Öza´a ilişkin ´zehir var zehirlenme yok´ şeklindeki raporu ile kafaları karıştıran Adli Tıp Kurumu, Ergenekon sanığı Eruygur ile ilgili olarak da kafa karıştıran bir rapor hazırladı. Raporda, ´Eruygur´un akıl sorunu var´ denildi ancak ceza ehliyetini etkileyip etkilemeyeceği açıklanmadı. Adli Tıp´ın raporuna şerh koyan Prof. Şakir Özen ise, ´Şahıs bellek yetersizliğini ciddi göstermeye çalışıyor´ dedi. Benzer bir durum Danıştay saldırganı Alparslan Arslan´da yaşanmış, Arslan´ın kendisini deli gösterme çabası Bakırköy hastanesindeki doktorlar tarafından tespit edilmişti.
16.12.2012 12:51 Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüne ilişkin hazırladığı raporla tartışılan Adli Tıp Kurumu; büyük skandala imza attı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi; Adli Tıp Kurumu´ndan, Ergenekon Terör Örgütü´nün yöneticisi olduğu gerekçesiyle tutuksuz olarak yargılanan Jandarma Eski Komutanı Emekli Orgeneral Şener Eruygur´un mevcut olduğu belirtilen rahatsızlığının ceza ehliyetini etkileyip etkilemediği, iddia edilen rahatsızlığın ceza ehliyetine etkisinin ne kadar olduğunun bildirmesini istedi.
ADLİ TIP KURUMU, 4 SENE ÖNCEKİ SAĞLIĞINA İLİŞKİN RAPOR VERDİ!
Adli Tıp Kurumu; Şener Eruygur´un şu anki sağlık durumu yerine tutuklandığı 5 Temmuz 2008 tarihinden önceki sağlık durumuna ilişkin karar verdi ve 4 sene önceki ceza sorumluluğunun tam olduğunu açıkladı. Adli Tıp Kurumu, Şener Eruygur´un akıl hastalığının tespit edildiğine karar verdi ancak söz konusu hastalığın ceza ehliyetini etkileyip etkilemeyeceğini açıklamadı.
KARARA MUHALEFET ŞERHİ
Adli Tıp Kurumu üyesi Ruh Sağlığı ve Hastalık Uzmanı Prof. Dr. Şakir Özen, söz konusu karara itiraz etti ve ?Şahıs bellek yetersizliğini ciddi gösterme eğilimindedir? dedi. Prof. Dr. Özen, muhalefet şerhinde; Şener Eruygur´un, (olay sırasında (2008) (suç işlediği iddia edilen tarihlerde) sağlıklı ve ceza ehliyetinin tam olduğunu, şimdi ise travmaya bağlı hafif şiddette bilişsel yetmezlik+kısmi simülasyon tanılarına uyan bir durumda olduğunu bildirdi.
3 SENE SONRA DURUŞMAYA KATILDI
Şener Eruygur, Ergenekon soruşturması kapsamında 5 Temmuz 2008 tarihinde tutuklandı, 2.5 ay cezaevinde kaldı, sağlık sorunları gerekçesiyle tahliye edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Tıp Kurumu´nun ?Şener Eruygur´un sağlık açısından duruşmalara katılmasında bir engel olmadığı? şeklindeki raporunun ardından Şener Eruygur´un 21 Haziran 2012 tarihinde duruşmaya getirilmesini kararlaştırdı.
20 Temmuz 2009 tarihinde başlayan ve yaklaşık üç sene boyunca duruşmaların hiçbirine katılmayan Şener Eruygur, ilk kez 25 Haziran 2012 tarihinde duruşmaya katıldı. Eruygur, daha sonra yapılan duruşmalara katılmayınca hakkında yakalama kararı çıkarılması gündeme geldi. Eruygur, bunun üzerine 28 Haziran 2012 tarihinde duruşmaya ikinci kez geldi. Eruygur, savunması için söz verildiğinde hiçbir şey hatırlamadığını söyleyerek savunma yapmadı.
MAHKEME, ERUYGUR´UN CEZA EHLİYETİNİ SORDU
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi; 28 Haziran 2012 tarihindeki gerçekleşen 191. duruşmada; Şener Eruygur´un TCK 32/1-2 maddeleri kapsamında mevcut olduğu belirtilen rahatsızlığının ceza ehliyetini etkileyip etkilemediği hususunun tespiti için sanığın 3 haftayı geçmeyen süreyle gözlem altına alınmasına bu konuda İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi´ne yazı yazılmasına, alınacak bu rapor sonucuna göre sanığın İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine sevki ile TCK 32/1-2 maddeleri kapsamında mevcut olduğu belirtilen rahatsızlığının ceza ehliyetini etkileyip etkilemediği iddia edilen bu rahatsızlığın ceza ehliyetine etkisinin ne kadar olduğunun bildirmesinin istenilmesine karar verdi.
12 GÜN MUAYENE VE MÜŞAHEDE YAPILDI
Şener Eruygur, 9 Temmuz 2012 tarihinde mevcut rahatsızlığının ceza ehliyetini etkileyip etkilemediğinin tespiti için Adli Tıp Kurumu´nda gözlem altına alındı.
ŞU ANKİ DURUMU YERİNE 4 SENE ÖNCEKİ DURUMU İNCELENDİ!
Adli Tıp Kurumu, Şener Eruygur´un, 9 Temmuz 2012 - 20 Temmuz 2012 tarihleri arasında muayene ve müşahedesini yaptı ancak Şener Eruygur´un mevcut durumu yerine 4 seneki önceki sağlığının cezai sorumluluğu konusunda karar verdi.
Adli Tıp Kurumu´nun; söz konusu raporunda şu ifadelere yer verdi: ?Şener Eruygur´un 9 Temmuz 2012 giriş ve 20 Temmuz 2012 çıkış tarihleri arasında yapılan muayenesi, müşahedesi, tetkikleri ve adli dosyanın incelenmesi neticesinde; ORGANİK BEYİN SENDROMU (travmaya bağlı) denilen akıl hastalığı tespit edildiği, ancak dava dosyasının tetkikinden suç tarihinde herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı; kendisinde ceza sorumluluğunu etkileyecek veya ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı tespit edilmediği, bu duruma göre Şener Eruygur´un 1 Temmuz 2008 tarihinde sanığı bulunduğu silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, yargıç üzerinde nüfuz kullanmak, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme amacı dışında kullanma, hile ile almaya çalışma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçuna karşı ceza sorumluluğunun TAM olduğu kanaat ve mütalaamızı bildirir gözlem raporudur.?
AKIL SAĞLIĞI YÖNÜNDEKİ KARARA MUHALEFET ŞERHİ
Adli Tıp Kurumu üyesi Ruh Sağlığı ve Hastalık Uzmanı Prof. Dr. Şakir Özen, Şener Erurgur´un akıl hastalığına yönelik itirazda bulundu. Prof. Dr. Özen, muhalefet şerhinde Şener Eruygur´un, mevcut durumunun travmaya bağlı hafif şiddette bilişsel yetmezlik+kısmi simülasyon tanılarına uyan bir durumda olduğunu bildirdi.
?ERUYGUR BELLEK YETERSİZLİĞİNİ CİDDİ GÖSTERME EĞİLİMİNDE?
Prof. Dr. Özen, cezai sorumluluğu sorulan Şener Eruygur´un adli dosyasındaki belge ve Adli Tıp´taki muayene bulgularına göre; şu değerlendirmede bulundu:
?1- Şahsın (Şener Eruygur´un) 2008 yılında ruhsal açıdan bir hastalığı yoktur.
2- Kandıra cezaevine girdikten birkaç ay sonra merdivenden düşmüş ve kafa travması geçirmiş, Kocaeli Üniversitesi Hastanesi ve GATA Hastanesinde beyin cerrahi bölümünde tedavi görmüş, ameliyat edilmiştir. Şahsın o döneme ait bilişsel yetilerindeki yetmezlikle ilgili raporları vardır. Beyin lezyonlarını gösteren tomografi ve MR görüntüleri vardır.
3- Muayene ve gözlemlerimiz sırasında şahsın duygulanımında hafif kısıtlılık, hareketlerinde yavaşlık, zihinsel yetilerinde hafif yetersizlik olduğu gözlenmiştir. Fakat şahsın hafıza ve zihin yetilerindeki gerilemenin muayenelerde bize aksettirdiği kadar ağır olmadığı kanaatindeyim. Çünkü; şahıs bellek yetersizliğini ciddi gösterme eğilimindedir. Mesela; ilk önceleri eşinin ve kızının ismini hatırlamadığını belirtmiş daha sonraki günlerde ismini doğru söylemiştir. İsmet İnönü´yü tanımadığını, ilk görev yaptığı yeri bilmediğini, nereli olduğunu ve mesleğini tam bilemediğini, ne zaman evlendiğini, Anıtkabir´in nerede olduğunu, son iki Cumhurbaşkanının adını bilmediğini söylemektedir. Bu bilgiler uzun süre askerlik yapmış bir kişi için çok temel bilgilerdir ve çok ağır bunama hallerinde ancak ortaya çıkar. Şahsın genel hal ve tavırları bu kadar ağır bir yetersizlik olduğunu düşündürmemektedir.
Çünkü şahıs yeme, içme, giyinme, lavabo ihtiyacı vb... temel ihtiyaçlarını giderebilmekte, muayenede sorulan soruları anlayabilmekte, muayene sırasında verilen komutlara uyabilmektedir. Birimde çalışanların bir kısmını tanımakta, gerektiği zaman teşekkür etmektedir.
SONUÇ: Şahsın olay sırasında (2008) sağlıklı ve ceza ehliyetinin tam olduğunu, şimdi ise travmaya bağlı hafif şiddette bilişsel yetmezlik+kısmi simülasyon tanılarına uyan bir durumda olduğunu bildirir muhalefet şerhimdir.?
Şener Eruygur´un, Ergenekon Terör Örgütü´nün yöneticisi olduğu gerekçesiyle 3 defa ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talep ediliyor. (Kenan Kıran / Yeni Akit)
(16 Aralık 2012, 12:51)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: