde her suç aydınlatılmalıdır. Ancak her suç hukuka uygun olarak elde edilmiş delillerle aydınlatılmalıdır. ´Delillere kıymayalım´ yorumuyla basit ihlal/mutlak ihlal, usule değil esasa bakılmalı biçimindeki yaklaşım hukuk devleti ilkesini de gereksiz kılan sonuca götürür.?
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Ergenekon sanıkları ve avukatlarını üzecek devrim gibi karar aldı. Kurul; silah temininden yargılanan sanıkların terör suçundan da yargılanması gerektiğine karar verdi.
Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasına bakan ve TMK´nın 10. maddesi ile görevli Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş; Yargıtay Ceza Genel Kurulu´nun kararını örnek alarak, Danıştay saldırısında kullanılan ve kamuoyunda hayalet silah olarak bilinen Glock marka silahı Alparslan Arslan´a temin eden 4 tutuklu sanık hakkında ek iddianame hazırladı. İddianamede; sanıkların silahlı terör örgütlerine silah sağlama suçunu işledikleri bildirildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de, söz konusu iddianameyi Ergenekon davasıyla birleştirdi.
Yargıtay dün de benzer bir karar almıştı
Dün basına yansıyan haberlerde de Yargıtay Ceza Genel Kurulu´nun bir başka benzer karar verdiği ortaya çımıştı. Buna göre Yargıtay Ceza Genel Kurulu, terör suçlarını işleyenlere silah temin eden şahısların da terör suçuyla yargılanmasına karar vermişti. Bu durum, Danıştay saldrısında kullanılan glock marka tabancayı Alparslan Arslan´a satan şahısların da Ergenekon terör örgütü davasında yargılanmasının haklılığını ortaya koymuş oluyor. Arslan´a silahı temin eden 4 şahıs; Aykut Metin Şükre, Kenan Özay, Selçuk Özkan ve Erkan Ayyıldız hakkında Ergenekon savcısınca dava açılmış, bu dava Ergenekon davasıyla birleştirilmişti.
HAMDİ YAVER AKTAN´IN ERGENEKON DELİLLERİNE İTİRAZI ANLAMLI
Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan´ın adı Ergenekon soruşturması sürecinde çok sık gündeme geldi. Aktan´ın şok içerikli ses kayıtları internete düştü. Bu kayıtlarda Aktan, eski Başsavcı İlhan Cihaner ve diğer sanıklar hakkında açılan Erzincan Ergenekon davasının Erzurum mahkemesinden Yargıtay´a fotokopi evrak ile alınması skandalında başrolü oynadı. Çok ağır suçlamalarla yargılanan sanıklar, dava Yargıtay´a alındıktan sonra tahliye edildiler. Türkiye´nin gündemini sarsan ve uzun bir süreci kapsayan bu skandal gelişme üzerine, 12 Eylül darbecileri hakkında yıllar önce ilk iddianameyi hazırlayan ve bu nedenle de savcılıktan atılan Sacit Kayasu; ´Ergenekon´un Yargıtay´a da sıçramış olabileceğini´ açıkça dile getirdi. (1)
Kayasu´nun bu şok suçlamasını destekleyen bulgular çok fazla. Biz burada sadece Hamdi Yaver Aktan´la ilgili bazı bulguları aktarmakla yetinelim. İlk sıraya, son gelişme olması nedeniyle herhalde bu habere de konu olduğu gibi, Aktan´ın Ergenekon delillerini delil olmaktan çıkarma gayretini koymak gerekir.
