2007´de Malatya´da Zirve Yayınevi´nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesi olayına ilişkin davanın 47. duruşması başladı. Duruşmada emekli albay Mehmet Ülger ile İstanbul´dan getirilen Ergenekon davası tutuklusu emekli orgeneral Hurşit Tolon´un savunma yapması bekleniyor.
12.11.2012 11:42 2007´de Malatya´da Zirve Yayınevi´nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesi olayına ilişkin davanın 47. duruşması başladı. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen duruşmaya, ikinci iddianameyle ´terör örgütü yöneticisi´ suçlamasıyla dahil edilen sanıklardan emekli orgeneral Hurşit Tolon da katıldı. Diğer sanıklar eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil´in yanı sıra astsubay Abdullah Atılgan, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adem Gedik ve Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka, İlker Çınar, Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki duruşmada hazır bulundu.
Malatya 3´üncü Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen duruşmaya öldürülen Tilman Geske´nin eşi ile müdahil avukatlar ve sanık avukatları katıldı. Hurşit Tolon´un eşi Ayla Tolon ile oğlu Tolga Tolon´un da izlediği duruşmada Tolon´un avukatı İlkay Sezer de hazır bulundu.
Sağlık sorunları nedeniyle rapor alarak 3 Eylül´deki duruşmaya katılmayan emekli orgeneral Hurşit Tolon, hava yoluyla İstanbul´dan Malatya´ya getirildi. Malatya E Tipi Cezaevi´ndeki giriş işlemlerinin ardından cezaevi aracıyla Malatya Adliye Sarayı´na getirilen Tolon, diğer sanıklarla duruşmanın yapılacağı Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna alındı. Tolon, oturtulduğu sıradan arkasına dönerek, salonda bulunan eşi Ayla ve oğlu Tolga Tolon´a başıyla selam verdi.
Duruşmada daha sonra emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile Emekli Albay Mehmet Ülger´in savunmalarının alınmasına başlandı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen dava kapsamındaki duruşmalar, 16 Kasım Cuma gününe kadar devam edecek. İddianamede, hem gizli tanık hem de sanık olarak ismi geçen İlker Çınar, yapılan ara celsede ifade verdiği için bugünkü duruşmaya katılmadı. Duruşma nedeniyle polis güvenlik tedbirleri aldı. (Cihan, DHA)
SANIK HURŞİT TOLON´UN SAVUNMASI
Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, kimlik tespitinin ardından, daha önceki duruşmalara katılmadığı için sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon´a iddianamede yöneltilen suçlamaları hatırlattı. Bunun üzerine Tolon, ´Ergenekon´ isimli bir örgütün 5 yıldır ortaya çıkarılmadığını, böyle bir örgütün olmadığını iddia etti. Kendisiyle ilgili tüm suçlamaların iftira olduğunu savunan Tolon, Zirve Yayınevi cinayetlerinde hayatını kaybeden ´3 masum insana Allah´tan rahmet, acılı ailelerine sabır´ dileklerini iletti. Tolon, ´Tüm insanlara bu katliamı lanetlediğimi haykırıyorum. Zirve cinayetleri olarak anılan iğrenç katliamın öncesi ve sonrası da dahil olmak üzere hiçbir aşamasıyla ilgili en küçük bilgim, ilgim ve bağlantım olmadığını ve olamayacağını sesleniyorum´ dedi.
Tolon, İnönü Üniversitesi´nde dönemin Rektörü Fatih Hilmioğlu´nun bir ay önce kendisini davet ettiği ve konuşmacı olarak katıldığı konferansın, Zirve cinayetleriyle aynı güne denk gelmesi nedeniyle mahkeme karşısında olduğunu ileri sürdü. Mahkeme salonunda bulunan ve iddianamede geçen hiçbir sanığı tanımadığını iddia eden Tolon, sanıklarla hiçbir şekilde dolaylı ya da doğrudan irtibatının daha önce de şimdi de olmadığını savundu.
´Türkiye Ulusal Strateji ve Harekat Dairesi (TUSHAD) isimli kuruluş yoktur ve hiçbir zaman olmamıştır´ diyen Tolon, bunların davanın hem gizli tanığı hem de sanığı olan İlker Çınar´ın iftiraları olduğunu öne sürdü. Soyut iddialarla olayın azmettiricisi gibi sözde sanık konumuna getirildiğini iddia eden Tolon, gizli tanık olarak ifade veren İlker Çınar´ın Türk Silahlı Kuvvetleri´nde (TSK) göreve başlaması üzerinden kısa bir süre sonra alkollü olarak mesaiye geldiği için cezalandırıldığını, daha sonra da firar suçundan 5 ay hapis cezasına çarptırıldığını, disiplinsiz davranışları dolayısıyla da sözleşmesi feshedilerek TSK´yla ilişkisinin kesildiğini öne sürdü.
Hurşit Tolon, iddianamede, kendisi üzerinden Genelkurmay Başkanlığı ile Özel Kuvvetler Komutanlığı´na devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan suçlamalar yöneltildiğini ileri sürerek, bununla Genelkurmay Başkanlığı´nın suçlandığını, TSK´nın karalama, yıpratılma ve itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını savundu.
Kamuoyunun yanıltılmaması için iddianamedeki iddialara yanıt vermeye geldiğini dile getiren Tolon, ´Maruz bırakıldığım hakaret, zulüm ve iftiraları hiçbir şekilde hak etmiyorum. Biliyorum ki, en yakıcı yara haksızlık yarasıdır. İddianame içeriği itibariyle iftiranameye dönüşmüştür. Tamamen düzmece olan belgeler neticesinde asılsız iddialara maruz kaldığım için derin bir üzüntü ve hicap duymaktayım. Ben savunma yapmaya değil, kişilik haklarımı korumaya, gasp edilen bireysel haklarımı geri almaya geldim´ diye konuştu.
-TUSHAD´ın varlığını yalanladı-
TUSHAD isimli bir kuruluşun hiç kurulmadığını, bunun İlker Çınar´ın hayali bir senaryosu olduğunu ileri süren Tolon, Genelkurmay Başkanlığı´nın da böyle bir kuruluş olmadığını ilettiğini belirtti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne tanık sıfatıyla ifade veren Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök´ün de ifadesinde Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı Seferberlik Dairesi bünyesinde TUSHAD isimli bir birimin bulunmadığını son derece net olarak ifade ettiğini aktardı. Ayrıca bir kuruluşun 14 yıl kimsenin haberi olmadan bir kişi tarafından yönetilmesinin imkanı bulunmadığını ileri süren Tolon, İlker Çınar´ın soyut iddiası dışında TUSHAD İle ilgili hiçbir kanıtın bulunmadığının açık olduğunu savundu. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Genelkurmay Başkanlığı´nda uzun bir süre Genel Sekreterlik görevini yürüttüğünü, karargah içinde ifa edilen bu görev çerçevesinde bir birimin yönetilmesinin de imkansız olduğunu ileri sürdü. Gizli tanık İlker Çınar´ın TUSHAD birimine üye olduğunu belirttiği dönemde hapiste olduğunu iddia eden Tolon, TUSHAD´ın varlığı ve kendisinin bu birimin yöneticisi olduğu yönündeki suçlamaların, ´eşine bilim-kurgu filmlerinde rastlanabilecek bir senaryo´ olabileceğini söyledi.
Daha sonra duruşmaya ara verildi. Tolon´ın aranın ardından savunmasına devam edeceği belirtildi.
-Hurşit Tolon´un savunması bir gün sürdü-
Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin davanın sanıklarından emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon, savunmasını bir günde tamamladı. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki davanın 47. duruşmasında Tolon, savunmasının ardından mahkeme heyeti ve avukatların sorularını cevaplandırdı. Zirve Yayınevi´ndeki cinayetlerle hiçbir bağlantısı bulunmadığını ileri süren Tolon, davada kendisine yöneltilen suçlamaların iç ve dış güçlerin bir komplosu olduğunu iddia etti. Balyoz, Ergenekon gibi davalarda, subayların sıkça dile getirdiği gibi askeri görevleri sırasında yaptıklarını anlatan Tolon, suçlamaları reddederken, orduda en fazla madalya alan subay olduğunu savundu. ´Cumhuriyet´in kuruluşunda görev almış bir dedenin torunu ve Cumhuriyet´in emanet edildiği kişilerden biriyim. diyen Tolon, İlker Çınar´a müfteri, iddialarını ise iftira olarak nitelendirdi. Beraatını talep eden Tolon, haklarının iadesini istedi.
Cinayetlerin işlendiği gün, 18 Nisan 2007 günü İnönü Üniversitesi´nde bir konferansta bulunduğunu aktaran Tolon, Malatya´ya gelişinde dönemin rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız ve eşleriyle havaalanında çiçekle karşılandığını, geceyi orduevinde geçirdikten sonra sabah Iğsız´ı ziyaret ettiğini ifade etti. Iğsız´ın, kendisini askeri törenle karşıladığını kaydeden Tolon, daha sonra İnönü Üniversitesi´ne geçerek, ´21. Yüzyılda Kuşatılmış Türkiye´ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldığını, ildeki menfur cinayeti ise yerleşkedeki akşam yemeğinde öğrendiğini savundu. Tolon, Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa´nın, ´Emekli bir orgeneralin askeri törenle karşılanması normal midir?´ sorusu üzerine, ´Bu bir usuldür. Emekli de olsa bir komutan ilk kez ziyaret ettiği birlikte törenle karşılanır.´ dedi.
Mahkeme Başkanı Kısa, iddianamedeki suçlamaları hatırlatarak, JİTEM´in varlığını sordu. Tolon, bu soruya, ´Ben böyle bir yapı hiç görmedim. Temasım olmadı. Varlığını bilmem. Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde böyle bir yapı olamaz.´ diye konuştu.
Çapraz sorguda müdahil avukatları, Tolon´un ´iç ve dış güçlerin komplosu´ ifadesindeki ´iç ve dış güçlerden kastının ne olduğu?´ sorusunu yöneltti. Tolon, ´Bu bir yorum sorusudur. Ama illa örnek istiyorsanız; Türk askerinin başına çuval geçirilmesi olayında ABD´de görevli bir subaydım. Olayı duyduğum anda eşimi kolundan tutarak, Türkiye´ye döndüm.´ cevabını verdi.
-Tolon duruşmalardan vareste tutuldu-
Tolon´un mahkemedeki ifadesi, bir iş günü sürdü. Tolon´un ifadesinin ardından mahkeme, talepler üzerine ara karar vermek için 5 dakika duruşmaya ara verdi. Ara kararın ardından mahkeme heyeti, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde devam eden duruşmaları nedeniyle Tolon´un, hafta sonuna kadar sürmesi beklenen duruşmalardan bağışık (muaf) tutulmasına karar verdi. (Cihan)
-Diğer ayrıntılar-
Duruşmanın başında sanık avukatları, gizli tanık İlker Çınar´ın tehdit edildiği gerekçesiyle yapılan ara celsenin dokümanlarını istedi. Bu arada sanıklardan Emre Günaydın, olay öncesi babasının spor salonunda diğer 4 sanıkla birlikte olduğuna ilişkin görüntülerin bulunduğunu belirtti. Bunun üzerine, müdahil avukatlar görüntülerin bulunarak, izlenilmesini talep etti. Sanıklardan Varol Bülent Aral da kaldığı Elbistan Cezaevi´nde dayak dışında her türlü işkenceye maruz kaldıklarını ileri sürerek, başka cezaevine naklini istedi. Aral, 15 gündür cezaevinde açlık grevi yaptığını söyledi. Emre Günaydın ve arkadaşlarının cezaevindeki görüşmelerinin, yüksek teknolojili dinleme sistemiyle dinlenildiğini öne süren Aral, bu kayıtların çıkarılmasını istedi.
-Tutuksuz sanık Gelegen, basın mensuplarını tehdit etti-
Tutuksuz sanıklarından Levent Ercan Gelegen, adliye çıkışında görüntü alan basın mensuplarını tehdit etti. (AA)
-Olay-
Malatya´da, 18 Nisan 2007´de, Zirve Yayınevi´nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel bıçaklanarak öldürülmüş, zanlılardan Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım olay yerinde yakalanmıştı. Üçüncü katın penceresinden kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Emre Günaydın, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezindeki tedavisinin ardından, diğer zanlılarla birlikte tutuklanmıştı. Günaydın´ın olaydan yaklaşık 2 yıl sonra cezaevinde Cumhuriyet Savcısına verdiği ifade doğrultusunda, olayı azmettirdiği gerekçesiyle Varol Bülent Aral ve Zirve Yayınevi çalışanı olduğu belirtilen Hüseyin Yelki de tutuklanmıştı.
Yelki, 22 Mayıs 2009, Aral ise 20 Ağustos 2009´daki duruşmalarda tahliye edilmiş, 15 Ekim 2010´daki 29´uncu celsede tanık olarak dinlenilen Erhan Özen´in ifadelerini de dikkate alan mahkeme heyeti, Aral´ın yeniden tutuklanmasına karar vermişti.
Savcı İsmail Aksoy´un davayla ilgili hazırladığı 762 sayfalık ikinci iddianamede, ´terör örgütü yöneticisi´ suçlamasıyla sanık olarak yer alan emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un, Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği görevini yürüttüğü 1993 yılında, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi (TUSHAD) isimli gizli bir yapılanmayı, Ergenekon terör örgütünün talimatları doğrultusunda, bu örgüte bağlı kurarak faaliyete geçirdiğinin belirlendiği ileri sürülmüştü.
(12 Kasım 2012, 11:42)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Dink ve Zirve aynı ekibin işi
Çınar´dan mahkemede şok iddialar
Zirve´yi başlatan papazdan şok itiraflar
Zirve davaları birleştirildi
İşte 761 sayfalık Zirve ek iddianamesi
Zirve ek iddianamesi kabul edildi
Tushad kimlikleri ek klasörlerde
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Malatya Zirve Katliamı ve Ergenekon bağlantısı manşetlerimiz
Ergenekon ve Balyoz, Malatya´da ´zirve´ yapmış
Tanık: Malatya ve Dink ´Kafes´ işi
Zirve Yayınevi Katliamı ile Kafes davaları birleşebilir
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap