Ergenekon davasına 260. duruşma ile devam ediliyor. Tanık olarak ifade vermesi beklenen Abdullah Öcalan´ın avukatı İrfan Dündar, ´açık kimlikle ifade veremem. Can güvenliğim yok´ cevabı vererek duruşmaya katılmadı.
13.11.2012 12:45 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 65´i tutuklu 274 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 260. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan küçük salonda görülen duruşmaya, CHP İzmir
Milletvekili Mustafa Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Danıştay saldırısı dosyası sanığı Alparslan Arslan´ın da aralarında olduğu 31 tutuklu sanık katıldı. CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Albay Dursun Çiçek ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in de aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, tutuksuz sanıklardan Abdülvahit Özkaya da hazır bulundu.
TANIK İRFAN DÜNDAR DURUŞMAYA GELMEDİ: CAN GÜVENLİĞİM YOK
Duruşmaya başlamadan önce Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, dünkü oturumda tanık olarak dinlenmelerine karar verilen ve bugün tanık olarak ifade vermesi beklenen Öcalan´ın avukatı İrfan Dündar´ın can güvenliğinin tehlikede olduğu gerekçesiyle açık kimliğiyle ifade vermek istemediğini açıkladı.
Özese, bugün dinlenmesi beklenen diğer tanık Binbaşı Zahit Engin´in Çanakkale´de bulunması nedeniyle kendisine ulaşılamadığını söyledi. Geçtiğimiz duruşmada tanık olarak dinlenen Balyoz davasından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Orgeneral Ergin Saygun´un sekreteri emekli Albay Uğur Berksun´un da yurtdışında olduğu ve 13 Haziran 2013 tarihinde Türkiye´ye geleceğinin bildirildiği belirtildi.
Özese, Odatv sanığı Nedim Şener´in avukatları tarafından mahkemeye sunulan dilekçe ile Odatv davasının Ergenekon davası ile birleştirilmesi konusunda olumlu görüş bildirilmemesinin istendiğini açıkladı.
Özese, hakkında yakalama kararı bulunan ancak hastanede tedavisi süren Nusret Taşdeler´in, hastalığı nedeniyle duruşmaya ifade vermeye gelemediği bilgisinin mahkemeye ulaştığını söyledi.
SANIK ABDULVAHİT ÖZKAYA´NIN ÇAPRAZ SORGUSU
Duruşmada, davanın tutuksuz sanığı Abdulvahit Özkaya´nın çapraz sorgusu yapıldı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Saffet Çerçi ile ilgili fişlemeler yaparak Hüseyin Görüm´e verdiğiniz iddia ediliyor. Bu belge de Murat Çağlar´ın otomobilinde bulunmuş. hatırlatmasını yaparak Özkaya´dan bu konuda savunma yapmasını istedi.
Abdülvahit Özkaya, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in, Hakkınızda birleşen bir dosyada ´Ergenekon terör örgütüne yardım etmek´ ve ´fişleme yapmak´ suçlarından açılmış bir dava var. Saffet Çerçi hakkında fişleme yaparak bu bilgileri bu davanın sanığı Hüseyin Görüm´e verdiğiniz ve bu fişlemelerin de kullanıldığı iddiası var. Bu yazılar size mi ait? sorusuna karşılık, söz konusu yazıların kendisine ait olduğunu söyledi.
Savcı Pekgüzel´in, Bu yazıları kime verdiniz? diye sorduğu Özkaya, Bu tip yazıları, çocuklarıma hatıra olsun diye kaleme aldım. Kimseye de vermedim. Çocukluğumdan beri bu benim merakım. Evimde veya iş yerimde sürekli yazarım, not tutarım. Herkesin bir merakı var ve benim merakım da bu dedi.
Yazdıklarının Murat Çağlar´da ele geçirilmesi ile ilgili soruya da yanıt veren Özkaya, Murat Çağlar adlı bir kişiyi tanımadığını ve yazdıklarının o kişiye nasıl geçtiğini bilmediğini aktardı. Sanık Özkaya´ya daha sonra, duruşma salonuna kurulan büyük ekran yardımıyla, davanın sanıklarına ait fotoğraflar gösterilirken, bu kişileri tanıyıp tanımadığı, tanıyorsa nerede karşılaştığı ve bu kişilerle ne gibi buluşmalar yaptığı soruldu.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Özkaya´ya, dava sanıklarından Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Mehmet Fikri Karadağ, Taner Ünal, Sevgi Erenerol ve Kemal Kerinçsiz´in de aralarında bulunduğu bazı fotoğrafları göstererek fotoğraftakileri tanıyıp tanımadığını sordu.