Bir diğer önemli bulgu, Ergenekon iddianamelerinde de yer verildiği gibi onun ´Kent Otel Toplantıları´ adıyla bilinen ve Yargı üst düzey üyeleriyle bir çok Ergenekon sanıklarının buluştuğu toplantılara katılmasıydı. Aktan, Ergenekon sanıklarıyla kurduğu yakın ilişkiyle gündeme gelmişti. Ergenekon iddianamelerinde örgüt toplantıları olarak geçen Kent Otel seminerlerine düzenli olarak katıldığı belirtilen Aktan´ın çocuğunun sünnet düğününe gelen davetliler arasında, Suriye´de kaldığı dönemde MİT´in düzenlediği suikast operasyonunu terörist başı Abdullah Öcalan´a önceden haber vermekle suçlanan Ergenekon sanığı Yalçın Küçük de vardı. Düğüne çok sayıda Ergenekon sanık avukatı da katılmıştı. Aktan´ın ismi İşçi Partisi´nde yapılan aramalarda ele geçirilen CD´de de geçiyor. Ergenekon tutuklusu Hikmet Çiçek´ten çıkan CD´deki dokümanlarda Aktan için Teşekkür edelim. (TV için Danıştay´daki çabalarına) notu bulunuyor. Ergenekon davası temyiz için Yargıtay´a gittiğinde dosyaya bakacak üyeler arasında Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan da bulunuyor. Kent Otel´deki örgüt toplantılarının müdavimlerinden olan Aktan, Cumhuriyet gazetesine Ergenekon davası aleyhinde yazdığı makalelerle tanınıyor. (2)
Yine Ergenekon 3. İddianamesi´nin 44´üncü ek delil klasöründe yer alan telefon kayıtlarında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin davayı tamamlayıp hüküm vermesinden sonra Ergenekon dosyasının temyiz için Yargıtay 8. Dairesi´ne gönderilmesinin yargıdaki Kontrgerillacılar tarafından hedeflendiği yer alıyordu. Daha önce ´Telefon dinlemelerinin tek başına delil olamayacağı´ yönünde karar veren Yargıtay 8. Dairesi´nin üç üyesinin Kent Otel toplantılarına katıldığı belirtiliyor. Hurşit Tolon´un kardeşi Bülent Tolon ile tutuksuz sanık Erdal Şenel´in telefon konuşmalarında Kent Otel toplantıları ve oraya katılan Yargıtay 8. Daire üyelerinin ilerleyen süreçte muhtemel temyiz durumunda Ergenekon davasına bakacakları için bu isimlerin Kent Otel toplantılarına katılımlarının gizlenmesi gerektiği konuşuluyor. Tolon, tutuklanma gerekçeleri arasında yer alan Kent Otel toplantılarının gizli bir amacı olmayan, herkese açık, devletin ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı toplantılar olduğunu göstermek için tutuksuz sanıklardan katılımcı listesini istiyor. Listeyi vermek istemeyen Ergenekon sanığı Erdal Şenel ise, telefonun dinlenebileceği uyarısına rağmen Hurşit Tolon´un kardeşi Bülent Tolon´un ısrarı üzerine ´Toplantıya katılanlar arasında 8. Daire üyeleri var. Bak bu adamların isimleri verilirse yarın bu davaya bakacaklar´ diyerek uyarıda bulunuyor. Kent Otel toplantılarının katılımcı listesinde, çok sayıda yüksek yargı mensubuyla birlikte, 8. Daire üyeleri de bulunuyordu. Engin Aydın´da bulunan listeye göre, toplantılarda yüksek yargıdan şu isimler bulunuyordu: Hamid Yaver Aktan (Yargıtay 8. Daire üyesi), Ali Erol Özgenç (Yargıtay 8. Daire üyesi), Hulusi Özek (Yargıtay 8. Daire üyesi), Akın Demir (Yargıtay 8. Hukuk üyesi) (3)
Ancak asıl bulgu, Hamdi Yaver Aktan´ın internete düşen ses kayıtları.. Bu arada hemen hatırlatalım. Ses kayıtlarının ilgili kişiye ait olup olmadığı, tıpkı parmak izi ya da ıslak imza gibi laboratuvarlarda kesin doğrulukla belirlenebiliyor ve bu laboratuvar raporları mahkemelerde delil olarak kabul ediliyor.
8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan´a ait olduğu iddia edilen kayıtta şu ifadeler yer alıyordu: Dosya birleştirildikten sonra önce tüm sanıklar tahliye edilecek. Sonra biraz uzatıp dosya kapatılacak. Burada süreci biraz uzatmamız gerekiyor. Göndermiyorum derse ne yapacaksınız? Fotokopi bile gönderse birleştirme kararı ver. Fotokopi bile olsa ben olsam birleştiririm, basarım tahliyeyi. (4)
Ses kaydına yansıyan bu plan harfi harfine uygulandı. Yargıtay, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in ´görevi ihmal´den yargılandığı davada, iki yüksek yargıca ait olduğu iddia edilen ses kaydındaki kurtarma planını doğrulayan bir karar aldı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi´nde yapılan duruşmada Cihaner´in Erzurum´da ´Ergenekon terör örgütüne üye olmak´ suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının aslı yerine, CD üzerinden incelenmesine ve davaların birleştirilmesinin değerlendirilmesine hükmetti. Ardından da sanıklar tahliye edildi. (5)
AKTAN: ONAMA MI BOZMA MI SEN SEÇ!
Hamdi Yaver Aktan´ın internette yayınlanan diğer bir ses kaydı da şok içerikliydi. Ses kaydı, Yargıtay´da işlerin nasıl yürüdüğünü, duruma göre davaların nasıl hızlandırıldığını ya da yavaşlatıldığını, hatta onama ya da bozma kararının yandaş kişilerin tercihlerine bırakıldığını gösteriyordu. Bu habere de konu olan delillerin hukukiliğinin her şartta ve tam olarak sağlanmasında güya ısrar eden Aktan´ın ses kaydındaki ifadeleri ise onun hukukla arasının aslında iyi olmadığını çarpıcı şekilde gösteriyordu.
Ses kaydında konuşan Aktan, bir dosya ile ilgili olarak karşısındaki kişiye ?Onama mı istiyorsun, bozma mı?? diye soruyor, ardından da ?Yaz şuraya? diyor. Bu görüşmenin 2010 yılı Haziran ayında, Hamdi Yaver Aktan´ın odasında geçtiği belirtiliyor. Ses kaydındaki diğer kişinin kimliği ise bilinmiyor. Meçhul şahıs Aktan olduğu ileri sürülen kişiyi sözünde durmamakla, işi geciktirmekle suçluyor. Ve 8. Ceza Dairesi´nde temyiz incelemesinde bulunan dosyasının bozulması talebinde bulunuyor. (6)
AKTAN: YARGITAY BAŞSAVCISI YALÇINKAYA KAPATMA DAVASI İÇİN ÇOK KORKAK!
Hamdi Yaver Aktan´ın internette yayınlanan bir başka ses kaydını da hatırlatalım. AK Parti´ye kapatma davası 15 Mart 2008´de açıldı. İstihbarat birimleri, bu olaydan birkaç ay önce Cumhuriyet Gazetesi yazarı İlhan Selçuk´u Ergenekon soruştutması kapsamında teknik takibe almıştı. Gazeteciler arasında geçen konuşmalar, sonuçları hesaplanarak davanın açıldığını gösteriyordu. İlginç gelişme ise, Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, kapatma davasının Ergenekon örgütü tarafından açtırıldığı iddiaları üzerine gitmesi ve kapatma davasının iddianamesini hazırlayan 5 yargıtay savcının ifadesini almaya karar vermesi olmuştu. Sabah yazarı Nazlı Ilıcak, bu gelişmeyi şu satırlarla yorumluyordu:
Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan, Yargıtay Başkanlığı yarışı için 3 isim belirlemişti. (İnternete düşen ses kaydında) Kim kendilerine daha iyi hizmet ederse, onun destekleneceğini söylüyordu. Aktan´ın, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi üyesi Fatih Arkan´la yaptığı konuşma: Kenarda yan çizerek, oturarak olmayacağını anlasınlar. Herkesin bir projesi var. Ersan´a da açık söyledim. Bunu yaparsanız geçersiniz. Kadir´e de söyledim; 3´ünüz varsınız. Abdurrahman Bey bir dava daha açabilir... Açılırsa seçimi olumsuz etkiliyor... O da müthiş korkak, hepimizi içeri atarlar... Neyi atıyorlar, Yargıtay Başsavcılığı´ndan içeri atarlarsa... Bu ülkede ihtilal olur. İçeriye girmekten çıkmaktan korkuyorsan, o zaman bir takım görevlere talip olma. Bırak başkası yapsın.
Bu konuşma, yargının hangi tertipler içinde bulunduğunu göstermiyor mu? Demek birinci davadan sonra Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya´ya bir dava daha sipariş edilmiş. (7)
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(1) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=1922
(2) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=1828
(3) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=921
(4) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=1826
(5) kontrgerilla.com/mansetara_act.asp?aranacak=cihkurop
(6) kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=2784%202778%202771
(7) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4849
(27 Aralık 2012, 10:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ERGENEKON VE BALYOZ DAVALARINDA DELİL TARTIŞMALARI
Yargıtay: Silah temini terör suçu
Danıştay ve Ergenekon davalarının birleştirilmesi manşetlerimiz
Yargıtay´dan Erzurum Mahkemesi için suç duyurusu
Ses kaydı: Yargıtay´ın Cihaner planı
Yargıtay´dan kolaylık: Onama mı bozma mı, sen seç
Ergenekon soruşturma sürecinde gündeme gelen ses kayıtları
Profesör: Kayıt Tolon´un, ispat ederim
Hamdi Yaver Aktan´la ilgili manşetlerimiz
Cihaner´i Yargıtay´da kurtarma planı manşetlerimiz
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Eski Savcı açık konuştu: Ergenekon Yargıtay´a da sıçradı mı?
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap