28 Şubat soruşturmasında iddianame tamamlanmak üzere. 1 numaralı sanık emekli Org. Çevik Bir. ´Hükümeti cebren yıkmaya teşebbüs´le suçlanan 7´si emekli orgeneral, 17´si muvazzaf subay, 2´si sivil 87 şüpheli için ´ağırlaştırılmış müebbet´ hapis cezası talep ediliyor.
13.12.2012 10:35 Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından yürütülen 28 Şubat posmodern darbe soruşturmasında iddianame için sona gelindi. İddianamede sanıklar hakkında ?hükümeti cebren ortadan kaldırma ve hükümetin görevini yapmasını engelleme? suçu kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteneceği öğrenildi. 7´si emekli orgeneral olmak üzere 85 emekli ve muvazzaf askerin de aralarında bulunduğu 87 sanığın yer alacağı iddianemede bir numaralı sanığın ise emekli orgeneral Çevik Bir olduğu öğrenildi. Şuç duyurularında şikayet konusu olan sivil kuvvetler ve kişiler üzerinde 28 Şubat´ı soruştuacak olan savcılığın bu kapsamda şüpheli bir çok kişinin ifadesine başvuracağı kaydedildi. Sivil kuvvetler arasında ise medya yöneticileri, dönemin valileri, milli eğitim müdürleri, öğretim görevlileri ve iş adamları yer alacağı öğrenildi.
Hükümeti devirmeye teşebbüs
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 28 Şubat sürecinde Refahyol hükümetini devirmeye teşebbüs edildiği iddiaları kapsamında yürüttüğü soruşturma kapsamında iddianame hazırlıklarında sona geldi. 28 Şubat´ın asker ayağına yönelik olacağı belirtilen iddianemede sanıkların o dönem yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Yasası´nın ?Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren iskat veya vazife görmekten cebren men edenlerle bunları teşvik eyleyenlere ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası hükmolunur? hükmünü düzenleyen 147. Maddesi kapsamında cezalandırılmaları talep edildi.
İddianameye son rötuş yapılıyor
Merve Kavakçı, Bülent Orakoğlu, Kadir Sarmusak´ın da aralarında bulunduğu yaklaşık yirmi kişinin müşteki olarak yer aldığı iddianemenin son rötuşlarını yapan Savcı Bilgili´nin, iddianemede Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulan ve yasal olmayan yollarla kurulduğu iddia edilen Batı Çalışma Grubu´nun (BÇG) faaliyetleri tek tek sıraladığı ifade edildi. Refahyol Hükümetini düşürmeye teşebbüs edildiği, bu kapsamda Genelkurmay Karargahı´nda BÇG adı ile bir yapı oluşturulduğu, yine karargahta BÇG için yer tahsis edildiği ve faaliyetlerin buradan yürütüldüğü belirtildi.
1 numaralı sanık Çevik Bir
Faaliyetlerin olayın bir numaralı şüphelisi Emekli Orgeneral Çevik Bir´in emir ve direktifleri doğrultusunda yerine getirildiği, adı geçen diğer şüphelilerin ise o dönemde BÇG bölümüne girerek faaliyet yürüttüğü ve kendilerine giriş kartları verildiği belirtildi. İddianamede BÇG´nin faaliyetleri kapsamında bazı sivil toplum örgütlerini çalışmaların içine çektikleri, basın yayın organlarını kullanarak hükümet üyeleri üzerinde baskı oluşturdukları, Sincan´da tank geçişi yaparak hükümete ve üyelerine gözdağı verdikleri, YÖK´te görev yapan bazı öğretim üyelerini fişleyip görev yapamaz hale getirdikleri aktarıldı.
70 mağdurun ifadesi alındı
Şüphelilerin ifade alma işlemini tamamlayan Savcı Mustafa Bilgili, daha önce verilen suç duyuruları kapsamında ise başsavcılıklara talimat yazısı göndererek mağdurların ifadesine başvurmaya başladı. Bugüne kadar 20 mağdurun ifadesini kendisi alan Bilgili, 50 mağdurun ifadesini ise talimatla aldı. 70 mağdurun da ifadesine iddianamede yer vermeyi hedefleyen Savcı Bilgili´nin, ilk 28 Şubat iddianamesini tamamlamasının ardından soruturmaya devam edeceği ifade edildi.
Meclis belgeleri de inceleniyor
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu çalışmaları kapsamında kurumlardan topladığı tüm belgeleri 28 Şubat soruşturma savcısı Mustafa Bilgili´ye gönderdi. Belgeler üzerinde incelemelerde bulunan savcı Bilgili´nin belgelerde yer verilen fişleme bilgilerine ve 28 Şubat sürecine ışık tutan konuları ek iddianame olarak hazırlayacağı öğrenildi. Bu bilgilere ikinci iddianamede de yer verecek olan savcı Bilgili sivil işbirlikçileri de bu kapsamda sorgulayacak.
Karadayı için suç duyurusu yapmıştı
28 ŞUBAT soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Çevik Bir, 28 Şubat sürecinde yaptığı işlemlerin emir komuta zinciri içerisinde yapıldığı gerekçesiyle dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusunda, ?Soruşturma yapılacaksa Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ve emri verenlerin de soruşturulması gerekir? ifadesini kullandı. Yine tutuklu iki asker de Karadayı hakkında suç duyurusunda bulunarak ?Biz içerideyiz, emri veren komutanımız dışarıda? diye sitem etti. Emirlerin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı´dan geldiği ve emir komuta zinciri içerisinde talimatların uygulandığı savunularak Karadayı´nın da sorgulanması istendi.
İKİNCİ İDDİANAME SİLAHSIZ KUVVETLERE
28 ŞUBAT soruşturması kapsamında 17´si muvazzaf asker olmak üzere 87 isim üzerinde işlem yapıldı. Bunlardan 64´ü tutuklanırken 21 kişi ise ifadesinin ardından serbest bırakıldı. 2 kişi de kayıp olduğu için haklarında yakalama kararına rağmen herhangi bir işlem yapılamadı. Soruşturma kapsamında sivil olarak sadece eski YÖK başkanı Kemal Gürüz ile Genelkurmay´da görevli bir sivil memur hakkında işlem yapılırken, Gürüz tutuklanmıştı. Savcılığın iddianemeyi teslim ettikten sonra, sruşturmaya devam edeceği ve 28 Şubat´ın sivil ayağının üzerine gideceği öğrenildi. Daha önce yapılan suç duyurularında bir çok şikayetçi kendisinin fişlendiğini ve haksız yere işten çıkarıldığını belirmişti. Şikayet edilen kişiler arasında ünlü iş adamları, medya yöneticileri, milli eğitim müdürleri, dönemin vValileri, öğretim görevlileri ve daha bir çok kişi yer almıştı. Şuç duyuruslarında şikayet konusu olan sivil kişiler üzerinde 28 Şubat´ı soruşturacak olan savcılığın bu kapsamda şüpheli bir çok kişinin ifadesine başvuracağı öğrenildi. İkinci iddianame hazırlık aşamasında sivil güçleri şikayet eden kişlerin de ifadelerine yer verilerek soruşturma tamamlanacak. (Mustafa Türk / Star)
ŞOK EMİR: ALLAH YAZILI HATTA İRTİCAİ YAYIN KAPSAMINDA EL KONULMASINA!..
13.12.2012 14:37 TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş, darbe dönemlerinde yaşanan olayların aydınlatılmadığını, bu konularda yeni bir araştırma komisyonu kurulmasını istediklerini söyledi.
Çalışmaların sonucunda, insanların aklının ucundan dahi geçmeyecek belgeleri somut olarak gördüklerini belirten Baş, Komisyon üyeleri ve milletvekili olarak algıladığımız odur ki kesinlikle bütün bu olanlar, siyasi suikastler, cinayetler ve karanlık olayların her birisi bir takım kozmik odalarda üretilen psikolojik harbin unsurları olarak toplumda ayrıştırıcı şekilde tetiklenmiş, kullanılmış unsurlardır. dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), ´Türkiye Darbeleriyle Yüzleşiyor´ başlıklı bir panel düzenledi. SETA Genel Merkezi konferans salonunda düzenlenen panele TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar ve Gazeteci Yazar Avni Özgürel konuşmacı olarak katıldı.
Nimet Baş, konuşmasında, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu´nun, parlamentoda grubu bulunan 4 siyasi partinin vermiş olduğu ortak önerge sonucu kurulduğunu belirterek, Komisyon, toplamda 4 ay çalışan bir konuda araştırma yapan bilgi ve belge toplayarak bir rapor sunan bir heyettir. Raporların yaptırım ve zorlayıcı bir gücü yoktur. Komisyonun yetkileri ve görevleri yasal sınırlılık içindedir. 3 ayrı alt komisyon kurduk. Hukuki, siyasi ve sosyal boyutları araştırmak amacıyla 48 uzmanla çalıştık, Milli Güvenlik Kurulu´ndan, Cumhurbaşkanlığı´ndan, Milli Eğitim Bakanlığı´ndan Başbakanlığa kadar uzmanlarla çalıştık. diye konuştu.
Komisyonun en önemli vazifesinin darbeler konusunda tüm bilgilerin, kayıtların, görüntülerin elde edilmesi olduğunu anlatan Nimet Baş, 100 binlerce sayfa belge oluşturduk. Meclis´in arşivinde gençlerin, bu konulara ilgi duyanların, üniversitelerin, araştırma yapanların ve bu meseleye ilgi duyan herkesin ulaşabileceği bir doküman kurduk. dedi. Her dönemde Alevi-Sünni çatışmasından başlayarak toplumun kutuplaşmasına sebep olan bütün olayların yaşanan darbelerin karanlık yüzü olduğunu vurgulayan Baş, Bunlar çözülmemiş ve aydınlanmamış. Bu konuda biz Meclis´in oluşturduğu bir komisyon böyle olmuştur, şöyle olmuştur demek için çok daha fazla bilgi ve belgeye ihtiyacımız olduğu için yeni bir araştırma komisyonu kurulması ve sonuçlara ulaşmasını istedik. Ama gerçekte bizim komisyon üyeleri ve milletvekili olarak algıladığımız odur ki kesinlikle bütün bu olanlar, siyasi suikastler, cinayetler ve karanlık olayların her birisi bir takım kozmik odalarda üretilen psikolojik harbin unsurları olarak toplumda ayrıştırıcı şekilde tetiklenmiş, kullanılmış unsurlardır. Geldiğimiz noktalarda biz bunu böyle değerlendiriyoruz. şeklinde konuştu.
ADD´NİN PİKNİĞİNE GİTMEDİĞİ İÇİN ORDUDAN ATILANI GÖRDÜK
Nimet Baş, 28 Şubat´ın, en uzun dönemi kapsayan tipik bir darbe olduğunu ve toplumun tüm kesimini hedef aldığını anlattı. Baş, şunları söyledi: Milletin topyekün tamamını hedef alan bir dönemi kapsar. Gerçekten artık öyle belgeler gördük ki raporumuz da var; bir sivil memurun evinde yapılan aramada Kur´an-ı Kerim´e el koyma kararı var. Bir de Allah yazılı bir hat vardı. Kararda şöyle deniyor; ´Her ne kadar Kur´an-ı Kerim yasak yayınlar içinde olmasa da dini bilgiler irtica ettiği için el konulmasına. Devamında, Allah yazılı hattın irticai yayın kapsamına alınmasından el konulmasına.´ Bu ülkede hemen herkesin evinde Kur´an-ı Kerim bulunur. İnancı gereği olan kutsal kitabına bir memurun el konulup memuriyetten atılmasına sebep olacak bir husus karşısında biz şok olduk. YAŞ kararları alınıyor, atılıyor, irtica falan ama eşinin başörtülü olması, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)´nin pikniğine gitmemesi, kızına Rüveyda adını koyması gibi aklımızın ucundan dahi geçmeyecek belgeleri somut olarak gördük. (Cihan)
(13 Aralık 2012, 10:35)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Bir: Bugünleri de mi görecektik?
28 Şubat soruşturması manşetlerimiz
28 Şubat süreci manşetlerimiz
Flaş!!! YÖK´e 28 Şubat operasyonu
28 Şubat: 4 memur sorgulandı
28 Şubat yargısına inceleme
Flaş!!! 28 Şubat´a soruşturma
Karadayı´nın skandal içerikli ses kayıtlarıyla ilgili manşetlerimiz