Fotoğraflara bakan Özkaya da, kendisine gösterilen sanıklardan Hüseyin Görüm ve Muzaffer Tekin ile tanıştığını, diğer sanıklar Fikri Karadağ, Doğu Perinçek ve Veli Küçük´ü ise basından tanıdığını ifade etti. Özkaya, fotoğraflardaki kişilerin çoğunu tanımadığını da beyan etti.
Davanın tutuksuz sanığı Hüseyin Görüm´ü, komşusu olan bir esnafa gelip gitmesinden dolayı tanıdığını belirten Özkaya, Hatay´lıyım ve yemek kültürüm çok zengindir. Mutafağa çok önem veririm. Sekreterime, dükkana kim gelirse gelsin yemek yedirmeden bırakmaması yönünde talimat verdim. Hüseyin Görüm de bu vesile ile sık sık gelip giderdi. Zamanla kendisi ile çok samimi olduk. dedi.
Kur´an-ı Kerim´i çok sevdiğini ve bildiğini, Arapçayı da çok iyi konuştuğunu belirten Özkaya, bu nedenle Görüm´ün zaman zaman yanına gelerek bazı sure ya da ayetler konusunda kendisinden açıklama ya da çeviri yapmasını istediğini anlattı. Özkaya, sözlerine, Benden öğrendiği bilgiler ile eline Kuran´ı da alan Hüseyin Görüm, sonra da Türkiye´ye İsa oldu, Musa oldu. Hüseyin Görüm, bana bir piyangodur. Kuvayi Milliye, güç birliği diye hayaller kuran bir arkadaştır. diye konuştu.
Sanık Özkaya, kendisine gösterilen fotoğraflardaki bazı kişileri basından tanıdığını, diğerlerini ise hiçbir şekilde tanımadığını söyledi.
Burada bulunmaktan hicap duyuyorum. Beykoz´da bir ofisim vardı. Yemeğe düşkün olduğum için misafirlerime çeşitli ikramlarda bulunurdum. Hüseyin Görüm de gelip giderdi. Piyangodan çıktı, arada bir gelip giderdi. Muzaffer Tekin´i de tanıyorum. Hüseyin Görüm´ün daveti üzerine Maltepe´de bir konteynerde kuru fasulye yemeye gittiklerini belirten Özkaya, Cevdet Baydar´a ait bir atölyede kuru fasulye yemiştik. Ona tespih hediye etmiştim. Orada Muzaffer Tekin ile tanıştım. Daha sonra da bir at yarışı organizasyonu vardı. Oraya da ailemle birlikte gitmiştim. Orada Fikri Karadağ (Ergenekon davasın tutuklu sanığı) ile karşılaştım. Ancak Fikri Karadağ´ı daha önce de Kuvayı Milliye Derneğinin Genel Başkanı olduğunda hayırlı olsun ziyaretine gittiğimde tanımıştım. dedi.
Davanın tutuksuz sanığı Hüseyin Görüm´ün Abdülvahit Özkaya, Beşşar Esed ile akrabadır. Suriye ve Irak´ta iş yapardı. iddiasını hatırlatan Savcı Pekgüzel, Esed ile akraba olup olmadığını sordu. Birkaç kez Beşşar Esed´le oturmuşluğum vardır. diyen Özkaya, Dedem Osmanlı döneminde bir şekilde Şam´a gönderilmiş. Annem de Şam´da doğmuş. Ben de Suriye´yle iş yapmıştım. Onun dışında Beşşar Esed ile bir akrabalığım yoktur. cevabını verdi. Pekgüzel de Suriye liderinin adı konusunda Başar mı? Beşar mı? Doğrusu ne? sorusunu yöneltti. Özkaya ise Arapça´da doğrusunun ´Başşar´ olduğunu belirtti.
Daha sonra tutuklu sanık Mehmet Fikri Karadağ söz alarak Sizi Kuvayi Milliye Derneği´ne Hüseyin Görüm mü getirdi? diye sordu. Sanık Özkaya da Evet. Sizi de ilk kez orada gördüm. Bir daha da görmedim. Ancak benim derneğe maddi ve manevi desteğim olmamıştır. Bir kuruş bile yardım etmedim. Hatta bana, Hüseyin Görüm derneğin rozetini ve bir kaç kitap hediye etti. Dernekten çıkar çıkmaz rozetleri de kitabı da çöp tenekesine attım. Kuvayi Millliye Derneği üyesi değilim. diye cevap verdi.
-Mahkeme Başkanından sanık Alparslan Arslan´a uyarı-
Saldırgan tavırları ve güvenliği nedeniyle her duruşmada yakın jandarma koruması ile duruşma salonunda diğer tutuklu sanıklardan farklı bir yerde oturtulan Danıştay saldırısının tetikçisi Alparslan Arslan´ın, sık sık yüksek sesle gülmesi dikkat çekti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Alparslan Bey çok yüksek sesle gülüyorsunuz. Duruşmanın düzeninin bozuyorsunuz. Sizi dışarı çıkarmak zorunda kalacağım. diyerek Arslan´ı uyardı.
Başkan Özese, daha sonra dosyada bulunan bazı tutuklu sanıkların fotoğraflarını sanık Özkaya´ya göstererek tanıyıp tanımadığını sordu. Özkaya ise sadece Alparslan Arslan´ı tanıdığını söyleyerek, Aslında iyi bir çocuktu sonradan başına böyle işler geldi. Nasip kısmet. karşılığını verdi.
SAVCI, ÖZKAYA´NIN TUTUKLANMASINI İSTEDİ
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, ifadesi alınan tutuksuz sanık Abdülvahit Özkaya´nın Kişisel verileri kaydetmek (fişleme) ve Terör örgütüne yardım ve yataklık yapmakla suçlandığını hatırlatarak suç vasfının Örgüt üyeliği şeklinde değişme ihtimali nedeniyle hakkında tutuklama kararı verilmesini talep etti.
Ara verilen duruşmanın yeniden başlamasıyla Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Abdülvahit Özkaya´nın avukatı Asilhan Özkaya´ya savcı Pekgüzel´in tutuklama talebini hatırlattı. Özese, suç vasfının değişme ihtimali nedeniyle sanık Özkaya´nın tutuklanmasına ilişkin savcılık talebiyle alakalı savunmasını yapmasını istedi. Avukat Asilhan Özkaya, Müvekkil burada yargılaması yapılan ve varlığı ispat edilmemiş bir teşekkülün varlığından bile bihaberdir. Tek şanssızlığı ise dava sanıklarından Hüseyin Görüm´ü tanımış olmasıdır. Bulunduğu ortamlar nedeniyle hakkında herhangi bir suçlama yapılamaz. Hayatının hiçbir döneminde hukuka aykırı bir oluşum içinde yer almamıştır. Zaten ekonomik olarak buna gücü de yetmez. Tebligata bile gerek kalmadan telefon ile çağrılmasına rağmen duruşmalara katılmış, son 4 duruşmada hazır bulunmuştur. Şartları oluşmayan tutuklama talebinin reddi yönünde karar verilmesini istiyoruz. diye konuştu.
Avukat Asilhan Özkaya´nın, konuşması sırasında Müvekkilim yerine Babam kelimesini kullanması üzerine sanık Abdülvahit Özkaya´nın oğlu olduğu anlaşıldı.
SANIK ÖZKAYA´YA EK SAVUNMA İÇİN 3 GÜN SÜRE VERİLDİ
Avukat Özkaya´nın konuşmasının ardından Başkan Özese, suç vasfının değişme ihtimali bulunması nedeniyle sanık Özkaya´ya ek savunma hakkı verilmesine karar verdiklerini açıkladı. Daha sonra da Özese, sanık Özkaya´ya ek savunmasını şimdi mi yapacağını yoksa savunması için ek süre verilmesini mi istediğini sordu. Özkaya ise ek süre verilmesini istedi. Bunun üzerine Başkan Özese, sanık Özkaya hakkında yurtdışına çıkış yasağı getirdiklerini belirterek ek savunmasını yapması için de kendisine 3 gün süre verilmesine karar verdiklerini söyledi.
-Ergenekon´da yarın gizli tanık ´9´ dinlenecek-
Ergenekon davasının yarın görülecek olan 261. duruşmasında, daha önce adından sık sık söz edilen gizli tanık 9´un dinlenmesine karar verildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasında birleşen dosya sanığı Abdülvahit Özkaya, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in sorularını cevapladı. Bugünkü duruşmanın ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, yarınki oturumda gizli tanık 9´un dinleneceğini söyledi. (Cihan)
ÖCALAN´IN AVUKATIDÜNDAR ŞOK İTİRAFLARDA BULUNMUŞTU
Bugünkü duruşmaya katılmayan Abdullah Öcalan´ın eski avukatı İrfan Dündar´ın,KCK´ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve sanıklarının çoğu avukat olan ikinci iddianamede çarpıcı ifadeleri yer alıyordu. ?30 yıldır en fazla zararı Kürt halkı gördü? diyerek itiraflarda bulunan ve etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen Dündar´ın ifadeleri 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davaya konu iddianamede şu şekilde yer alıyordu:
Dündar´ın iddianamedeki PKK-Ergenekon arasındaki ilişkiye dair soru üzerine verdiği yanıt:
?2005´te Sabri Ok cezaevinden çıktıktan sonra Ağrı Eleşkirt´te askerlik yaparken, bir kere ziyaretine gitmiştim. Burada, Sabri Ok´un yakın arkadaşlarından bir şahıs bana, Ok´un askerlik görevini yaparken Jandarma istihbaratından Zeki ya da Zekeriya isimli bir binbaşı ile sürekli temas halinde bulunduklarını, fikir alışverişinde bulunduklarını, iki askerin Ok´u koruduğunu anlattı. Askerliği bittikten sonra örgüt içerisinde hızla yükselerek Avrupa sorumluluğuna geldiğini ve Öcalan tarafından da örgüt içerisinde korunduğunu ve bir keresinde bana ´Öcalan benim Türkiye temsilcim´ dediğini hatırlıyorum. Dolayısıyla Ok´un Ergenekon yapılanması ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum.?
´Asker Öcalan ile görüştü´
İddianamedeki ifadelerinde 1999´da Öcalan´ın yakalanması sonrasında ´Soruşturma Komisyonu´ adı altında resmi bir komisyon kurulduğunu anlatan Dündar, Öcalan´ın bütün PKK militanlarını sınır dışına çıkarmak istediğini ancak askerin karşı çıkarak 500 militanın Türkiye´de konuşlanmasına zorladığını belirtti ve şöyle devam etti: ?Bu, Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun görevlendirdiği bir komisyondur. Bu komisyon Öcalan ile 2001 Eylül ayına kadar görüştü. Bildiğim kadarı ile ağırlıklı olarak asker kökenli görevliler bulunuyordu. Komisyon ile Öcalan arasında yapılan görüşmelerde PKK´nın silahlı militanlarının büyük bölümünün Kuzey Irak´a çekilmesi, ancak 500 kadar militanın Türkiye sınırları içinde kalması konusunda anlaşmaya varıldı. Öcalan, görüşmemiz esnasında kendisine askeri yetkililer tarafından 500 PKK militanının Türkiye´de kalmasının teklif edildiğini, kendisinin de tamamının Türkiye sınırları dışında kalması gerektiğini söylediğini ancak bunun askeri yetkilerce kabul edilmediğini, gerekçe olarak da kendisine askeri yetkililerce ´Türkiye sınırlarının tamamını PKK´dan arındırırsak bu bölgelerin diğer terör örgütleri tarafından ele geçirilebileceğinin söylendiğini ifade etti.?
´Ecevit Öcalan ile temas kurdu´
Dündar, o sıralarda dönemin Başbakanı Bülent Ecevit´in talimatıyla bir sivil görevlinin Başbakan adına Öcalan´la görüştüğünü ve ´Kürt sorununun çözümü noktasında talepleriniz nedir´ diye bir liste verdiğini, bu listenin Öcalan tarafından kendilerine verildiğini ve kuryeler aracılığıyla kırsal alana gönderdiklerini de aktardı. Dündar, Öcalan´la görüşen kişinin dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Emre Taner olduğunu daha sonra öğrendiklerini; 2005´ten sonra ise Ahmet Türk ve Sırrı Sakık aracılığıyla, ´MİT´te görevli ´Afet´ isimli müsteşar yardımcısı konumundaki bayan şahısla´ görüşmeler başladığını söyledi.
´ Oslo´da ses kaydını Karasu yaptı´
Dündar, davaya konu iddianamede OSLO görüşmelerinden de şu şekilde söz etmişti:
?2008´de Öcalan´la, ´Heyet´ olarak tabir ettiği devlet görevlileri görüşmeye başladı. Bu süreçte yeniden ateşkesler başladı ve bu görüşmeler 2011´deki Silvan saldırısına kadar devam etti. Bu süreçte MİT başkanı Emre Taner ve MİT´de görevli PKK uzmanı olarak bilinen Afet Güneş ile üst düzey PKK´lar olan Sabri Ok, Adem Uzun, Mustafa Karasu, Zübeyir Aydar, Nuriye Kespir arasında toplam 12 değişik yer ve tarihte görüşmeler yapıldı. Sızdırılan kayıtların Mustafa Karasu tarafından yapılmış olabileceğini tahmin ediyorum.? (Radikal, Cihan)
(13 Kasım 2012, 12:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap