Ergenekon davasına bugün 272. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada iki sanık söz alarak savunma yaptı. Duruşmada sanık taleplerinin alınmasına devam edilmesi, ardından da mahkeme heyetinin ara karar vermesi bekleniyor.
17.12.2012 15:44 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 67´si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon davasının 272. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan küçük salonda görülen duruşmada Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Hurşit Tolon, Hasan Iğsız ve Hıfzı Çubuklu´nun da aralarında bulunduğu 48 tutuklu sanık hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan ise Yalçın Küçük, Mahir Akkar ile Emcet Olcaytu duruşmaya geldi. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinden Turgut Dibek, Erdal Aksünger ve Gürkut Acar ile Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel de duruşmada izleyici olarak yer aldı.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, Levent Ersöz, Veli Küçük ve Doğu Perinçek´in de aralarında bulunduğu 19 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
Esas hakkındaki mütalaanın açıklanacağı beklentisi ile 13 Aralık tarihli duruşma için Silivri Cezaevi´ne gelen binlerce kişi, duruşma salonuna giremediği için dışarıda kalmış ve güvenlik kuvvetleri ile yaşanan gerginlik nedeni ile Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı´nca soruşturma başlatılmıştı. Mütalaanın açıklanmayacağı düşüncesi ile 14 Aralık tarihli duruşmaya ise duruşma salonunun kapasitesi oranında izleyici katılması, basın basın yayın organlarınca gündeme getirilince sosyal medyada avukatlar tarafından sert eleştiriler yapılmıştı. Bugünkü duruşmaya ise yoğun yağmur yağışına rağmen duruşma salonu kapasitesinin biraz üzerinde izleyici katıldı. Duruşma salonunda yer bulamayan bazı izleyiciler, bekleme salonunda LCD ekrandan duruşmayı izledi.
SANIK BOĞAÇ KAAN MURATHAN´IN SAVUNMASI
CHP´li milletvekilleri Turgut Dibek, Ardal Aksünger ve Gürkut Acar´ın da izleyici olarak katıldığı duruşmada, taleplerin alınmasına geçildi. Duruşmada konuşan Cumhuriyet Gazetesi´ne molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanığı Boğaç Kaan Murathan, aynı dosyadan tutuklu yargılanan Bedirhan Şinal´ın ifadeleri üzerine haklarında dava açıldığını anımsattı. Hakkındaki suçlamayı kabul etmeyen Murathan, ´Bir gazeteye fikirlerinden dolayı molotof attıracak kadar soysuz değilim. Hangi soysuzların Cumhuriyet Gazetesi´ne molotof attırdığını da öğrenmek istiyorum´ dedi. Konuşmasında Kur´an-ı Kerim´de geçen hak ve özgürlüklerle ilgili bazı ayetlerden örnekler veren Murathan, tahliyesini istedi.
SANIK ZİYA İLKER GÖKTAŞ´TAN AÇIKLAMA
Daha sonra internet andıcı dava dosyasının tutuklu sanığı Ziya İlker Göktaş andıç kelimesine komuta katının olurunu almak için hazırlanan çalışmadır tanımlaması getirdi.
SANIK MUSTAFA BALBAY HAKİMLE TARTIŞTI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´de görülen Ergenekon Davası´nın talep bölümünde konuşan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay diyerek sözlerine başladı.
İnsanların adalet ararken kendini tutsak hissetmediği bir Türkiye özlemi duyarak konuşmama başlıyorum diyen Mustafa Balbay, sanıklara taleplerini söylemesi için 15 dakikalık süre verilmesini eleştirdi. Balbay Zorla kopararak aldığımız bu 15 dakikalık sürenin yetersiz olduğunu düşünüyorum dedi.
Bunun üzerine Mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, Mustafa Bey lütfen savunma kapsamında savunmanızı yapın. Savunmayı aşan sözler söylüyorsunuz diyerek Balbay´ı uyardı.
Mustafa Balbay´ın Sayın Başkan niyet mi okudunuz? demesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese, Konuşmanızın başından anlaşılıyor. Arkasından ne geleceği açık. Biz kimseyi tutsak etmiyoruz ifadelerini kullandı.
Mustafa Balbay, 13 Aralık Perşembe günü yaşanan duruşmada hukuksuzluklar yaşandığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Burada hukuksuzluk yaşanmaz. Burada kanunlar uygulanır diyerek Balbay´ı ikinci kez uyardı.
Mustafa Balbay, Bizde kanunların uygulanmasını bekliyoruz. 13 Aralık Perşembe günü görülen duruşmada bizlerde hakkımızdaki suçları öğrenmek için duruşmaya geldik. Burada 5 yıldır tutuklu yargılanan insanlar var. Biz de insanız dedi.
Mustafa Balbay, 4 sanık hakkında hazırlanan ek iddianamenin davayla birleştirilmesini eleştirmesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese, dosyanın ek iddianameyle mahkemeye geldiğini söyledi.
Balbay, davayla yeni bir dosyanın birleştirilmesini eleştirince Başkan Özese, dosyanın ek iddianameyle geldiğini dile getirdi.
Balbay da Mahkeme Başkanı Özese´ye Sürekli lafımı kesiyorsunuz. Yapılan kesmeleri konuşma süreme ilave edecek misiniz? diye sordu. Mahkeme Başkanı Özese , İlave edeceğiz. Adaletimizden emin olun diye cevap verdi.
Balbay 3. Yargı Paketi´yle artık mahkemenin yeni bir dava kabul edemeyeceğini belirtti. Özese´nin ´Nereden çıkarıyorsunuz´ sözleri üzerine Balbay, yasaya göre mahkemenin tasfiye halinde olduğunu, artık yeni bir iddianame kabul edemeyeceğini iddia etti ve şöyle dedi: Hukuk dilinde kanuna karşı hile demektir. Siz geçici olarak görevlisiniz. Dosya karara bağlandığında görev sürenizde tamamlanacaktır dedi.
Balbay, 4 sanık hakkında ek iddianame düzenlenerek davayla birleştirmesini eleştirmeye devam ederek, Dava dosyasını esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcıya verdiniz. Ancak davayla yeni bir iddianame birleştirdiniz diye konuştu. Mahkeme Başkanı Özese de , dosyanın öncelikle savcılığa tevsii tahkikat talebi olup olmadığı konusunda gönderildiğini, savcının da taleplerini söylediğini hatırlattı.
Balbay, 13 Aralık Perşembe günü Silivri´ye gelen insanların Mahkemenin adalet dağıtacağına inancımız kalmamıştır. Çekilme kararı alın şeklinde mahkemenize bir dilekçe (mesaj) verdi. Mahkemde oturuma 4 kere ara vererek bu şekilde fiili olarak çekilme noktasına geldi. 13 Aralık günü 10 milyon kişi size ulaşmak istedi. Adalet için binalar, dev saraylar yaptım´ demek bülbül için altın kafes yaptım demek gibi bir şey demektir. İnsanlar adalet arayışları nedeniyle salona sığmadı. İnsanları adalet saraylarında yargılamak için 100 bin kişilik salonlar yapmanız gerekecek dedi.
Mahkeme Başkan Özese, 100 bin kişiyi yargılama niyetimiz olduğunu nereden çıkarıyorsunuz. Mahkemenin yetkisi iddianamedeki sanıklarla bağlı dedi.
-Balbay: Vereceğiniz hüküm artık çürüdü-
Balbay, davada 150 yıllık yargılama yapıldığını belirterek, Gelinen noktada vereceğiniz hüküm artık çürümüştür dedi.
-Hakim: Savunma yapmıyor farklı mecralara çekilecek konuşma yapıyorsunuz-
Üye hakim Özese bu sözler üzerine Balbay´ı uyardı. Konuşmaya diğer hakim Haşıloğlu da katıldı. Balbay´ın mahkemede hem köşe yazarı hem de milletvekili olarak bulunduğunu söyleyen Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, Ama mahkeme kürsüsü bu iki faaliyeti icra edeceğiniz yer değildir. Hakkınızdaki suçlamalarla, delillerle ilgili beyanda bulunmanız gerekirken, farklı mecralara çekilecek konuşmalar yapıyorsunuz. Mahkeme heyetini görmezden geliyorsunuz. Bu hakkın kötüye kullanılmasıdır. Size verilen konuşma süresinde hakkın kullanılacağı bir mecradan çıkılırsa mahkeme bu duruma müdahale eder. Ona göre karar verir. Kürsüye çıkanlar hakaret etmekte hiç bir ölçüt tanımayıncaya, ağır tahrik edici ifadeler kullanıncaya kadar mahkeme savunma hakkına saygılı kalmıştır. Adata köşe yazarı gibi konuşuyorsunuz. Bu şekilde konuşarak hukuki durumunuz netlik kazanmayacak. Konuşmanız gereken o kadar çok şey var ki. Suçlandığınız konular, dijital günlüklerle ilgili konuşmalısınız. Mahkemeye hakaret edin diye o kürsü size verilmiyor. Kürsünün kıymetini bilin. Mahkeme sizden bunu bekler.Mahkeme 4-5 yıldır sanıkları dinliyor. Makemenin dinleyici konumu istismar edilirse, mahkeme de böyle bir önlem alır (15 dakika konuşma süresi). Bu mahkeme neler gördü. Bu tür iletişim mahkemenin tercih ettiği bir yol değildir. Darbe günlükleri olarak nitelendirilen notlara göre darbelere yönelen insanlara destek verdiğiniz iddia ediliyor. Devlet sırrı niteliğinde belgeler çıktığı iddia ediliyor. İddialarla ilgili konuşmuyorsunuz. Dosyaya gelen Genelkurmay Başkanlığı´daki bilgisayarlarla iligili raporla ilgili beyanda bulunmadınız. İyi bir köşe yazarısınız ama burası onun yeri değil. Burası delillere ve dosyaya giren evraklara ilişkin beyanda bulunacağınız yerdir dedi.
Söz alan diğer üye hakimlerden Mehmet Fatih Uslu ise, dosyaya gelen ek iddianamenin kanuni zorunluluktan bu davayla birleştirildiğinin altını çizerek, Avukatların bunu müvekkillerine anlatması gerekir ifadelerini kullandı.
Yüzde 50 oy alarak milletvekili seçildiğini, halkın kendisine kefil olduğunu vurgulayan Balbay, Burası milletvekilinin yargılanacağı yer değildir. Halkın güvenini kazanmış bir kişinin tutuklu yargılanacağı yer değildir dedi.
Mahkeme Başkanı Özese de, Mustafa Balbay´a tutuklandığında milletvekili olmadığını hatırlattı.
Balbay, kendisinde çıkan belgelerin daha önceden yayınladığı kitaplarında yer aldığını ifade ederek Bunları defalarca anlattım. Bunların sizin tarafınızdan bir kıymeti olmadığını gördüm. 100 bin kişinin sesine kulak verin. Bilgisayarlarda silinen evraklar çöpe gider. Bir anlamda, çöpten çıkan evraklarla yargılıyorsunuz bizi. Ben terörün her türlüsüne ´hayır´ diyen biriyim. ´En kötü meclis kapalı meclisten iyidir´ diyen biriyim dedi.
Balbay, bugün Mevlana´nın ölüm yıl dönümü olduğunu belirterek, Mevlana´nın bir şiiriyle konuşmasını tamamladı. Diken içindeler, ama gül gibiler. Hapisteler, ama şarap gibiler. Balçık içindeler, ama gönül gibiler. Gece içindeler, ama sabah gibiler. (AA, DHA)
SANIK MEHMET HABERAL´IN SAVUNMASI
Duruşmada konuşan CHP Milletvekili Mehmet Haberal da milletvekili olduğunu belirterek, Biz burada millet adına karar veriyoruz´ diyorsunuz. Ben ve Balbay da milleti ve millet iradesini temsil ediyoruz. Siz Balbay´a ´Tutukluyken seçildiniz´ dediniz. Ama geriye doğru baktığımızda merhum Osman Bölükbaşı örneğini görüyoruz. Sebahat Tuncel de tutukluyken seçildi ve tahliye edildi. O zamandan bu yana Anayasa ve yasalar değişmedi. Değişen ne oldu da biz binlerce insanın oyuyla seçilmemize rağmen neden hala buradayız dedi.
Kendisinin doktor olarak, hastasına gerekli tetkikleri yapıp, tedavi ettiğini, hastasını bir dakika daha fazla yaşatabilmek için tıbbın bütün imkanlarını kullanacağını ifade eden Haberal, şöyle devam etti:
Adalet mülkün temeli ise hakimin görevi de karşısına gelen sanıkların suçunu ispat edip cezasını vermektir. Eğer suçu varsa. Hakim ve hekimin görevleri insanları bir an önce topluma kazandırmaktır. Ben 2009 yılından beri ´Suçum ne´ diye soruyorum. İddia makamı iddiasını ispat eder. Sonra somut delil, belge ve bilgilerle gerekeni yapmalıdır. Bugüne kadar böyle bir şey ispat edilmedi. Yasalarda somut veri olması ve hakimlerin gerekçelerini yazması gerektiği vurgulanıyor. Ama gördük ki sizler, hepimizi aynı gerekçelerle aynı sepetin içine koyuyorsunuz.
Cezaevi koşullarının insanlıkla bağdaşan bir ortam olmadığını ifade eden Haberal, Ben bunu kendime işkence olarak görüyorum. Ben odun ateşi ışığında ders çalışan, karda çıplak yürüyen Mehmet Haberal´ım. Şimdi lazerle çalışıyorum. Ben dünyada ve Türkiye´de ilklere imza atmış Mehmet Haberal´ım. İçinde bulunduğumuz ortam 21. yüzyıl ortamına yakışmıyor dedi.
Haberal, mahkemenin adalete sahip çıkmasını, adaletin olmadığı yerde anarşinin olacağını söyledi.
SANIK HURŞİT TOLON´UN SAVUNMASI
Tutuklu yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon da, duruşmada talepte bulunan sanıkların adil yargılanma, adalet ve usul hukukundan söz ettiklerini belirterek, Bizi, nasıl suçsuz olduğumuzu kanıtlamakla yükümlü hale getirdiniz dedi.
Ankara´da kendisine yönelik aramalarda 183 sayfa belge ele geçirildiğini, ancak iddianamede 477 sayfa belge yazıldığını belirterek, 294 sayfa belge nereden geldi. Bunun araştırılmasını istiyorum. Bir de bu belgelerin arasında var olduğu iddia edilen 266 sayfa fişleme belgesi yer alıyor. Bana yönelik adreslerde fişlemeyle ilgili tek bir belge alınmamıştır. Bu belge elba marka CD içinde elde edilmiştir. Ben de öyle bir CD yok şeklinde konuştu.
SANIK MEHMET ERÖZ´ÜN SAVUNMASI
Tutuklu yargılanan emekli Korgeneral Mehmet Eröz de, Genelkurmay Başkanlığı´ndaki bilgisayarlarla ilgili hazırlanan ön rapora değindi. Raporda, Bilgi Destek Dairesi´ndeki bilgisayarlarda 3 milyondan fazla belgenin olduğunun belirtildiğini anlatan Eröz, internet bilgisayarlarına gazetelerde çıkan haberlerin konulduğunu anlattı. Bu 3 milyon belgenin 600 tanesinin özel şifre nedeniyle açılamadığını ifade eden Eröz, bu belgeler arasında kendi Harekat Başkanlığı yaptığı döneme ait 8 tane belge olduğunu kaydetti. Eröz, bunların dairenin normal faaliyetleriyle ilgili olduğunu dile getirdi.
SANIK TUNCAY ÖZKAN´IN SAVUNMASI
Tutuklu sanık Tuncay Özkan, 23 Eylül 2008 tarihinden bu yana tutuklu olduğunu belirterek, suçunun ve eylemin ne olduğunu hala öğrenemediğini söyledi.
Tutuklu yargılanan CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın da suçunun ne olduğunu sorduğunu anlatan Özkan, Suçum ne sorusunun telif hakkını daha sonra tahsil edeceğim şeklinde espri yapınca araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Özese, Suçlandığınız konular iddianamede yazılı. Kimseye sormanıza gerek yok dedi.
Özkan´ın Suçlandığım TCK´nın 311. ve 312. maddeleriyle ilgili hakkımdaki deliller nedir? Soruyorum sözleri üzerine Başkan Özese, Ek klasörlerde var diye konuştu.
Özkan, Başkan Özese´nin konuşmasına müdahale etmesi üzerine Sürekli kesecek misiniz? diye tepki gösterdi. Konuşmasını yarım bırakan Özkan, dosyalarını alarak salondaki kürsüden ayrıldı.
Sanık avukatları da Başkan Özese´nin başka bir sanığı talep konuşmasını yapması için kürsüye çağırmasına tepki gösterdi. Özese´nin, Özkan´ın konuşmak istemediğini, kendisinin toparlanıp gittiğini söylemesi üzerine, avukatlar Siz konuşturmadınız ifadesini kullandı.
REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
Avukatların reddi hakim talebi konusunda karar verilmediğini belirtmesi üzerine mahkeme heyeti, kısa bir ara vererek, bu talebi değerlendirdi. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının reddi hakim talebinin davayı uzatmak amaçlı olduğu gerekçesiyle geri çevrilmesine karar verdi.
Davanın görüldüğü 13 Aralık Perşembe günü yapılan duruşmanın öğleden sonraki bölümünde avukatların taleplerini almaya başlayan mahkeme heyeti, cuma günü ve davanın bugünkü duruşmasında tutuklu ve tutuksuz sanıkların taleplerini aldı. Mahkeme, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.
TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ, DURUŞMA 27 ARALIK´A ERTELENDİ
Mahkeme heyeti Genelkurmey eski Başkanı İlker Başbug´un da aralarında bulunduğ 67 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verererek duruşmayı 27 Aralık tarihine erteledi.
SANIK AVUKATLARINA SUÇ DUYURUSU
Ergenekon davasına bakan mahkeme heyeti, 13 Aralık Perşembe günü yapılan duruşmada yargılamayı engelleyen sanık avukatları hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı´na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. 13 Aralık´taki duruşma, CHP ve İP´lilerin duruşmayı engelleme çabalarına sahne olmuştu. Sanık avukatları da duruşma salonundaki sıralara vurarak ve sloganlar atarak yargılamayı engellemişti. Mahkeme de, bu şekilde yargılamanın belirli bir süre engellenmesine neden olan avukatlar hakkında gereğinin yapılması için başsavcılığa yazı yazılmasına karar verdi.
(17 Aralık 2012), son güncel.: (18 Aralık 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: